Connect with us

Genel

ODTÜ RÜZGEM – Rüzgar enerjisi teknolojileri araştırma ve uygulama merkezi

Yayın tarihi:

-

ODTÜ RÜZGEM – Rüzgar Enerjisi Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi

 

Küresel ısınma ve yaşanan çevre problemleri ile yenilenebilir enerjinin önemi ve gerekliliği her alanda görülmektedir. Onuncu Kalkınma Planı’nda (Kalkınma Bakanlığı, 2013) ülkemiz üretim sistemi içinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının azami ölçüde yükseltilmesinin hedefleneceği vurgulanmaktadır. Buna paralel olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi konusunda oldukça öncü ulusal hedefler belirlemiştir. Örneğin, 2023 yılı için, tüketilen enerjinin %30’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması hedeflenmektedir (ETKB, 2010). Bu hedeflere ulaşırken, yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlilerinden rüzgârın daha etkin ve etkili kullanılması ve dolayısıyla, bir küresel kazanım olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Türkiye’de ilk rüzgâr enerjisi çalışmaları 1980’li yıllarda Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİE) Genel Müdürlüğü tarafından başlatılmıştır. İlk rüzgâr türbin çiftliği 1998 yılında Çeşme’de 0.6 MW toplam güç kapasitesi ile kurulmuş, 10 Mayıs 2005 tarihinde kabul edilen “Yenilenebilir Enerji Yasası”nı takiben de Türkiye rüzgâr enerjisi santralları kurulumuna yönelik büyük bir atılım içerisine girmiştir.

 

2002 yılında Elektrik İşleri Etüd İdaresi ile Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüklerinin işbirliği ile hazırlanan rüzgâr haritasından sonra, 2006 yılında yine Elektrik İşleri Etüd İdaresi hizmet alımı yolu ile REPA Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası’nı hazırlatarak 2007 yılı başında yayına koymuştur. 2007 yılının Kasım ayında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından Rüzgâr Enerjisi Santralleri (RES) üretim lisansı başvuruları kabul edilmiş, bir gün içinde rekor sayılabilecek ölçüde başvuru gerçekleşmiştir. 2010 yılı Aralık ayı içerisinde “Yenilenebilir Enerji Yasası” güncellenmiş ve “yerli ürün” kullanımına teşvikler getirilmiştir. Türkiye’de 2014 yılı sonunda kurulu güç 3762 MW’a ulaşmıştır (TÜREB, 2015). Yüksek Planlama Kurulu’nun 18/5/2009 tarihli ve 2009/11 no’lu kararı ile 2023 yılı hedefi 20000 MW olarak belirlenmiştir.

 

Türkiye’nin rüzgâr enerjisi konusunda ortaya koyduğu ulusal hedeflere ulaşabilmesini, bu hedeflere ulaşırken teknolojik dışa bağımlılığı en aza indirmeyi ve dünya rüzgâr enerjisi pazarında pay ve söz sahibi olabilmesine katkıda bulunmayı amaçlayan ODTÜ RÜZGEM – Rüzgâr Enerjisi Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi, Türkiye’de rüzgâr enerjisi alanındaki ilk ve tek araştırma merkezi olarak 28 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete ilanı ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın (Kalkınma Bakanlığı) altyapı proje desteği ile kurulmuştur.

 

Merkez, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinin öncülüğünde, dokuz farklı bölümün (Havacılık ve Uzay, Makine, Elektrik Elektronik, Metalürji ve Malzeme, İnşaat Mühendislikleri ile İstatistik, Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama ve İşletme Bölümleri) işbirliği çerçevesinde faaliyet göstermektedir.

 

ODTÜ-RÜZGEM, rüzgâr enerjisi teknolojilerinde yenilikçi tasarım ve yetkin test/akreditasyon faaliyetleri ile ulusal odak noktası olmak ve uluslararası düzeyde araştırma yapmak uz görüsüyle kurulmuştur. Merkez, rüzgâr enerjisi alanında bilimsel ve teknolojik araştırmalar yaparak özgün teknolojiler geliştirmeyi hedeflemektedir.

 

Merkezin ulusal ve uluslararası çeşitli platformlarda üyelikleri bulunmaktadır. Ulusal alanda, ODTÜ bünyesindeki Yenilenebilir Enerji, Eko-sistemler ve Sürdürülebilirlik Araştırma Platformu’nun (YESAP) bir parçası olan RÜZGEM, Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) üyesidir. Uluslararası alanda ise, rüzgâr enerjisi konusunda Avrupa’daki öncü platformlardan Avrupa Enerji Araştırmaları Birliği – Rüzgâr Ortak Programı (EERA JP Wind – European Energy Research Alliance) assosiye üyesi ve Avrupa’daki önemli araştırma merkezleri ve üniversitelerin tescilli organı olan Avrupa Rüzgâr Enerjisi Akademisi (EAWE – European Academy of Wind Energy) asil üyesidir.

 

Yaklaşık 30 öğretim üyesi ve 20 doktora ve yüksek lisans düzeyindeki araştırmacısı ile çalışmalarına devam etmekte olan merkez, rüzgâr enerjisi teknolojileri araştırmaları ile ilgili en güncel teknolojiye sahip ölçüm sistemleri ve test düzenekleri ile donatılmakta olan dört ana laboratuvardan oluşmaktadır:

 

  • Aerodinamik Laboratuvarı
  • Yapı ve Malzeme Laboratuvarı

oKompozit Malzeme Laboratuvarı

oYapısal Mekanik ve Malzeme Laboratuvarı

oYapısal Dinamik Laboratuvarı

  • Elektromekanik Laboratuvarı
  • Yüksek Başarımlı Hesaplama Laboratuvarı.

 

Merkezde dört ana laboratuvar kapsamında rüzgâr enerjisi ve türbin sistemleri temelinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışma alanları, rotor aerodinamiği, kanat tasarımı ve optimizasyonu, rüzgâr türbin sistem tasarımı, rüzgâr çiftliği tasarımı ve optimizasyonu, topoğrafik analizler ve mikro-yerleştirme, enerji depolama, güç elektroniği, şebeke entegrasyonu ve akıllı-şebeke sistemleri, yenilikçi kontrol teknikleri ve adaptif kontrol, akıllı yapılar, kompozit malzemeler, kompozit malzeme mekaniği, malzeme karakterizasyonu, hasar mekaniği, yapısal optimizasyon, yapısal dinamik ve aeroelastisite, kompozit malzemeler için yenilikçi üretim teknikleri, kule ve temel tasarımı gibi teknik konuları içerirken, merkez bünyesinde laboratuvar çalışmalarının yanı sıra mimari ve bölgesel entegrasyon, kamusal farkındalık, kamusal kabullenme ve rüzgâr enerjisinin sosyo-ekonomik boyutları gibi sosyal konular üzerine de çalışmalar yürütülmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 Resim 1. RÜZGEM Laboratuvarları

 

Aerodinamik laboratuvarı kapsamında, rüzgâr türbini rotor aerodinamiği, akış kontrol sistemleri, rüzgâr türbini iz etkileşimleri ve rüzgâr çiftliklerinin simülasyonu üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar hem ticari hem de merkez bünyesinde geliştirilen özgün yazılımlar kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Ayrıca çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere farklı boyutlarda rüzgâr tünelleri bulunmaktadır. RÜZGEM’in en büyük altyapı yatırımlarından biri olan “Büyük Rüzgâr Tüneli”, Türkiye’de ve Avrupa’da sayılı rüzgâr tünellerinden biridir. Rüzgâr sektörünün yanı sıra havacılık ve inşaat sektörlerinde ihtiyaç duyulan çeşitli aerodinamik testlerin (açık-jet, atmosferik sınır tabakası) yapılacağı, çok amaçlı 3 farklı test odasının bulunduğu tünel, 2100 m2lik alana sahip ayrı bir hangar binasında yer alacak ve 2016 yılında aktif hale gelecektir.

 

 

Resim 2. RÜZGEM Büyük Rüzgâr Tüneli

 

Resim 3: RÜZGEM Büyük Rüzgar Tüneli

 

Resim 4: RÜZGEM Rüzgâr Tüneli deneyleri

 

RÜZGEM Yapı ve Malzeme laboratuvarı üç farklı laboratuvardan oluşmaktadır. Kompozit ve Malzeme Laboratuvarında kompozit malzemelerin karakterizasyonu, üretimi, kompozit malzemelerden üretilmiş yapıların tasarım, analiz ve optimizasyonu ile ilgili sayısal ve deneysel çalışmalar yapılmaktadır.

 

Resim 5. RÜZGEM Kompozit ve Malzeme Laboratuvarı numune testleri

 

Yapısal Mekanik ve Malzeme Laboratuvarı kapsamında rüzgâr enerjisi, havacılık ve uzay sektörlerinde kullanılan yapı elemanların ve malzemelerin mekanik testleri ve sayısal modellemeleri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Tam boyutlu yapı ile parça ve kupon testleri yapılabilmekte; ayrıca laboratuvar bünyesinde yer alan test düzeneği ile 5-10 m büyüklükteki rüzgâr türbin kanatlarının yorgunluk, statik yükleme, dayanım testleri gerçekleştirilmektedir.

 

Resim 6. RÜZGEM Yapısal Mekanik ve Malzeme Laboratuvarı kırılma testleri

 

Yapısal Dinamik Laboratuvarında, rüzgâr enerjisi, havacılık ve uzay, makine, inşaat mühendisliği yapılarının titreşim ve yapısal dinamik davranışlarının karakterizasyonuna yönelik analiz ve test çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca en güncel teknolojiye sahip optik ölçüm cihazları ile çeşitli yapısal parçaların detaylı modal analizleri yapılabilmektedir.

 

Altyapı oluşturma ve yapılanma süreci devam etmekte olan Elektromekanik Laboratuvarı kapsamında 10 kW test ortamında gerçekleştirilen türbin simülasyonları ile jeneratör karakteristikleri ve kontrol sistemlerinin belirlenmesi ve şebeke entegrasyonu konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu laboratuvar bünyesinde, türbinlerin farklı rüzgâr hızlarındaki verimlilikleri hesaplanabilecek, ani rüzgâr değişikliklerinde türbin şaftı üzerinde oluşan kuvvetlerin ve jeneratöre zarar verecek durumların saptanması ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilecektir.

 

Son olarak, Yüksek Başarımlı Hesaplama Laboratuvarında akademik araştırma ve eğitim amacıyla kullanılan 512 çekirdekli güçlü bir bilgisayar altyapısı bulunmaktadır. Bu laboratuvar kapsamında topoğrafya analizleri, mikro konumlandırma, rotor ve kanat aerodinamiği ile iz bölgesi (wake) etkileşimleri gibi konularda detaylı ve kompleks Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (HAD) analizleri yapılmaktadır.

 

RÜZGEM, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi konusunda ortaya koyduğu hedeflere ulaşmasında temel oluşturan özgün teknolojilerin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge faaliyetlerinde bulunacak, rüzgâr enerjisi endüstrisine tasarım, analiz, test ve teknoloji desteği verecek; ayrıca rüzgâr enerjisinin sosyo-ekonomik boyutunun anlaşılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirecektir. RÜZGEM, rüzgâr enerjisi teknolojileri ve sosyo-ekonomik alanlarda gerçekleştireceği akademik çalışmalar, bilimsel araştırmalar, düzenleyeceği çalıştaylar, eğitim seminerleri ve koordine edeceği ulusal ve uluslararası işbirlikleri ile ulusal bir odak noktası haline gelmeyi amaçlamaktadır.

 

 

Kaynaklar: 

-Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı. 2010. 2010 – 2014 Dönemi strateji planı. http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/ETKB_2010_2014_Stratejik_Plani.pdf

-Kalkınma Bakanlığı. 2013. Onuncu kalkınma planı 2014-2018. Ankara.

-TÜREB. 2015. Türkiye rüzgâr enerjisi istatistik raporu. http://www.tureb.com.tr/attachments/article/420/T%C3%BCrkiye%20R%C3%BCzgar%20Enerjisi%20%C4%B0statistik%20Raporu_Ocak%202015.pdf

İNGİLİZCESİ;

METU Center for Wind Energy: Capabilities and Research

 

Importance and necessity of renewable energy sources is perceived in all fields due to the growing global warming and environmental problems. Maximizing the amount of national renewable energy sources within the Turkish energy production system is also emphasized in the 10th Development Plan of Turkey (Ministry of Development, 2013). On the other hand, Ministry of Energy and Natural Resources (MENR) have set critical goals about obtaining energy from renewable energy sources. For instance, in this respect, for 2023 MENR have targeted to supply 30% of the consumed energy from renewable energy resources (MENR, 2010). While achieving these objectives, wind energy as one of the most significant renewable energy sources should be utilized much more efficiently and effectively, both as a national and a global gain.

 

The very first wind energy studies in Turkey have been started in 1980s by the General Directorate of Electric Power Resources Survey and Development Administration. The first wind farm has been established in Çeşme, in 1998, with a total capacity of 0.6 MW. With the “Renewable Energy Law” enacted in May 10th, 2005, Turkey has shown a major progress in constructing wind power plants. In 2002 a wind chart was prepared with a collaborative effort of General Directorate of Electric Power Resources Survey and Development Administration (EIE) and General Directorate of Turkish State Meteorology Service (TSMS). Following that, in 2006 General Directorate of Electric Power Resources Survey and Development Administration have prepared a Wind Energy Potential Atlas (REPA) and published in 2007. In November 2007, Turkish Energy Market Regulatory Authority (EMRA – EPDK) has received a record number of applications for the production license of Wind Energy Power Stations within a day. During December 2010 “Renewable Energy Law” has been updated with incentives about the use of domestic (nationally produced) products in wind energy investments. By the end of 2014, installed capacity of Turkey has reached to 3762 MW (TWEA, 2015). Higher Planning Council, based on its 2009/11 numbered and 18/05/2009 dated decision, has set the target of installed capacity for 2023 as 20000 MW.

 

In order to enable Turkey to reach its above-mentioned national targets, whilst minimize foreign technology dependency as well as to have a central position in the global wind energy market “METU Center for Wind Energy – METUWIND” is established as first and only research center in the field of wind energy in 28 February 2011, based on the legal grounds of the Higher Education law n◦ 2547, with the leadership of the Department of Aerospace Engineering at the Middle East Technical University. The center is funded through a research infrastructure project grant provided by the State Planning Agency of Turkey (currently Ministry of Development).

 

The center is the result of a collaborative effort of nine METU departments led by Aerospace Engineering faculty members as well as members from departments of Mechanical, Electrical-Electronics, Materials and Civil Engineering, Statistics, Architecture, City and Regional Planning and Business Administration.

 

METUWIND is established with the vocation of becoming the center of attraction at the national and international level with its scientific and technological research on the wind energy.

 

METUWIND is part of a number of national and international organizations.  At the national level, METUWIND is part of Renewable Energy, Eco-systems and Sustainability Research Platform of METU (YESAP) and Turkish Wind Energy Association (TWEA). At the international level METUWIND is a member of pioneering wind energy platforms in Europe such as the European Energy Research Alliance –Joint Program Wind (EERA JP Wind) (associate member) and the European Academy of Wind Energy (EAWE) (full member).

 

Currently about 30 faculty members and 20 master and PhD level researchers contribute to the activities at METUWIND. METUWIND test facilities and state-of-the-art measurement equipment for wind energy related research are organized under four main laboratories equipped with most up-to-date technology:

 

  • Aerodynamics Laboratory
  • Structures and Materials Laboratories:

oComposite Materials Laboratory

oStructural Mechanics and Materials Laboratory

oStructural Dynamics Laboratory

  • Electromechanics Laboratory
  • High Performance Computing Laboratory

 

Center carries out wind energy and wind turbine systems related research under these four main laboratories. Research activities mainly focus on rotor and wake aerodynamics, structural design and optimization, wind turbine systems design, wind farm design and optimization, topographical analysis and micrositing, energy storage, power electronics and smart grid systems, innovative control techniques and adaptive control, smart structures, composites (thermoplastics), mechanics of composite materials, material characterization, damage mechanics, structural optimization, structural dynamics and aeroelasticity, innovative manufacturing techniques for composite blades, tower and foundation design. On the other hand, apart from studies of the laboratories, METUWIND also conducts studies on socio-economic aspects of wind energy such as architectural and regional integration, public awareness and societal acceptance/engagement.

 Figure 1: METUWIND Laboratories

 

Research in METUWIND Aerodynamics Laboratory mainly focuses on wind turbine rotor aerodynamics, flow control systems, wake interactions and wind farm simulations. These studies are performed by using various in-house codes as well as commercial software packages. Laboratory holds a number of wind tunnels in different scales for various purposes. METUWIND “Large Scale Wind Tunnel” as one of the few wind tunnels at this scale both in Turkey and Europe is one of the largest infrastructure investments of METUWIND. Apart from the wind energy sector, the tunnel will also serve for the aerospace and civil engineering industry aerodynamic tests (such as open-jet, atmospheric boundary layer tests) with its multi-purpose test rooms. METUWIND Large Scale Wind Tunnel will take place in a new hangar building with 2100 m2 base area, and will be active in 2016.

 Figure 2: METUWIND LargeScale Wind Tunnel

 

Figure3: METUWIND Large Scale Wind Tunnel

 

Figure 4: METUWIND WindTunnel Tests

Structures and Materials Laboratory is composed of three different laboratories. Composite Materials Laboratory focuses on numerical and experimental studies on composite material characterization, composite manufacturing and design, analysis and optimization of structures composed of composite materials.

 

Figure 5: METUWIND CompositeMaterials Laboratory specimen tests

 

The Structural Mechanics and Materials Laboratory focuses on mechanical testing and computational modeling of structural components and materials used in the Aerospace and Wind Energy industries. Mechanical testing can be conducted for full-size structural/components up to 10 m long as well as for material coupons. Laboratory is equipped with test facilities with tension/torsion tests for fatigue, static loading and toughness of wind turbine blade materials.

 

Figure 6: METUWIND Structural Mechanics and Materials Laboratory Fatiguetests

 

Structural Dynamics Laboratory mainly focuses on characterizing the vibration and/or structural dynamic behavior of wind energy, aerospace, mechanical and civil engineering structures. Using state-of-the-art optical measurement capability detailed modal analysis can be conducted on various structural components.

 

METUWIND Electromechanics Laboratory conducts testing and measurement studies for wind turbine simulations, defining generator characteristics and control systems as well as grid integration issues, currently using its 10 kW test setup.  Calculation of turbine efficiency under different wind velocities, identification of forces on turbine shaft due to gust and damage possibilities of this and other reasons on generators will be studied within the context of this laboratory.

 

Finally, High Performance Computing Laboratory provides a powerful computer infrastructure composed of 512 CPU clusters for the use of academic research and education purposes. Topographical analyses, micro siting studies as well as detailed and complex Computational Fluid Dynamics (CFD) analysis for rotor and blade aerodynamics together with wake interactions are conducted within this laboratory.

 

METUWIND will provide design, analysis and test facilities for wind energy industry together with the focus on socio-economic aspects. METUWIND aims to become the center of attraction at the national and international through leading and coordinating academic and scientific research activities, collaborations, workshops and seminars on technical and socio-economic aspects of wind energy.

 

References:

-Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı. 2010. 2010 – 2014 Dönemi strateji planı. http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/ETKB_2010_2014_Stratejik_Plani.pdf

-Kalkınma Bakanlığı. 2013. Onuncu kalkınma planı 2014-2018. Ankara.

-TÜREB. 2015. Türkiye rüzgâr enerjisi istatistik raporu. http://www.tureb.com.tr/attachments/article/420/T%C3%BCrkiye%20R%C3%BCzgar%20Enerjisi%20%C4%B0statistik%20Raporu_Ocak%202015.pdf

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Trendler