Connect with us

Enerji Depolama

Solar+Storage NX kapılarını açtı

Published

on

Güneş enerjisi ve enerji depolama sektörünün önde gelen firmaları ve profesyonellerini bir araya getiren Solar+Storage NX Fuarı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Sektör için 2 milyar dolarlık iş hacmi yaratması beklenen fuar, 31 Ağustos – 02 Eylül 2023 tarihleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.

Türkiye’nin tek güneş enerjisi ve enerji depolama fuarı Solar+Storage NX, kapılarını açtı. TÜYAP Interexpo Salonu’nda gerçekleşen resmi açılış töreninde Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, TEHAD Kurucu Başkanı Berkan Bayram, GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özkök, Otomotiv Gazetecisi Okan Altan, katılımcılar ve ziyaretçiler yer aldı.

Sektör için 2 milyar dolarlık iş hacmi yaratması beklenen fuarda güneş enerjisi sistemleri, enerji depolama teknolojileri, mühendislik, tedarik ve inşaat, EPC projeleri, dijitalizasyon, akıllı enerji çözümleri ve e-mobilite ürün grupları sergileniyor.

Yan sanayi ve teknoloji yatırımlarıyla birlikte EPDK’ya yapılan depolamalı RES ve GES başvuruları ile pazara 40-45 milyar dolarlık yatırım olarak yansıması öngörülen sektörün uluslararası buluşmasında, ayrıca Solar+Storage Exclusive Forum düzenleniyor. Türkiye Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği GENSED ve Solis Fuarcılık tarafından düzenlenen fuar kapsamında 31 Ağustos- 1 Eylül 2023 tarihlerinde İstanbul Tüyap Palace Hotel’de, Solis Renewable Hub tarafından küresel güneş enerjisi medyasının prestijli yayınlarından PV Magazine Group stratejik ortaklığı ve GENSED’in desteğiyle düzenlenen forumda; dünya çapında uzmanlar, enerji depolama ve güneş enerjisi alanındaki en son teknolojik gelişmeleri ve fırsatları paylaşacak ve sektör için çok katma değerli network ortamı sunulacak.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Enerji Depolama

Pomega’dan enerji depolamada kritik hamle: Türkiye’nin özel sektördeki ilk enerji depolama fabrikası üretime başladı

Published

on

KONTROLMATİK-GİGA FABRİKA-SAMİ ASLANHAN

Pomega Enerji Depolama Teknolojileri, yenilenebilir enerji sektörünün önünü açacak önemli bir atılımı hayata geçirdi. Türkiye’nin enerji depolama alanındaki ilk özel sektör sermayeli yatırımı olma özelliği taşıyan ‘Lityum İyon Pil Hücresi Giga Fabrikası’nı resmi açılışla birlikte devreye alan Pomega, toplam 100 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen fabrikasında 3.000 MWh/yıl kapasiteye ulaşmayı hedefliyor. Enerji depolamada benzeri bir fabrikayı daha Amerika’da hayata geçirmeye hazırlanan Pomega’nın bu yatırımı, ABD Başkanı Joe Biden tarafından “oyun değiştirici” olarak nitelendiriliyor.

Enerji ve teknoloji sektörlerine katma değerli ürün ve servisler sunan bir mühendislik şirketi olan Kontrolmatik’in iştiraklerinden Pomega Enerji Depolama Teknolojileri, yaklaşık 100.000 metrekare alana sahip Türkiye’nin özel sektördeki ilk ve tek prizmatik tip Lityum-Demir Fosfat pil hücresi giga fabrikasını açtı. Ankara Polatlı OSB’de inşa edilen ve 29 Ağustos 2023 tarihinde yapılan resmi açılışla birlikte devreye alınan Lityum-Demir Fosfat (‘LiFePO4’) bazlı prizmatik pil hücresi ile batarya tipi enerji depolama ürün ve sistemlerinin üretileceği giga fabrika, Türkiye’nin enerji depolama alanındaki ilk özel sektör sermayeli yatırımı olma özelliği taşıyor. İlk fazı Ağustos 2023’te hizmete başlayan ve tüm fazlarının tamamlanmasının ardından toplam 600 kişiye istihdam sağlayacak olan fabrikanın tüm fazlarının 2024 yılı içerisinde devreye alınması planlanıyor.

Türkiye’nin önde gelen enerji, mühendislik ve teknoloji şirketlerinden biri olan ve büyüme planlarını istikralı bir biçimde devam ettiren Kontrolmatik Teknoloji, enerji alanındaki en önemli yatırımlarından biri olan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri’ne ait Lityum-İyon pil hücresi ve enerji depolama sistemleri fabrikasının temelini 2022 yılı başında atmıştı. 2023 yılında ilk fazının devreye alınmasının ardından 2024 yılında 3.000 MWh/yıl kapasiteye ulaşması hedefleniyor.

Yenilenebilir enerji sektörünün önünü açacak yatırım

Toplam 100 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen ve yapımı yaklaşık bir buçuk yıl gibi bir sürede tamamlanan Giga Fabrika, enerji depolama ürün ve çözümleri sayesinde, özellikle rüzgar ve güneş gibi öngörülemeyen yenilenebilir kaynaklara sahip enerji santrallerinin daha güvenilir ve öngörülebilir ‘baz santralleri’ gibi üretim yapmasına yardımcı olacak. Enerji depolama konusu, yenilenebilir enerji sektörün büyümesinin önünü açarak fosil yakıtlardan çıkış planının başarıya ulaşmasında en kritik unsurlardan biri olarak kabul ediliyor.

Enerji arz güvenliğine çevre dostu katkı

Özellikle Covid-19 ve sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı gibi krizler sonrasında önemi kat kat artan ‘enerji arz güvenliği’ni sağlamak için ülkeler bir yandan öz kaynaklarını kullanırken bir yandan da ulusal emisyon taahhütlerine uygun biçimde enerji üretimi yapmanın yollarını arıyor. Enerji depolama ürünleri bu alandaki ihtiyaca da en hızlı biçimde cevap verecek çözümler olarak ön plana çıkıyor. Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Lityum İyon Pil Hücresi Giga Fabrikası, tüm fazlarının hızla tamamlanmasının ardından başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin kendi enerji arz güvenliğini sağlamasını kolaylaştıran ve emisyon hedeflerine daha kısa sürede ulaşmalarını mümkün kılan önemli bir rol oynayacak.

Ağır sanayiden hane içi kullanıma kadar geniş ürün portföyü

Giga fabrikada üretilecek Lityum-Demir-Fosfat prizmatik pil hücreleri ve batarya tipi enerji depolama çözümleri enerji santrallerinden ulusal şebekelere, enerjiye çok büyük ölçüde ihtiyaç duyan ağır sanayi üretim tesislerinden hane içi uygulamalara, elektrikli kara taşıtlarından deniz taşıtlarına kadar oldukça geniş bir alanda kullanılabilecek. Enerji santrallerinin ve sanayinin yanı sıra son kullanıcı olarak bireylerin de kendi evleri için faydalanabileceği bu ürün ve çözümler, kullanıcılara ‘yenilenebilir enerji kaynaklarından’ üretilmiş enerjiyi seçme ve ‘iklim hedeflerine bireysel sorumlulukla katkıda bulunma’ imkanı da verecek.

ABD’de de dört gözle bekleniyor

Pomega sadece Türkiye’de değil Amerika kıtasında bu alandaki ihtiyacı görerek Amerika Birleşik Devletleri’nde de benzer bir yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Güney Carolina’da halen yapım aşamasında olan fabrika ABD enerji yönetimi ve sektörü tarafından da yakından takip ediliyor. ABD Başkanı Joe Biden’ın yakın zamanda yaptığı bir konuşmada “oyun değiştirici” olarak nitelediği yatırım, ABD’den önce Türkiye’de faaliyete geçiyor.

 

 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Enerji Depolama

BNEF, rüzgar enerjisi ve enerji depolama projelerinde maliyetlerin düştüğünü açıkladı

Published

on

Araştırma şirketi BloombergNEF (BNEF) tarafından paylaşılan son analize göre, rüzgar enerjisi ve enerji depolama projelerinin maliyetleri, küresel tedarik zinciri kısıtlamalarının ve Ukrayna savaşının etkilerinin en yüksek olduğu 2022 yılındaki seviyelere göre düştü. BloombergNEF’e göre, merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmeye devam etmesi ve temiz enerji üreticilerinin bazılarının maliyet tasarruflarını henüz alıcılara yansıtmaması nedeniyle sektör hala zorluklarla karşı karşıya; ancak son birkaç yıldır yaşanan çalkantılar, uzun bir süre boyunca proje maliyetlerindeki istikrarlı düşüşler için istisna oldu.

Araştırmada paylaşılan verilere göre, son 6 ayda yeni inşa edilen deniz üstü rüzgar ve depolama projelerinin maliyetleri sırasıyla %2 ve %12 oranında düşerken, kara rüzgarı için küresel karşılaştırma maliyetleri son 12 ayda %6 oranında azaldı ancak 2022’nin ikinci yarısından bu yana değişmedi. BNEF’in analizi, deniz üstü rüzgar için küresel karşılaştırmalı seviyelendirilmiş elektrik maliyetinin veya LCOE’nin şu anda kömürle eşit olduğunu gösteriyor. Güçlü Çin pazarının etkisiyle, BNEF’in 2009 yılında proje verilerini toplamaya başlamasından bu yana en ucuz seviye. Fosil yakıtla çalışan projelerin maliyetinde son 6 ayda %5’lik bir düşüş olmasına rağmen, karada rüzgar ve Fotovoltaik (PV), küresel elektrik üretiminin %82’sini kapsayan ülkelerde elektrik üretmek için en ucuz yeni inşa teknolojileri olmaya devam ediyor.

Güneş enerjisi için küresel karşılaştırma maliyetlerinin son 6 ayda yükseldiğini belirten BloombergNEF, ortalama bir sabit eksenli güneş enerjisi projesinin %2 gibi mütevazı bir oranda daha maliyetli olduğunu açıkladı. Takipli tipik güneş enerjisi projesi ise %12 gibi daha yüksek bir oranda arttı. Bu projeler ABD’de yaygındır ve buradaki geliştiriciler artan işçilik, tesis dengesi ve finansman maliyetleriyle karşı karşıya kaldı.

Araştırmada yenilenebilir enerjideki lojistik maliyetleriyle ilgili, “Lojistik fiyatlarının rekor seviyelerden düşmeye devam etmesi, son 2 yıldır yüksek fiyatlarla mücadele eden proje geliştiricileri ve üreticileri rahatlattı. Asyalı nakliye ücretleri Eylül 2021’de zirveye ulaştı ancak şu anda 2020’nin başındaki seviyelere geri döndü. Asya’dan gelen nakliye rotaları güneş panelleri, invertörler, bataryalar ve diğer bileşenlerin teslimatı için kritik önem taşıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Rüzgarda ekipman maliyetleri karada %3, denizde %1 arttı

Raporda, 2022’nin sonuna kıyasla, sabit eksenli güneş enerjisi ekipman maliyetleri düşük polisilikon fiyatları nedeniyle %2 düşerken, düşük lityum karbonat fiyatlarının batarya depolama ekipman maliyetlerini %1 azalttığı yer alıyor. Amerikalı ve Avrupalı rüzgar türbini üreticilerinin geçtiğimiz yıl yaşanan emtia sıkışıklığının etkilerini hala hissettiğine vurgu yapan BNEF analizi, kara rüzgar santralleri için ekipman maliyetlerinin %3, deniz üstü rüzgar santrallerinin ise ortalama %1 daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Finansman maliyetlerinin yükseldiği ve düşük ekipman maliyetlerinden elde edilen kazançların bir kısmını dengelediği yorumunun yapıldığı araştırmada, “Yeni rüzgâr projeleri için ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti (WACC) %6,4 ile geçen yıla göre neredeyse 50 baz puan daha yüksek. Bu da finansman maliyetlerini 2017’deki seviyesine geri getiriyor. Bu artış öz kaynak tarafında eşleşmedi ve sponsorlar şu ana kadar getiri oranlarını artırmak için kısıtlama gösterdi.” ifadeleri kullanıldı. 

Raporda görüşlerine yer verilen araştırmanın Başyazarı Amar Vasdev, “Öz sermaye yatırımcılarının ilgisi güçlü kalmaya devam ediyor ve beklenen getiri oranları faiz oranları kadar hızlı artmadı. Yenilenebilir enerji projeleri güvenli bir varlık sınıfı olarak görülüyor ve doğru elektrik alım anlaşmasıyla enflasyona karşı bir koruma bile sağlayabilir. Merkez bankası faiz oranları düştükçe, mevcut projeler için bir refinansman dalgası da görebiliriz” açıklamasında bulundu.

Çin’in deniz üstü rüzgar LCOE’si, dünyadan 21 $/MWh daha düşük

Araştırmada yer alan bu küresel maliyet ölçütleri, piyasa olgunluğu, kaynak mevcudiyeti, proje özellikleri, yerel finansman koşulları ve işgücü maliyetlerine göre değişen bir dizi ülke düzeyinde tahmini bir araya getiriyor. Rapora göre 2023’ün ilk yarısında en ucuz yenilenebilir enerji projeleri; sınıfının en iyisi kara rüzgar santralleri için 23 $/MWh, deniz üstü rüzgar için 50 $/MWh ve sabit eksenli PV santralleri için 31 $/MWh LCOE ile Çin’de yer alıyor. Çin dışında kara ve deniz üstü rüzgar maliyetleri artarken, Çin’in oldukça rekabetçi yerel rüzgar türbini üretim pazarı ülkede fiyatların sürekli düşmesine yol açıyor. İki yıl önce Çin’in deniz üstü rüzgar LCOE’si 91 $/MWh ile küresel maliyetlerle aynı seviyedeydi. Bugün ise Çin’in tipik deniz üstü rüzgar LCOE’si 66 $/MWh ile dünyanın geri kalanından 21 $/MWh daha düşük.

Araştırmada konuyla ilgili yorumuna yer verilen BNEF Enerji Ekonomisi Başkanı Matthias Kimmel, “Çin son 10 buçuk yılda yerel tedarik zincirine çok fazla yatırım yaptı ve bu da kıyasıya rekabetin yaşandığı oldukça aktif bir yenilenebilir enerji sektörünü ortaya çıkardı. Ülke uzun zamandır güneş enerjisi üretiminde lider konumdaydı; ancak şimdi rüzgar türbinleri için maliyet düşüşleri söz konusu olduğunda da farklı yollar görüyoruz. ABD ve Avrupa geride kaldı ve artık arayı kapatmaları gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Araştırmanın sonunda yer verilen değerlendirmede: “Son birkaç yıldır yaşanan çalkantılar, daha uzun bir süre boyunca proje maliyetlerindeki istikrarlı düşüşler açısından bir istisna teşkil ediyor. Şebeke ölçeğinde güneş, kara ve deniz üstü rüzgarının LCOE’leri 2023’e kadar olan 10 yıl içinde %58-74 oranında düşmüştü. Devam eden teknoloji iyileştirmeleri, daha büyük ölçek ekonomileri ve azalan finansman maliyetleri sayesinde bu maliyet düşüşlerinin uzun vadede devam etmesini bekliyoruz.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com