Connect with us

Genel

Ülkeler yenilenebilir enerjide atağa kalkıyor; tedarik zincirini çeşitlendirme girişimleri Türkiye için fırsat yaratıyor

Yayın tarihi:

-

Enerji sektörünün Türkiye ve dünyadaki son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, dünyanın 1. küresel enerji krizinin ortasında olduğunu ve bu krizin en kötü zamanlarının henüz yaşanmamış olabileceğini dile getirdi. Bu olumsuz durumların yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırdığını ve Türkiye’nin muazzam bir potansiyeli olduğunu kaydeden Birol, tüm dünyada bugüne kadar gerçekleştirilmiş rüzgar kurulu gücü 800 GW iken, 5 yıl içinde bu rakamın 1.600 GW’a kadar çıkacağını ve Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 60 büyüyeceğini söyledi. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan sonra, temiz enerjideki en büyük atılımı gerçekleştirmek için önemli bir kanun üzerinde çalıştığını açıklayan Birol, AB’nin de lisanslama ve izin verme prosedürlerinde süreyi 3’te 1’e indirecek yönetmeliği çıkarma arifesinde olduğunu vurgulayarak, ayrıntıları paylaştı.

 

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen TÜREB 2022 Yıl Sonu Özel Değerlendirme Toplantısı’nda, rüzgar enerjisinin Türkiye ve dünyadaki son durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, tüm enerji sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Herkesin gündeminde ve her şeyin eksininde Ukrayna’daki savaşın olduğunu belirten Birol, “24 Şubat itibarıyla dünyadaki politik, ekonomik ve enerji denklemi yeniden tanımlanmaya başladı: Bu tarih itibarıyla tüm dünya 1. küresel enerji krizine girdi ve şu anda bu krizinin ortasındayız. Henüz enerji krizindeki en kötü zamanları yaşamamış olabiliriz” dedi.

Dünyanın şimdiye dek bu kadar derin ve bu kadar kompleks bir enerji kriziyle henüz hiç karşılaşmadığını vurgulayan Birol, “Ülkeler arası gruplaşmalar oluşuyor, yeni ittifaklar kuruluyor, eski ittifaklar gözden geçiriliyor. Ekonomik olarak, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan ABD ve Avrupa, resesyona girdi girecek durumda. Esas mesela, dünyanın ekonomik büyümesinin ana itici gücü konumundaki gelişmekte olan ülkeler. Özellikle enerji ithalatçısı olan ülkeler, belki yıllarca sürecek bir dış borç girdabına girmek üzere” diye konuştu.

2022 dönüm noktası: Rüzgar enerjisi 5 yıl içinde bugüne kadar yapılanın 2 katına çıkacak

Tüm olumsuzlukların yenilenebilir enerjiyi hızlandırdığına dikkat çeken Fatih Birol, “Savaş, yeni politik ittifaklar, resesyonlar, dış borç girdapları gibi bu kadar olumsuz gelişmelerin ortasında mevcut global enerji krizinin aslında temiz ve güvenli enerjiye geçişte katalizör ve hızlandırıcı bir rolü olduğunu görüyoruz. Yani temiz enerji teknolojilerinin tamamında çok ciddi bir canlanma ve büyüme var” dedi.

Yenilenebilir enerjinin bütün dünyada çok hızlı bir şekilde büyüyeceğini ve 2022 yılının bunun için bir dönün noktası olduğunu dile getiren Fatih Birol, “Ülkelerin ve projelerin 5 yıllık sürecine baktığımızda, 2025 yılında yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi dünyada ilk defa kömürü geçerek 1 numara olmaya başlıyor. Bu, dünya için son derece önemli bir haber” dedi. Büyümenin büyük bir kısmının güneşten olduğunu, rüzgarda da harika bir büyüme öngördüklerini belirten Birol, “Dünyada bugüne kadar gerçekleştirilmiş rüzgar kurulu gücü 800 GW iken, 5 yıl içinde 2027 yılında bu rakamın 1.600 GW’a kadar çıkmasını öngörüyoruz. Bunun da büyük bir çoğunluğu kara rüzgarları fakat deniz üstü rüzgarında giderek güçlendiğini görüyoruz. Dünyanın hemen hemen her yerinde bu büyümeyi görmek mümkün. Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 60 büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu büyümenin başını güneş ve rüzgar çekiyor” ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir enerjideki büyümenin 4 ana nedeni

Yenilenebilir enerjideki büyümenin 4 ana nedeni olduğunu kaydeden Birol, bu nedenleri şu ifadelerle açıkladı: “Enerji arz güvenliğinin önemli bir konu haline gelmesi; fosil yakıt fiyatlarının yüksek olması ve gelecekte de yüksek olacağının öngörülmesi; ABD, Avrupa, Japonya, Çin ve Hindistan’da yeni teşvik yasalarının çıkarılarak milyar dolarlarca paranın bu alanlara teşvik için kullanılması ve geçmişte birinci olan iklim değişikliğiyle mücadele.”

Paris İklim Anlaşması’ndan sonra temiz enerjideki en büyük adımlar atılıyor

Yenilenebilir enerjideki büyümenin 4 ana nedeninden biri olarak açıkladığı ülkelerin yeni teşvik yasalarını, “Paris İklim Anlaşması’ndan sonra temiz enerjideki en büyük adımlar” olarak nitelendiren IEA Başkanı Fatih Birol, “Birçok ülke mevcut kriz karşısında geleceğe yönelik uzun vadeli ciddi temiz enerji sanayisi politikaları geliştiriyor. Örneğin, ABD’deki enflasyon azaltma kanunu diye adlandırılan; fakat özünde yenilenebilir ve diğer temiz enerji teknolojilerinin şimdiye kadar görülmemiş şekilde sübvansiyon, vergi muafiyetleri tanıyan ve orada birçok yenilenebilir enerji teknolojilerinin eksponansiyel bir şekilde büyümesini sağlayacak son derece cömert bir kanun. Bence bu kanun temiz enerji ve iklim değişikliği açısından bakıldığında 2015 yılında Paris Antlaşması’ndan sonra temiz enerji konusundaki en önemli adımdır. Bu, aynı zamanda temiz enerji teknolojilerinin ABD içerisinde üretilmesini de teşvik eden bir kanun. Aynı şekilde AB de buna benzer bir kanun üzerinde çalışıyor. Japonya ise geçtiğimiz günlerde Japonya’nın yeşil dönümü olarak milyar dolarlık bir strateji açıkladı. Japonya’daki düzenleme de yeşil enerjiyi destekleyen ve onlara çok ciddi vergi muafiyetleri sağlayan bir kanun” açıklamasında bulundu.

AB’de lisanslama ve izin verme prosedürlerinde süre 3’te 1’e inecek

Ülkelerin yenilenebilir enerji yatırımlarının önündeki engelleri aşmak için önemli adımlar attığına dikkat çeken Birol, Almanya’da uygulanan çözüm ile lisanslama ve izin verme prosedürlerinin 3’te 1’e indiğini aktardı. 

Almanya’da uygulanan çözümün tüm AB’de uygulanacağına vurgu yapan Birol, “Yenilenebilir enerji sanayisinde tüm dünyada en büyük sorunlardan bir tanesi lisanslama ve izin verme prosedürlerinin uzun sürmesi. Enerji güvenliğinin bu kadar önemli bir hale gelmesinden sonra Almanya, bu ortalama süreyi aldığı kararla 3’te 1’e indirdi. Yani 30 ay sürüyorsa 10 aya düşüyor. Şimdi AB, üye ülkelerin hepsinin kanunlarının üzerinde bir yönetmelik çıkararak, bunun acil bir tedbir olarak 27 AB ülkesinin uygulamasını isteyecek. Bunu da Rusya doğal gazına olan bağımlılığı azaltmak için yapıyorlar. Bu, yenilenebilir enerji projelerinin kangreni haline gelen çok uzun süren lisanslama ve izin verme konusunda bürokratik prosedürleri azaltmak adına son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Türkiye için fırsat: Dünya yenilenebilir enerji tedarik zincirini çeşitlendirmek istiyor

Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki potansiyelinin muazzam olduğunu, kapasite artırımı dışında tedarik zincirinde sanayi olarak güçlü ve öncü olmak için avantajları olduğunu söyleyen Fatih Birol, tedarik zincirinde sanayi olarak güçlü olmak için zamanlanın güzel olduğuna vurgu yaptı. Kamunun yenilenebilir enerjiyi hem kanun hem de finansal açıdan desteklemesi için 2 güzel neden olduğuna değinen Birol, “Bu neden biri, yenilenebilir enerjideki büyümenin tüm dünyada çok fazla olması. İkincisi, birçok ülke Rusya-Ukrayna savaşından sonra, enerji arz güvenliğinde tek bir ülkeye bağlı olunmaması gerektiğini gördü. Şu anda, güneş tedarik zincirinin %93 Çin’de. Bunun için ülkeler mevcut tedarik zincirlerini çeşitlendirerek, tek bir ülkeye olan bağımlılıklarını azaltmaya çalışıyor. Türkiye’nin de bu açıdan önemli avantajları var. Ülke olarak otomotiv sektöründen gelen önemli tecrübelerimiz var. Türkiye’de bunun hem sanayi hem de kamu açısından önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu fırsatı yakalamak, yapılacak olan çalışmalara bağlı” dedi. Birol, “Türkiye’nin yenilenebilir açıdan çok şanslı olduğunu biliyoruz. Tedarik zincirlerinde sanayi olarak gelişerek bu fırsattan faydalanabilir ve ülkelerin tedarik zincirini çeşitlendirme girişimlerine alternatif olabiliriz. Temiz enerjiden elde edilen hidrojen konusunda da adımlar atılabilir” ifadelerini kullandı.

Güneş ve rüzgardan elde edilen hidrojen 5 yılda 1.000 misli büyüyecek

Hidrojen enerjisinde çok ciddi bir hızlanma göreceğimizi dile getiren IEA Başkanı Fatih Birol, açıklamasına şöyle devam etti: “Hidrojen enerjisindeki yatırımlar, projeler, stratejiler çok ciddi bir artışı gösteriyor. Burada da temiz hidrojen önemli olacak. Birçok ülke ticaret anlaşmaları yaparak hidrojen temin etmeye çalışıyor. Hidrojende ciddi bir atılım olması gündemde ve burada da hem güneşten hem de rüzgardan elde edilen hidrojen son derece önemli olacak. Yapılan projelere baktığımız zaman dünyadaki yenilenebilir enerjiye bağlı hidrojenin 5 yıl içerisinde 1.000 misli büyüyeceğini görüyoruz. Türkiye’de de hem güneş hem rüzgarda muazzam bir potansiyelimiz var. Bu hidrojen projeleriyle geliştirilirse, Türkiye için burada da potansiyel olduğunu düşünüyorum.”

 

 

 

 

 

 

 

Enerji Depolama

Kontrolmatik, Pomega ve Siemens’ten ‘mühendislik ittifakı’

Yayın tarihi:

-

Yazar

Batarya ve sürdürülebilir enerji çözümleri pazarı hızla büyüyor. Ulaşım ve enerji sistemlerinde karbonsuzlaşmayı sağlayacak bataryalar için en üst seviyede sürdürülebilir bir değer zincirine duyulan ihtiyaç da aynı paralelde artıyor. Siemens bu amaçla, sistem entegrasyonu, enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı alanlarında küresel bir EPC lideri olan Kontrolmatik Technology ve Kontrolmatik iştiraklerinden Pomega Energy Storage Technologies ile yeni bir iş birliğine imza atıyor. Üç şirket arasında kurulan bu iş birliği, daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi sağlamak için sürdürülebilir bir küresel batarya ekosistemi oluşturmaya odaklanacak. Bu iş birliğiyle, Pomega Energy Storage Technologies Amerika ve Kontrolmatik Amerika, Kuzey Amerika’daki enerji depolama operasyonlarını hızlandırmış olacak.

Konuyla ilgili olarak konuşan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Saim Hacıağaoğlu şunları kaydetti: “Siemens ile yaptığımız iş birliği, Kontrolmatik’e Siemens ile mühendislik, entegratör ve yazılım ortağı olarak kendini kanıtlama fırsatı sağlayacak. Bunun karşılığında biz de Kontrolmatik/Pomega olarak Siemens otomasyon ekipmanı ve yazılım çözümlerinin standartlaştırılmasına yardımcı olacağız. Kontrolmatik ve Pomega olarak bizi her zaman en son teknolojinin en ön saflarında tutacak fırsatlar arıyoruz ve Siemens ile çalışmak da bu yöndeki başarımızın devamını sağlayacak.”

Söz konusu iş birliği, her üç şirketin de küresel erişimini genişletirken sürdürülebilir enerji depolama alanındaki çabalarına da önemli katkılar sağlayacak. Siemens, tedarik zincirinden geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kadar uçtan uca teknolojisiyle ABD’de pil üretimini artırmaya yardımcı olmaya devam ederken, bu amaçla çalışacağı güçlü endüstri ortaklarıyla iş birliği yapmayı arzu ediyor. Kontrolmatik ve Pomega, özellikle Pomega’nın Türkiye’deki ilk LFP batarya fabrikasında Siemens çözümlerinin kullanımını tam ve sürekli destekle optimize ederek standartlaştıracak.

İş birliği hakkında bir açıklama yapan Siemens’ten Jefi Bardavit de şunları kaydetti: “Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki bu heyecan verici iş birliğinden duyduğum coşku ve iyimserliği ifade etmek istiyorum. Bu alanda küresel bir ittifak kurma ihtimali gerçekten ilham verici ve bu aynı zamanda ortaklığımızda yenilikçilik, verimlilik ve en son teknolojiye olan bağlılığı simgeleyen önemli bir kilometre taşına işaret ediyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki sinerji, endüstri standartlarını yeniden tanımlamaya ve dönüştürücü çözümler yaratmaya hazırlanıyor. Hizmet verdiğimiz alanlarda çığır açan gelişmelerin önünü birlikte açıyoruz. Ortak değerlerimiz ve hedeflerimizle uyumlu olan bu ittifak, dünya çapındaki tüm müşterilerimize benzersiz bir değer sunma konusundaki kararlılığımızı da pekiştiriyor. Birlikte yaratacağımız olumlu etkiye tanık olmak için sabırsızlanıyor ve başarı ve büyümenin devam edeceği bir geleceği dört gözle bekliyorum.”

Buna ek olarak eğitim, işgücü ve araştırmaya da birlikte odaklanmaya karar veren üç şirket, Güney Carolina Üniversitesi (USC) ile de ortak bir iş birliği tesis etti. Pomega halen, Güney Carolina Üniversitesi’ne Siemens otomasyon ve yazılım çözümlerini kullandığı ve 2024 sonunda tamamlanması planlanan bir pilot batarya üretim hattı kuruyor. Siemens’in akademi ile iş birliği sayesinde burada kullanılan yazılımların büyük bir kısmı da üniversiteye bağışlandı.

Güney Carolina Üniversitesi’nden Doktor William E. Mustain konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “USC, bataryalara yapılan 30 yıllık yatırım ve araştırma üzerine inşa edilen batarya pilot üretim ve test kabiliyetlerinde önemli bir genişlemenin ortasında yer alıyor. Tasarladığımız bu tesisi hayata geçirmek için bizimle aynı vizyonu paylaşan ve projeye benzersiz becerilerini katacak ortaklar gerekiyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega ile başarı için doğru ortakları bulduğumuza inanıyoruz. Bu ekibin birleşik iş, bilim ve teknoloji deneyimi, bütünün parçaların toplamından daha büyük olduğu bir şey yaratıyor ve eyaletimiz adına sürdürülebilir bir eğitim, inovasyon ve iş modeli sağlamak için güçlü bir temel oluşturuyor. Siemens, üniversitemizdeki öğrencileri güçlü bir şekilde desteklemekte ve eğitime olan bağlılığını ortaya koymaktadır. Dijital tasarım ve işletimle ilgili sağladıkları kaynaklar, öğrencilerimizin mezun olur olmaz enerji dünyasına katkıda bulunmaya hazır olmalarını sağlayacak.”

Siemens ve Kontrolmatik, ABD’de üretilen özelleştirilmiş uçtan uca çözümlerle ABD batarya enerji depolama endüstrisini genişletmek için yakın iş birliği içinde çalışacak. Pomega’nın Güney Carolina’daki PΩCenter’ı, ABD’de yalnızca şebeke ve konut batarya depolamasına yönelik LFP çözümlerine adanmış ilk tesislerden biri olacak.

Devamını oku

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Trendler