Connect with us

Yenilenebilir enerjinin küresel karar vericileri büyük zirvede buluştu

Yayın tarihi:

-

Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği ( YENADER) tarafından, yenilenebilir enerji alanında Dünya’daki son trendler ve gelişmeler ışığında, ülkemizin sahip olduğu potansiyeller, fırsatlar ve projelerin ele alındığı yenilenebilir enerji onur konukları; T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) direktörü Francesco La Camera temsil etti.
Mogan Enerji Yatırım Holding sponsorluğunda düzenlenen dijital zirvede, Yenader Başkanı ve OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dr. Kerem Alkin’in yanı sıra ulusal ve uluslararası arenadan üst düzey konuşmacılar  yer aldı.
Sürdürülebilir bir dünya için temel gereksinimlerden biri olan yenilenebilir enerji alanında artı değer oluşturmak ve farkındalık sağlamak amacıyla Yenilenebilir Enerji Yanader tarafından dijital olarak düzenlenen “Dünya’da Yeni Ekonomik Düzen, İklim Krizi ve Yenilenebilir Enerjinin Önemi” başlıklı zirve 12 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşti.
yenilenebilir enerji alanındaki en son trendler ve eğilimler ile ülkemizin sahip olduğu fırsatlar alanında ulusal ve uluslararası akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu (STK) dijital zirvede konuşmacı olarak yerini aldı. Mogan Enerji Yatırım Holding sponsorluğunda düzenlenen zirveye sektör temsilcileri, akademisyenle ve medya yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji yolculuğu

Yenader Dijital Zirvesi’nde onur konuşmasını gerçekleştiren T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye ve dünyada yenilenebilir enerji payının arttığını belirterek, “Yenilenebilir enerji yatırımları, salgında dahi hız kesmedi. Salgının yıkıcı etkilerine karşı yenilenebilir enerji sektörünün daha dirençli olduğuna, bu testi diğerlerine göre daha başarılı bir şekilde verdiğine şahit olduk. Bunlar bize şunu gösteriyor ki yeşil enerji dönüşümü katlanarak devam edecek. Önceki yıllarda kömürün, petrolün, doğal gazın hakimiyeti artık yenilenebilir enerjiye geçti. Yenilenebilir enerji kaynakları hem enerji bağımsızlığına sağladığı katkı hem de küresel sorumluluklar açısından daha farklı bir noktada olmaya devam edecek” dedi.

Dönmez, daha önce güneş enerjisinde hayata geçirilen Orta Doğu ve Avrupa’nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasının bir benzerinin de rüzgar enerjisi alanında kurulacağını belirterek, “Güneş enerjisinde hayata geçirdiğimiz fabrikanın benzerini rüzgarda yapacağız. Tesis tamamlandı. Çok yakında üretime başlayacak. Böylece YEKA yarışmalarımızın en önemli hedeflerinden olan teknolojinin yerlileştirilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojilerinde Ar-Ge ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız” diye konuştu.
Türkiye’nin toplam kurulu güçte 100 bin megavat sınırına yaklaştığını belirten Dönmez, “Bugün itibarıyla kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı, yani yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklı. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretimimiz son 3 yıldır yüzde 40 bandının üzerinde seyrediyor. Bu oran 10 yıl önce yüzde 25’ler seviyesindeydi” dedi.

Yenilenebilir enerjide jeotermal ve hidroelektriğe haksızlık ediyoruz

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol yenilenebilir enerji denilince akla rüzgar ve güneşin geldiğini, ancak iki yenilenebilir enerji türünün daha olduğuna dikkat çekere şunları kaydetti: “Onlara haksızlık ediyoruz. Bunlardan biri jeotermal enerji, diğeri hidroelektrik. Jeotermal enerji, elektrik üretiminde, ısıtmada ve sanayide kullanılabilen, teknolojik gelişmesini tamamlamış, maliyetleri son derece düşük olan bir tür ama bunun hakkında fazla yazılıp çizilmiyor. Bunu unutmayalım. Hidroelektriği de unutuyoruz. Şu an itibarıyla dünyaya bakınca çok konuştuğumuz güneş ve rüzgarın toplam elektrik üretiminde payı yüzde 9, hidroelektriğin ise tek başına yüzde 17. İki misli ama biraz öksüz gibi. Hidroelektrik ve jeotermal enerji yeteri kadar gündeme gelmiyor. Belki birçok batı ülkesinde potansiyel hemen hemen tamamlandığı için gündeme gelmiyor olabilir. Bu haziranda sırf hidroelektriğe adanmış bir yayın yapacağız.”
Geçen yıl dünyada devreye giren yeni ilave kapasitenin yüzde 90’ının yenilenebilir enerji kaynaklı olduğunu belirterek sözüne devam eden Birol, “Yatırımcılar neredeyse yenilenebilir enerjiden başka bir şey inşa etmemişler. Bu sene de beklentimiz hiç farklı değil. Özellikle güneşte ve rüzgarda maliyetlerde büyük düşüşler var. Biz geçen sene itibarıyla güneşin dünya elektrik sektörünün yeni kralı olduğunu söyledik ve son raporumuzda açıkladıklarımız bunu teyit etti” dedi.

Türkiye özellikle jeotermal enerji alanında hızla ilerliyor

2020 yılında bütün dünyada 260 GW’ın üstünde yenilenebilir enerji kapasitesi eklendiğini belirten Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Direktörü Francesco La Camera “Bu durum dünyada Covid’e rağmen %50’lik rekorun kırılması anlamına geliyor. Eklenen bütün yeni elektrik kapasitesinin %80’i yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Yenilenemeyen enerjinin kapasitesinde de düşüş görüyoruz. 2020’de  toplam fosil yakıt yatırımları 60 GW düzeyine düştü. Yenilenebilir enerjinin maliyet bakımından son derece rekabetçi olması da buna katkı sağlıyor. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin büyük bir çoğunluğu fosil yakıtlarla rekabete giriyor ve hatta bazı alanlarda onları geçiyor” dedi.
Francesco La Camera “Türkiye’nin yenilenebilir enerji payını %50’nin üzerine çıkardığını görüyoruz. 2030 için 10 GW güneş ve 16 GW rüzgar enerjisi ilavelerini de memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye özellikle jeotermal alanında da hızla ilerliyor. Son dönemdeki 1,5 GW’lık ilave ile dünyanın 4. en büyük jeotermal üreticisi haline geldi. Türkiye’nin yakın dönemde duyurmuş olduğu yeşil dönüşüm yaklaşımını net olarak görüyoruz. Biz IRENA olarak da pandemi döneminin başından beri bu yaklaşımı destekliyoruz. Burada dönüşümün sistematik ve kapsayıcı olması kaçınılmazdır. Ancak böyle bir yaklaşımla faydaları azami düzeye çıkarabilir ve olumsuz etkileri en aza indirebiliriz” diye konuştu.
Enerji dönüşümünde yatırımların artırılmasının küresel gayrisafi yurtiçi hasılayı artıracağını, 2050’ye kadar istihdamın da bu alanda artmasını sağlayacağını belirten La Camera, “Fosil yakıtların ürettiğinden 3 kat daha fazla iş yaratılmasına da hizmet edecektir. Yenilebilir enerji sektöründe yaklaşık 11.5 milyon kişinin istihdam edildiğini düşünüyoruz. Bu küresel enerji istihdamının %20’sini teşkil ediyor.  Covid sonrası dönemde dayanıklılığın, kalkınmanın sağlanması için yenilenebilir kaynaklara, enerji verimliliğine ve sistem esnekliğine 2 trilyon daha yatırım yapılması gerekmektedir. Gerçek dönüşümü sağlamak için küresel bir işbirliğine ihtiyacımız var. Türkiye dahil olmak üzere 46 ülke jeotermal enerji için ittifak oluşturdu. Bunun amacı jeotermalin kullanımının artırılması ve sera vb. gibi birçok alanda kullanılmasının sağlanması” dedi.

”Yenilenebilir enerji yatırım atağımız bizi tüm dünyada daha saygın konuma taşıdı”

Böylesi büyük bir organizasyona YENADER olarak öncülük ettikleri için çok mutlu olduğunu belirten YENADER Dernek Başkanı, OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dr. Kerem Alkin “Ülkemizde yenilenebilir enerjideki gelişmeleri ve yeni yatırımları büyük bir heyecan ile yakından takip ediyoruz. Geleceğimizin belirleyicisi bu önemli konuda değer yaratmak ve farkındalık oluşturmak adına, Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER olarak çalışmalarımıza hızla devam etmekten onur duyuyoruz. Türkiye olarak, bilhassa son dönemdeki ‘yenilenebilir enerji’ yatırım atağımızın bizi Avrupa ve dünya sıralamasında saygın ve kayda değer bir basamağa taşıdığı 2019 ve 2020 yılları itibariyle, tüm dünyaya ‘karbon salınımını şimdiden 2 yıl arka arkaya azaltmış bir Türkiye olduğumuzu hatırlatmamız gerekiyor. Türkiye, tarihsel değerine de atıfta bulunarak, bir ‘2071’ perspektifi ortaya koyarak, ‘yeşil gelecek’, ‘sürdürülebilir gelecek’ ve ‘sıfır karbon toplumu’ konusundaki kararlılığını bir kez daha perçinleyebilir” dedi.

Yenilenebilir enerjinin karar vericileri büyük zirvede bir araya geldi

Yenilenebilir enerjinin her açıdan ele alındığı ve derinlemesine incelendiği zirvede konuşmacılar kısaca şu konuların üzerinde durdu;
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan GüldağTeknoloji, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerinden bahsederek: “Dünyanın iki ana ekseni dijitalleşme ve yeşil dönüşüm olacak. Yeşil dönüşüm ve yenilenebilir enerji birbirine bağlı. Bu iki ekseni tek eksen ‘dijital yeşil dönüşüm’ olarak ifade edebiliriz. Zamanın ruhunu kavrayan bir ülke olabilmek için çizeceğimiz yolda en önemli bacağı yenilenebilir enerji oluşturuyor. Teknoloji ve yenilenebilir enerji tamamen birbirine bağlantılılar” dedi.
YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman: Son aylardaki kuraklık HES yatırımcılarını kötü etkilemekte. Yapılacak destekler, yatırımcılar için çözüm olacaktır. Çin, yenilenebilir enerjide 1 numara olmaya devam ediyor. Bizler enerji ihtiyacımızın birçoğunu doğal gaz ve kömürden sağlamaktayız. Buda karbon salınımını artırmakta ve küresel ısınmaya neden olmakta. Bu sebeple yenilenebilir enerjiye geçişe ağırlık vermeliyiz. İklim değişikliğiyle mücadele için hızla yenilenebilir enerjiye yönelmeliyiz” dedi. Karaduman, ayrıca YEKDEM’lere daha fazla destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toskana Jeotermal Alanların Geliştirilmesi Konsorsiyumu (CosviG) Uluslararası Projeler Sorumlusu Loredana Torsello ise şunları söyledi:
“Jeotermalin sürdürülebilirliğe katkısı oldukça büyük. Jeotermal enerjinin, yenilenebilir enerji kaynağı ve enerji sistemleri arasında stratejik bir önemi var. Jeotermal enerji, küresel enerji sistemlerinin karbondan sıyrılması için çok önemli rol oynayacak. Yer altındaki kaynakları ve jeotermal açısından Türkiye’deki jeotermal potansiyel ile İtalya’daki potansiyel birbirine benziyor, özellikle Toskana bölgemiz jeotermal enerji üretimi açısından örnek gösterilebilir.  Umarım bu çerçevede ileride işbirliği yapıp önümüzdeki fırsatları değerlendirebiliriz.”
Kyoto Club Direktörü Sergio Andreis ise  şu konuların altını çizdi: Küresel zorluklar artıyor iklim krizi de hızla düzeyini artırıyor. İklim değişikliğini birebir yaşıyoruz. Bu daha da kötüye gidecek. Her şeye olduğu gibi devam edemeyiz. Bir dönüşüme girmek zorundayız. Gezegeni kurtarmak için mevcut enerji verimliliğini gözden geçirmemiz gerekiyor. Bütün fosil yakıtları yenilebilir enerji ile ekarte etmeli ve enerji verimliğini gerçekleştirmeliyiz. Covid-19 ile mücadele ediyoruz ancak gerçek tehlike iklim değişikliği. İklim krizi ile mücadeleye hazır olmalı, geçmiş hatalardan ders çıkarıp şu anki fırsatları en doğru şekilde kullanmalıyız.”
 YENADER Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır ise yenilenebilir enerjide yeni yaklaşımlar konusunu ele aldı: “Gelecekte petrolün yerini elektrik alacak, bu yüzden elektrik üretimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamamız gerekiyor. Yapay zeka teknolojileri yenilenebilir enerji alanında kullanılması heyecan veriyor. Verimliliğin artırılması için yapay zekanın kullanılması şart.  Bu teknolojiler sayesinde yeni yaklaşımlar göreceğiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından daha çok yararlanacağız. Yenilenebilir enerjide güneş ve rüzgardan enerji üretmek oldukça büyük önem taşıyor. Ayrıca enerji depolama sistemleri de oldukça önemli.”
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zehra Yumurtacı ise yaptığı konuşmada şunları ifade etti:Dünyada enerji üretiminde en fazla artışın yenilenebilir enerjide olduğu biliyoruz. Gelişmiş ülkelerde nükleer, petrol ve kömürde azalma; yenilenebilir enerjide ise artış olduğunu görüyoruz. Son 10 yıla baktığımızda yenilenebilir enerjinin gelişimini görüyoruz. Bu gelişim başarıyı getirdi ve Türkiye’de 2020 yılında ilk defa yenilenebilir enerji kurulu güç, termik gücün üzerine çıktı. Aynı yıl içerisinde Türkiye rüzgar enerjisinde 1224 MW yeni rüzgar kurulu gücü ile 6. Sıraya yükseldi. Enerji kaynaklarını artırmak için enerji tasarrufunu ve verimliliğini sağlamalıyız.” dedi.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Yatırımcılar

Yenilenebilir enerji yatırımlarını sürdüren Polat Enerji, Soma RES’le Avrupa’da liderlik hedefliyor 

Yayın tarihi:

-

Yazar

756,2 MWm kurulu gücüyle rüzgar enerjisinde sektör liderliğini elinde bulunduran Polat Enerji, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması ve enerji tedarik kaynaklarının çeşitlenmesi için yatırımlarını sürdürüyor. 312,1 MWm kurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise 7. büyük rüzgar enerji santrali olan Soma RES’te yatırımlara devam eden Polat Enerji, orta vadeli hedefleri arasında Soma RES’i Avrupa’nın en büyük rüzgar enerji santrali yapmayı planlıyor.

Toplam 5 rüzgar ve 1 güneş enerjisi santraliyle temiz enerji üreten Polat Enerji, 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiği rüzgar enerjisi konusunda liderliğini sürdürüyor. Yıllık enerji üretim kapasitesi 2 milyar KWh’e ulaşan Polat Enerji, kapasite artırımı yatırımlarının yanı sıra enerji depolama çalışmalarını da sürdürerek bu alanda da ilkler arasında yer almayı hedefliyor. Geçtiğimiz sene Yalova’daki Göktepe RES için gerçekleştirilen kapasite artışı yatırımı ile santral kurulu gücünü 121,1 MWm’ye yükselten Polat Enerji, farklı santrallerinde toplam 30 MW rüzgar kapasite artışı ve 46,6 MW güneş hibrit kapasite artışı ile yatırımlarına bu sene de devam ediyor. 

Polat Enerji’nin orta vade yatırım hedefleri arasında ise, 312,1 MWm kurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise 7. büyük rüzgar enerji santrali olan Soma RES’te yatırımlarına devam ederek, Soma RES’i Avrupa’nın en büyük rüzgar enerji santrali yapmak yer alıyor.

Rüzgar enerjisinde Türkiye’de lider

Polat Enerji’nin rüzgar kurulu gücü, Türkiye rüzgar kurulu gücünün yaklaşık %6,1’ni oluşturuyor. Elektrik üreticilerinin 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla sahip oldukları kurulu güçleri baz alınarak yapılan araştırmaya göre Polat Enerji, rüzgar enerjisi alanında kurulu 719,8MWm’lik kapasitesi ile Türkiye’de yıllardır bulunduğu lider konumunu 2023 sonu itibarı ile de koruyor. Yenilenebilir enerji santralleriyle 2023 yılında 2 milyar kWh’e yakın elektrik üretimi ile yaklaşık 610 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayan Polat Enerji, portföyündeki santrallerle her yıl 55 milyon adet ağaç dikimine eş değer 1,3 milyon ton civarında karbon dioksit gazı emisyonu azaltımı sağlıyor. 

Türkiye, hedefe emin adımlarla ilerliyor

Rüzgar, güneş, jeotermal ve hidroelektrik anlamında çok önemli kaynaklara sahip olan Türkiye’de, yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı son 10 yılda önemli bir artış göstererek %29’dan %42’ye çıkıyor. Ulusal Eylem Planı (UEP) Kapsamında Türkiye’nin 2035 yılı enerji hedefleri doğrultusunda, toplam kurulu kapasitesinin 189,7 GW seviyesine ulaşması öngörülüyor. Bu çerçevede, yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payının yaklaşık %65’e, elektrik üretimindeki payının ise %55’e yükselmesi bekleniyor. Aynı dönemde, rüzgar ve güneş enerjisinin Türkiye toplam kurulu elektrik gücünün %43,5’ini ve toplam üretilen elektriğin ise %34,2’sini oluşturması hedefleniyor.

Türkiye’nin hedefe emin adımlarla ilerlediğini belirten Polat Enerji CEO’su Cem Deniz, “Geçen yıl rüzgar enerjisi yatırımlarında yaklaşık 400 MWe kurulu güç devreye alınabildi. Güneş enerjisinde ise yaklaşık 2 GW’a yakın kurulu güç devreye alındı, bunun neredeyse %90’ını lisanssız elektrik üretim santralleri oluşturuyor. Ulusal planlardaki hedeflere ulaşabilmemiz için ise her sene rüzgarda en az 1,5 GW, güneşte en az 3,5 GW kurulu gücü devreye almamız gerekiyor.  Türkiye’nin güçlü potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda, bu hedeflerin dahi üzerine çıkma imkanına sahibiz. Sektör olarak en büyük beklentimiz, hedeflediğimiz yatırımları hayata geçirmek ve Türkiye’nin sahip olduğu muazzam yenilenebilir enerji potansiyelini tüm paydaşlarımızla beraber gerçeğe dönüştürmek” açıklamasında bulunuyor.

Enerjide arz güvenliği önemli

Pandemi ve sonrasında yaşanan Rusya-Ukrayna savaşının küresel anlamda enerji sektöründe arz güvenliği konusunu gündeme taşıdığını ifade eden Deniz, özellikle Avrupa’da yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin arttığını dile getiriyor. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum bağlamında stratejik bir pozisyonda olduğunu ifade eden Polat Enerji CEO’su Cem Deniz “Türkiye sadece yenilenebilir enerji üretimi ile de değil aynı zamanda yenilenebilir enerji sektörüne yönelik yerli imalat sanayinde de önemli bir aşama kaydetmiştir. Türkiye yenilenebilir enerji anlamında hem yurt içi yatırımcılar hem de yurt dışından gelecek yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırıyor” şeklinde konuşuyor.

Devamını oku

Dernekler

Rüzgar Sektörü Eylül’de Hamburg’a Çıkartma Yapacak!

Yayın tarihi:

-

Yazar

Bu yılı rüzgarda ‘Seferberlik Yılı’ ilan eden Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), Türk rüzgar sektörünün sanayi, üretim ve ihracat potansiyelini Avrupa genelinde vurgulama amaçlı faaliyetlerine Eylül ayında düzenlenecek WindEnergy Hamburg Fuarı’na yine oldukça geniş bir heyetle katılarak devam edecek. Türkiye rüzgar sektöründe sanayi ve hizmet ihracatını artırabilmeyi ve sektörün “Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri” olduğunu vurgulamayı amaçlayan geniş katılımlı organizasyonda kamu ve özel sektörde karar verici konumda bulunan üst düzey yöneticiler yer alacak.

“Geleceğin Enerji Haritasını Birlikte Çizelim” temasıyla WindEnergy Hamburg organizasyonunun hazırlık çalışmalarına başlayan TÜREB yönetimi, sektörün üst düzey isimlerinden oluşan 100’ü aşkın katılımcıyla ülkemizin rüzgâr enerjisi potansiyelini uluslararası arenada tanıtmak ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla 23-27 Eylül tarihleri arasında Hamburg’da olacak.

Rüzgar enerjisi değer zincirini baştan sona kapsayan organizasyon yapısıyla dünyanın en çok izlenen fuarlarından biri olan WindEnergy Hamburg, ekipman ve bileşen üreticilerinden proje geliştiricileri ve operatörlerine, bilim insanlarından politikacılara kadar oldukça geniş bir katılımcı kitlesine sahip. Fuarın bu yılki gündeminde yeniden güçlendirme, şebeke bağlantı zorlukları ve yeni enerji depolama çözümleri başlıkları en üst sıralarda yer alıyor. WindEnergy Hamburg kapsamında düzenlenecek 150’yi aşkın panel ve konferansta emisyon hedefleri dolayısıyla aksiyonlarını artırmaları yönünde baskı altında bulunan şebeke işletmecileri ve hükümetlerden beklentiler, rüzgar santrallerinin yaygınlaştırılması, yaşam ömrünü doldurmaya yaklaşan rüzgar enerji santrallerinde rehabilitasyon çalışmaları, depolama teknolojileri ve özellikle türbin teknolojilerinde çığır açan teknolojiler gibi sektörün öne çıkan konuları ele alınacak. Etkinliğe her yıl ortalama 100 ülkeden 40 bini aşkın ziyaretçi katılıyor.

WindEnergy Hamburg Fuarı’nda TÜREB öncülüğünde kurulacak Türkiye Pavilyonu’nda sektörün önde gelen şirketleri sundukları ürün ve çözümleri birebir fuar katılımcılarına aktaracak. Türkiye heyetinde yer alacak katılımcıların bir kısmı kamu ve özel sektör adına fuardaki çeşitli panel ve konferanslarda konuşmacı olarak da yer alacak.

İlgili kamu kurumlarından üst düzey katılımların beklendiği heyet, ziyaret kapsamında dünyanın önde gelen rüzgar şirketleriyle çeşitli iş birliği toplantılarına ve görüşmelere katılacak. Heyet üyeleri Hamburg bölgesindeki rüzgar teknolojisi tesislerine düzenlenecek teknik ziyaretlerle son gelişmeleri yerinde görme fırsatı da bulacak.

Devamını oku

Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Fastener Expo Eurasia kapılarını açtı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin profesyonelleri İstanbul’da buluşuyor. Sektörün en önemli buluşma noktası olan Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ile Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı Fastener Expo Eurasia ile eş zamanlı olarak 9 Mayıs Perşembe günü İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarın ikinci ve üçüncü günleri gelecek ziyaretçiler, güncel sektörel konularda bilgilendiren HISİAD Akademi Seminerlerine katılma fırsatı da yakalayacak.

Hırdavat ve bağlantı elemanları sektörlerinin lider isimleri, 9-12 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde bir araya geliyor. RX Tüyap organizatörlüğünde Hırdavat Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (HISİAD) iş birliği ile düzenlenen Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) iş birliği ile düzenlenen Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı Fastener Expo Eurasia eş zamanlı olarak 9 Mayıs’ta ziyaretçilerine kapılarını açtı. Hırdavat ve bağlantı elemanlarına yönelik her türlü ürün ve hizmeti sunan 300’den fazla yerli ve yabancı firma, elektrikli el aletlerinden iş güvenliği malzemelerine, bağlantı elemanlarından yüzey işleme kadar uzanan geniş ürün grubuyla fuar ziyaretçilerine aradıkları her türlü hırdavat ve bağlantı elemanı çözümünü tek çatı altında sunuyor.

Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Topuk, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin de katıldığı açılış töreninde konuşan RX Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Fastener Expo Eurasia ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hardware Eurasia Fuarı’mızın bu sene üçüncüsünü, Fastener Expo Fuarı’mızın ise ikincisini gerçekleştiriyoruz. Bu fuarlarımızda geçen yıla göre %30’un üzerinde bir artış kaydettik.  Suudi Arabistan başta olmak üzere Orta Doğu ve Avrupa ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında artış görüyoruz. Sene içinde yurt içinde ve dışında yaptığımız satış ve pazarlama çalışmalarımız neticesinde bu artışı yakaladık. Hem dijital hem de geleneksel pazarlama faaliyetleri yürüttüğümüz fuarlarımız her iki endüstrinin ihracat potansiyeline katkı sağlayacak. Her iki fuarda 300’ün üzerinde katılımcı firma ve firma temsilcisi ile fuarlarımız açmış bulunmaktayız. 100’e yakın ülkeden ziyaretçi kaydı aldığımız fuarlarımızı dört gün boyunca 20 binin üstünde sektör profesyonelinin ziyaret etmesini hedefliyoruz.”

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Hardware Eurasia “Uluslararası” unvanını aldı

2023’e kıyasla %30 büyüyen Hardware Eurasia Fuarı bu sene “Uluslararası” unvanını aldı. Katılımcı teşviği ve uluslararası alım heyeti organizasyonu ile T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Hardware Eurasia ve eş zamanlı düzenlenen Fastener Expo Eurasia Fuarları 300’den fazla firma ve firma temsilciliğine ve yüzlerce markaya ev sahipliği yapıyor. 100’e yakın ülkeden 3000’i uluslararası olmak üzere 20 binin üstünde ziyaretçinin beklendiği fuarlar için Almanya’daki önemli yapı marketler fuara davet edilirken, Suudi Arabistan’dan da önemli inşaat firmaları fuarı ziyaret edecek.

Fuar kapsamında; Tüyap Fuarcılık Grubu’nun Kuzey Makedonya, Gürcistan, Rusya ve İran ofisleri aracılığıyla bölgelerinin sektör profesyonelleri ile fuar için alım heyeti çalışmaları da gerçekleştiriliyor. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın fuar desteği kapsamında; İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) koordinasyonuyla yurt dışından fuar için İstanbul’a gelen 60’tan fazla uluslararası VIP alıcı fuarın ilk günü B2B görüşmesi gerçekleştirdi. Fuar özelinde düzenlenen uluslararası alım heyetleri kapsamında toplamda 400 kişilik heyet 4 gün boyunca fuarda ağırlanacak. Fuarlar kapsamındaki uluslararası alım heyeti organizasyonları Türkiye’deki hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin ihracat potansiyeli için büyük önem taşıyor.

10 ve 11 Mayıs’ta kaçırılmayacak HISİAD Akademi Seminerleri 

Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware kapsamında; ziyaretçiler 10 ve 11 Mayıs günlerinde 4. salonda yer alan özel alanda HISİAD Akademi tarafından düzenlenen seminerlere de katılabilecek. Programa göre; 10 Mayıs Cuma günü saat 12.00’de Taşkın Lojistik’ten Selçuk Taşkın’ın sunumuyla “Türkiye‘den Avrupa’ya İhracatın Başarısı İçin Lojistiğin Önemi”, 14:30’da ise HISİAD – Kaynak Makine Ve Kaynak Malzemeleri Sektör Komitesi Başkanı  Yücel Uygur’un sunumuyla “Kaynak Nedir?” başlıklı seminer gerçekleşecek. 11 Mayıs Cumartesi günü ise saat 12.00’de “El Aletleri” semineri ile KANCA El Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, 14.30’da “Üretici, Satıcı ve Son Kullanıcılar İçin İş Güvenliği Ekipmanlarında Sertifika Denetimi ve Cezai Yaptırımların Önemi” semineri ile HISİAD İş Güvenliği Malzemeleri Sektörü Komitesi Başkanı Fatih Akıllı , HISİAD İş Güvenliği Malzemeleri Sektörü Komitesi Üyesi Mustafa Çiçekyurt ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Arif Tok ziyaretçilere faydalı bilgiler sunacak.

Fuarlar ilk üç gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında, son gün olan 12 Mayıs Pazar günü ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Katılımcı firmaların listesi, online bilet ve daha fazla bilgi için www.hardwareeurasia.com  ve www.fastenerexpoeurasia.com web siteleri ziyaret edilebilir.

Devamını oku

Trendler