Connect with us

Genel

TÜREB: 2023, rüzgarı en üst seviyede vurguladığımız yıl olacak

Yayın tarihi:

-

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından 7-8 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi tanıtımı ve ayrıca İstanbul’un WindEurope 2026 Annual Event’e resmen aday olmasına dair basın sohbet toplantısı 12 Haziran 2023’de İstanbul Hilton Bomonti Hotel’de yapıldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden’in yanı sıra İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen ile İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Dr. Cemil Hakan Kılıç’ın konuşmacı olduğu toplantıda rüzgar sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler ve hem kamu hem de özel sektör tarafında alınan aksiyonlar değerlendirildi.

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 7-8 Kasım’da İstanbul’da

15 Haziran Dünya Rüzgar Günü dolayısıyla bu haftayı “Rüzgar Haftası” ilan ettiklerini söyleyen TÜREB Başkanı İbrahim Erden, hafta dolayısıyla online ve fiziki olarak gerçekleştirilecek etkinliklerle ilgili bilgi aktardı. Bu yıl 12’ncisi Kasım ayında İstanbul’da yapılacak olan Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi hakkında da detaylı bilgiler veren TÜREB Başkanı İbrahim Erden, bu yıl önceki yıllardan farklı olarak WindEurope iş birliği ile gerçekleştirilecek olan kongrenin yerli ziyaretçilerin yanı sıra Avrupa başta olmak üzere yurtdışından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağını belirtti. Kongrede yatırımlar, sanayi gelişimi, finans, servis bakım ve karasal rüzgarın ağırlıklı olduğu konu başlıklarının yanı sıra geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner etkinliği çerçevesinde enerji depolama, deniz üstü rüzgar enerjisi, hibrit ve hidrojenle ilgili ayrı bir bölümün olacağını da ifade eden Erden, Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticilerinin TÜREK 2023 kapsamında Türk tedarikçilerle doğrudan buluşturulmasına imkan verecek ayrı bir “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliği için de WindEurope ile birlikte planlama yaptıklarını da vurguladı.

“Kapasite artışları ve yeni önlisanslar 2026 ve sonrası için bir sıçrama ve sinerji yaratacak”

Türkiye olarak WindEurope 2026 Yıllık Etkinliği’ni İstanbul’da yapmak için resmen aday olduklarını hatırlatan Erden, kısa bir süre önce Avrupa’nın ulusal rüzgar birliklerinin temsilcilerini Türkiye’de ağırladıklarını belirterek İstanbul’un her açıdan bu kadar büyük bir etkinliği yapmaya yeterli olduğunu AB bölgesinde sektörün en üst düzey isimlerine gösterme fırsatı bulduklarını söyledi. Türkiye’de rüzgar sektöründe daha önce verilen kapasitelerin neredeyse tamamının gerçekleştirilmiş olması sebebiyle 2023’ün ilk 3 ayında yalnızca 55 MW’lık, son iki ayda ise 150 MW’lık yeni kurulum yapıldığını belirten İbrahim Erden, hem finansman bulmakta küçük çaplı projelere göre daha fazla zorluk yaşayan YEKA’ların yavaş yavaş bu sorunu çözmeleri hem de kurulum yapmaya daha uygun olan mevsime girilmiş olması dolayısıyla yeni kurulum oranlarının yükselmesini beklediklerini belirtti. “Türkiye’de şu anda ön lisansını almış ve önümüzdeki aylarda alması beklenen yaklaşık 25 bin MW’lık yeni rüzgar kapasitesi mevcut ve bunların 3 yıl içerisinde proje geliştirme süreçlerini tamamlayarak sonraki yıllarda devreye girmeye başlayacağını öngörüyoruz. Yeni dönemde özellikle global ekonomik sorunların aşılması ile beraber yeni finansman olasılıklarının artmasını ve finansmanda hızlanmayı bekliyoruz. Kapasite artışları 2026 sonrası için de ciddi bir sıçrama ve sinerji yaratacak” diyen Erden, sözlerini şöyle sürdürdü: 25 bin çalışana istihdam sağlayan, yüzde 80’lik oranla 1,5 milyar Euro’luk ihracat yapan ve bu oranlarla Avrupa’da ilk 5’te yer alan bir ülkeyiz. Yetişmiş insan kaynağımız ve güçlü bir sanayimiz mevcut. Sektör olarak hem kurulu güçte hem de elektrik üretiminde yüzde 10’luk paya sahibiz. Doğal gaz ithalatı rüzgar ve güneşte son dönemde sağlanan gelişmeler sayesinde yüzde 60’lardan yüzde 40’lar seviyesine kadar indi. Özellikle rüzgarımızın kapasite faktörü Avrupa ülkelerinden çok daha yüksek. Biz ülkemiz, dünyamız ve çocuklarımız için çalışıyoruz. Küresel ısınma ve emisyon hedefleri alanında faydalı olduğunu bildiğimiz, bunu yaparken yerli istihdamı ve mühendisliği de sağlayabilen bir iş yapıyoruz. Rüzgarda batıda çok iyiyiz ama artık Erzurum’da, Ağrı’da, Bingöl’de, Van’da da rüzgar santrali var. Kurulu güç açısından iç ve doğu bölgelerimizde de aynı yoğunluğa ulaşmayı ümit ediyoruz. Ayrıca deniz üstü rüzgar konusunda da TÜREB olarak bir başkan yardımcılığı ihdas ettik ve diğer başkan yardımcılıklarının yanında deniz üstünde de elimizden geldiğince ülke gerçekleri doğrultusunda kurulum ve ekipman üretimlerini yapmaya odaklanacağız. Bu konu bu sene ilk defa bir ulusal enerji strateji belgesine de girdi bu çok önemli. Ek olarak depolama büyümede önemli bir rol oynayacak. Biz TÜREB olarak TÜREK gibi, WindEurope 2026 adaylığı gibi çeşitli enstrümanlarla ve yaptığımız yoğun çalışmalarla hedeflerimize ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz. Seçim öncesi yayınladığımız strateji belgesini de takip ederek rüzgarın ‘stratejik sektör’ ilan edilmesi yönündeki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz.  2023, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığı yıl rüzgarı en üst seviyede vurguladığımız bir yıl olacak. Yıllar önce hafif bir esintiyle başlayan bir sektörün nasıl güçlü bir fırtınaya dönüşerek devam edeceğini göstermek istiyoruz.

“Hem TÜREK’in hem de WindEurope’un sahipleri arasında olmayı ümit ediyoruz”

Toplantıda söz alan İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen de kamu olarak hem TÜREK’in hem de WindEurope’un sahipleri arasında olmayı ümit ettiklerini belirterek şunları söyledi: Türkiye yüzyılının önemli faaliyetlerinden bir tanesinin enerjide yerlileşme ve millileşme olacağına inanıyoruz. Kamuda bu alanda birçok çalışma mevcut, ilgili tüm bakanlıklarımızın sayısız çalışması var bu konularda. Bunların hepsi Türkiye yüzyılının ayak sesleri olacak. Milli teknoloji hamlesi strateji belgesini ilan ettik, sıfır emisyon hedeflerimiz var ve bunları hayata geçirmek için çok çeşitli araçlara, iş birliklerine ihtiyacımız olacak. TÜREB de bu noktada iş birliği yaptığımız en önemli partnerlerimizden biri olacak. Bizim için önemli bir paydaş. 2026’da WindEurope’un burada yapılabilmesi açısından da kendi çabamızı ortaya koyacağız. Ayrıca yapacağımız çalışmalarla rüzgarda da yerlilik payını çok daha fazla artırmayı hedefliyoruz.

“Gelecek yenilenebilir enerjide, WindEurope bizi heyecanlandırıyor”

Toplantının bir diğer konuşmacısı olan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Dr. Cemil Hakan Kılıç da hem kamu hem özel sektörü temsil eden kimlikleriyle WindEurope gibi bir etkinliğin Türkiye’ye taşınmasını çok önemli bulduklarını kaydederek İstanbul’un kongre turizmi açısından avantajlarını ulaşılabilirlik, güvenlik, altyapı, ekonomik uygunluk olarak sıraladı. “İstanbul’un bu özellikleriyle neredeyse pazarlanmaya ihtiyacı olmayan bir şehir olmadığını düşünüyoruz” diyen Kılıç, kongre turizminin etkinliği ve ülkemize getirisi açısından kendileri için çok önem arz ettiğini vurguladı. ‘Gelecek yenilenebilir enerjide’ diyen ve bu yönüyle WindEurope etkinliğinin kendilerini çok heyecanlandığının altını çizen Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: Avrupalıların söylediği bir söz vardır, ‘Kriz anında krizi Türkler kadar iyi çözen bir ülke bilmiyoruz’ derler. Bir şekilde küçük krizlerin aşılabildiği, güler yüzlü misafirperver bir ülkeyiz. İstanbul gelen herkesi büyüleyen bir kent. Gelenler bir anda farklı bir ortama giriyorlar. Kongreler de kendi içinde bir hikaye barındırıyor, tabi o hikaye İstanbul’u da barındırınca çok daha güzel bir hikaye oluyor bu. Biz de İstanbul’un WindEurope 2026 adaylığı konusundaki çalışmalara gönülden destek vereceğiz.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Enerji Depolama

Kontrolmatik, Pomega ve Siemens’ten ‘mühendislik ittifakı’

Yayın tarihi:

-

Yazar

Batarya ve sürdürülebilir enerji çözümleri pazarı hızla büyüyor. Ulaşım ve enerji sistemlerinde karbonsuzlaşmayı sağlayacak bataryalar için en üst seviyede sürdürülebilir bir değer zincirine duyulan ihtiyaç da aynı paralelde artıyor. Siemens bu amaçla, sistem entegrasyonu, enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı alanlarında küresel bir EPC lideri olan Kontrolmatik Technology ve Kontrolmatik iştiraklerinden Pomega Energy Storage Technologies ile yeni bir iş birliğine imza atıyor. Üç şirket arasında kurulan bu iş birliği, daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi sağlamak için sürdürülebilir bir küresel batarya ekosistemi oluşturmaya odaklanacak. Bu iş birliğiyle, Pomega Energy Storage Technologies Amerika ve Kontrolmatik Amerika, Kuzey Amerika’daki enerji depolama operasyonlarını hızlandırmış olacak.

Konuyla ilgili olarak konuşan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Saim Hacıağaoğlu şunları kaydetti: “Siemens ile yaptığımız iş birliği, Kontrolmatik’e Siemens ile mühendislik, entegratör ve yazılım ortağı olarak kendini kanıtlama fırsatı sağlayacak. Bunun karşılığında biz de Kontrolmatik/Pomega olarak Siemens otomasyon ekipmanı ve yazılım çözümlerinin standartlaştırılmasına yardımcı olacağız. Kontrolmatik ve Pomega olarak bizi her zaman en son teknolojinin en ön saflarında tutacak fırsatlar arıyoruz ve Siemens ile çalışmak da bu yöndeki başarımızın devamını sağlayacak.”

Söz konusu iş birliği, her üç şirketin de küresel erişimini genişletirken sürdürülebilir enerji depolama alanındaki çabalarına da önemli katkılar sağlayacak. Siemens, tedarik zincirinden geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kadar uçtan uca teknolojisiyle ABD’de pil üretimini artırmaya yardımcı olmaya devam ederken, bu amaçla çalışacağı güçlü endüstri ortaklarıyla iş birliği yapmayı arzu ediyor. Kontrolmatik ve Pomega, özellikle Pomega’nın Türkiye’deki ilk LFP batarya fabrikasında Siemens çözümlerinin kullanımını tam ve sürekli destekle optimize ederek standartlaştıracak.

İş birliği hakkında bir açıklama yapan Siemens’ten Jefi Bardavit de şunları kaydetti: “Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki bu heyecan verici iş birliğinden duyduğum coşku ve iyimserliği ifade etmek istiyorum. Bu alanda küresel bir ittifak kurma ihtimali gerçekten ilham verici ve bu aynı zamanda ortaklığımızda yenilikçilik, verimlilik ve en son teknolojiye olan bağlılığı simgeleyen önemli bir kilometre taşına işaret ediyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega arasındaki sinerji, endüstri standartlarını yeniden tanımlamaya ve dönüştürücü çözümler yaratmaya hazırlanıyor. Hizmet verdiğimiz alanlarda çığır açan gelişmelerin önünü birlikte açıyoruz. Ortak değerlerimiz ve hedeflerimizle uyumlu olan bu ittifak, dünya çapındaki tüm müşterilerimize benzersiz bir değer sunma konusundaki kararlılığımızı da pekiştiriyor. Birlikte yaratacağımız olumlu etkiye tanık olmak için sabırsızlanıyor ve başarı ve büyümenin devam edeceği bir geleceği dört gözle bekliyorum.”

Buna ek olarak eğitim, işgücü ve araştırmaya da birlikte odaklanmaya karar veren üç şirket, Güney Carolina Üniversitesi (USC) ile de ortak bir iş birliği tesis etti. Pomega halen, Güney Carolina Üniversitesi’ne Siemens otomasyon ve yazılım çözümlerini kullandığı ve 2024 sonunda tamamlanması planlanan bir pilot batarya üretim hattı kuruyor. Siemens’in akademi ile iş birliği sayesinde burada kullanılan yazılımların büyük bir kısmı da üniversiteye bağışlandı.

Güney Carolina Üniversitesi’nden Doktor William E. Mustain konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “USC, bataryalara yapılan 30 yıllık yatırım ve araştırma üzerine inşa edilen batarya pilot üretim ve test kabiliyetlerinde önemli bir genişlemenin ortasında yer alıyor. Tasarladığımız bu tesisi hayata geçirmek için bizimle aynı vizyonu paylaşan ve projeye benzersiz becerilerini katacak ortaklar gerekiyor. Siemens, Kontrolmatik ve Pomega ile başarı için doğru ortakları bulduğumuza inanıyoruz. Bu ekibin birleşik iş, bilim ve teknoloji deneyimi, bütünün parçaların toplamından daha büyük olduğu bir şey yaratıyor ve eyaletimiz adına sürdürülebilir bir eğitim, inovasyon ve iş modeli sağlamak için güçlü bir temel oluşturuyor. Siemens, üniversitemizdeki öğrencileri güçlü bir şekilde desteklemekte ve eğitime olan bağlılığını ortaya koymaktadır. Dijital tasarım ve işletimle ilgili sağladıkları kaynaklar, öğrencilerimizin mezun olur olmaz enerji dünyasına katkıda bulunmaya hazır olmalarını sağlayacak.”

Siemens ve Kontrolmatik, ABD’de üretilen özelleştirilmiş uçtan uca çözümlerle ABD batarya enerji depolama endüstrisini genişletmek için yakın iş birliği içinde çalışacak. Pomega’nın Güney Carolina’daki PΩCenter’ı, ABD’de yalnızca şebeke ve konut batarya depolamasına yönelik LFP çözümlerine adanmış ilk tesislerden biri olacak.

Devamını oku

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Trendler