Birleşik Krallık’ta seçimlerin ardından hükümete gelen İşçi Partisi hem kara hem de denizde rüzgar enerjisini güçlendirmeyi planlıyor. Hükümet, 2030 yılına kadar elektriği tamamen karbonsuzlaştırma hedefinin temel taşı olarak, karasal rüzgarı iki katına, deniz üstü rüzgarı ise 4 katına çıkarmayı hedefliyor. Birleşik Krallık için bu hedefler; karasal rüzgarı 15 GW’tan 30 GW’a, halihazırda Avrupa’da 1 numara oldukları deniz üstü rüzgarı ise 15 GW’tan 60 GW’a çıkarmak anlamına geliyor.
Konuyla ilgili gelişmeleri duyuran WindEurope, yeni hükümetin tam anlamıyla başarılı olabilmesi için Birleşik Krallık’ın hem rüzgar santrallerinin hem de ilgili şebeke altyapısının planlanması ve yaygınlaştırılmasına yönelik yaklaşımını büyük ölçüde gözden geçirmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Yeni hükümetin ilk iş gününde karasal rüzgar enerjisi üzerindeki fiili yasağı kaldırarak harika bir başlangıç yaptığına dikkat çeken WindEurope, izin alma süreçlerinde hala büyük bir darboğaz yaşandığını belirterek, Birleşik Krallık Enerji Yasası izin alma sürelerini kısaltmayı taahhüt eden İşçi Partisi’nin, bu konuda istişare toplantıları düzenleyeceğini belirtiyor.
5 kat daha fazla elektrik altyapısı inşa edilmesi gerekiyor
Yeni hükümetin elektrik şebekesini hızla genişletme ihtiyacı konusunda doğru bilgiler aktardığını paylaşan WindEurope, “Net sıfır şebeke için 2030 yılına kadar son 30 yıla kıyasla 5 kat daha fazla elektrik altyapısı inşa edilmesi gerekiyor. Planlama departmanlarının zamanında izin kararları verebilmeleri için daha fazla kaynağa ihtiyaçları vardır. Toplumsal katılım ve toplumsal faydalar daha fazla teşvik edilmelidir. Dijitalleşme ve veri yönetiminin iyileştirilmesi de artan miktarda değişken yenilenebilir enerjinin entegre edilmesine yardımcı olacaktır. Eylemler yeterince çabuk gelemez. Şebeke altyapısının yetersizliği izin sürecini tıkıyor. Yeni bir WindEurope raporuna göre, Birleşik Krallık’ta 100 GW’tan fazla rüzgar enerjisi projesi şebeke bağlantısı değerlendirmesi için bekliyor” ifadelerini kullanıyor.
Yeni hükümetin büyük miktarda yatırımı harekete geçirmesi gerektiğine dikkat çekilen analizde, “Bu konuda hükümetin kuracağı ‘Great British Energy’ adlı yeni devlet şirketine çok iş düşecek. GB Energy kendi yatırımlarını yapacak ve enerji altyapısına yapılacak özel yatırımlardan yararlanacaktır. Şirketin 3 ana odağı olacak: Mevcut teknolojilerin yaygınlaştırılması, yeni teknolojilerin teşvik edilmesi ve 8.3 milyar sterlinlik başlangıç bağışının bir parçası olarak yerel toplum projelerine yatırılacak 3 milyar sterlin ile toplum sahipliğinin artırılması. Bu harika ancak yeni hedeflerin gerçekleştirilmesi söz konusu olduğunda ağır yükü özel yatırımlar çekecektir” değerlendirmesi yapılıyor.
Deniz üstü rüzgardaki büyüme için Birleşik Krallık’ın ihale sisteminde değişiklikler yapılması gerektiğine vurgu yapılırken, mevcut deniz üstü rüzgar ihalesindeki 800 milyon sterlinlik bütçe ile sadece 4 GW’lık yeni kapasite kurabileceği, 60 GW hedef için bütçenin artırılması gerektiği belirtiliyor.
Birleşik Krallık-AB enerji ilişkisi
WindEurope, Birleşik Krallık ve AB’nin kendi enerji dönüşümlerinde özellikle deniz üstü rüzgar konusunda birbirlerine önemli ölçüde yardımcı olabileceğini açıklıyor. Kuzey Denizi çevresindeki her ülkenin deniz üstü rüzgar santralleri inşa ettiğini, deniz şebeke bağlantılarının kurulması konusunda iş birliği ve koordinasyonun her ülke için yararlı olacağını belirten WindEurope, AB ve Birleşik Krallık’ın Kuzey Denizi Enerji İşbirliği (NSEC) kapsamındaki birlikteliklerini güçlendirmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan WindEurope CEO’su Giles Dickson, “Avrupa’da çok az hükümet rüzgar enerjisi konusunda bu kadar istekli ve bu isteklerin nasıl gerçekleştirileceği konusunda bu kadar net ve sağduyulu bir şekilde göreve gelmiştir. İngiltere’de kara rüzgarını engelleyen kuralları ilk günden kaldırarak harika bir başlangıç yaptılar. Şimdi daha fazla yeni projenin hayata geçirilebilmesi için mevcut deniz üstü rüzgar ihalesinin bütçesini artırmaları büyük önem taşımaktadır. Ayrıca AB ve Birleşik Krallık, Kuzey Denizi deniz üstü rüzgarı gibi devasa ortak kaynaklarını geliştirmek için nasıl iş birliği yapabileceklerini hızla çözmelidir” açıklamasında bulunuyor.