WindEurope, daha fazla rüzgar enerjisi için şebeke kapasitelerine dikkat çekiyor

Editör

Yenilenebilir enerji kaynaklarının geniş ölçekte yaygınlaştırılmasının önündeki bir numaralı darboğaz olarak, elektrik şebekesine erişim konusu gösteriliyor.  Avrupa genelinde yüzlerce GW’lık rüzgar enerjisi projesi şebeke bağlantı izni için cevap bekliyor. İdari tarafta ortaya çıkan şebeke bağlantı sıraları aşırı yoğunluğa neden olurken, rüzgar enerjisinin genişlemesinde de ciddi gecikmelere yol açıyor. Avrupa’daki şebeke erişim zorluklarını analiz eden WindEurope, yayınladığı yeni raporda rüzgar santralleri için şebeke kapasitesini serbest bırakmaya yönelik pratik ve acil eylemler öneriyor.

Enerji güvenliği, uygun fiyatlı elektrik ve endüstriyel rekabet gücü için kilit öneme sahip rüzgar enerjisinde Avrupa, 220 GW olan rüzgar enerjisi kapasitesini 2030 yılına kadar 425 GW’a, 2050 yılına kadar ise 1.300 GW’a çıkarmak istiyor. Yenilenebilir Enerji Direktifi’nin son revizyonunda özellikle yeni rüzgar santralleri için izin prosedürlerini iyileştirerek ve kolaylaştırarak rüzgarın genişlemesini hızlandırmak için önemli reformları kabul eden Avrupa’da, yeni kuralları zamanında uygulamaya koyan az sayıdaki devlet şimdiden etkisini görmeye başlıyor.

Rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasının önündeki bir numaralı darboğaz olarak şebekelere dikkat çeken WindEurope; şu anda Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Polonya, Romanya, İrlanda, Hırvatistan ve Birleşik Krallık’ta 500 GW’tan fazla potansiyel rüzgar enerjisi kapasitesinin şebeke bağlantısı için değerlendirme sırası beklediğini açıklıyor. İtalya ve İngiltere’nin her birinde 100 GW’tan fazla proje bekliyor. AB’de şebeke genişlemesinin yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması ve enerji sisteminin elektrifikasyonu için ne kadar önemli olduğunu vurgulayan WindEurope, AB’nin yeni Şebeke Eylem Planı’nın elektrik şebekelerinin genişletilmesi ve optimize edilmesini hızlandırmak için alınması gereken kilit önlemleri tanımladığını açıklıyor.

WindEurope CEO’su Giles Dickson, “Şebeke erişimi yeni bir izin meselesi ve rüzgârın yaygınlaşmasının önündeki bir numaralı darboğazdır. Sistem tıkanmış durumda ve yüzlerce gigawattlık rüzgâr santrallerinin kurulmasını engelliyor. Bu da daha az enerji güvenliği ve daha yüksek elektrik fiyatları anlamına geliyor. Daha öngörülü planlama gibi bazı reformlar zaman alacaktır; ancak özellikle de şebeke bağlantı kuyruklarının daha iyi yönetilmesi gibi bazı şeyler hemen iyileştirilebilir” diyor.

“Avrupa’nın daha fazla şebeke kapasitesine ihtiyacı var”

WindEurope’un yeni raporu, şebeke bağlantı gecikmelerine neden olan faktörleri analiz ediyor ve özellikle hangi ülkelerin etkilendiğini gösteriyor. Rapor, şebeke doygunluğu ve verimsiz şebeke planlamasının başlıca nedenler olduğunu ancak bunların tek neden olmadığını ortaya koyuyor. Ulusal şebeke genişletme hedeflerinin genellikle AB üyesi devletlerin Ulusal Enerji ve İklim Planları’nda (NECP’ler) belirlenen 2030 yenilenebilir enerji genişletme hedefleriyle uyumlu olmadığını açıklıyor.

WindEurope, elektrik şebekelerinin genişletilmesini hızlandırmak için ülkelerin ister yenilenebilir enerjileri doğrudan bağlamak isterse şebekenin daha geniş çaplı güçlendirilmesi için olsun, şebeke altyapısına izin verirken öncelikli kamu yararı ilkesini uygulaması gerektiğini vurguluyor.

Giles Dickson, “Yeni rüzgar santralleri için üstün kamu yararı bir başarı hikayesidir. Almanya ve üstün kamu yararı kullanan diğer ülkeler izin verme hacimlerini önemli ölçüde artırdılar ve bunu çok hızlı bir şekilde yaptılar. Ancak elektrik, onu taşıyacak bir şebeke yoksa hiçbir işe yaramaz. Ülkeler şebekelere OPI uygulamak için neyi bekliyorlar?” diye konuşuyor.

Şebeke erişim kuyruklarını aşmak için acil eylemler

Şu anda çoğu Avrupa ülkesindeki şebeke izin kuralları, şebeke erişimini verirken “ilk gelen ilk hizmeti alır” ilkesini uyguluyor. Dolayısıyla, olgunlaşmamış ve bazen tamamen spekülatif yenilenebilir enerji projelerinin de talepleri geldiğinde değerlendirilmesi gerekiyor. Bu da aşırı kuyruklar ve yığılmalar yaratıyor. Daha olgun ve gelecek vadeden projeleri geciktiriyor, izin veren kurumlar üzerindeki idari yükleri artırıyor. WindEurope, yeni veya yeniden güçlendirilmiş rüzgar santralleri için şebeke bağlantı izni almanın 9 yıla kadar sürebildiğini açıklıyor.

Şebeke izin makamlarının “ilk gelen ilk hizmet alır / herkese eşit davran” anlayışından uzaklaşması gerektiğine dikkat çeken WindEurope, “Şebeke bağlantısı taleplerini daha iyi ele almak için filtreleme ve önceliklendirme kriterleri uygulamalıdırlar. Amaç, kuyruktaki proje sayısını azaltmak, olgunlaşmamış, spekülatif teklifleri elemek ve şebeke kapasitesinin tüm stratejik net sıfır teknolojilere dengeli bir şekilde tahsis edilmesini sağlamak olmalıdır. “İlk gelene ilk hizmet”, şebeke kapasitesinin düşünülmeden tahsis edilmesine ve teknolojik veya coğrafi olarak dengesiz bir karışıma yol açabilir. Bu durum şebeke tıkanıklığını ve yenilenebilir enerji kesintilerini ciddi şekilde artırarak maliyetleri yükseltebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.

Birçok ülkenin halihazırda filtreleme kriterleri kullandığını vurgulayan WindEurope, yayınladığı analizde şu ifadelere yer veriyor: “Bunlar arasında şebeke bağlantı değerlendirmesi için bekleme listelerine daha sıkı giriş kriterleri, tahsis edilen şebeke kapasitesini rezerve etmek için yeterli mali taahhütler ve projelerin önemli kilometre taşlarına doğru ilerlediğine dair düzenli kontroller yer almaktadır. Fransa, Norveç, İspanya ve Birleşik Krallık, bekleme listelerini daha dinamik bir şekilde yönetmek ve yavaş ilerleyen veya durmuş projeleri bırakmak için bu “kilometre taşı başarısı” ilkesini uygulamaya başlamıştır. Önceliklendirme kriterlerinde İspanya, İrlanda ve Yunanistan bu konuda denemeler yapmaktadır. Sistem entegrasyonu önceliklendirmek için iyi bir şey olabilir. Örneğin, olgunlaşmamış projeleri eledikten sonra, farklı üretim teknolojilerine, depolamayı birlikte konumlandıran projelere veya gelişmiş şebeke destek yeteneklerine sahip projelere öncelik verin. Bu, şebeke bağlantısının daha verimli kullanılmasını sağlayacaktır. Ayrıca geliştiricileri, mevcut şebeke kapasitesinin kullanımını en üst düzeye çıkarmak için rüzgar ve güneş karışımı gibi farklı enerji kaynaklarının tamamlayıcı doğasından yararlanmaya teşvik edecektir.”

WindEurope’un yeni raporu, Avrupa’daki rüzgar santralleri için şebeke erişim zorlukları, şebeke ücretleri, şebeke genişletme maliyetleri, kesinti ve hibridizasyon hakkında bir dizi başka önlemleri de barındırıyor: https://windeurope.org/intelligence-platform/product/grid-access-challenges-for-wind-farms-in-europe/

Bu Makaleyi Paylaş
By Editör
Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.
Yorum Yap