Connect with us

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Nordex Türkiye’de Malzeme Yönetimi ve Lojistik

Yayın tarihi:

-

Nordex Türkiye’nin İzmir’de bulunan Servis ve Teknik Eğitim Merkezi’nde (Nordex Academy Turkey) Türkiye ve Ortadoğu Malzeme Müdürü Ali Karaali ve değerli ekibi ile söyleşi gerçekleştirdik. Nordex’in Malzeme Yönetimi ve Lojistik süreçleri hakkında bilgiler edindiğimiz keyifli görüşmede, ekibin Nordex hakkındaki duygu ve düşüncelerini öğrenme fırsatı da yakaladık.

Nordex Malzeme Yönetimi & Lojistik Bölümü olarak başlıca görevleriniz nelerdir?

Son yıllarda hızla büyüyen enerji talebinin karşılanması amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelen rüzgar enerjisi santrallerinin kurulumu hızla artmıştır. Bu artışa bağlı olarak özellikle doğrudan ve dolaylı malzemeye olan ihtiyaç da aynı oranda yükselmiştir. Bu ihtiyaçları karşılayabilmek adına bölümümüz, en başta gelen talepleri ve envanterleri oluşturup, gerek depomuzda gerekse sahalarımızda kullanılmak üzere kesin siparişe dönüştürmektedir. Malzeme Yönetimi ve Lojistik ekibinden bu ihtiyaçları karşılarken; fiyat, hizmet kalitesi ve zaman anlamında ihtiyaca en uygun şekilde cevap verebiliyor olması beklenir. Daha sonrasında satın alınan bu malzemeler ilgili saha ve depolara gönderilerek lojistik ayağı ile talepleri karşılamaktadır. Amacımız güçlü ve hızlı bir şekilde bu hizmeti sağlayabilmektir. Bir sahanın ihtiyacı yeri geldiğinde küçük bir yedek parça iken, gerektiğinde bir kanat, dişli kutusu veya jeneratör gibi büyük ana bileşenler de olabiliyor. Bu ihtiyaçların derhal karşılanabilmesi ve tedarik edilmesi için güvenli stoğunuzun olması gerekmektedir. Gelişen teknolojiye bağlı olarak kendi içinde de değişkenlik gösteren bu parçaların ve bileşenlerin tüketim analizi ve buna bağlı olarak satın alınması, nakliyesi ve stoklanması başlı başına zorlu bir süreç olduğundan uzman ve deneyimli bir kadroya sahip olmanızı gerektirmektedir. Mevcut kadromuzla birlikte bu görevlerin üstesinden başarıyla geldiğimize inanıyorum.

Nordex Türkiye olarak kaç servis sahasına hizmet veriyorsunuz?

İzmir Servis ve Teknik Eğitim Merkezi’mizdeki 1000 metrekarelik majör ekipman ve 700 metrekarelik yedek parça ana depo alanımızın yanı sıra sahalarımızda da kendi anlık ihtiyaçlarını karşılamak üzere depolarımız bulunmaktadır. İzmir Servis ve Teknik Eğitim Merkezi’mizdeki bu iki büyük ana depomuzdan, sahalarımızın yedek parça ihtiyaçlarının yanında ekipman, el aleti, teçhizat, kişisel korunma malzemeleri gibi doğrudan türbinde kullanılmayan ancak belirli normlara ve kaliteye sahip olması gereken malzemelerin de teminini tüm saha ve teknisyenlerimiz için yapmaktayız. 2008 yılında tek saha ve tek çalışan ile başlayan bu süreçte 2021 yılı itibariyle Türkiye’nin her köşesindeki yaklaşık 80 ayrı sahaya hizmet vermekteyiz. Bu sayı, kurulumu devam eden yeni projelerimizin servis bölümümüze devrolması ile daha da artacaktır.

2020 rüzgar enerjisi sektörü için çok yoğun bir yıldı. Nordex Depo & Lojistik Departmanı olarak siz nasıl hazırlandınız, neler yaptınız?

2020 yılı başı itibariyle yıl içerisinde yirmiden fazla yeni projenin servis bölümüne devrolması

söz konusuydu. Bununla beraber 2020 yılının YEKDEM’in (Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması) son takvim yılı olması sebebiyle yoğun bir döneme girildiğinden gerekli olacak malzemelerin tedarikleri bir an önce yapılmalıydı. Burada saha malzeme ihtiyaçları tespit edildikten ve belirli analizler yapıldıktan sonra yeni nesil türbinlerimize uygun

malzemelerin siparişleri oluşturuldu. Belli termin sürelerinden sonra bu malzemeler teslim alınarak depomuzda yedek parça olarak tutulmaya başlandı. Böylece sahalar servise devrolmadan hemen önce malzeme anlamında çıkabilecek ihtiyaçlara karşı hazırlıklarımızı tamamlayarak sorunsuz bir şekilde türbinlerin çalışmaya devam etmesini sağladık. Ayrıca 2020 yılı sonunda yeni ofis ve depo alanımıza taşındık. Onlarca ana bileşen ve binlerce yedek parçanın bir lokasyondan diğerine kısa süre içinde ve sorunsuz bir şekilde taşınmasını sağlayarak lojistik anlamında büyük bir projeyi de başarıyla gerçekleştirdik.

Şimdi, Nordex Malzeme Yönetimi & Lojistik Bölümü ekip üyelerini yakından tanıyalım:

Ali Karaali
Türkiye ve Ortadoğu Malzeme Müdürü

Ege Üniversitesi Meslek Y.O. Endüstriyel Elektronik bölümünden mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdim. 1998 yılından beri sürdürdüğüm aktif çalışma hayatıma elektronik sektörünün öncü firmalarından birinde Kalite, Ar-Ge, Ürün Geliştirme, Artwork gibi farklı bölümlerinde görev alarak başladım. Daha sonrasında bir gıda firmasında Satın Alma Sorumlusu olarak çalıştım. 2010 yılından bu yana yenilenebilir enerji sektörünün öncü firması Nordex Türkiye bünyesi altında çalışmaktayım. Depo ve Malzeme Uzmanı olarak başladığım görevime, bugün Malzeme Yönetimi departmanımızda “Türkiye ve Ortadoğu Malzeme Müdürü” olarak devam etmekteyim. Günümüzde enerji, herkes için en gerekli ihtiyaçların başında geliyor. Bu nedenle enerji kaynaklarına duyulan gereksinim her geçen gün artıyor. Bu ihtiyacı karşılayabilmek başlı başına bir sorun. Enerjinin üretimi için fosil yakıtlar gibi geleneksel ve çevreye zararlı kaynaklarımızı tüketiyoruz. Bunun sonucunda da çevremizi kirletiyoruz. Bu kaynakların kullanımının sürdürülebilir olmaması ve çevreye karşı zararlı oluşu, bize geleceğin yenilenebilir enerji ile inşa edileceğini gösteriyor. Bu bilinçle 11 yıldır görev yapmayı sürdürdüğüm Nordex Türkiye çatısı altında bu değerlerin bize her gün aşılandığını gururla söylemek isterim. İnsan odaklı yönetim anlayışı, eğitime verdiği büyük önem, müşteri memnuniyetinin en önde tutulduğu, gelişime açık, vizyoner, yeni teknolojilere adapte olma hızı ile Nordex’in, rüzgar enerjisi sektöründe her zaman bir adım önde olacağına inanıyorum. Temiz bir çevre ve gelecek için rüzgarın peşinden koşmaya devam edeceğiz.

Taner Avcı
Depo Uzmanı

Lisans eğitimimi 2012 yılında Celal Bayar Üniversitesi Fizik Bölümü’nde tamamladım. Profesyonel iş hayatıma Satınalma Asistanı olarak başlayarak Haziran 2018 itibariyle Nordex Türkiye’de Depo Teknisyen Yardımcısı pozisyonuna geçiş yaptım. Yaklaşık 3 yıldır çalıştığım Nordex Türkiye bünyesinde Depo Uzmanı olarak görevime devam etmekteyim. Görevim, hem proje sahalarına hem de servis hizmeti verdiğimiz mevcut sahalarımıza ihtiyaç duydukları malzemeleri temin edip, malzeme stoklarımızın güncel ve yeterli düzeyde tutulabilmesine destek vermektir. Çalıştığım firmanın, çalışanlarının profesyonel ve kişisel gelişimlerine önem vermesi, gerekli noktalarda desteklemesi ve teşvik etmesi her zaman önceliğim olmuştur. Bir diğer nokta ise, çalışana verilen sorumluluğun yerine getirilmesi aşamasında yeni yöntemlere ve fikirlere açık olunması, bu yöntem ve fikirlerin uygulanmasına imkân sağlanması ve alan yaratılmasıdır. Bu özelliklerin Nordex Türkiye yapısı içerisinde fazlasıyla yer alması, beni motive edip, ileride Nordex bünyesinde yapmayı hedeflediğim işler için de heyecanlandırmaktadır. Enerji ihtiyacının her geçen gün arttığı, yenilenebilir enerji üretiminin günden güne daha önemli hale geldiği bu zaman diliminde, Nordex gibi sektöre yön veren, ülkemizde pazar lideri olan uluslararası bir firmada çalışmaktan, işleyen bir sistemin parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.

 

 

 

Atalay Çelik
Depo ve Lojistik Müdürü

TED Koleji’nden mezun olduktan sonra İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisan eğitimimi tamamladım. 2015 yılında, ilk profesyonel iş tecrübem olan Nordex Türkiye’de Depo Uzman Yardımcı olarak iş hayatıma başladım. Şu anki görevime Depo ve Lojistik Müdürü olarak devam etmekteyim. Lisans eğitim dönemim boyunca, yenilenebilir enerji sektörünün içerisinde yer almak ve bu sektörde kendimi geliştirmek başlıca amaçlarım arasındaydı. Bu hedef ile tamamladığım öğretim hayatımı, Nordex gibi sektörde söz sahibi olan köklü bir firmanın çatısı altında devam ettirmek, benim için güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Nordex, çevreye duyarlı ve saygılı, sürdürülebilir bir dünya için yatırım yapan pazarın kendi dinamikleri içinde gelişimine fayda sağlayan, gelişimdeki gücü ve altyapıyı kendi personelinden alan, bu bilinçle yönetilen, çalışanlarının gelişimine ve eğitimine önem veren, geniş vizyona sahip bir firmadır. Ayrıca dinamik ve genç kadrosunu etkili bir şekilde kullanabilen, pazarın fırsatlarını yakından takip edip enerji piyasası gelişimlerini analiz edebilen ve analizler çerçevesinde aksiyon alabilen profesyonel bir kadroya sahiptir. Tedarik zincirinin her aşamasında görev aldığım pozisyonumda, servis sahalarının her tür yedek parça ihtiyaçlarını, yedek parçaların lojistik süreçlerini ve yedek parça stoklarını yönetiyorum. Depo ve Lojistik Bölümü olarak bireysel gelişimlerimizin, ekip ruhuyla şirket gelişimine yansıyacağının farkındayız. Bu nedenle, birbiriyle iyi iletişimi olan, şeffaf bir çalışma ortamını ve yönetim anlayışını benimseyen bir departmanız. Yeni yatırım potansiyellerinin fazla olduğu bir sektörde, geleneksel enerji kaynaklarının sürdürülebilir olmadığının bilincindeyiz. Temiz bir gelecek için çalışmayı ve gelecek nesillerin haklarını koruyarak büyümeyi amaç edindiğim bu yolda, Nordex gibi bir firma ile çalışmaktan son derece gururluyum.

Erhan Tumur
Depo Teknisyeni

Harran Üniversitesi Elektrik Teknikerliği Bölümü’nden mezun oldum. Enerji sektörüne 2007 yılında giriş yaptım. 2015 yılında Nordex Türkiye’ye Servis Elektrik Teknisyeni olarak katıldım. Şu an Depo Lojistik bölümünde Depo Teknisyeni olarak görevime devam etmekteyim. Dünya nüfusunun sürekli artması, enerjiye olan talepleri de beraberinde getirmektedir. Fosil yakıtlarının çevreye vermiş olduğu zararlar, her geçen gün daha da çok artmaktadır. Bu emisyonun minimum seviyeye gelebilmesi için yenilenebilir enerjiye çok daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. İnsanların doğaya karşı olan sorumluluğunda bir payımın olmasından, Nordex ailesinin bir bireyi olarak çalışmaktan son derece keyif almaktayım. Çevreye duyarlı yenilenebilir enerji sektöründe çalışmaktan dolayı onur duyuyorum.

 

 

 

Meriç Şafak Özler
Depo Teknisyeni Yardımcısı

2016 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olduktan sonra ithalat ve ihracat alanında bir lojistik firmasında demiryolu, karayolu ve İzmir liman operasyon daha sonra Satış Sorumlusu olarak devam ettim. Sektöründe öncü araç lastiği firmalarının birinde Türkiye Satış Sorumlusu olarak görev aldım. 2020 yılından beri Nordex Türkiye’de Depo Teknisyen Yardımcısı olarak kariyerime devam etmekteyim. Limanda çalıştığım süre zarfında rüzgar sektöründe yapılan taşımaları yakından inceleme fırsatım oldu. Nordex firmasına bu ilgimden dolayı başvuru yaptım. İşe başlamadan önce firmamızın bu kadar büyük çaplı olduğunu tahmin etmemiştim. Nordex’in bir parçası olarak gerek çalışanlar gerek şirket içindeki imkânlar ve sağlam yapılanma, yabancısı olduğum sektöre kolay adapte olmamı ve kendimi geliştirmemi sağladı. Çalıştığım süre boyunca kendimi mümkün olduğunca geliştirerek yeni sorumluluklar almaktan kaçınmıyorum. Bana tanınan fırsatları değerlendirerek, hem rüzgar sektörüne hem de Nordex ailesine bağlılığımın arttığını gözlemliyorum. Nordex firması özellikle rüzgar sektöründe çalışmayı hedefleyen genç nesillerimiz için büyük bir fırsattır. Her geçen gün gelişen rüzgar sektöründe Nordex’te çalıştığım sürece kendimi daha çok geliştirip rüzgar sektörüne daha fazla katkıda bulunacağıma inanıyorum.

Nihat Kutucu
Depo Teknisyeni

Nordex Türkiye’de çalışmaya 2014 yılında Çeşme bölgesinde Servis Teknisyeni olarak başladım. Şu an görevime İzmir Servis ve Teknik Eğitim Merkezi’nde Depo Teknisyeni olarak devam etmekteyim. Özellikle ana komponentlerin yükleme, indirme ve nakliyesiyle ilgili tüm operasyonu takip etmekteyim. Nordex eğitime, yeniliğe ve gelişime önem veren yapısı sayesinde gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışında çeşitli eğitimler almamı sağladı. Bu bilinç ve yeni yetenekler sayesinde Nordex ailesine daha fazla yararlı olduğumu görüyor, böylece kendimi geliştirme fırsatı buluyorum. Rüzgar sektöründe lider ve başarılı olan bir firmada çalışıyor olmaktan gurur duyuyor, Nordex’in ve rüzgar enerjisi sektörünün sağladığı yenilenebilir enerji ile geleceğe daha temiz ve sürdürebilir bir çevre bırakacağımıza inanıyorum.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Ahşap kule, daha yeşil rüzgar türbinleri için fırsat sunuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Büyük ölçekli uygulamalar için doğanın karbon elyafı olan lamine ahşaptan yapılmış zorlu tasarımlar geliştiren İsveçli ahşap teknolojisi şirketi Modvion, rüzgar türbinlerini daha da yeşil hale getirebilecek ahşap bir tasarım sunuyor. Modülleri ve ahşabı bir araya getirmenin devrim niteliğinde bir yolunu sunan Modvion, patentli çözümüyle rüzgar türbinleri için ahşaptan kule sunuyor. Geçmişin yel değirmenlerinden esinlenilen bu tasarımla Modvion, ahşaptan inşa ettiği kule ile türbinin karbon ayak izini %90’dan fazla azaltıyor.

Firmanın İcra Kurulu Başkanı Otto Lundman, “Dünya bir iklim kriziyle karşı karşıya ve enerji kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor. Rüzgar enerjisi sahip olduğumuz en verimli ve cazip enerji kaynaklarından biri. Biz bu değeri daha da artırıyoruz” diyor.

Kanatlar ve makineler endüstri standardı ekipmanlar olsa da, bu yaklaşım Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden bazılarının ilgisini çekiyor. Vestas Wind Systems A/S daha küçük bir tanıtım modelini gördükten sonra, firmanın %15’ini satın alıyor, İtalyan Enel Green Power SpA bir iş birliği anlaşmasına varıyor. İsveçli Vattenfall AB firmasının ortağı olduğu Almanya’nın RWE AG firması da Mart ayında Modvion’un ahşap kulelerini gelecekteki projelerinde kullanmak üzere bir sözleşme imzalıyor.

Konuyla ilgili Vestas Ventures İcra Kurulu Başkanı Todd O’Neill, “Müşterilerimizin birçoğu, Modvion’un yolculuğunun nasıl bir parçası olabileceklerini öğrenmek için proaktif bir şekilde sorular soruyor. İş birliğimizin artmasını bekliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Ahşap kulenin avantajları

Modvion, rüzgar türbinlerinde ahşap kulenin avantajlarını şu şekilde açıklıyor: “Yüksek rüzgar türbini kuleleri inşa etmenin en büyük zorluğu lojistiktir. Bu kadar devasa yapıları nasıl yerine yerleştirirsiniz? Kuleler uzadıkça lojistik zorluk da artar. Patentli çözümümüz, sıradan yollarda sıradan kamyonlarla taşımayı mümkün kılar. Bizim için köprüler, tüneller ve dolambaçlı yollar sorun değil. Lamine ahşabın çeliğe kıyasla üç büyük avantajı vardır: Ahşabın daha hafif bir yapıya olanak tanıyan daha yüksek bir özgül gücü vardır. Yüksek çelik kulelerin kendi ağırlıklarını taşıyabilmeleri için ekstra kuvvete ihtiyaçları vardır; ahşap kulelerin ise buna ihtiyacı yoktur. Son olarak, modüler ahşap kulelerimiz tutkalla birleştirilirken, modüler çelik kuleler düzenli kontrol gerektiren çok sayıda cıvata gerektirir.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

WWW’nin yeni tasarımı, deniz üstü rüzgar türbinlerinde geleneğe meydan okuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Norveç merkezli World Wide Wind, tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisi VAWT ile deniz üstü rüzgar enerjisinde geleneğe meydan okuyor. Ters yönde dönen dikey türbinler, yüzen açık deniz rüzgar projeleri için verimi radikal bir şekilde artırabilirken, LCoE’yi azaltıyor. Uzmanların deniz üstü rüzgar enerjisinde maliyeti yarı yarıya indirebilecek son derece yenilikçi bir türbin olarak yorumladığı bu teknoloji, önümüzdeki günlerde test aşamasına geçiyor.

19 metre uzunluğundaki 30 kW’lık prototip ile teste başlayacak tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbininin, çok daha büyük 1,5 MW’lık bir sonraki prototipinin 2025 yılında teste başlayacağı açıklanıyor. World Wide Wind, 2030’dan önce ise, yaklaşık 400 metre uzunluğunda olacak 24 MW türbini piyasaya sürmeyi planlıyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisine yönelik yazılım, veri analizi ve istihbarat çalışmaları sunan Aegir Insights’ın paylaştığı araştırmaya göre, İskandinav ülkesinin güneybatısının açıklarında yer alan pilot çalışma planlandığı gibi giderse, 2025 yılına kadar 1MW’lık bir amiral gemiye ve daha sonra 10 yıl dolmadan şu anda Avrupa açıklarında faaliyet gösteren geleneksel üç kanatlı yüzer ünitelerden potansiyel olarak %75 daha düşük bir fiyata şebekeye güç akıtabilecek devasa 24MW’lık bir modele geçişi hızlandıracak.

Türbini eşsiz yapan tasarımı

WWW’nin ters yönde dönen VAWT teknolojisi, basit bir anlatımla şu yapıdan oluşuyor: Ağır jeneratör işinin tamamı suyun altında ve türbinin yüzen dubasının altında yer alıyor. Bu, her şeyin suya batmasını önlemek için tabana yeterli ağırlık ekliyor ve yalnızca bir dizi bağlama çapası gerektiriyor. Jeneratörün rotoru ve statoru her biri ana kule gövdesinden 45 derecelik açıyla üç kanat çalıştıran bir çift dikey eksenli türbine bağlanıyor. Alt türbin bir yönde dönecek şekilde ayarlanıyor ve alt türbinin ortasından geçen bir direğe monte edilen üst türbin ise diğer yönde dönecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde de kanatlar, yelkenli teknelerde olduğu gibi çoğu yerde rüzgardan faydalı tork elde ediyor.

Devamını oku

Trendler