Rüzgâr enerjisi yatırımları ve imar planları

Arsin DEMİR
Rüzgâr enerjisinde 650 milyon dolarlık yatırım

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynağı olan rüzgârdan elektrik üretmek; gerek ülkemizin enerji bağımsızlığı ve gerekse dünyamızın iklim krizi ile mücadelesinde önemli bir yer tutmaktadır. Rüzgar enerjisi yatırımları, rüzgarın verimli olduğu her alanda yapılamamaktadır. Mevzuatımızda yer alan birçok hükümden dolayı rüzgar enerjisi yatırımı yapılacak yerler kısıtlanmıştır.

Yenilenebilir enerji yatırımları genel olarak aşağıdaki sayılan mevzuat hükümlerine  tabi olmaktadır; Elektrik Piyasası Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun, Çevre Kanunu, İmar Kanunu, Orman Kanunu, Mera Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Kamulaştırma Kanunu, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği, Atık Yönetimi Yönetmeliği, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ve daha onlarca kanun, yönetmelik, genelge, ilke kararları bulunmaktadır.

3194 sayılı İmar Kanunu, 3 Mayıs 1985 tarihinde kabul edilmiştir.  Kanunun 5. Maddesi’nde “Nazım İmar Planı; (Değişik:29/11/2018-7153/10 md.) varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır.” olarak ve yine aynı maddede;  “Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların  yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” tanımlamaları yapılmıştır.

Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği 14.06.2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup yönetmeliğin 6. Maddesinde; “1) Mekânsal planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekânsal Strateji Planları, Çevre Düzeni Planları ve İmar Planları olarak hazırlanır. Buna göre planlama kademeleri, üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; Mekânsal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından oluşur. (2) Mekânsal planlar, plan kademelenmesine uygun olarak hazırlanır. Her plan, planlar arası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planların kararlarına uygun olmak, raporu ile bütün oluşturmak ve bir alt kademedeki planı yönlendirmek zorundadır. (3) Arazi kullanım ve yapılaşmada sadece mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur. (4) Plan kademelenmesi uyarınca il bütününde yapılan çevre düzeni planları, yürürlükteki bölge veya havza düzeyindeki çevre düzeni planının genel kararlarına aykırı olmamak kaydıyla hazırlanır. (5) Mekânsal strateji planları ve çevre düzeni planları hazırlanırken kalkınma planı, bölge planları, bölgesel gelişme stratejileri ve diğer strateji belgeleri ile ortaya konulan hedefler dikkate alınır.” hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda verilen mevzuat hükümlerinden, alt ölçekli imar planlarının üst ölçekli planları ile uyumlu olacağı, planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında bir bölgede çevre düzeni planı varsa o bölgede yapılacak olan imar planlarının (nazım imar planı ve uygulama imar planı) bu plana uygun olması gerektiği anlaşılmaktadır.

1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı’nın iptali istemli açılan davaların gerekçeleri genelde de bu yöndedir. RES yatırımının bu anlamda nerede yapıldığı da önem kazanmaktadır. RES yatırımı doğal sit, milli park, orman alanı gibi yerlerde yapılabilir mi?

6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 6. Maddesi’nde “Devlet ormanlarına ve Devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işler Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılır ve yaptırılır.” ve 17. Madde’nin 3. Fıkrası’nda “Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete  ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili her  türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir.” hükümleri yer almaktadır.

5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’un 8. Maddesi’nde “Milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ile tabiatı koruma alanlarında, muhafaza ormanlarında, yaban hayatı geliştirme sahalarında, özel çevre koruma bölgelerinde ilgili Bakanlığın, doğal sit alanlarında ise ilgili koruma bölge kurulunun olumlu görüşü alınmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulmasına izin verilir.” hükmü yer almaktadır.

Orman Kanunu ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’a göre RES yatırımları ormanda, milli parkta, doğal sit alanlarında gerekli izin, onay ve olumlu görüşlerin ilgili kurumlardan alınmasıyla yapılabileceği ortadadır. Elbette doğal sit ilke kararlarına da uyulması zorunludur.

RES yatırım sürecinde en çok zorlanılan süreçlerden birisi de imar sürecidir. Birçok kamu kurum ve kuruluşundan görüş alınabildikten sonra onaylanan imar planları idare mahkemelerinde açılan davaların konusu olabilmektedir. İmar planına itiraz edilmemiş ve 1 aylık askı ilan süresinin sonunda imar planı kesinleşmişse, bu kesinleşme tarihinden itibaren 60 günlük süre içerisinde imar planının iptali davası açılabilir. 1 aylık ilan süresi içerisinde imar planına itiraz edilmiş ve itiraz reddedilmişse ya da kanunda belirtilen 15 günlük sürenin sonunda cevap verilmeyerek zımnen reddedilmişse, 1 aylık askı süresinin bitmesinden itibaren 60 gün içerisinde iptal davası açılabilir. İmar planının iptali istemli davalar, imar planlarını onaylayan kuruma karşı açılmaktadır. Örneğin imar planları Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmışsa davalı taraf Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olacaktır. Eğer belediye tarafından onaylanmışsa belediye olacaktır. Yetkili ve görevli mahkeme ise; rüzgar enerji santrali yatırımının yapılacağı yerdeki idare mahkemesi olacaktır.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum Yap