Connect with us

Genel

Rüzgar enerji projesini geliştirmek

Yayın tarihi:

-

 

Günümüzde Rüzgâr Enerjisi Yatırımı; Çevre, Meteoroloji, İnşaat, Mekanik ve Elektrik gibi pek çok mühendislik disiplinin bir arada kullanılması anlamına gelmektedir. Proje geliştiren ve yatırım yapan firmaların kaynaklarını: zaman ve parayı, en doğru şekilde kullanabilmeleri ve süreci doğru yönetebilmeleri için genel resmi görebilmeleri, olası teknik ve ticari riskleri baştan belirlemeleri şarttır. Başarılı bir yatırım için iyi bir tasarımın yanı sıra, işin uzmanı bağımsız üçüncü taraflara danışılmalı ve teknik destek alınmalıdır.

 

Rüzgâr enerji santrali projelerinin en doğru şekilde geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesi konusunda içinde 35 yıllık tecrübeyi barındıran WINDFOR ‘un öncelikli amacı; başarılı, verimli, uygun maliyetli, minimum riskli ve finans edilebilir projeleri mümkün kılmaktır.

Yeşil alanda geliştirilecek proje sahanın belirlenmesi için dikkat edilmesi gereken temel noktalar: Rüzgar Kaynağı, Şebeke Uygunluğu, Lisans ve İzinler, Yerel Halkın projeye yaklaşımı ve Yatırım Ekonomisi olarak özetlenebilir.

 

Türkiye’de sahaların çoğunun orografyasının karmaşık olması, pek çok çevresel kısıtlama ile karşılaşılması, rüzgarın çeşitlilik göstermesi ve güvenilir meteorolojik verilerin azlığı nedeni ile proje sahasının belirlenmesi için ilk andan itibaren doğru bir yol haritası çizilmesi elzemdir. Proje sahasının bölgesel ve noktasal rüzgar kaynağının, şebeke bağlantısının, çevresel ve ekonomik risklerinin analiz edilmesi ile yapılacak bir ön fizibilite, karşılaşılması olası zorlukların baştan belirlenmesini sağlayacaktır.

 

 

Proje geliştirme kararı verildiği andan itibaren yapılacak olan fizibilite çalışması için;

 

•Ön Enerji Analizi; sahada gerçekleştirilmiş olan kısa dönem rüzgar ölçüm verileri ve veya meteoroloji istasyonundan temin edilecek verilerin değerlendirilmesi

•İdari Analiz, Plan Analizi, Çevresel kısıtların durumu, ÇED uygulamaları ve arazinin Sismik durum değerlendirilmesi

•Arazinin karakteri ve sahanın alınması/kiralanması/kamulaştırılması olasılıklarının değerlendirilmesi

•TEİAŞ bağlantı noktalarının durumu ve ulaşılabilirliği

•Bölgedeki Radar ve Havaalanı, Su Kaynakları ve Maden Lisanslarının durumu

•Lisans Sürecinin değerlendirilmesi, belirlenmiş proje arazisinde herhangi başka bir proje olasılığı

•Proje yatırımı için finansal modelin hazırlanması; teknik ve ekonomik tahminler, tüm proje geliştirme ve yatırım maliyet kalemlerinin oluşturulması (sermaye maliyetleri ve işletme maliyetlerinin, gelir ve giderlerin bütçelenmesi) çalışmaları yapılmalıdır.

 

Nisan ve Mayıs 2014’de MGM’ ye yapılmış olan rüzgâr ölçüm direği kabulü başvurularında en çok dikkat çeken nokta, pek çok projenin ölçüm istasyonlarının geliştirilmeye çalışılan RES sahalarını temsil etmemesi ve dolayısıyla yatırım risklerin artmış olmasıdır.

 

 

Rüzgar Ölçüm Kampanyasının amacı, projenin rüzgarının tüm sahayı temsil edecek, en doğru noktadan ölçülmesidir. Özellikle karmaşık sahalarda küçük bir menzil farkı bile analiz sonuçlarında büyük sapmalara sebebiyet verir. Doğru yapılan bir ölçüm kampanyası projenin başından itibaren güvenilir Ön Enerji Analizi için yeterli veriyi sağlayacak ve saha optimizasyonundan en uygun rüzgar türbinin seçilmesine kadar yapılacak çalışmaları kolaylaştıracaktır.

 

Tek bir ölçüm istasyonu, özellikle de sahanın genelini temsil eden bir noktada kurulmamışsa büyük ve kompleks sahalarda güvenilir bir Enerji Analizi sonucuna ulaşmak için yeterli olmayacaktır. Yatırım ve Finansman risklerinin ve belirsizliklerin azaltılmasında, proje sahasında birden fazla ölçüm kampanyası yapılması, uzaktan izleme sistemlerinin kullanılması, ışık ve ses ile rüzgar ölçüm sistemleri (Lidar ve Sodar) kullanılarak arazinin dikey düzlemdeki rüzgar hızının da tespitinde önemli rol oynar.

 

Bir diğer gereklilik ise, Rüzgar ölçüm direği ve sensörlerinin IEC 61400-12-1 standardına uygun olması, detaylı ve yeterli ölçüm direği kurulum raporunun bulunması ve direğin bakımının düzenli yapılmasıdır. Zamanlı ve sürekli izleme ile hatalı verilerin, sensör arızalarının anında tespiti ile hızlı şekilde teknik arızanın giderilmesi sağlanacak, istenilen kalitede veriler elde edilecektir.

 

 

Proje geliştirme sürecinde rüzgar veri analizi ve enerji analizini farklı seviyelerde incelemek ve raporlama mümkün olmasına rağmen, elde edilen verilerin kalitesinin kontrolü ve rüzgar akış modelinin sağlamasının yapılması şarttır.

 

Rüzgar Veri Analizi; sahadaki rüzgarın farklı karakteristik parametrelerinin detaylarını rüzgar hızı süresi eğrisi, rüzgar hızının yön dağılımı, türbülansı, şiddeti, mevsimsel ve günlük rüzgar hızı, değişim analizi, rüzgar yönünün standart sapması, weilbull dağılımı, hava ısısı ve atmosferik basınç gibi içermelidir.

 

 

Rüzgar hızı istatistiği; sahadan kısıtlı bir sure zarfında edinilen veri olup rüzgar santralinin işletme ömründen farklı ve kısa bir süre için belirlenir. Bu sebeple Uzun dönem Analiz yapılması ve en azından gelecek 10 yıl için beklenen ortalama rüzgar hızının tespit edilmelidir.

 

Enerji Analizi sahanın coğrafi zorluğuna göre doğrusal veya hesaplamalı akışkanlar dinamiği metodu (CFD) ile hesaplanır. Uzun dönem rüzgar verisinin yanı sıra; sahanın yüksekliği ve pürüzlülüğünün modelleme programına doğru girilmesi, rüzgar akış modelinin kontrolü ve onaylanması, çapraz tahmin hatalarının, engebe durumunu, atmosferik dengenin, dikey ve yatay çıkarımların, yük analizi ve optimize saha yerleşim planının yapılması çok önemlidir.

 

 

Olası kayıpların hesaplanarak Brüt ve Net Enerji Üretim rakamlarına ulaşılması mümkündür.

Bu kayıplar Rüzgar Türbin Modeli, Türbin harici santralin diğer teknik ve mekanik ekipmanları, şebeke uygunluğu, trafo ve iletim hattı kayıpları, çevresel etkileri, türbin kanat ve dişli yatağı yıpranmasından, güç eğrisi gibi konular göz önünde bulundurularak hesaplanır.

 

Belirsizlik konusu ile rüzgar veri analizinde, kayıpların hesaplanmasına kadar her adımda çok önemli bir etkiye sahiptir. Net Enerji Üretim tahmini hesaplanacağı zaman farklı oranlarda sonuçlara varmak mümkündür, örneğin P75%(1), P90%(1) ve P75%(10), P90%(10);1 ve 10 yıllık enerji üretim miktarlarını %75, %90 olasılıklı değerlerine ulaşılır.

 

Proje Finansmanı başvurusu yapabilmek için ise yapılacak olan Enerji Analizinin mutlaka Saha Uygunluk Değerlendirmesi dediğimiz IEC 61400-1 Ed. 3 standardı dâhilinde, sahanın rüzgar istatistiğine göre en doğru rüzgar türbin teknoloji ve modeline karar verilmesi ve proje için tasarlanmış olan en yüksek verimi elde edeceğimiz saha yerleşimine göre türbin modelinin doğruluğunun mekanik ve elektriksel olarak doğruluğunun raporlanmasıdır.

 

 

Sonuç olarak: WINDFOR bir rüzgar projesi için verimli saha tespitinden, rüzgar ölçüm direği denetimine, ön analizden, rüzgar ve enerji analizine kadar, proje geliştirilmesi ve yatırım için gerekli olan tüm adımlarda;  teknik, çevresel, izinler, ticari, finansal, inşaat, işletme maliyetlerinin belirlenmesine kadar çok geniş bir yelpazede yatırımcılarla birlikte hareket ederek, projenin yararına tüm gerekli desteği vermektedir.

 

Yazarlar: Nell Anne Franchi, Yönetim Kurulu Danışmanı, Windfor Danışmanlık Sedef Budak, Ülke Müdürü, Windfor Danışmanlık

Enerji Depolama

Kontrolmatik, Pomega ve Siemens’ten ‘mühendislik ittifakı’

Yayın tarihi:

-

Yazar

Batarya ve sürdürülebilir enerji çözümleri pazarı hızla büyüyor. Ulaşım ve enerji sistemlerinde karbonsuzlaşmayı sağlayacak bataryalar için en üst seviyede sürdürülebilir bir değer zincirine duyulan ihtiyaç da aynı paralelde artıyor. Siemens bu amaçla, sistem entegrasyonu, enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı alanlarında küresel bir EPC lideri olan Kontrolmatik Technology ve Kontrolmatik iştiraklerinden Pomega Energy Storage Technologies ile yeni bir iş birliğine imza atıyor. Üç şirket arasında kurulan bu iş birliği, daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi sağlamak için sürdürülebilir bir küresel batarya ekosistemi oluşturmaya odaklanacak. Bu iş birliğiyle, Pomega Energy Storage Technologies Amerika ve Kontrolmatik Amerika, Kuzey Amerika’daki enerji depolama operasyonlarını hızlandırmış olacak.

Konuyla ilgili olarak konuşan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Saim Hacıağaoğlu şunları kaydetti: “Siemens ile yaptığımız iş birliği, Kontrolmatik’e Siemens ile mühendislik, entegratör ve yazılım ortağı olarak kendini kanıtlama fırsatı sağlayacak. Bunun karşılığında biz de Kontrolmatik/Pomega olarak Siemens otomasyon ekipmanı ve yazılım çözümlerinin standartlaştırılmasına yardımcı olacağız. Kontrolmatik ve Pomega olarak bizi her zaman en son teknolojinin en ön saflarında tutacak fırsatlar arıyoruz ve Siemens ile çalışmak da bu yöndeki başarımızın devamını sağlayacak.”

Söz konusu iş birliği, her üç şirketin de küresel erişimini genişletirken sürdürülebilir enerji depolama alanındaki çabalarına da önemli katkılar sağlayacak. Siemens, tedarik zincirinden geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kadar uçtan uca teknolojisiyle ABD’de pil üretimini artırmaya yardımcı olmaya devam ederken, bu amaçla çalışacağı güçlü endüstri ortaklarıyla iş birliği yapmayı arzu ediyor. Kontrolmatik ve Pomega, özellikle Pomega’nın Türkiye’deki ilk LFP batarya fabrikasında Siemens çözümlerinin kullanımını tam ve sürekli destekle optimize ederek standartlaştıracak.

İş birliği hakkında bir açıklama yapan Siemens’ten Jefi Bardavit de şunları kaydetti: “Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki bu heyecan verici iş birliğinden duyduğum coşku ve iyimserliği ifade etmek istiyorum. Bu alanda küresel bir ittifak kurma ihtimali gerçekten ilham verici ve bu aynı zamanda ortaklığımızda yenilikçilik, verimlilik ve en son teknolojiye olan bağlılığı simgeleyen önemli bir kilometre taşına işaret ediyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki sinerji, endüstri standartlarını yeniden tanımlamaya ve dönüştürücü çözümler yaratmaya hazırlanıyor. Hizmet verdiğimiz alanlarda çığır açan gelişmelerin önünü birlikte açıyoruz. Ortak değerlerimiz ve hedeflerimizle uyumlu olan bu ittifak, dünya çapındaki tüm müşterilerimize benzersiz bir değer sunma konusundaki kararlılığımızı da pekiştiriyor. Birlikte yaratacağımız olumlu etkiye tanık olmak için sabırsızlanıyor ve başarı ve büyümenin devam edeceği bir geleceği dört gözle bekliyorum.”

Buna ek olarak eğitim, işgücü ve araştırmaya da birlikte odaklanmaya karar veren üç şirket, Güney Carolina Üniversitesi (USC) ile de ortak bir iş birliği tesis etti. Pomega halen, Güney Carolina Üniversitesi’ne Siemens otomasyon ve yazılım çözümlerini kullandığı ve 2024 sonunda tamamlanması planlanan bir pilot batarya üretim hattı kuruyor. Siemens’in akademi ile iş birliği sayesinde burada kullanılan yazılımların büyük bir kısmı da üniversiteye bağışlandı.

Güney Carolina Üniversitesi’nden Doktor William E. Mustain konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “USC, bataryalara yapılan 30 yıllık yatırım ve araştırma üzerine inşa edilen batarya pilot üretim ve test kabiliyetlerinde önemli bir genişlemenin ortasında yer alıyor. Tasarladığımız bu tesisi hayata geçirmek için bizimle aynı vizyonu paylaşan ve projeye benzersiz becerilerini katacak ortaklar gerekiyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega ile başarı için doğru ortakları bulduğumuza inanıyoruz. Bu ekibin birleşik iş, bilim ve teknoloji deneyimi, bütünün parçaların toplamından daha büyük olduğu bir şey yaratıyor ve eyaletimiz adına sürdürülebilir bir eğitim, inovasyon ve iş modeli sağlamak için güçlü bir temel oluşturuyor. Siemens, üniversitemizdeki öğrencileri güçlü bir şekilde desteklemekte ve eğitime olan bağlılığını ortaya koymaktadır. Dijital tasarım ve işletimle ilgili sağladıkları kaynaklar, öğrencilerimizin mezun olur olmaz enerji dünyasına katkıda bulunmaya hazır olmalarını sağlayacak.”

Siemens ve Kontrolmatik, ABD’de üretilen özelleştirilmiş uçtan uca çözümlerle ABD batarya enerji depolama endüstrisini genişletmek için yakın iş birliği içinde çalışacak. Pomega’nın Güney Carolina’daki PΩCenter’ı, ABD’de yalnızca şebeke ve konut batarya depolamasına yönelik LFP çözümlerine adanmış ilk tesislerden biri olacak.

Devamını oku

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Trendler