Connect with us

Genel

Ülkeler yenilenebilir enerjide atağa kalkıyor; tedarik zincirini çeşitlendirme girişimleri Türkiye için fırsat yaratıyor

Yayın tarihi:

-

Enerji sektörünün Türkiye ve dünyadaki son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, dünyanın 1. küresel enerji krizinin ortasında olduğunu ve bu krizin en kötü zamanlarının henüz yaşanmamış olabileceğini dile getirdi. Bu olumsuz durumların yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırdığını ve Türkiye’nin muazzam bir potansiyeli olduğunu kaydeden Birol, tüm dünyada bugüne kadar gerçekleştirilmiş rüzgar kurulu gücü 800 GW iken, 5 yıl içinde bu rakamın 1.600 GW’a kadar çıkacağını ve Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 60 büyüyeceğini söyledi. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan sonra, temiz enerjideki en büyük atılımı gerçekleştirmek için önemli bir kanun üzerinde çalıştığını açıklayan Birol, AB’nin de lisanslama ve izin verme prosedürlerinde süreyi 3’te 1’e indirecek yönetmeliği çıkarma arifesinde olduğunu vurgulayarak, ayrıntıları paylaştı.

 

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen TÜREB 2022 Yıl Sonu Özel Değerlendirme Toplantısı’nda, rüzgar enerjisinin Türkiye ve dünyadaki son durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, tüm enerji sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Herkesin gündeminde ve her şeyin eksininde Ukrayna’daki savaşın olduğunu belirten Birol, “24 Şubat itibarıyla dünyadaki politik, ekonomik ve enerji denklemi yeniden tanımlanmaya başladı: Bu tarih itibarıyla tüm dünya 1. küresel enerji krizine girdi ve şu anda bu krizinin ortasındayız. Henüz enerji krizindeki en kötü zamanları yaşamamış olabiliriz” dedi.

Dünyanın şimdiye dek bu kadar derin ve bu kadar kompleks bir enerji kriziyle henüz hiç karşılaşmadığını vurgulayan Birol, “Ülkeler arası gruplaşmalar oluşuyor, yeni ittifaklar kuruluyor, eski ittifaklar gözden geçiriliyor. Ekonomik olarak, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan ABD ve Avrupa, resesyona girdi girecek durumda. Esas mesela, dünyanın ekonomik büyümesinin ana itici gücü konumundaki gelişmekte olan ülkeler. Özellikle enerji ithalatçısı olan ülkeler, belki yıllarca sürecek bir dış borç girdabına girmek üzere” diye konuştu.

2022 dönüm noktası: Rüzgar enerjisi 5 yıl içinde bugüne kadar yapılanın 2 katına çıkacak

Tüm olumsuzlukların yenilenebilir enerjiyi hızlandırdığına dikkat çeken Fatih Birol, “Savaş, yeni politik ittifaklar, resesyonlar, dış borç girdapları gibi bu kadar olumsuz gelişmelerin ortasında mevcut global enerji krizinin aslında temiz ve güvenli enerjiye geçişte katalizör ve hızlandırıcı bir rolü olduğunu görüyoruz. Yani temiz enerji teknolojilerinin tamamında çok ciddi bir canlanma ve büyüme var” dedi.

Yenilenebilir enerjinin bütün dünyada çok hızlı bir şekilde büyüyeceğini ve 2022 yılının bunun için bir dönün noktası olduğunu dile getiren Fatih Birol, “Ülkelerin ve projelerin 5 yıllık sürecine baktığımızda, 2025 yılında yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi dünyada ilk defa kömürü geçerek 1 numara olmaya başlıyor. Bu, dünya için son derece önemli bir haber” dedi. Büyümenin büyük bir kısmının güneşten olduğunu, rüzgarda da harika bir büyüme öngördüklerini belirten Birol, “Dünyada bugüne kadar gerçekleştirilmiş rüzgar kurulu gücü 800 GW iken, 5 yıl içinde 2027 yılında bu rakamın 1.600 GW’a kadar çıkmasını öngörüyoruz. Bunun da büyük bir çoğunluğu kara rüzgarları fakat deniz üstü rüzgarında giderek güçlendiğini görüyoruz. Dünyanın hemen hemen her yerinde bu büyümeyi görmek mümkün. Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 60 büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu büyümenin başını güneş ve rüzgar çekiyor” ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir enerjideki büyümenin 4 ana nedeni

Yenilenebilir enerjideki büyümenin 4 ana nedeni olduğunu kaydeden Birol, bu nedenleri şu ifadelerle açıkladı: “Enerji arz güvenliğinin önemli bir konu haline gelmesi; fosil yakıt fiyatlarının yüksek olması ve gelecekte de yüksek olacağının öngörülmesi; ABD, Avrupa, Japonya, Çin ve Hindistan’da yeni teşvik yasalarının çıkarılarak milyar dolarlarca paranın bu alanlara teşvik için kullanılması ve geçmişte birinci olan iklim değişikliğiyle mücadele.”

Paris İklim Anlaşması’ndan sonra temiz enerjideki en büyük adımlar atılıyor

Yenilenebilir enerjideki büyümenin 4 ana nedeninden biri olarak açıkladığı ülkelerin yeni teşvik yasalarını, “Paris İklim Anlaşması’ndan sonra temiz enerjideki en büyük adımlar” olarak nitelendiren IEA Başkanı Fatih Birol, “Birçok ülke mevcut kriz karşısında geleceğe yönelik uzun vadeli ciddi temiz enerji sanayisi politikaları geliştiriyor. Örneğin, ABD’deki enflasyon azaltma kanunu diye adlandırılan; fakat özünde yenilenebilir ve diğer temiz enerji teknolojilerinin şimdiye kadar görülmemiş şekilde sübvansiyon, vergi muafiyetleri tanıyan ve orada birçok yenilenebilir enerji teknolojilerinin eksponansiyel bir şekilde büyümesini sağlayacak son derece cömert bir kanun. Bence bu kanun temiz enerji ve iklim değişikliği açısından bakıldığında 2015 yılında Paris Antlaşması’ndan sonra temiz enerji konusundaki en önemli adımdır. Bu, aynı zamanda temiz enerji teknolojilerinin ABD içerisinde üretilmesini de teşvik eden bir kanun. Aynı şekilde AB de buna benzer bir kanun üzerinde çalışıyor. Japonya ise geçtiğimiz günlerde Japonya’nın yeşil dönümü olarak milyar dolarlık bir strateji açıkladı. Japonya’daki düzenleme de yeşil enerjiyi destekleyen ve onlara çok ciddi vergi muafiyetleri sağlayan bir kanun” açıklamasında bulundu.

AB’de lisanslama ve izin verme prosedürlerinde süre 3’te 1’e inecek

Ülkelerin yenilenebilir enerji yatırımlarının önündeki engelleri aşmak için önemli adımlar attığına dikkat çeken Birol, Almanya’da uygulanan çözüm ile lisanslama ve izin verme prosedürlerinin 3’te 1’e indiğini aktardı. 

Almanya’da uygulanan çözümün tüm AB’de uygulanacağına vurgu yapan Birol, “Yenilenebilir enerji sanayisinde tüm dünyada en büyük sorunlardan bir tanesi lisanslama ve izin verme prosedürlerinin uzun sürmesi. Enerji güvenliğinin bu kadar önemli bir hale gelmesinden sonra Almanya, bu ortalama süreyi aldığı kararla 3’te 1’e indirdi. Yani 30 ay sürüyorsa 10 aya düşüyor. Şimdi AB, üye ülkelerin hepsinin kanunlarının üzerinde bir yönetmelik çıkararak, bunun acil bir tedbir olarak 27 AB ülkesinin uygulamasını isteyecek. Bunu da Rusya doğal gazına olan bağımlılığı azaltmak için yapıyorlar. Bu, yenilenebilir enerji projelerinin kangreni haline gelen çok uzun süren lisanslama ve izin verme konusunda bürokratik prosedürleri azaltmak adına son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Türkiye için fırsat: Dünya yenilenebilir enerji tedarik zincirini çeşitlendirmek istiyor

Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki potansiyelinin muazzam olduğunu, kapasite artırımı dışında tedarik zincirinde sanayi olarak güçlü ve öncü olmak için avantajları olduğunu söyleyen Fatih Birol, tedarik zincirinde sanayi olarak güçlü olmak için zamanlanın güzel olduğuna vurgu yaptı. Kamunun yenilenebilir enerjiyi hem kanun hem de finansal açıdan desteklemesi için 2 güzel neden olduğuna değinen Birol, “Bu neden biri, yenilenebilir enerjideki büyümenin tüm dünyada çok fazla olması. İkincisi, birçok ülke Rusya-Ukrayna savaşından sonra, enerji arz güvenliğinde tek bir ülkeye bağlı olunmaması gerektiğini gördü. Şu anda, güneş tedarik zincirinin %93 Çin’de. Bunun için ülkeler mevcut tedarik zincirlerini çeşitlendirerek, tek bir ülkeye olan bağımlılıklarını azaltmaya çalışıyor. Türkiye’nin de bu açıdan önemli avantajları var. Ülke olarak otomotiv sektöründen gelen önemli tecrübelerimiz var. Türkiye’de bunun hem sanayi hem de kamu açısından önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu fırsatı yakalamak, yapılacak olan çalışmalara bağlı” dedi. Birol, “Türkiye’nin yenilenebilir açıdan çok şanslı olduğunu biliyoruz. Tedarik zincirlerinde sanayi olarak gelişerek bu fırsattan faydalanabilir ve ülkelerin tedarik zincirini çeşitlendirme girişimlerine alternatif olabiliriz. Temiz enerjiden elde edilen hidrojen konusunda da adımlar atılabilir” ifadelerini kullandı.

Güneş ve rüzgardan elde edilen hidrojen 5 yılda 1.000 misli büyüyecek

Hidrojen enerjisinde çok ciddi bir hızlanma göreceğimizi dile getiren IEA Başkanı Fatih Birol, açıklamasına şöyle devam etti: “Hidrojen enerjisindeki yatırımlar, projeler, stratejiler çok ciddi bir artışı gösteriyor. Burada da temiz hidrojen önemli olacak. Birçok ülke ticaret anlaşmaları yaparak hidrojen temin etmeye çalışıyor. Hidrojende ciddi bir atılım olması gündemde ve burada da hem güneşten hem de rüzgardan elde edilen hidrojen son derece önemli olacak. Yapılan projelere baktığımız zaman dünyadaki yenilenebilir enerjiye bağlı hidrojenin 5 yıl içerisinde 1.000 misli büyüyeceğini görüyoruz. Türkiye’de de hem güneş hem rüzgarda muazzam bir potansiyelimiz var. Bu hidrojen projeleriyle geliştirilirse, Türkiye için burada da potansiyel olduğunu düşünüyorum.”

 

 

 

 

 

 

 

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Trendler