Rüzgar enerjisinin önemli isimlerinden biri olan Ilmatar, tüm rüzgar türbinlerinin kanatlarını geri dönüştürmeyi ve rüzgar santrallerini neredeyse tamamen geri dönüştürülebilir hale getirmeyi taahhüt ediyor.
Sektör ve devletler arasındaki iş birliğiyle, rüzgar türbinlerinin geri dönüşümü için sürekli yeni çözümler keşfediliyor. Bunu başaran ilk Fin enerji şirketi olan Stena Recycling’in geri dönüşüm çözümünü kullanan Ilmatar, tüm rüzgar türbinlerinin kanatlarını geri dönüştürme sözü verdi. Kanat geri dönüşümü, rüzgar enerjisinin sürdürülebilir bir enerji biçimi olarak önemini daha da artırıyor. Rüzgar enerjisi, Finlandiya’da ve tüm dünyada karbon emisyonlarının azaltılmasında kilit bir rol oynayarak; fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına hızlı ve düşük maliyetli geçişin sağlanmasına yardımcı oluyor. Rüzgarın çevreye karşı sorumlu bir kaynak olmasının yanı sıra, türbinlerin kendilerinin de sürdürülebilir olması bekleniyor. Peki bir rüzgar türbini veya bileşenleri kullanım ömrünün sonuna ulaştığında ne oluyor?
Konuyla ilgili açıklama yapan Ilmatar CEO’su Juha Sarsama, “Ilmatar, Finlandiya’da rüzgar türbini kanatlarının geri dönüştürülmesinde öncü olmak istiyor. Diğer karbon nötrlüğü girişimlerine ek olarak, döngüsel ekonomi çözümleri bizim için kilit öneme sahip ve sonuç olarak tüm rüzgar türbinlerimizin kanatlarını geri dönüştürme taahhüdünde bulunduk. Finlandiya’daki diğer rüzgar türbini operatörlerinin emeklerimize katkı sağlamasını memnuniyetle karşılıyoruz” diyor.
Rüzgar türbinleri tehlikeli atık değildir; tamamen geri dönüştürülebilir
Rüzgar türbini kulesi verimli bir şekilde geri dönüştürülebilen çelikten yapılır; ancak dönen ve enerji üreten kanatlar, geri dönüşümü zor olan malzemeler içerir. Esas olarak cam elyafından ve diğer çeşitli kompozit malzemelerden yapılırlar. Cam ve kompozit malzemeler dayanıklı, dövülebilir ve hafiftir, bu nedenle sürekli hareket eden tüm nesneler için son derece uygundur. Rüzgar türbinlerinin yanında denizcilik ve havacılık endüstrisinde yaygın olarak kullanılır. Fiberglas ve kompozit tehlikeli atık olarak sınıflandırılmaz. Geri dönüşümü zor oldukları için ‘zorlu atık’ olarak etiketlenirler. Geçmişte bu malzemeler öncelikle çöplüklerde yok ediliyordu, bu ise atık bertarafı açısından en kötü çözümdü. Yeni çözümlerle üreticiler, diğer ürünlerin imalatında işlenmemiş malzemelerin yerine kompozit malzemeleri kullanabilirler. Sonuç olarak, rüzgar türbinlerinde kullanılan zorlu malzemeler bile atık hiyerarşisinde üst sıralara çıkarak çevreye fayda sağlıyor ve sürdürülebilir kalkınmayı destekliyor.
Kompozit malzemelerde geri dönüşüm çözümleri CO2 emisyonlarını azaltıyor
Stena Recycling, Finlandiya’da rüzgar türbinlerini geri dönüştürmeye başladı. Birkaç yıldır grup içinde rüzgar türbinlerini geri dönüştürmekte olduğu için iş genişletme kararı alan Stena’nın uzmanlığı ve çözümleri, özellikle Finlandiya’da uygulandı. Şu anda Stena, rüzgar türbinlerindeki cam elyafını Avrupa’daki çimento üretiminde kullanılması için geri dönüştürüyor. Malzeme, çimento ham maddelerini değiştirmek veya tamamlamak için kullanılıyor. Firma ayrıca, iş süreçlerinde fiberglas kullanabilecek Finli ve kuzeyli ortakları da aktif olarak arıyor.
Karbon emisyonlu ağır çimento endüstrisinde cam elyafının kullanılmasının sürdürülebilir kalkınma için mümkün olan en iyi seçenek olup olmadığı konusunda sektörde bazı tartışmalar da ortaya çıktı. Bununla birlikte, Avrupa Kompozit Endüstrisi Birliği (EuCIA), geri dönüştürülmüş kompozit malzemelerin çimento ham maddelerinde %75’lik bir orana ulaştığında, karbon emisyonlarının %16 oranında azaldığını; bunun da sektörde geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımını tercih etmenin yerinde olabileceğini düşünüyor.
Rüzgar türbini geri dönüşüm oranı %90’ı aşacak
Kanatlardaki fiberglas ve diğer kompozit malzemeler geri dönüştürüldüğünde, tüm rüzgar türbininin geri dönüşüm oranı %90’ın üzerine çıkıyor. Yalnızca kanatlarda mevcut ortalama geri dönüşüm oranı %70-90. Kanat malzemeleri üreticiye göre değiştiği için ürün yelpazesi biraz daha genişliyor. Kanatlardaki cam elyafı akıllı biçimde geri dönüştürülebilirken, diğer malzemelerin yanı sıra büyük miktarda karbon elyafı da geri dönüşümün verimliliğini azaltabiliyor. Stena Recycling OY İşletme Müdürü Susanna Tarkka-Partanen, “Rüzgar türbinlerini ne kadar çok geri dönüştürürsek, geri dönüşüm konusundaki bilgimiz o kadar artar ve çözümlerimiz o kadar sofistike hale gelir. Rüzgar türbini üreticilerinin ve rüzgar enerjisi üreticilerinin bizimle birlikte geri dönüşümü geliştirmeye dahil olduklarını görmekten mutluyuz” diyor.
Kanatlarda kullanılan malzemelere bağlı olarak geri dönüşüm, çöp sahasına atmaktan pahalıya geleceği için maliyet düşündürücü ve caydırıcı olabiliyor. Rüzgar türbinlerinin veya bileşenlerinin bertarafından sorumlu operatör, geri dönüşüm için ödeme yapmayı isteyip istemediklerine karar veriyor. Finlandiya’da öncü geri dönüşüm teknolojisini uyarlamanın ön saflarında gururla yer alan Ilmatar, konuyla ilgili olarak, “Rüzgar türbinleri kullanımdan kaldırıldığında veya bileşenleri değiştirildiğinde, onları geri dönüştürmek için döngüsel ekonomi çözümlerine ihtiyacımız var. Stena Recycling’in çözümü zaten test edildi” açıklamasında bulunuyor.
Planlamada geri dönüşüm dikkate alınmalı
Kullanımdan kaldırılan rüzgar türbinlerinden gelen malzemelerin geri dönüştürülmesine ek olarak, daha planlama aşamasında yeniden kullanımın iyileştirilmesi veya rüzgar türbinlerinin geri dönüşüme uygun olarak geliştirilebilme yöntemlerini keşfetmek önem taşıyor. Ancak o zaman, sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin en iyi şekilde yerine getirilmesini mümkün olabilir. Stena’nın geri dönüşüm ve malzemeler konusundaki uzmanlığıyla, malzeme kullanımının planlanmasına yönelik iş birliğinin artırılması kendiliğinden ortaya çıkıyor. Stena, geri dönüşüme ek olarak, rüzgar türbini malzeme seçimlerinin geri dönüşüm üzerindeki etkileri ve malzemelerin daha iyi geri dönüştürülme yöntemlerini araştıran grup ile iş birliği yapıyor. Stena’nın yöneticilerinden Tarkka-Partanen, “Birkaç yıl içinde daha da iyi geri dönüşüm çözümleri geliştirdiğimize ve daha düşük maliyetli kanat geri dönüşümünü mümkün hale getirdiğimize inanıyorum. Sektörler arası iş birliği bunda önemli bir rol oynuyor” ifadelerini kullanıyor.
Kapsamlı iş birliği ağı, geri dönüşümü en uygun hale getirir
Döngüsel ekonomide iş birliği anahtardır. Çevre, iklim ve ekonomi uzmanlığı ile tüm değer zincirini idare etmek, başarı için bir ön koşuldur. Stena, rüzgar türbinlerinin yürürlükteki mevzuata uygun ve çevreye duyarlı biçimde güvenli bir şekilde sökülmesini, işlenmesini ve geri dönüştürülmesini sağlayan deneyimli bir geri dönüşümcüdür. Malzemelerin işlenmesi ve geri dönüştürülmesi her zaman bir Stena Geri Dönüşüm tesisinde veya seçkin sertifikalı ortaklarla iş birliği içinde gerçekleştirilir. Şirket, geri dönüşüm sürecinin tüm aşamalarında yer alır ve diğer şeylerin yanı sıra, değerli ham maddelerin geri kazanıldığını, döngüde tutulduğunu ve yeni ürünlerde yeni bir hayat verildiğini belgelemeye yardımcı olur. İş birliğiyle ilgili Tarkka-Partanen, “Bizimle iş birliği yaparak, malzemelerin ve ham maddelerin sürdürülebilir bir şekilde geri dönüştürülmesini ve değerli kaynaklara dönüştürülmesini sağlayabilirsiniz. Döngüsel ekonomiye katkıda bulunmak isteyen herhangi bir şirket için değer zincirinin önemli bir parçasıyız” diyor.
Ilmatar CEO’su Juha Sarsama, “Rüzgar türbini kanatlarının sorumlu biçimde geri dönüşümü, rüzgar enerjisinin sürdürülebilir enerji biçimi olarak önemini daha da ön plana çıkarıyor” diye ekliyor.