Connect with us

Genel

Rüzgar enerji projesini geliştirmek

Yayın tarihi:

-

 

Günümüzde Rüzgâr Enerjisi Yatırımı; Çevre, Meteoroloji, İnşaat, Mekanik ve Elektrik gibi pek çok mühendislik disiplinin bir arada kullanılması anlamına gelmektedir. Proje geliştiren ve yatırım yapan firmaların kaynaklarını: zaman ve parayı, en doğru şekilde kullanabilmeleri ve süreci doğru yönetebilmeleri için genel resmi görebilmeleri, olası teknik ve ticari riskleri baştan belirlemeleri şarttır. Başarılı bir yatırım için iyi bir tasarımın yanı sıra, işin uzmanı bağımsız üçüncü taraflara danışılmalı ve teknik destek alınmalıdır.

 

Rüzgâr enerji santrali projelerinin en doğru şekilde geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesi konusunda içinde 35 yıllık tecrübeyi barındıran WINDFOR ‘un öncelikli amacı; başarılı, verimli, uygun maliyetli, minimum riskli ve finans edilebilir projeleri mümkün kılmaktır.

Yeşil alanda geliştirilecek proje sahanın belirlenmesi için dikkat edilmesi gereken temel noktalar: Rüzgar Kaynağı, Şebeke Uygunluğu, Lisans ve İzinler, Yerel Halkın projeye yaklaşımı ve Yatırım Ekonomisi olarak özetlenebilir.

 

Türkiye’de sahaların çoğunun orografyasının karmaşık olması, pek çok çevresel kısıtlama ile karşılaşılması, rüzgarın çeşitlilik göstermesi ve güvenilir meteorolojik verilerin azlığı nedeni ile proje sahasının belirlenmesi için ilk andan itibaren doğru bir yol haritası çizilmesi elzemdir. Proje sahasının bölgesel ve noktasal rüzgar kaynağının, şebeke bağlantısının, çevresel ve ekonomik risklerinin analiz edilmesi ile yapılacak bir ön fizibilite, karşılaşılması olası zorlukların baştan belirlenmesini sağlayacaktır.

 

 

Proje geliştirme kararı verildiği andan itibaren yapılacak olan fizibilite çalışması için;

 

•Ön Enerji Analizi; sahada gerçekleştirilmiş olan kısa dönem rüzgar ölçüm verileri ve veya meteoroloji istasyonundan temin edilecek verilerin değerlendirilmesi

•İdari Analiz, Plan Analizi, Çevresel kısıtların durumu, ÇED uygulamaları ve arazinin Sismik durum değerlendirilmesi

•Arazinin karakteri ve sahanın alınması/kiralanması/kamulaştırılması olasılıklarının değerlendirilmesi

•TEİAŞ bağlantı noktalarının durumu ve ulaşılabilirliği

•Bölgedeki Radar ve Havaalanı, Su Kaynakları ve Maden Lisanslarının durumu

•Lisans Sürecinin değerlendirilmesi, belirlenmiş proje arazisinde herhangi başka bir proje olasılığı

•Proje yatırımı için finansal modelin hazırlanması; teknik ve ekonomik tahminler, tüm proje geliştirme ve yatırım maliyet kalemlerinin oluşturulması (sermaye maliyetleri ve işletme maliyetlerinin, gelir ve giderlerin bütçelenmesi) çalışmaları yapılmalıdır.

 

Nisan ve Mayıs 2014’de MGM’ ye yapılmış olan rüzgâr ölçüm direği kabulü başvurularında en çok dikkat çeken nokta, pek çok projenin ölçüm istasyonlarının geliştirilmeye çalışılan RES sahalarını temsil etmemesi ve dolayısıyla yatırım risklerin artmış olmasıdır.

 

 

Rüzgar Ölçüm Kampanyasının amacı, projenin rüzgarının tüm sahayı temsil edecek, en doğru noktadan ölçülmesidir. Özellikle karmaşık sahalarda küçük bir menzil farkı bile analiz sonuçlarında büyük sapmalara sebebiyet verir. Doğru yapılan bir ölçüm kampanyası projenin başından itibaren güvenilir Ön Enerji Analizi için yeterli veriyi sağlayacak ve saha optimizasyonundan en uygun rüzgar türbinin seçilmesine kadar yapılacak çalışmaları kolaylaştıracaktır.

 

Tek bir ölçüm istasyonu, özellikle de sahanın genelini temsil eden bir noktada kurulmamışsa büyük ve kompleks sahalarda güvenilir bir Enerji Analizi sonucuna ulaşmak için yeterli olmayacaktır. Yatırım ve Finansman risklerinin ve belirsizliklerin azaltılmasında, proje sahasında birden fazla ölçüm kampanyası yapılması, uzaktan izleme sistemlerinin kullanılması, ışık ve ses ile rüzgar ölçüm sistemleri (Lidar ve Sodar) kullanılarak arazinin dikey düzlemdeki rüzgar hızının da tespitinde önemli rol oynar.

 

Bir diğer gereklilik ise, Rüzgar ölçüm direği ve sensörlerinin IEC 61400-12-1 standardına uygun olması, detaylı ve yeterli ölçüm direği kurulum raporunun bulunması ve direğin bakımının düzenli yapılmasıdır. Zamanlı ve sürekli izleme ile hatalı verilerin, sensör arızalarının anında tespiti ile hızlı şekilde teknik arızanın giderilmesi sağlanacak, istenilen kalitede veriler elde edilecektir.

 

 

Proje geliştirme sürecinde rüzgar veri analizi ve enerji analizini farklı seviyelerde incelemek ve raporlama mümkün olmasına rağmen, elde edilen verilerin kalitesinin kontrolü ve rüzgar akış modelinin sağlamasının yapılması şarttır.

 

Rüzgar Veri Analizi; sahadaki rüzgarın farklı karakteristik parametrelerinin detaylarını rüzgar hızı süresi eğrisi, rüzgar hızının yön dağılımı, türbülansı, şiddeti, mevsimsel ve günlük rüzgar hızı, değişim analizi, rüzgar yönünün standart sapması, weilbull dağılımı, hava ısısı ve atmosferik basınç gibi içermelidir.

 

 

Rüzgar hızı istatistiği; sahadan kısıtlı bir sure zarfında edinilen veri olup rüzgar santralinin işletme ömründen farklı ve kısa bir süre için belirlenir. Bu sebeple Uzun dönem Analiz yapılması ve en azından gelecek 10 yıl için beklenen ortalama rüzgar hızının tespit edilmelidir.

 

Enerji Analizi sahanın coğrafi zorluğuna göre doğrusal veya hesaplamalı akışkanlar dinamiği metodu (CFD) ile hesaplanır. Uzun dönem rüzgar verisinin yanı sıra; sahanın yüksekliği ve pürüzlülüğünün modelleme programına doğru girilmesi, rüzgar akış modelinin kontrolü ve onaylanması, çapraz tahmin hatalarının, engebe durumunu, atmosferik dengenin, dikey ve yatay çıkarımların, yük analizi ve optimize saha yerleşim planının yapılması çok önemlidir.

 

 

Olası kayıpların hesaplanarak Brüt ve Net Enerji Üretim rakamlarına ulaşılması mümkündür.

Bu kayıplar Rüzgar Türbin Modeli, Türbin harici santralin diğer teknik ve mekanik ekipmanları, şebeke uygunluğu, trafo ve iletim hattı kayıpları, çevresel etkileri, türbin kanat ve dişli yatağı yıpranmasından, güç eğrisi gibi konular göz önünde bulundurularak hesaplanır.

 

Belirsizlik konusu ile rüzgar veri analizinde, kayıpların hesaplanmasına kadar her adımda çok önemli bir etkiye sahiptir. Net Enerji Üretim tahmini hesaplanacağı zaman farklı oranlarda sonuçlara varmak mümkündür, örneğin P75%(1), P90%(1) ve P75%(10), P90%(10);1 ve 10 yıllık enerji üretim miktarlarını %75, %90 olasılıklı değerlerine ulaşılır.

 

Proje Finansmanı başvurusu yapabilmek için ise yapılacak olan Enerji Analizinin mutlaka Saha Uygunluk Değerlendirmesi dediğimiz IEC 61400-1 Ed. 3 standardı dâhilinde, sahanın rüzgar istatistiğine göre en doğru rüzgar türbin teknoloji ve modeline karar verilmesi ve proje için tasarlanmış olan en yüksek verimi elde edeceğimiz saha yerleşimine göre türbin modelinin doğruluğunun mekanik ve elektriksel olarak doğruluğunun raporlanmasıdır.

 

 

Sonuç olarak: WINDFOR bir rüzgar projesi için verimli saha tespitinden, rüzgar ölçüm direği denetimine, ön analizden, rüzgar ve enerji analizine kadar, proje geliştirilmesi ve yatırım için gerekli olan tüm adımlarda;  teknik, çevresel, izinler, ticari, finansal, inşaat, işletme maliyetlerinin belirlenmesine kadar çok geniş bir yelpazede yatırımcılarla birlikte hareket ederek, projenin yararına tüm gerekli desteği vermektedir.

 

Yazarlar: Nell Anne Franchi, Yönetim Kurulu Danışmanı, Windfor Danışmanlık Sedef Budak, Ülke Müdürü, Windfor Danışmanlık

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Trendler