Connect with us

Yatırımcılar

Mature Capital 1 yaşında!

Yayın tarihi:

-

Türkiye yenilenebilir enerji piyasasının tecrübeli isimlerinden Habib Babacan tarafından 2022’nin Eylül ayında kurulan Mature Capital, ticari yaşamındaki ilk yılı başarılı bir şekilde tamamladı.

 İstanbul merkezli olarak kurulmuş bir danışmanlık firması olan Mature Capital, odaklandığı faaliyet alanı olarak başta rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjide proje devirleri, birleşme ve satın-alma alanlarında yatırımcılara hizmetler sağlıyor. Mature Capital, kuruluşunun ilk yılında 9 farklı yatırımcıyla farklı kapsamlarda toplam 12 farklı danışmanlık projesini başarıyla tamamlıyor. Firmanın 2023 yılında tamamladığı danışmanlık projelerinden bazılarını şunlar oluşturuyor:

  •  Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında 60 milyon dolar yatırım bütçeli yeni bir sanayi tesisinin (greenfield) finansal-ekonomik fizibilitesinin yapılması, yatırımcının teknik ekipleriyle birlikte sanayi tesisinin kapasite, makine ve çalışan yatırım planlarının oluşturulması ve bankalarla paylaşılmak üzere yatırım tanıtım sunumunun (investment teaser) hazırlanması.
  • Almanya’da yatırım halinde bulunan iki farklı rüzgar santralinin Türkiye’den bir yatırımcının satın alma çalışmaları çerçevesinde, alıcı yatırımcıya teknik ve ticari danışmanlık hizmetlerinin sağlanması, Almanya’daki Project Development firmasının sağlamış olduğu iş modelinin incelenmesi, yatırım ve işletme bütçelerinin kontrolü, santrallerin enerji üretim tahminlerinin yorumlanması ve farklı kaynaklardan teyit edilmesi.
  •  ABD’de operasyonel bir rüzgar santralinin Türkiye’den bir yatırımcının satın alma çalışmaları çerçevesinde türbin tedarik ve servis sözleşmelerinin incelenmesi, risklerin belirlenmesi, projenin enerji üretim teknik raporlarının incelenmesi.
  •  Türkiye’de 25 MW kurulu gücünde bir rüzgar santralinin devir süreçlerinde, alıcı ve satıcı taraflar arasındaki tüm iletişimin ve müzakerelerin yönetilmesi, santralin teknik incelemelerinin yapılması, ve devir sonrası çalışmalara destek verilmesi. 

Firmanın birinci faaliyet yılıyla ilgili konuşan Mature Capital Genel Müdür Habib Babacan, şu ifadeleri kullanıyor: “Mature Capital’in kuruluşunun ilk senesinde öngörülen tüm hedeflere ulaştık. Yatırımlarında, projelerinde bizlerle beraber çalışmayı tercih eden tüm yatırımcılarımıza en güvenilir ve en kaliteli hizmetleri vermeye gayret ettik ve üstlendiğimiz tüm danışmanlık projelerini yüksek müşteri memnuniyeti ve başarıyla tamamladık. Ticari faaliyetimizdeki ilk senemizde bizlerle çalışan tüm yatırımcılarımıza bizlere olan güvenlerinden ve iş birliklerinden dolayı teşekkür eder, gelecek yıllarda da iş birliklerimizin artmasını temenni ederim.

 Bu vesileyle, tüm yatırımcılarımızın, projelerimizde bizlere destek veren ve beraber çalıştığımız tüm çalışma arkadaşlarımızın, rüzgar ve yenilenebilir enerji sektöründeki çalışan tüm arkadaşlarımızın yeni yılını kutlar; yeni yılın sağlıklı, mutlu, bereketli, güzel bir sene olmasını dilerim.”

https://www.maturecapital.com.tr

https://www.linkedin.com/company/mature-capital-m/


Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Yatırımcılar

Enerjisa Üretim’den elektrikli araçlar için platform hizmeti Charging Hub

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerjisa Üretim- Charging Hub

Türkiye’nin lider özel sektör enerji üretim şirketi Enerjisa Üretim, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek elektrikli araçlar ve farklı şarj tedarikçileri için ortak buluşma noktası olan Charging Hub’ı kuruyor ve aynı zamanda şarj tedarikçilerinin yeşil elektrik tedarikindeki güvencesi oluyor.

Huawei teknolojisi ile sektördeki en hızlı şarj imkanını sunan ve farklı markalara ait şarj cihazlarını tek bir platformda buluşturan Charging Hub’ın çatısı tamamen güneş panellerinden oluşacak ve kendi enerjisini üreten bir model olarak öne çıkacak. Enerjisa Üretim, Charging Hub için yenilenebilir enerji santrallerinde üretilen elektrikten yeşil enerji sertifikası da sağlayacak.

RES yatırımlarının olduğu bölgelerde yaygınlaşacak

İstanbul Ataşehir’de başlayan pilot çalışmanın, öncelikli olarak Enerjisa Üretim’in rüzgar santrali yatırımlarının bulunduğu bölgeler ve şehirlerde yaygınlaşması planlanıyor. Yeni kurulacak olan Charging Hub’lar, müşterilere market, cafe ve dinlenme alanı gibi sosyalleşebilecekleri alanlar da sunacak.

Ultra hızlı şarj imkanı

Projenin teknoloji ortağı Huawei, geliştirdiği 720 kw’lık FusionCharge sıvı soğutmalı yüksek hızlı güç ünitesi ile ultrahızlı şarj imkanı sağlayacak. Geliştirilen teknolojik altyapı, iş ortağı Zebra Elektronik dağıtıcıları ile sadece binek ve SUV araçların şarjlarıyla sınırlı olmayıp, hafif ticari ve ağır ticari segmentlerdeki araçların da hızlı şarj edilmesine imkan tanıyacak. Ayrıca güneş enerjisi ve enerji depolama sistemleri ile entegre edilebilen yüksek hızlı şarj altyapısı sayesinde şarj gücü ihtiyaca göre dinamik olarak ayarlanabilecek ve dağıtıcılar arasında paylaşılabilecek. Bu sayede şebeke kullanımı azalacak ve şarj eş zamanlılığı önemli ölçüde artacak. 10 yıl kullanım ömrüyle yüksek verimli, hızlı ve güvenilir şarj imkanı sağlayan FusionCharge sıvı soğutmalı güç ünitesi, artan elektrikli araç penetrasyonu ile oluşan beklenmedik şebeke yüklenimlerinin önüne geçecek. Şarj tesislerinin temelini oluşturması beklenen ünite ile operatörler ve taşıyıcılar, şarj tesisi işletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf ederken kullanıcılar daha iyi bir şarj deneyiminden yararlanacak.

Gerçekleştirilen lansmanda konuşan Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, şunları söyledi: “Elektrikli araçlara geçiş sürecinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaştığı bu dönemde lansmanını gerçekleştirdiğimiz Charging Hub, tüm şarj istasyonları için bir buluşma noktası olma özelliği taşıyor. Yeni nesil araçların teknolojisini destekleyecek şarj istasyonları hem uzun menzil sağlaması hem de hızlı şarj özelliği ile müşterilere zaman kazandırması açısından oldukça kritik. Enerjisa Üretim olarak yenilenebilir enerji konusunda gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar bir noktada şarj istasyonları için şebekeyi de besleyecek önemli bir unsur haline geliyor. Huawei, Zebra Elektronik ve Altensis gibi konunun uzmanı güçlü paydaşlar ile yeşil enerji kullanımını teşvik etmek ve elektrikli araçlar için erişilebilir bir altyapı sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Ülkemize olduğu kadar dünyaya da model olabilecek bir örnek oluşturmanın heyecanıyla elektrikli şarj istasyonlarında ilham verecek yenilikler gerçekleştirmek istiyoruz.”

Türkiye’de e-mobilitenin gelişiminden duyduğu memnuniyeti dile getiren Huawei Türkiye Dijital Enerji İş Grubu Genel Müdürü Gavin Zhao, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin gelecek yüzyılı için belirlediği en önemli hedefler arasında olan sürdürülebilir kalkınma ve enerji politikaları kapsamında dijital güç odaklı Ar-Ge ve inovasyon stratejileri son derece kıymetli bir yerde duruyor. Huawei Türkiye olarak; geliştirdiğimiz yenilikçi ve entegre enerji çözümler ile değer zincirinde katma değer yaratıp, dijital enerji dönüşümüne geçişi hızlandırmayı amaçlıyoruz. Şüphesiz, bu dönüşümü destekleyecek en önemli etken, sektör paydaşlarımızla kurduğumuz iş birlikleri olacaktır. Bugün, Huawei ve Zebra Elektonik teknoloji altyapısı ile Enerjisa Üretim bünyesinde faaliyet gösterecek Türkiye’nin ilk Charging Hub’ını duyurmanın heyecanını yaşıyoruz. Hayata geçirilen bu projenin enerji dönüşümünde yönlendirme gücü olacağına inanıyoruz.”

Zebra Elektronik CEO’su Berkay Somalı ise, “Geliştirmiş olduğumuz donanım ve yazılımlarla elektrikli araç şarj sektöründe sürdürülebilir bir gelecek için üretmeye devam ediyoruz. Zebra Elektronik’in yeni ürünü Boost-e Yüksek Hızlı Şarj Cihazı bu proje ile sahalarda yerini alacak ve şarj süresinin kısalığı ile elektrikli araç kullanımını teşvik etmede önemli bir rol oynayacak. Charging Hub Projesi’nde yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacak şarj hizmetleri sürdürülebilir bir ulaşım sisteminin oluşturulmasına katkı sağlayacak. Bu bağlamda Enerjisa Üretim ve Huawei ile iş birliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Devamını oku

Yatırımcılar

Yeşil Dönüşümde Uzun Dönemli Elektrik Tedarik Anlaşmaları Çağı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Global enerji sektöründe, Amerika ve Avrupa gibi ticari derinliği bulunan piyasalarda başlayan ve Türkiye’nin de gündemine gelen bir dönüşüm yaşanıyor. Sanayi kuruluşları, büyük ticari işletmeler ve mesken kooperatifleri fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının daha hızlı ve verimli kullanılabilmesi için alternatiflerine göre çok daha ekonomik olan uzun dönemli elektrik alım anlaşmaları imzalıyorlar. Bu modelin, Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedefleri için de önemli bir araç olduğunu belirten Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akbay; “Sanayi kuruluşları ve büyük ticari işletmeler, elektrik fiyatlarındaki değişimlerden kaynaklı maliyeti etkileyen unsurlardan ari kalacak ve dolayısıyla sermayelerini, elektrik üretimi yatırımlarına aktarmak yerine kendi iş alanlarında büyümeye yönlendirme imkânına sahip olacak. Diğer yandan enerji üreten tesis işletmecileri ise yeni yatırımlarının finansmanı konusunda, daha fazla sabit bir gelir beyan edebileceği için bankalardan kredi temin süreci kolaylaşacak, böylece enerji üretim projeleri daha hızlı ve daha uygun maliyetle hayata geçebilecek.” ifadelerine yer verdi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe yükselmeye devam ediyor. Artan enerji maliyetlerinden etkilenmek istemeyen işletmeler, çareyi ihtiyaç duydukları enerjiyi kendi imkânlarıyla üretmekte buluyor. Tüm bunların yanında global çevrelerce kabul görmüş yeni yöntemler de gündemde kendine yer bulmayı sürdürüyor. Enerjide uzun dönemli yenilenebilir elektrik tedarik anlaşmaları modeli, Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümüne önemli katkılar sunmaya hazırlanıyor. Avrupa ve Amerika’da başarılı bir şekilde uygulanan bu model, şirketlerin yeşil enerji üretimine destek olma yöntemlerini yeniden şekillendiriyor. Bununla birlikte sanayi kuruluşlarının kendi fabrikalarına veya fabrikalardan farklı alanlara enerji santrali kurmak yerine, yeşil enerji üreten santrallerle uzun vadeli elektrik tedarik anlaşmaları yapmalarını, böylece yeşil dönüşüm yatırımlarına katkıda bulunmalarını teşvik ediyor. Bu yaklaşım işletmelerin enerji maliyetlerini sabitlemelerine imkân tanırken, yeşil enerji kullanımları ile kolaylıkla karbon sertifikası elde etmelerini sağlıyor. Böylelikle sanayi kuruluşlarının ve büyük ticari işletmelerin, sermayelerini enerji alanındaki yatırımlara kaynak ayırmak yerine, kendi iş alanlarında verim ve kapasite artışı yatırımlarına yönlendirmeleri öngörülüyor.

Enerji arz güvenliğine katkı sağlayan ekonomik bir model

Enerjide uzun dönemli yenilenebilir elektrik tedarik anlaşmaları modeline değinen Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay yaptığı açıklamada, “Yenilenebilir enerji santralinin önümüzdeki yıllarda hızla artış göstermesi bekleniyor. Ayrıca santrallerin kesintili üretimlerini dengeleyecek olan elektrik depolama sistemleri projeleri de artmaya devam ediyor. Diğer taraftan lisanssız üretim kaynaklarında depolama yükümlülüğünün olmaması nedeni ile toplam iletim ve dağıtım sistemi taşıma maliyetlerinin artması bekleniyor.

Mevcut lisanslı üretimin, artan iletim ve dağıtım sistemi taşıma maliyetini tek başına üstlenemeyecek oluşu nedeniyle öz tüketime yönelik yapılmakta olan yatırımlar için alınan teşviklerin azaltılması gündeme gelebilir. Bu sebeple, bugün yapılabilirliği yüksek görünen lisanssız üretim tesisleri, gelecekte ek sermayeye ihtiyaç duyabilir.” dedi.

Uzun vadeli alım anlaşmalarının işletmeler için sağladığı avantaja da değinen Akbay, “Lisanssız enerji santrallerindeki üretim, planlananın gerisinde kalabilir ve dolayısıyla fizibiliteler orijinal plandan sapabilir. Bu sebeple amortisman için işletme yıllarında risk sermayesi unsuru ortaya çıkabilir. Yenilenebilir enerji üretim tesislerinden uzun vadeli alım anlaşmaları hem arz güvenliğine katkı sağlayacak hem de iletim ve dağıtım bedelleri de hesaba katıldığında toplam maliyet açısından daha ekonomik olacak. Bu durum aynı zamanda sanayi kuruluşlarımızın ve ticari işletmelerin kendi iş alanlarında kazandıkları sermayeyi daha verimli kullanılmalarına imkân sağlayacak.” şeklinde konuştu.

“Sürdürülebilir enerji hedefleri için kritik rol oynayacak”

Uzun dönemli elektrik tedarik anlaşmaları modeline ilişkin açıklamalarını sürdüren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Türkiye’de, Birinci YEKDEM döneminin 10 yıllık alım garantisi desteklerinin birçok projede sona ermesiyle, bu modelin yaygınlaşması; mevcut tesislerin yeniden güçlendirme ve hibrit tesis yatırımlarını finanse edebilmesine olanak tanıyacak. Dolayısıyla birim alanda daha düşük yatırım harcaması ile daha fazla üretim yapılması sağlanabilecek. Bu model, aynı zamanda ülkemizde yeşil enerji dönüşümünü hızlandırarak sürdürülebilir enerji kaynakları oluşturma ve enerjide dışa bağımlılığı azaltma hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak.

Enerjinin üretildiği yere yakın tüketilmesinin en ekonomik çözüm olduğunu da belirten Akbay “Enerji tüketim noktasından uzak olunduğunda; enerji üretim, iletim ve dağıtım yatırımları da gerektiğinden toplam maliyet artırıyor ve bu maliyet tüm üretici ve tüketicilere yansıyor. Lisanslı yenilenebilir enerji yatırımı olan şirketlere, önerdiğimiz sistemle birlikte sanayi kuruluşlarına ve ticari işletmelere en uygun üretim tesisinden yeşil enerji kaynağını sunabilmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda yeşil dönüşüm hedefleyen şirketlere odaklarını değiştirmelerini ve lisanslı yenilenebilir enerji kaynağından elektrik üretimi yapan tedarikçilerle ‘uzun vadeli elektrik tedarik sözleşmesine’ yönelmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.

Kredi temin sürecini kolaylaştıracak

Yenilenebilir enerji santrali işletmecileri açısından da modeli değerlendiren Akbay, “Bu model; rüzgâr, güneş ve hidroelektrik gibi yeşil enerji tesisleri için de çeşitli avantajlar sunabilecek. Sanayi kuruluşları ve büyük ticari işletmeler, elektrik fiyatlarındaki değişimlerden kaynaklı maliyeti etkileyen unsurlardan ari kalacak ve dolayısıyla sermayelerini, elektrik üretimi yatırımlarına aktarmak yerine kendi iş alanlarında büyümeye yönlendirme imkânına sahip olacak. Diğer yandan enerji üreten tesis işletmecileri için de yeni yatırımların finansmanı konusunda, bankalardan kredi temin sürecini kolaylaştırarak enerji üretim projelerinin daha hızlı ve daha uygun maliyetle hayata geçmesine olanak sağlayabilecek.” dedi.

Devamını oku

Yatırımcılar

MOGAN Enerji halka arz oluyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Porföyünde bulunan 9 RES, 8 JES VE 4 HES projesi ile Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji, halka arz ediliyor. MOGAN Enerji için 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihlerinde pay başına 11,33TL’den talep toplanacak.

Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olan MOGAN Enerji, halka arz oluyor. MOGAN Enerji’nin halihazırdaki portföyü jeotermal (JES), hidroelektrik (HES) ve rüzgar enerjisi (RES) olmak üzere tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Gelir çeşitlendirme fırsatı yaratan çok sayıda elektrik üretim santraline sahip olan şirketin portföyü 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 9 adet RES, 8 adet JES ve
4 adet HES olmak üzere yurt içinde faaliyet gösteren 21 adet yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yapan enerji santrallerinden oluşuyor.

MOGAN Enerji’nin portföyünde bulunan elektrik enerjisi üretim santralleri coğrafi olarak Karadeniz, Akdeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde yer alıyor. 31 Aralık 2022 itibarıyla şirketin FAVÖK’ü (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) 5 milyar 124 milyon 913 bin 142 Türk Lirası oldu. Ayrıca 31 Aralık 2022 itibarıyla şirketin toplam gelirinin yüzde 47,61’i RES’lerden, yüzde 46,90’ı JES’lerden yüzde 3,36’sı HES’lerden ve yüzde 2,13’ü ise Mogan
Enerji (solo)’den elde edilen gelirler olarak kayıtlara geçti.

Hi̇sse Başi 11,33 Tl’den Yüzde 10,76’Sı Arz Edi̇lecek

İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. liderliğinde hem sermaye artırımı hem de ortak paylarının bir kısmının satışı yöntemiyle gerçekleştirilecek halka arzda, şirketin çıkarılmış sermayesi 2.230.000.000 TL’den 2.440.108.000 TL’ye yükseltilecek. Artırılacak 210.108.000 TL’lik nominal değerli pay ile mevcut ortaklara ait 52.527.000 TL nominal değerli pay halka arz edilecek. Şirket, halka arz eden pay sahiplerinin
mevcut paylarının halka arz kapsamında satılması sebebiyle herhangi bir gelir elde etmeyecek olup, sermaye artışı yoluyla ihraç edilecek yeni payların halka arz edilmesi kapsamında gelir elde edecek. Halka arz sonrası MOGAN Enerji’nin çıkarılmış sermayesinin yüzde 10,76’sı Borsa İstanbul’da (BİST) işlem görmeye başlayacak. 2022 yıl sonu itibariyle 5,1 milyar Türk Lirası FAVÖK rakamı ve 62,3 milyar Türk Lirası aktif büyüklüğü bulunan şirketin halka arzdan sonra çıkarılmış sermayesinin yüzde 10,76’sının halka arzı planlanıyor. MOGAN Enerji için pay başına 11,33 TL’den 28/29 Şubat-01 Mart 2024 tarihleri arasında talep toplanacak. İş Yatırım ve TSKB liderliğinde oluşturulan konsorsiyum tarafından halka arz edilecek payın yüzde 80’i yurtiçi bireysel yatırımcılara, yüzde 20’si ise yurtiçi kurumsal yatırımcılara tahsis edildi.

Halka Arz Geli̇ri̇ni̇ Yeni̇ Yatirim Ve Mevcut Borçlarin Erken Kapanmasi İçi̇n Kullanacağiz

MOGAN Enerji Genel Müdürü Ali Karaduman, “Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji yatırımcılarından biri olarak Borsa İstanbul’a gelmekten dolayı büyük bir memnuniyet yaşıyoruz. MOGAN Enerji’nin temelleri Türkiye’nin önde gelen enerji firmalarından biri olma hedefiyle 2 Ocak 1980 tarihinde atıldı. Aradan geçen 40 yıldan fazla sürede istikrarlı bir şekilde yatırımlarımıza devam ederek, özellikle yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin en büyük enerji yatırımcılarından biri olmayı başardık. Türkiye güzel bir enerji ülkesi. Örneğin gündüz GES (günü enerjisi) akşam RES'ten (rüzgar enerjisi) enerji elde edebiliyorsunuz. Biz de ülkemizin bu potansiyeline inanarak yatırımlarımızı sürdürdük. Bugün de halka arzla birlikte kurumsallaşma adına önemli bir adım atıyoruz. Kurumsallaşmanın en verimli yolu ve doğru adımı halka arz olarak Borsa İstanbul’a gelmekle ve SPK regulasyonu altına girmekle oluyor. Ayrıca halka arz yoluyla şirketimize ortak olan yatırımcılarımıza büyüme hikayemize ortak olma fırsatı sunuyoruz” dedi.

Karaduman sözlerine şöyle devam etti:
MOGAN Enerji olarak, sürdürülebilir bir gelecek ve Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için yerli ve yenilenebilir enerji yatırımları ile ülkemiz ekonomisine katkıda bulunuyoruz. İnsanlığa, çevreye, mevzuata ve evrensel değerlere olan sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Halka arzdan sermaye artırımı ile sağlanacak fonu ağırlıklı olarak büyüme hedeflerimiz ve mevcut borçların erken kapatılması doğrultusunda değerlendirmeyi planlıyoruz. Buna göre halka arz gelirinin yüzde 45’i yeni yatırımlar, yüzde 45’i mevcut borçların erken kapamasında kullanılacak, geri kalan yüzde 10’luk tutarı ise işletme sermayesi olarak değerlendireceğiz.”

Kurulu Gücü 1.025,52 Mw

Yenilenebilir enerji santralleri ile karbon emisyonu ticaretinde de önemli bir rol oynamakla birlikte MOGAN Enerji, Gold Standart, VCS, GCC, ICR gibi karbon sertifikalandırma standartları çerçevesinde karbon emisyonunu azaltarak çevrenin korunmasını sağlıyor. 30 Eylül 2023 itibarıyla şirketin toplam kurulu gücü 1.024,92 MW olup, bu kurulu gücün yüzde 66,70’ine denk gelen 683,65 MW’lık kısmını RES’ler, yüzde 25,36’sına denk gelen 259,90 MW’lık kısmını JES’ler ve yüzde 7,94’üne denk gelen 81,37 MW’lık kısmını HES projeleri oluşturuyor. Son durum itibarıyla, kapasite artışı sonucu, Şirket’in toplam kurulu gücü 1.025,52 MW’a ulaşmıştır.

31.12.2022 dönemi itibarıyla şirketin yıllık toplam net enerji üretimi 3.741.751 MWh olarak gerçekleşti. Bu üretimin yüzde 43,64’üne denk gelen 1.633.077 MWh’lık kısmı RES’ler, yüzde 51,86’sına denk gelen 1.940.616 MWh’lık kısmı JES’ler ve yüzde 4,50’sine denk gelen 168.058 MWh’lık kısmı ise HES’lerden elde edildi. Şirket, ürettiği enerji miktarları bakımından Türkiye’nin en büyük jeotermal elektrik enerjisi santraline sahiptir. 31.12.2022 itibarıyla
Şirket’in toplam gelirinin yüzde 47,61’i RES’lerden, yüzde 46,90’ı JES’lerden yüzde 3,36’sı HES’lerden ve yüzde 2,13’ü Mogan Enerji (solo)’den elde edilen gelirler olarak kayıtlara geçti.

Devamını oku

Trendler