Connect with us

Şişecam, 2030’a kadar yenilenebilir enerji kullanımını 8 kat artıracak

Published

on

2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayan Şişecam, yenilenebilir enerjideki kurulu kapasitesini 10 MWp’e ulaştırdı. Yıllık 8 bin 321 MW yenilenebilir enerji üretimi gerçekleştiren Şişecam, bu sayede; yaklaşık 4 bin ton karbon emisyonunu önledi, 29 milyon TL’lik enerji tasarrufu elde etti, 6,8 milyon metreküp suyun ise geri dönüşümünü sağladı. Sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarına devam eden firma, fabrikalarındaki yenilenebilir enerji kullanım oranını 2030 yılına kadar 8 kat artırmayı hedefliyor.

4 kıta ve 14 ülkedeki karbon ayak izini azaltmak için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Şişecam, yayımladığı 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nda sürdürülebilir gelecekle ilgili hedeflerini de ortaya koydu. 2022-2030 CareforNext sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında gezegen ve tüm paydaşları için değer yaratma odaklı sürdürülebilir büyüme yolculuğuna devam eden Şişecam, 2022 yılında gerçekleştirdiği çalışmalarla yenilenebilir enerji kurulu kapasitesini 10 MWp seviyesine çıkarttı. Fabrikalarındaki yenilenebilir enerji kullanım oranını 2030 yılına kadar 8 kat artırmayı planlayan Şişecam’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Bulunduğumuz sektörün dünyaya ve insanlığa olan etkilerinin bilinciyle stratejiler geliştiriyor, uzun vadeli değer yaratacak yatırımlarla gezegenin ve insanlığın devamlılığı için önemli adımlar atıyoruz. Sürdürülebilirlik ise bu yolculuktaki en önemli pusulamız” dedi. 2030 CareforNext stratejisinin değer yaratma odaklı sürdürülebilir büyüme yolculuğunda Şişecam’a önemli ölçüde güç kazandırdığının altını çizen Prof. Dr. Kırman, “Çalışmalarımızı 2050 “Sıfır Karbon” vizyonumuzla sürdürüyoruz. Attığımız her adımda Geleceğin Şişecam’ını yarının ihtiyaçlarına cevap verebilecek yetkinliklerle donatıyoruz. Bu doğrultuda CareforNext stratejimizin ‘Gezegeni Koru’, ‘Toplumu Güçlendir’, ‘Yaşamı Dönüştür’ yaklaşımları odağında ilerlerken bilim ve teknolojiyi her zaman merkezde tutuyoruz” diye konuştu.

Rüzgar türbinlerine yönelik cam elyafı üretiminde pazar payını artıracak

Sürdürülebilir bir gelecek için hayata geçirdikleri gelişmelerden biri olan Plant of the Future iş modelinden bahseden Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Uluslararası iş ortaklarıyla oluşturmayı planladığımız platformlarda CareforNext sürdürülebilirlik stratejimizle uyumlu olarak elektrik, hidrojen, yenilenebilir gibi alternatif enerji kaynaklarıyla cam endüstrisinin daha sürdürülebilir olmasını sağlayacak iş birliklerine liderlik etmeyi hedefliyoruz” dedi. Yenilenebilir enerjiye geçişlerinin yanı sıra, yenilenebilir enerjiye sundukları çözümlerden de bahseden Kırman, “Tüm bunların yanında gezegenin artan gereksinimlerine ve normlara iyi bir çözüm ortağı olan, binaların yenilenme sürecinde enerji ve ışık kontrolü sağlayan kaplamalı ve low-e camlarımızla öne çıkıyoruz. Yenilenebilir enerji üretimi alanında, fotovoltaik paneller için yüksek kaliteli cam ve rüzgâr türbinlerine yönelik cam elyafı üretiminde pazar payımızı yükseltiyoruz. Ayrıca otomotiv sektöründeki düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecini hızlandırmak üzere ürün geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Sürdürülebilirlik odaklı iki yeni yatırım

2022 yılına üretim süreçleri ve yatırımlarında sürdürülebilirliği garanti altına almak amacıyla gerçekleştirdikleri refrakter üreticisi İtalyan Refel firmasının satın alımıyla başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Kırman, “Hemen ardından Avrupa’da cam ambalaj alanındaki ilk yatırımımız olan Macaristan tesisimizin temel atma törenini gerçekleştirdik. Karbon ve su ayak izinin azaltılmasını sağlayan teknolojilerle donatacağımız bu tesisimiz aynı zamanda Avrupa pazarında yerel üretici konumuyla üretim yapacak. Global arenada artan sürdürülebilirlik hassasiyetleri buzlu cam ve enerji camı sektöründe talep artışıyla birlikte pek çok yeni fırsatı da beraberinde getiriyor. Biz de güneş enerjisi panellerinde kullanılan buzlu cam ve enerji camı sektöründeki yatırımlarımızı artırmaya devam ediyoruz. Bu strateji kapsamında Mersin tesisimizde buzlu cam fırını ve işletme hattını devreye alırken yine aynı tesiste enerji camı üretimi de gerçekleştireceğimiz ikinci buzlu cam fırını kapasitesini yıllık 180 bin tondan 244 bin tona çıkartma kararı aldık” ifadelerini kullandı.

Atık suyu dönüştüren Basalia teknolojisine yatırım

Atık suyun yeniden kullanımına verdikleri öneme değinen Kırman, “2021 yılında duyurduğumuz daha sürdürülebilir bir dünya için katı-sıvı-gaz formundaki organik ve inorganik atıkları zararsız maddelere dönüştüren Basalia Teknolojisinin pilot denemelerine önce Mersin’deki üretim tesisimizde başlayarak ardından endüstriyel alana taşıyacağız. Yeşil ve döngüsel Basalia Biyo-Döngü Teknolojisi, “Gezegeni Koru” stratejimiz altında oluşturduğumuz atık suyun yeniden kullanımına yönelik hedeflerimize ulaşmamız noktasında bizim için önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Kırman Şişecam’ın sürdürülebilirlik odağında yaptığı yatırımları şöyle sıraladı: 

Atık suyu dönüştürüp temiz su kullanımını azaltacak

Temel bir insan hakkı olan suyla ilgili de önemli hedeflerimiz var. Gelecek nesillere ve dünyamıza olan sorumluluğumuzun bilinciyle endüstriyel atık suyu yeniden kullanma hedefimize 2020 yılı itibarıyla ulaştık. 2030 yılına kadar da temiz su tüketimimizi en az yüzde 15 azaltmayı hedefliyoruz. Temiz su ve sanitasyon hedeflerimiz kapsamında da 2022 yılında 6,8 milyon metreküp suyun geri dönüşümünü sağladık. Bununla birlikte su farkındalık çalışmalarının yanında, “Sıfır deşarj” yaklaşımına yönelik faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyor, tesislerimizin potansiyellerinin belirlenmesi ve izleme altyapısının güçlendirilmesine yönelik süreçlerimize devam ediyoruz.  

Enerji verimliliği sağlayan fırın tasarlıyor

Avrupa’nın en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri olan Şişecam Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezimizde çalışan Şişecam bilim insanları, ürün tasarımının yanı sıra modelleme ve simülasyon destekli tasarımlarla fırınlarda optimum üretim randımanı ve enerji verimliliği doğrultusunda iyileştirmeler gerçekleştiriyor, cam üretiminde kritik öneme sahip olan fırınlar tasarlıyorlar.

ABD’de soda külü üretiminde su kullanımını azalttı

Yaptığımız ve planladığımız tüm yatırımların çevresel ve sosyal faydalarını değerlendirirken faaliyetlerimizin çevre üzerindeki toplam etkisini azaltmaya odaklanıyoruz. ABD – Wyoming’de gerçekleştirdiğimiz doğal soda külü yatırımı, soda külü üretiminden kaynaklanan karbon emisyon yoğunluğumuzu ve su tüketimimizi yüzde 50 oranında azaltmamızı sağladı. Bu alanda yapacağımız diğer yatırımlar ile dünyanın en büyük 3 soda külü üreticisinden biri haline gelmeyi hedefliyoruz.

Cam kırığı kullanım oranını yüzde 35 artıracak

2030 stratejisi doğrultusunda cam ambalaj üretimi süreçlerinde kullandığımız harici cam kırığı oranını en az yüzde 35 seviyesine kadar yükseltmeyi hedefliyoruz.

Kadın çalışan oranı yüzde 25’e çıkacak

Çeşitlilik ve kapsayıcılığa değer veren yönetim politikalarımızla daha eşitlikçi ve paylaşımcı bir dünya için toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyoruz. Bugün 5 bin 500’ü aşkın kadın çalışanımız toplam çalışanlarımızın yüzde 23’ünü temsil ederken, bu oranı artırmak için kadın çalışanlarımıza uygun hale getirebilmek adına kapsayıcı tesisler kurmayı eşitlik politikamızın bir parçası olarak ele alıyor ve gerekli yatırımları yapıyoruz. 2030 yılı itibarıyla çok uluslu çalışma ortamının oluşturulmasını, Women Expression Programının hayata geçirilmesini ve kadın çalışan oranımızı da en az yüzde 25’e yükseltmeyi hedefliyoruz. 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

DÜRED Başkanı Murat Durak, deniz üstü rüzgardaki gelişmeleri REIA 2023’te değerlendirecek

Published

on

By

Yenilenebilir enerjinin her alanından Avrupa’daki geliştiriciler, yatırımcılar, finansörler, mali danışmanlar, sektör uzmanları ve brokerları buluşturan Yenilenebilir Enerji Yatırım ve Varlık Yönetimi Konferansı – Renewable Energy Investment & Asset Management Conference (REIA 2023), 30 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Yunanistan’da düzenleniyor.

Avrupa yenilenebilir enerji sektöründeki son gelişmelerin ele alınacağı konferansın konuşmacıları arasında, Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak yer alıyor. Murat Durak’ın konuşacağı “Blowin in the wind: Investing İn Offshore And Floating Wind” Oturumu, konferansın ikinci gününde saat 13:35’te başlıyor.

REIA 2023’te, deniz üstü rüzgar enerjisindeki yatırımların ele alınacağı oturumla ilgili şu açıklama yer alıyor: “Açık deniz rüzgar potansiyelinin %80’i, 60 metreden daha derin sularda bulunuyor ve bu da sınırlı arazi alanına sahip ülkelerde yüzen türbinlere olan ihtiyacı artırıyor. Yüzen rüzgar enerjisi endüstrisi, Avrupalı ​​şirketlerin öncülüğünde 2022 yılı sonuna kadar planlanan 48 GW kapasiteyle hızla genişliyor. Avrupa’nın 2030 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 264 GW yüzer açık deniz rüzgarı üretmesi planlanıyor. Yalnızca Birleşik Krallık, yüzer rüzgar projelerine 60 milyon sterlinin üzerinde yatırım yapıyor. Almanya, Türkiye, Portekiz, İspanya ve diğerleri iddialı offshore rüzgar hedeflerini takip ediyor. Zorluklar arasında yeni bir tedarik zinciri ve liman altyapısı oluşturulması yer alıyor. Avrupa, 2022’de rüzgara 17 milyar Euro yatırım yaparak yıllık hedefinin gerisinde kaldı. Yüzen açık deniz rüzgarı gelecek; ancak potansiyelini gerçekleştirmek için önemli altyapı yatırımlarına ihtiyaç var.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

WindEurope: Türkiye, Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore proje için BAE’li geliştirici ile müzakere ediyor

Published

on

By

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’ne katılmasının ardından dernek, Türkiye ile ilgili önemli bir değerlendirme paylaştı. Rüzgar enerjisinde Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye formülünün sunulduğu açıklamada, Türkiye rüzgar enerjisi sektöründen ve hükümetin rüzgardaki politikalarından oldukça olumlu bahsedilirken, Türkiye’nin yanlış yapma riski taşıdığı önemli bir konuda uyarı yapıldı.

Türkiye’nin tamamı karada olmak üzere 12 GW kurulu rüzgâr gücüyle elektriğinin %11’ini rüzgardan üreten bir ülke olarak, kurulu gücüne 2035 yılına kadar 3 GW’ı offshore rüzgar olmak üzere 28 GW daha eklemek istediği bilgisinin paylaşıldığı değerlendirmede, “Bunun için gerekli projeler de mevcut. Geliştirilmekte olan 26 GW’lık kara rüzgâr projesi var” dendi. Önemli bir bilginin yer aldığı değerlendirmede, hükümetin Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore rüzgar için BAE merkezli bir geliştirici ile mutabakat anlaşması müzakere ettiği belirtildi.

Tedarik zincirlerini desteklemeye devam etmeli

“Türkiye’nin rüzgar tedarik zinciri güçlenmeye devam ediyor” başlıklı değerlendirmede, Türk rüzgar endüstrisinin büyük hedeflerinin olduğu ve hükümetin özellikle Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirmek için çok daha fazla rüzgar enerjisi istediği belirtilirken; Türkiye’nin ihaleleri doğru yapması gerektiği ve tedarik zincirlerini desteklemeye devam etmesi gerektiği vurgulandı.

Avrupa rüzgâr enerjisi tedarik zincirinin önemli bir parçası

Tüm bu yeni kapasiteyi inşa etmenin sadece enerji güvenliği için değil; aynı zamanda sanayi için de iyi bir politika olduğu değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye halihazırda güçlü bir rüzgar enerjisi tedarik zincirine sahip. İzmir çevresinde kule, kanat, redüktör ve jeneratör üreten 13 fabrika var. Ürettiklerinin %80’i, çoğu Avrupa ülkeleri olmak üzere ihraç ediliyor. Bu da Türkiye’yi daha geniş Avrupa rüzgâr enerjisi tedarik zincirinin önemli bir parçası haline getiriyor. Büyüme için geniş bir alanı da var. Çandarlı limanı çevresindeki daha fazla genişleme, Türk endüstrisini bir sonraki seviyeye taşıyabilir. Bu da daha fazla ekonomik kalkınma ve yerel istihdam anlamına gelecektir.”

Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye formülü

Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’nin rüzgâr türbinlerindeki sabit mıknatıslarda kullanılan nadir toprak elementleri açısından büyük rezervlere sahip olduğunun vurgulandığı açıklamada, bundan faydalanmanın Avrupa’nın bu malzemeler için Çin’e olan büyük bağımlılığını azaltmaya yardımcı olacağı dile getirildi. Açıklamada, Türkiye’nin rüzgar türbini kanatlarında kullanılan cam elyafı da işlediğine dikkat çekilerek, “Bunu daha fazla yapabilirler ve bu da cam elyafı konusunda Çin’e olan bağımlılığımızı azaltmaya yardımcı olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’nin yanlış yapma riski taşıdığı bir şey var!

Önemli bir uyarının yer aldığı değerlendirmede, Türk hükümetinin rüzgâr enerjisinin yaygınlaşmasını desteklemek için pek çok iyi şey yaptığı ancak yanlış yapma riski taşıdıkları bir şeyin olduğu, şu ifadelerle paylaşıldı: “Her MW’lık yeni rüzgar enerjisi kapasitesinin bir MW’lık yeni depolama kapasitesi ile eşleştirilmesini istiyorlar. Bu ‘%100 depolama’ başka hiçbir ülkede yok. Batarya fabrikaları için sipariş yaratmak isteyenler bile sadece %20 depolama yapıyor. Bu, Türkiye için de çok daha makul bir rakam olacaktır.”

“AB, Türkiye’nin sunabileceklerini kucaklamalıdır”

Açıklamada görüşleri paylaşılan WindEurope CEO’su Giles Dickson, “Türkiye, Avrupa rüzgar enerjisi tedarik zincirinde merkezi bir rol oynuyor. Pek çok bileşen üretiyorlar ve bunların çoğunu AB’ye ihraç ediyorlar. Rüzgar enerjilerini ve tedarik zincirlerini büyük ölçüde genişletmek istiyorlar. Harika. Daha da iyisi, Avrupa’nın rüzgar türbinlerinin ihtiyaç duyduğu nadir toprak yataklarına sahipler. AB, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi alanında sunabileceklerini kucaklamalıdır” ifadelerini kullandı.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

Enercon’da CEO değişimi: Udo Bauer, 1 Ocak’ta görevi devralıyor

Published

on

By

Enercon CEO’su Dr. Jürgen Zeschky, firmanın tek hissedarı olan Aloys Wobben Vakfı’nın Yönetim Kurulu’na katılıyor. Enercon COO’su Udo Bauer, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Enercon CEO’su olarak Dr. Jürgen Zeschky’nin yerine geçiyor.

Çeşitli sektörlerde uzun yıllara dayanan tecrübesiyle geçtiğimiz yıl Enercon’daki COO alanını oldukça başarılı bir şekilde geliştiren Udo Bauer, 2024 yılının başından itibaren şirketin yönetimle ortak geliştirilen stratejik yönetimine devam edecek. Udo Bauer’den boşalacak COO görevini ise, Enercon’da Küresel Satın Alma ve Tedarik Hattı Yönetimi’nden sorumlu olan ve bu nedenle deneyimlerini yeni görevine en iyi şekilde katabilecek Heiko Juritz üstlenecek. Udo Bauer’in vekili olarak Heiko Juritz, 1 Ocak’tan itibaren şirketin yeni COO’su olarak görev yapacak.

Şirket tarafından duyurulan gelişmede görüşlerine yer verilen Aloys Wobben Vakfı Başkanı Heiko Janssen, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “CEO pozisyonundaki bu değişiklikle, Enercon için kendimize koyduğumuz hedeflere ulaşmak için gerekli olan sürekliliği sağlıyoruz. Dr. Zeschky’ye, şirket üzerinde birçok açıdan kalıcı bir olumlu etki yarattığı son birkaç yıldaki kişisel bağlılığı için teşekkür etmek istiyoruz. Her ne kadar 2023 sonuçları hala krizin etkilerini taşıyor olsa da yeni siparişler karlı ve başarıya giden yol açık. Dr. Zeschky’nin farklı bir rolde Enercon’un geleceğini şekillendirmeye yardımcı olmaya devam edecek olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Sayın Udo Bauer ile CEO pozisyonu için deneyimli ve uluslararası bir yönetici kazandık; gelecekte Enercon ekibiyle birlikte başarıya giden bu yolu izlemeye devam edeceği için çok mutluyum.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com