Connect with us

Enerji Depolama

BNEF, rüzgar enerjisi ve enerji depolama projelerinde maliyetlerin düştüğünü açıkladı

Yayın tarihi:

-

Araştırma şirketi BloombergNEF (BNEF) tarafından paylaşılan son analize göre, rüzgar enerjisi ve enerji depolama projelerinin maliyetleri, küresel tedarik zinciri kısıtlamalarının ve Ukrayna savaşının etkilerinin en yüksek olduğu 2022 yılındaki seviyelere göre düştü. BloombergNEF’e göre, merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmeye devam etmesi ve temiz enerji üreticilerinin bazılarının maliyet tasarruflarını henüz alıcılara yansıtmaması nedeniyle sektör hala zorluklarla karşı karşıya; ancak son birkaç yıldır yaşanan çalkantılar, uzun bir süre boyunca proje maliyetlerindeki istikrarlı düşüşler için istisna oldu.

Araştırmada paylaşılan verilere göre, son 6 ayda yeni inşa edilen deniz üstü rüzgar ve depolama projelerinin maliyetleri sırasıyla %2 ve %12 oranında düşerken, kara rüzgarı için küresel karşılaştırma maliyetleri son 12 ayda %6 oranında azaldı ancak 2022’nin ikinci yarısından bu yana değişmedi. BNEF’in analizi, deniz üstü rüzgar için küresel karşılaştırmalı seviyelendirilmiş elektrik maliyetinin veya LCOE’nin şu anda kömürle eşit olduğunu gösteriyor. Güçlü Çin pazarının etkisiyle, BNEF’in 2009 yılında proje verilerini toplamaya başlamasından bu yana en ucuz seviye. Fosil yakıtla çalışan projelerin maliyetinde son 6 ayda %5’lik bir düşüş olmasına rağmen, karada rüzgar ve Fotovoltaik (PV), küresel elektrik üretiminin %82’sini kapsayan ülkelerde elektrik üretmek için en ucuz yeni inşa teknolojileri olmaya devam ediyor.

Güneş enerjisi için küresel karşılaştırma maliyetlerinin son 6 ayda yükseldiğini belirten BloombergNEF, ortalama bir sabit eksenli güneş enerjisi projesinin %2 gibi mütevazı bir oranda daha maliyetli olduğunu açıkladı. Takipli tipik güneş enerjisi projesi ise %12 gibi daha yüksek bir oranda arttı. Bu projeler ABD’de yaygındır ve buradaki geliştiriciler artan işçilik, tesis dengesi ve finansman maliyetleriyle karşı karşıya kaldı.

Araştırmada yenilenebilir enerjideki lojistik maliyetleriyle ilgili, “Lojistik fiyatlarının rekor seviyelerden düşmeye devam etmesi, son 2 yıldır yüksek fiyatlarla mücadele eden proje geliştiricileri ve üreticileri rahatlattı. Asyalı nakliye ücretleri Eylül 2021’de zirveye ulaştı ancak şu anda 2020’nin başındaki seviyelere geri döndü. Asya’dan gelen nakliye rotaları güneş panelleri, invertörler, bataryalar ve diğer bileşenlerin teslimatı için kritik önem taşıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Rüzgarda ekipman maliyetleri karada %3, denizde %1 arttı

Raporda, 2022’nin sonuna kıyasla, sabit eksenli güneş enerjisi ekipman maliyetleri düşük polisilikon fiyatları nedeniyle %2 düşerken, düşük lityum karbonat fiyatlarının batarya depolama ekipman maliyetlerini %1 azalttığı yer alıyor. Amerikalı ve Avrupalı rüzgar türbini üreticilerinin geçtiğimiz yıl yaşanan emtia sıkışıklığının etkilerini hala hissettiğine vurgu yapan BNEF analizi, kara rüzgar santralleri için ekipman maliyetlerinin %3, deniz üstü rüzgar santrallerinin ise ortalama %1 daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Finansman maliyetlerinin yükseldiği ve düşük ekipman maliyetlerinden elde edilen kazançların bir kısmını dengelediği yorumunun yapıldığı araştırmada, “Yeni rüzgâr projeleri için ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti (WACC) %6,4 ile geçen yıla göre neredeyse 50 baz puan daha yüksek. Bu da finansman maliyetlerini 2017’deki seviyesine geri getiriyor. Bu artış öz kaynak tarafında eşleşmedi ve sponsorlar şu ana kadar getiri oranlarını artırmak için kısıtlama gösterdi.” ifadeleri kullanıldı. 

Raporda görüşlerine yer verilen araştırmanın Başyazarı Amar Vasdev, “Öz sermaye yatırımcılarının ilgisi güçlü kalmaya devam ediyor ve beklenen getiri oranları faiz oranları kadar hızlı artmadı. Yenilenebilir enerji projeleri güvenli bir varlık sınıfı olarak görülüyor ve doğru elektrik alım anlaşmasıyla enflasyona karşı bir koruma bile sağlayabilir. Merkez bankası faiz oranları düştükçe, mevcut projeler için bir refinansman dalgası da görebiliriz” açıklamasında bulundu.

Çin’in deniz üstü rüzgar LCOE’si, dünyadan 21 $/MWh daha düşük

Araştırmada yer alan bu küresel maliyet ölçütleri, piyasa olgunluğu, kaynak mevcudiyeti, proje özellikleri, yerel finansman koşulları ve işgücü maliyetlerine göre değişen bir dizi ülke düzeyinde tahmini bir araya getiriyor. Rapora göre 2023’ün ilk yarısında en ucuz yenilenebilir enerji projeleri; sınıfının en iyisi kara rüzgar santralleri için 23 $/MWh, deniz üstü rüzgar için 50 $/MWh ve sabit eksenli PV santralleri için 31 $/MWh LCOE ile Çin’de yer alıyor. Çin dışında kara ve deniz üstü rüzgar maliyetleri artarken, Çin’in oldukça rekabetçi yerel rüzgar türbini üretim pazarı ülkede fiyatların sürekli düşmesine yol açıyor. İki yıl önce Çin’in deniz üstü rüzgar LCOE’si 91 $/MWh ile küresel maliyetlerle aynı seviyedeydi. Bugün ise Çin’in tipik deniz üstü rüzgar LCOE’si 66 $/MWh ile dünyanın geri kalanından 21 $/MWh daha düşük.

Araştırmada konuyla ilgili yorumuna yer verilen BNEF Enerji Ekonomisi Başkanı Matthias Kimmel, “Çin son 10 buçuk yılda yerel tedarik zincirine çok fazla yatırım yaptı ve bu da kıyasıya rekabetin yaşandığı oldukça aktif bir yenilenebilir enerji sektörünü ortaya çıkardı. Ülke uzun zamandır güneş enerjisi üretiminde lider konumdaydı; ancak şimdi rüzgar türbinleri için maliyet düşüşleri söz konusu olduğunda da farklı yollar görüyoruz. ABD ve Avrupa geride kaldı ve artık arayı kapatmaları gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Araştırmanın sonunda yer verilen değerlendirmede: “Son birkaç yıldır yaşanan çalkantılar, daha uzun bir süre boyunca proje maliyetlerindeki istikrarlı düşüşler açısından bir istisna teşkil ediyor. Şebeke ölçeğinde güneş, kara ve deniz üstü rüzgarının LCOE’leri 2023’e kadar olan 10 yıl içinde %58-74 oranında düşmüştü. Devam eden teknoloji iyileştirmeleri, daha büyük ölçek ekonomileri ve azalan finansman maliyetleri sayesinde bu maliyet düşüşlerinin uzun vadede devam etmesini bekliyoruz.”

Enerji Depolama

Kontrolmatik, Pomega ve Siemens’ten ‘mühendislik ittifakı’

Yayın tarihi:

-

Yazar

Batarya ve sürdürülebilir enerji çözümleri pazarı hızla büyüyor. Ulaşım ve enerji sistemlerinde karbonsuzlaşmayı sağlayacak bataryalar için en üst seviyede sürdürülebilir bir değer zincirine duyulan ihtiyaç da aynı paralelde artıyor. Siemens bu amaçla, sistem entegrasyonu, enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı alanlarında küresel bir EPC lideri olan Kontrolmatik Technology ve Kontrolmatik iştiraklerinden Pomega Energy Storage Technologies ile yeni bir iş birliğine imza atıyor. Üç şirket arasında kurulan bu iş birliği, daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi sağlamak için sürdürülebilir bir küresel batarya ekosistemi oluşturmaya odaklanacak. Bu iş birliğiyle, Pomega Energy Storage Technologies Amerika ve Kontrolmatik Amerika, Kuzey Amerika’daki enerji depolama operasyonlarını hızlandırmış olacak.

Konuyla ilgili olarak konuşan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Saim Hacıağaoğlu şunları kaydetti: “Siemens ile yaptığımız iş birliği, Kontrolmatik’e Siemens ile mühendislik, entegratör ve yazılım ortağı olarak kendini kanıtlama fırsatı sağlayacak. Bunun karşılığında biz de Kontrolmatik/Pomega olarak Siemens otomasyon ekipmanı ve yazılım çözümlerinin standartlaştırılmasına yardımcı olacağız. Kontrolmatik ve Pomega olarak bizi her zaman en son teknolojinin en ön saflarında tutacak fırsatlar arıyoruz ve Siemens ile çalışmak da bu yöndeki başarımızın devamını sağlayacak.”

Söz konusu iş birliği, her üç şirketin de küresel erişimini genişletirken sürdürülebilir enerji depolama alanındaki çabalarına da önemli katkılar sağlayacak. Siemens, tedarik zincirinden geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kadar uçtan uca teknolojisiyle ABD’de pil üretimini artırmaya yardımcı olmaya devam ederken, bu amaçla çalışacağı güçlü endüstri ortaklarıyla iş birliği yapmayı arzu ediyor. Kontrolmatik ve Pomega, özellikle Pomega’nın Türkiye’deki ilk LFP batarya fabrikasında Siemens çözümlerinin kullanımını tam ve sürekli destekle optimize ederek standartlaştıracak.

İş birliği hakkında bir açıklama yapan Siemens’ten Jefi Bardavit de şunları kaydetti: “Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki bu heyecan verici iş birliğinden duyduğum coşku ve iyimserliği ifade etmek istiyorum. Bu alanda küresel bir ittifak kurma ihtimali gerçekten ilham verici ve bu aynı zamanda ortaklığımızda yenilikçilik, verimlilik ve en son teknolojiye olan bağlılığı simgeleyen önemli bir kilometre taşına işaret ediyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki sinerji, endüstri standartlarını yeniden tanımlamaya ve dönüştürücü çözümler yaratmaya hazırlanıyor. Hizmet verdiğimiz alanlarda çığır açan gelişmelerin önünü birlikte açıyoruz. Ortak değerlerimiz ve hedeflerimizle uyumlu olan bu ittifak, dünya çapındaki tüm müşterilerimize benzersiz bir değer sunma konusundaki kararlılığımızı da pekiştiriyor. Birlikte yaratacağımız olumlu etkiye tanık olmak için sabırsızlanıyor ve başarı ve büyümenin devam edeceği bir geleceği dört gözle bekliyorum.”

Buna ek olarak eğitim, işgücü ve araştırmaya da birlikte odaklanmaya karar veren üç şirket, Güney Carolina Üniversitesi (USC) ile de ortak bir iş birliği tesis etti. Pomega halen, Güney Carolina Üniversitesi’ne Siemens otomasyon ve yazılım çözümlerini kullandığı ve 2024 sonunda tamamlanması planlanan bir pilot batarya üretim hattı kuruyor. Siemens’in akademi ile iş birliği sayesinde burada kullanılan yazılımların büyük bir kısmı da üniversiteye bağışlandı.

Güney Carolina Üniversitesi’nden Doktor William E. Mustain konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “USC, bataryalara yapılan 30 yıllık yatırım ve araştırma üzerine inşa edilen batarya pilot üretim ve test kabiliyetlerinde önemli bir genişlemenin ortasında yer alıyor. Tasarladığımız bu tesisi hayata geçirmek için bizimle aynı vizyonu paylaşan ve projeye benzersiz becerilerini katacak ortaklar gerekiyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega ile başarı için doğru ortakları bulduğumuza inanıyoruz. Bu ekibin birleşik iş, bilim ve teknoloji deneyimi, bütünün parçaların toplamından daha büyük olduğu bir şey yaratıyor ve eyaletimiz adına sürdürülebilir bir eğitim, inovasyon ve iş modeli sağlamak için güçlü bir temel oluşturuyor. Siemens, üniversitemizdeki öğrencileri güçlü bir şekilde desteklemekte ve eğitime olan bağlılığını ortaya koymaktadır. Dijital tasarım ve işletimle ilgili sağladıkları kaynaklar, öğrencilerimizin mezun olur olmaz enerji dünyasına katkıda bulunmaya hazır olmalarını sağlayacak.”

Siemens ve Kontrolmatik, ABD’de üretilen özelleştirilmiş uçtan uca çözümlerle ABD batarya enerji depolama endüstrisini genişletmek için yakın iş birliği içinde çalışacak. Pomega’nın Güney Carolina’daki PΩCenter’ı, ABD’de yalnızca şebeke ve konut batarya depolamasına yönelik LFP çözümlerine adanmış ilk tesislerden biri olacak.

Devamını oku

Enerji Depolama

Depolamalı Res Mega Projelerinde Enerjisa Üretim Ve Kontrolmatik Teknoloji Arasında İş Birliği

Yayın tarihi:

-

Yazar

  • Türkiye’nin özel sektör lider elektrik üreticisi Enerjisa Üretim ve dünyanın önde gelen teknoloji ve mühendislik şirketlerinden biri olma yolunda ilerleyen Kontrolmatik Teknoloji, her iki şirketin öne çıkan kabiliyetlerini karşılıklı olarak kullanmayı hedefledikleri bir Mutabakat Sözleşmesi’ne imza attı.
  • Konuyla ilgili olarak Enerjisa Üretim Genel Merkezi’nde düzenlenen imza törenine Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Kontrolmatik Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan ve ilgili şirketlerin üst düzey yöneticileri katıldı.
  • Mutabakat Sözleşmesi kapsamında; farklı teknolojilerdeki yenilenebilir enerji yatırımları ile sektörün öncüsü olarak konumlanan Enerjisa Üretim’in, Kontrolmatik Teknoloji iştiraklerinden Progresiva Enerji Yatırımları’nın Tekirdağ’da kurulacak 250 MW’lık Rüzgar Enerji Santrali ve 1.000 MWh’lık Enerji Depolama Tesisi projelerinde çözüm ortağı olması planlandı. Kontrolmatik Teknoloji’nin ise başta 500 MW kapasiteli enerji depolama tesisi olmak üzere Enerjisa Üretim portföyünde yer alan ve gelecekte yer alması muhtemel tüm depolamalı rüzgar santrallerinin elektrifikasyon ve trafo merkezlerinin anahtar teslim kurulumları ile, bu projelerin enerji depolama sistemleri tedarikinde yine Kontrolmatik iştiraklerinden Pomega Enerji Depolama Teknolojileri A.Ş.’nin çözüm ortağı olması planlanıyor. Enerjisa Üretim’in dijital oluşumu Hollanda merkezli Senkron Energy Digital Services ise projenin dijital çözüm ortağı olarak konumlanıyor.

İş birliği kapsamında Enerjisa Üretim’in rüzgâr projelerindeki bilgi ve deneyimlerini Kontrolmatik Teknoloji iştiraklerinden Progresiva Enerji Yatırımları’nın 250 MW’lık Rüzgâr Enerji Santrali’nin kurulumu ve işletilmesi süreçlerinde; Kontrolmatik Teknoloji’nin ise Depolamalı RES projelerindeki mühendislik, teknoloji ve kurulumu konularındaki bilgi ve tecrübelerini Enerjisa Üretim’in 500 MW Depolamalı RES projesinde değerlenmesi hedefleniyor.

Enerjisa Üretim’in Santral İşletme Tecrübesi

Türkiye’de çeyrek asırdan fazladır sektöre yön veren ve yaklaşık 5.000 MW kurulu güce sahip (4.000 MW işletme, 1.000 MW inşaat halinde) Enerjisa Üretim, iş birliği kapsamında Kontrolmatik’e ait 250 MW’lık Rüzgâr Enerji Santrali’nde proje geliştirme/yönetim, kurulum, işletme ve bakım süreçlerini üstlenecek. Ayrıca Progresiva Enerji Yatırımları’nın inşa edeceği 1 GW kapasiteye sahip enerji depolama tesisinin ise tüm piyasa operasyonları yine Enerjisa Üretim tarafından sağlanacak.

Kontrolmatik Teknoloji’nin Enerji Santrali ve Depolama Tesisi Kurulum Tecrübesi

İmzalanan sözleşme kapsamında Kontrolmatik Teknoloji’nin, mühendislik ve proje yönetimindeki uzun yıllara dayanan deneyimleri ile, Enerjisa Üretim portföyünde yer alan tüm depolamalı rüzgâr enerjisi santrallerinin elektrifikasyon ve trafo merkezleri kurulumlarını anahtar teslim gerçekleştirecek.

Kontrolmatik Teknoloji iştiraklerinden biri olan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri A.Ş.’nin de yine sözleşme çerçevesinde Ankara Polatlı’daki Lityum-İyon Pil Hücresi Giga Fabrikası’nda ürettiği yerli üretim enerji depolama sistemlerini Enerjisa Üretim’e tedarik edecek. Pomega Giga Fabrikası, Türkiye’nin yerli üretim yapan ilk enerji depolama sistemleri tesisi olarak ön plana çıkıyor.

Teknoloji Ortağı Senkron Energy

Mutabakat Sözleşmesi’nde Enerjisa Üretim’in dijital oluşumu Hollanda merkezli Senkron Energy Digital Services ise projenin dijital çözüm ortağı olarak konumlanıyor. Türkiye ve yurt dışı santrallere hizmet veren Senkron Energy, başta hibrit enerji yatırımları olmak üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarında karar destek sistemleri ile yapay zekanın gücünü enerji varlıklarının potansiyelini maksimum düzeye çıkarmak için kullanıyor. Yapılacak olan rüzgâr ve batarya yatırımlarının, varlık yönetimi ve market operasyonu süreçlerinde Senkron Energy’nin sunmuş olduğu dijital çözümler kullanılması da hedefler arasında yer alıyor.

Senkron Energy’nin geliştirdiği yazılımların, mevcut proje ile sınırlı kalmayarak Kontrolmatik’in enerji depolama sistemlerinde de kullanılması imza altına alınan bir diğer hedef oldu. Bu yazılımlar, yatırımcılara depolama projelerinde maksimum verim, uzun ömür, siber güvenlik, yüksek karlılık gibi konu başlıklarında dijital çözümler sağlıyor. 

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, stratejik iş birliği kapsamında yaptığı açıklamada, “Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla önümüzdeki iki yıl içinde Türkiye’de dikilen her üç rüzgar türbininden birisi Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarında üretimin stabilitesini sağlamak ve santrallerden sürekli enerji üretmek ise depolamalı sistemler sayesinde mümkün hale gelecek. Bu nedenle bu yatırımlar, ülkemiz açısından kritik önem taşımaktadır. Yenilenebilir enerji tarafında en büyük yatırımcılardan biri olarak Türkiye’nin enerji ekosistemine büyük güç sağlayacak depolamalı santral yatırımlarında da yine çok önemli bir öncülüğe imza atıyoruz. Kontrolmatik ile yaptığımız bu kıymetli iş birliğiyle alanlarında uzman iki büyük organizasyon olarak ülkemizin depolamalı RES kategorisindeki en yüksek kurulu güç projelerini birlikte gerçekleştireceğiz. Sektör tecrübesini dijital mahareti ile birleştiren Senkron Energy şirketimizin ise projede teknoloji ortağı olarak yer alması bizim için ayrıca önem arz ediyor. Yenilenebilir enerjinin, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına önemli rol oynadığının bilinciyle, iş birliğinin hem ülkemizin yararına olmasını hem de sektörümüzün ilerlemesine değerli katkılar sağlamasını diliyoruz. Tüm paydaşlar için hayırlı olsun’’ dedi.

Kontrolmatik Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan, geçtiğimiz hafta dış finansman kullandıkları Progresiva Enerji Yatırımları’nın Tekirdağ RES ve Enerji Depolama Tesisi yatırımı için Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinden biri olan Enerjisa Üretim’le çalışacak olmaktan memnuniyet duyduklarını belirtti. Dünyanın önde gelen teknoloji, mühendislik ve enerji şirketleri arasında güçlü bir Türk markası olarak yer alma hedefiyle ilerlediklerini kaydeden Aslanhan, ‘’Türkiye, özellikle yenilenebilir enerji alanında çok büyük bir bilgi birikimine ve tecrübeye sahip. Türk şirketleri bu alanda dünya standartlarında hizmet sağlıyor. Biz de küresel bir marka olmanın gerekliliklerinden biri olarak kendi ülkemizde en iyilerle iş birliği yapmayı önemsiyoruz. Hem rüzgâr santralimizin kurulum ve işletme süreçlerinde hem de ülkemize kazandırmaktan gurur duyduğumuz GWh saat kapasitesindeki enerji depolama tesisimizin piyasa faaliyetlerinde Enerjisa Üretim’le çalışma arzusu içerisindeyiz. Biz de hem Kontrolmatik Teknoloji hem de iştiraklerimizden Pomega Enerji Depolama Teknolojileri olarak mühendislik, uçtan uca proje yönetimi ve enerji depolamada alanlarında uluslararası standartlardaki bilgi ve becerilerimizi Enerjisa Üretim’in depolamalı rüzgâr enerji projelerinde kullanma fırsatı yakalamayı hedefliyoruz. Ülkemizin teknoloji, mühendislik ve enerji alanlarında yarattığı farkı uluslararası arenada daha da görünür kılmak için çalışmaya ve Enerjisa Üretim’le farklı alanlarda iş birliği fırsatları aramaya devam edeceğiz” dedi.

Devamını oku

Enerji Depolama

Pomega’dan enerji depolamada kritik hamle: Türkiye’nin özel sektördeki ilk enerji depolama fabrikası üretime başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

KONTROLMATİK-GİGA FABRİKA-SAMİ ASLANHAN

Pomega Enerji Depolama Teknolojileri, yenilenebilir enerji sektörünün önünü açacak önemli bir atılımı hayata geçirdi. Türkiye’nin enerji depolama alanındaki ilk özel sektör sermayeli yatırımı olma özelliği taşıyan ‘Lityum İyon Pil Hücresi Giga Fabrikası’nı resmi açılışla birlikte devreye alan Pomega, toplam 100 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen fabrikasında 3.000 MWh/yıl kapasiteye ulaşmayı hedefliyor. Enerji depolamada benzeri bir fabrikayı daha Amerika’da hayata geçirmeye hazırlanan Pomega’nın bu yatırımı, ABD Başkanı Joe Biden tarafından “oyun değiştirici” olarak nitelendiriliyor.

Enerji ve teknoloji sektörlerine katma değerli ürün ve servisler sunan bir mühendislik şirketi olan Kontrolmatik’in iştiraklerinden Pomega Enerji Depolama Teknolojileri, yaklaşık 100.000 metrekare alana sahip Türkiye’nin özel sektördeki ilk ve tek prizmatik tip Lityum-Demir Fosfat pil hücresi giga fabrikasını açtı. Ankara Polatlı OSB’de inşa edilen ve 29 Ağustos 2023 tarihinde yapılan resmi açılışla birlikte devreye alınan Lityum-Demir Fosfat (‘LiFePO4’) bazlı prizmatik pil hücresi ile batarya tipi enerji depolama ürün ve sistemlerinin üretileceği giga fabrika, Türkiye’nin enerji depolama alanındaki ilk özel sektör sermayeli yatırımı olma özelliği taşıyor. İlk fazı Ağustos 2023’te hizmete başlayan ve tüm fazlarının tamamlanmasının ardından toplam 600 kişiye istihdam sağlayacak olan fabrikanın tüm fazlarının 2024 yılı içerisinde devreye alınması planlanıyor.

Türkiye’nin önde gelen enerji, mühendislik ve teknoloji şirketlerinden biri olan ve büyüme planlarını istikralı bir biçimde devam ettiren Kontrolmatik Teknoloji, enerji alanındaki en önemli yatırımlarından biri olan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri’ne ait Lityum-İyon pil hücresi ve enerji depolama sistemleri fabrikasının temelini 2022 yılı başında atmıştı. 2023 yılında ilk fazının devreye alınmasının ardından 2024 yılında 3.000 MWh/yıl kapasiteye ulaşması hedefleniyor.

Yenilenebilir enerji sektörünün önünü açacak yatırım

Toplam 100 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen ve yapımı yaklaşık bir buçuk yıl gibi bir sürede tamamlanan Giga Fabrika, enerji depolama ürün ve çözümleri sayesinde, özellikle rüzgar ve güneş gibi öngörülemeyen yenilenebilir kaynaklara sahip enerji santrallerinin daha güvenilir ve öngörülebilir ‘baz santralleri’ gibi üretim yapmasına yardımcı olacak. Enerji depolama konusu, yenilenebilir enerji sektörün büyümesinin önünü açarak fosil yakıtlardan çıkış planının başarıya ulaşmasında en kritik unsurlardan biri olarak kabul ediliyor.

Enerji arz güvenliğine çevre dostu katkı

Özellikle Covid-19 ve sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı gibi krizler sonrasında önemi kat kat artan ‘enerji arz güvenliği’ni sağlamak için ülkeler bir yandan öz kaynaklarını kullanırken bir yandan da ulusal emisyon taahhütlerine uygun biçimde enerji üretimi yapmanın yollarını arıyor. Enerji depolama ürünleri bu alandaki ihtiyaca da en hızlı biçimde cevap verecek çözümler olarak ön plana çıkıyor. Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Lityum İyon Pil Hücresi Giga Fabrikası, tüm fazlarının hızla tamamlanmasının ardından başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin kendi enerji arz güvenliğini sağlamasını kolaylaştıran ve emisyon hedeflerine daha kısa sürede ulaşmalarını mümkün kılan önemli bir rol oynayacak.

Ağır sanayiden hane içi kullanıma kadar geniş ürün portföyü

Giga fabrikada üretilecek Lityum-Demir-Fosfat prizmatik pil hücreleri ve batarya tipi enerji depolama çözümleri enerji santrallerinden ulusal şebekelere, enerjiye çok büyük ölçüde ihtiyaç duyan ağır sanayi üretim tesislerinden hane içi uygulamalara, elektrikli kara taşıtlarından deniz taşıtlarına kadar oldukça geniş bir alanda kullanılabilecek. Enerji santrallerinin ve sanayinin yanı sıra son kullanıcı olarak bireylerin de kendi evleri için faydalanabileceği bu ürün ve çözümler, kullanıcılara ‘yenilenebilir enerji kaynaklarından’ üretilmiş enerjiyi seçme ve ‘iklim hedeflerine bireysel sorumlulukla katkıda bulunma’ imkanı da verecek.

ABD’de de dört gözle bekleniyor

Pomega sadece Türkiye’de değil Amerika kıtasında bu alandaki ihtiyacı görerek Amerika Birleşik Devletleri’nde de benzer bir yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Güney Carolina’da halen yapım aşamasında olan fabrika ABD enerji yönetimi ve sektörü tarafından da yakından takip ediliyor. ABD Başkanı Joe Biden’ın yakın zamanda yaptığı bir konuşmada “oyun değiştirici” olarak nitelediği yatırım, ABD’den önce Türkiye’de faaliyete geçiyor.

 

 

Devamını oku

Trendler