Connect with us

Yenilenebilir enerjinin küresel karar vericileri büyük zirvede buluştu

Yayın tarihi:

-

Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği ( YENADER) tarafından, yenilenebilir enerji alanında Dünya’daki son trendler ve gelişmeler ışığında, ülkemizin sahip olduğu potansiyeller, fırsatlar ve projelerin ele alındığı yenilenebilir enerji onur konukları; T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) direktörü Francesco La Camera temsil etti.
Mogan Enerji Yatırım Holding sponsorluğunda düzenlenen dijital zirvede, Yenader Başkanı ve OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dr. Kerem Alkin’in yanı sıra ulusal ve uluslararası arenadan üst düzey konuşmacılar  yer aldı.
Sürdürülebilir bir dünya için temel gereksinimlerden biri olan yenilenebilir enerji alanında artı değer oluşturmak ve farkındalık sağlamak amacıyla Yenilenebilir Enerji Yanader tarafından dijital olarak düzenlenen “Dünya’da Yeni Ekonomik Düzen, İklim Krizi ve Yenilenebilir Enerjinin Önemi” başlıklı zirve 12 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşti.
yenilenebilir enerji alanındaki en son trendler ve eğilimler ile ülkemizin sahip olduğu fırsatlar alanında ulusal ve uluslararası akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu (STK) dijital zirvede konuşmacı olarak yerini aldı. Mogan Enerji Yatırım Holding sponsorluğunda düzenlenen zirveye sektör temsilcileri, akademisyenle ve medya yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji yolculuğu

Yenader Dijital Zirvesi’nde onur konuşmasını gerçekleştiren T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye ve dünyada yenilenebilir enerji payının arttığını belirterek, “Yenilenebilir enerji yatırımları, salgında dahi hız kesmedi. Salgının yıkıcı etkilerine karşı yenilenebilir enerji sektörünün daha dirençli olduğuna, bu testi diğerlerine göre daha başarılı bir şekilde verdiğine şahit olduk. Bunlar bize şunu gösteriyor ki yeşil enerji dönüşümü katlanarak devam edecek. Önceki yıllarda kömürün, petrolün, doğal gazın hakimiyeti artık yenilenebilir enerjiye geçti. Yenilenebilir enerji kaynakları hem enerji bağımsızlığına sağladığı katkı hem de küresel sorumluluklar açısından daha farklı bir noktada olmaya devam edecek” dedi.

Dönmez, daha önce güneş enerjisinde hayata geçirilen Orta Doğu ve Avrupa’nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasının bir benzerinin de rüzgar enerjisi alanında kurulacağını belirterek, “Güneş enerjisinde hayata geçirdiğimiz fabrikanın benzerini rüzgarda yapacağız. Tesis tamamlandı. Çok yakında üretime başlayacak. Böylece YEKA yarışmalarımızın en önemli hedeflerinden olan teknolojinin yerlileştirilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojilerinde Ar-Ge ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız” diye konuştu.
Türkiye’nin toplam kurulu güçte 100 bin megavat sınırına yaklaştığını belirten Dönmez, “Bugün itibarıyla kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı, yani yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklı. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretimimiz son 3 yıldır yüzde 40 bandının üzerinde seyrediyor. Bu oran 10 yıl önce yüzde 25’ler seviyesindeydi” dedi.

Yenilenebilir enerjide jeotermal ve hidroelektriğe haksızlık ediyoruz

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol yenilenebilir enerji denilince akla rüzgar ve güneşin geldiğini, ancak iki yenilenebilir enerji türünün daha olduğuna dikkat çekere şunları kaydetti: “Onlara haksızlık ediyoruz. Bunlardan biri jeotermal enerji, diğeri hidroelektrik. Jeotermal enerji, elektrik üretiminde, ısıtmada ve sanayide kullanılabilen, teknolojik gelişmesini tamamlamış, maliyetleri son derece düşük olan bir tür ama bunun hakkında fazla yazılıp çizilmiyor. Bunu unutmayalım. Hidroelektriği de unutuyoruz. Şu an itibarıyla dünyaya bakınca çok konuştuğumuz güneş ve rüzgarın toplam elektrik üretiminde payı yüzde 9, hidroelektriğin ise tek başına yüzde 17. İki misli ama biraz öksüz gibi. Hidroelektrik ve jeotermal enerji yeteri kadar gündeme gelmiyor. Belki birçok batı ülkesinde potansiyel hemen hemen tamamlandığı için gündeme gelmiyor olabilir. Bu haziranda sırf hidroelektriğe adanmış bir yayın yapacağız.”
Geçen yıl dünyada devreye giren yeni ilave kapasitenin yüzde 90’ının yenilenebilir enerji kaynaklı olduğunu belirterek sözüne devam eden Birol, “Yatırımcılar neredeyse yenilenebilir enerjiden başka bir şey inşa etmemişler. Bu sene de beklentimiz hiç farklı değil. Özellikle güneşte ve rüzgarda maliyetlerde büyük düşüşler var. Biz geçen sene itibarıyla güneşin dünya elektrik sektörünün yeni kralı olduğunu söyledik ve son raporumuzda açıkladıklarımız bunu teyit etti” dedi.

Türkiye özellikle jeotermal enerji alanında hızla ilerliyor

2020 yılında bütün dünyada 260 GW’ın üstünde yenilenebilir enerji kapasitesi eklendiğini belirten Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Direktörü Francesco La Camera “Bu durum dünyada Covid’e rağmen %50’lik rekorun kırılması anlamına geliyor. Eklenen bütün yeni elektrik kapasitesinin %80’i yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Yenilenemeyen enerjinin kapasitesinde de düşüş görüyoruz. 2020’de  toplam fosil yakıt yatırımları 60 GW düzeyine düştü. Yenilenebilir enerjinin maliyet bakımından son derece rekabetçi olması da buna katkı sağlıyor. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin büyük bir çoğunluğu fosil yakıtlarla rekabete giriyor ve hatta bazı alanlarda onları geçiyor” dedi.
Francesco La Camera “Türkiye’nin yenilenebilir enerji payını %50’nin üzerine çıkardığını görüyoruz. 2030 için 10 GW güneş ve 16 GW rüzgar enerjisi ilavelerini de memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye özellikle jeotermal alanında da hızla ilerliyor. Son dönemdeki 1,5 GW’lık ilave ile dünyanın 4. en büyük jeotermal üreticisi haline geldi. Türkiye’nin yakın dönemde duyurmuş olduğu yeşil dönüşüm yaklaşımını net olarak görüyoruz. Biz IRENA olarak da pandemi döneminin başından beri bu yaklaşımı destekliyoruz. Burada dönüşümün sistematik ve kapsayıcı olması kaçınılmazdır. Ancak böyle bir yaklaşımla faydaları azami düzeye çıkarabilir ve olumsuz etkileri en aza indirebiliriz” diye konuştu.
Enerji dönüşümünde yatırımların artırılmasının küresel gayrisafi yurtiçi hasılayı artıracağını, 2050’ye kadar istihdamın da bu alanda artmasını sağlayacağını belirten La Camera, “Fosil yakıtların ürettiğinden 3 kat daha fazla iş yaratılmasına da hizmet edecektir. Yenilebilir enerji sektöründe yaklaşık 11.5 milyon kişinin istihdam edildiğini düşünüyoruz. Bu küresel enerji istihdamının %20’sini teşkil ediyor.  Covid sonrası dönemde dayanıklılığın, kalkınmanın sağlanması için yenilenebilir kaynaklara, enerji verimliliğine ve sistem esnekliğine 2 trilyon daha yatırım yapılması gerekmektedir. Gerçek dönüşümü sağlamak için küresel bir işbirliğine ihtiyacımız var. Türkiye dahil olmak üzere 46 ülke jeotermal enerji için ittifak oluşturdu. Bunun amacı jeotermalin kullanımının artırılması ve sera vb. gibi birçok alanda kullanılmasının sağlanması” dedi.

”Yenilenebilir enerji yatırım atağımız bizi tüm dünyada daha saygın konuma taşıdı”

Böylesi büyük bir organizasyona YENADER olarak öncülük ettikleri için çok mutlu olduğunu belirten YENADER Dernek Başkanı, OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dr. Kerem Alkin “Ülkemizde yenilenebilir enerjideki gelişmeleri ve yeni yatırımları büyük bir heyecan ile yakından takip ediyoruz. Geleceğimizin belirleyicisi bu önemli konuda değer yaratmak ve farkındalık oluşturmak adına, Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER olarak çalışmalarımıza hızla devam etmekten onur duyuyoruz. Türkiye olarak, bilhassa son dönemdeki ‘yenilenebilir enerji’ yatırım atağımızın bizi Avrupa ve dünya sıralamasında saygın ve kayda değer bir basamağa taşıdığı 2019 ve 2020 yılları itibariyle, tüm dünyaya ‘karbon salınımını şimdiden 2 yıl arka arkaya azaltmış bir Türkiye olduğumuzu hatırlatmamız gerekiyor. Türkiye, tarihsel değerine de atıfta bulunarak, bir ‘2071’ perspektifi ortaya koyarak, ‘yeşil gelecek’, ‘sürdürülebilir gelecek’ ve ‘sıfır karbon toplumu’ konusundaki kararlılığını bir kez daha perçinleyebilir” dedi.

Yenilenebilir enerjinin karar vericileri büyük zirvede bir araya geldi

Yenilenebilir enerjinin her açıdan ele alındığı ve derinlemesine incelendiği zirvede konuşmacılar kısaca şu konuların üzerinde durdu;
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan GüldağTeknoloji, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerinden bahsederek: “Dünyanın iki ana ekseni dijitalleşme ve yeşil dönüşüm olacak. Yeşil dönüşüm ve yenilenebilir enerji birbirine bağlı. Bu iki ekseni tek eksen ‘dijital yeşil dönüşüm’ olarak ifade edebiliriz. Zamanın ruhunu kavrayan bir ülke olabilmek için çizeceğimiz yolda en önemli bacağı yenilenebilir enerji oluşturuyor. Teknoloji ve yenilenebilir enerji tamamen birbirine bağlantılılar” dedi.
YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman: Son aylardaki kuraklık HES yatırımcılarını kötü etkilemekte. Yapılacak destekler, yatırımcılar için çözüm olacaktır. Çin, yenilenebilir enerjide 1 numara olmaya devam ediyor. Bizler enerji ihtiyacımızın birçoğunu doğal gaz ve kömürden sağlamaktayız. Buda karbon salınımını artırmakta ve küresel ısınmaya neden olmakta. Bu sebeple yenilenebilir enerjiye geçişe ağırlık vermeliyiz. İklim değişikliğiyle mücadele için hızla yenilenebilir enerjiye yönelmeliyiz” dedi. Karaduman, ayrıca YEKDEM’lere daha fazla destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toskana Jeotermal Alanların Geliştirilmesi Konsorsiyumu (CosviG) Uluslararası Projeler Sorumlusu Loredana Torsello ise şunları söyledi:
“Jeotermalin sürdürülebilirliğe katkısı oldukça büyük. Jeotermal enerjinin, yenilenebilir enerji kaynağı ve enerji sistemleri arasında stratejik bir önemi var. Jeotermal enerji, küresel enerji sistemlerinin karbondan sıyrılması için çok önemli rol oynayacak. Yer altındaki kaynakları ve jeotermal açısından Türkiye’deki jeotermal potansiyel ile İtalya’daki potansiyel birbirine benziyor, özellikle Toskana bölgemiz jeotermal enerji üretimi açısından örnek gösterilebilir.  Umarım bu çerçevede ileride işbirliği yapıp önümüzdeki fırsatları değerlendirebiliriz.”
Kyoto Club Direktörü Sergio Andreis ise  şu konuların altını çizdi: Küresel zorluklar artıyor iklim krizi de hızla düzeyini artırıyor. İklim değişikliğini birebir yaşıyoruz. Bu daha da kötüye gidecek. Her şeye olduğu gibi devam edemeyiz. Bir dönüşüme girmek zorundayız. Gezegeni kurtarmak için mevcut enerji verimliliğini gözden geçirmemiz gerekiyor. Bütün fosil yakıtları yenilebilir enerji ile ekarte etmeli ve enerji verimliğini gerçekleştirmeliyiz. Covid-19 ile mücadele ediyoruz ancak gerçek tehlike iklim değişikliği. İklim krizi ile mücadeleye hazır olmalı, geçmiş hatalardan ders çıkarıp şu anki fırsatları en doğru şekilde kullanmalıyız.”
 YENADER Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır ise yenilenebilir enerjide yeni yaklaşımlar konusunu ele aldı: “Gelecekte petrolün yerini elektrik alacak, bu yüzden elektrik üretimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamamız gerekiyor. Yapay zeka teknolojileri yenilenebilir enerji alanında kullanılması heyecan veriyor. Verimliliğin artırılması için yapay zekanın kullanılması şart.  Bu teknolojiler sayesinde yeni yaklaşımlar göreceğiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından daha çok yararlanacağız. Yenilenebilir enerjide güneş ve rüzgardan enerji üretmek oldukça büyük önem taşıyor. Ayrıca enerji depolama sistemleri de oldukça önemli.”
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zehra Yumurtacı ise yaptığı konuşmada şunları ifade etti:Dünyada enerji üretiminde en fazla artışın yenilenebilir enerjide olduğu biliyoruz. Gelişmiş ülkelerde nükleer, petrol ve kömürde azalma; yenilenebilir enerjide ise artış olduğunu görüyoruz. Son 10 yıla baktığımızda yenilenebilir enerjinin gelişimini görüyoruz. Bu gelişim başarıyı getirdi ve Türkiye’de 2020 yılında ilk defa yenilenebilir enerji kurulu güç, termik gücün üzerine çıktı. Aynı yıl içerisinde Türkiye rüzgar enerjisinde 1224 MW yeni rüzgar kurulu gücü ile 6. Sıraya yükseldi. Enerji kaynaklarını artırmak için enerji tasarrufunu ve verimliliğini sağlamalıyız.” dedi.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Rüzgar enerjisi 2023’te kritik eşikleri aşarak rekorlar kırıyor; GWEC, büyüme tahminini revize ediyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC)

Bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %50’lik bir artış yakalayan yenilenebilir enerji kaynakları, 510 GW’lık yeni kurulumla 2023 yılında rekor kırıyor. 40 yıllık birikimin ardından 1 TW kurulu güce 2023 yılında ulaşan küresel rüzgar enerjisi, 2023’te bir önceki yıla göre %50’lik bir artışla rekorlar kırarak kapasitesine 106 GW kara rüzgarı ve 10,8 GW deniz üstü rüzgar kurulumu ekliyor. Bugün 2024 Küresel Rüzgar Raporu’nu paylaşan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), 2024-2030 büyüme tahminini (1210GW) %10 yukarı yönlü revize ediyor. 2030 hedefleri için yıllık rüzgar enerjisi kurulumlarının 10 yıl içinde mevcut 117 GW seviyesinden en az 320 GW’a çıkarak 3 kattan fazla artması gerektiğini açıklayan GWEC, konuyla ilgili atılması gereken adımlara raporda detaylı bir şekilde yer veriyor:

GWEC GLOBAL WIND REPORT 2024

Devamını oku

Yenilenebilir enerjideki son gelişmelerin ele alınacağı IRENEC 2024 için geri sayım başladı!

Yayın tarihi:

-

Yazar

Uluslararası Yenilenebilir Enerji ve Çevre Konferansı (IRENEC) 17-19 Nisan 2024 tarihleri arasında İstanbul Beykent Üniversitesi’nde 14. kez düzenleniyor. Hem yüz yüze hem de Zoom aracılığıyla sanal olarak gerçekleştirilerek yenilenebilir enerji sektörünü bir araya getirecek olan konferansa, yüz yüze veya internet üzerinden canlı olarak katılacak olan ziyaretçilerin https://www.irenec.org/kayit/ adresi üzerinden kayıt yaptırması gerekiyor.

Yenilenebilir enerjide son teknolojilerin ve gelişmelerin merkezi olan konferans bu yıl; enerji geçişi, kentlerin ülkelerin ve kıtaların iklim nötr olması için yapılanlar ve yapılması gerekenler, yenilenebilir kaynaklarının entegrasyonu, 2050 Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), Enerji Dönüşümü 2050, yenilenebilir enerji teknolojileri ve uygulamaları konularına odaklanıyor.

İzlemesi ve kaydolması tamamen ücretsiz olan IRENEC 2024, kayıtlarınızı bekliyor.

Devamını oku

Trendler