Connect with us

Rüzgâr Enerjisi Piyasasında Yakın Dönemde Gerçekleşen Mevzuat Değişiklikleri(Bağ&Günen Hukuk Bürosu)

Yayın tarihi:

-

Regülasyona tabi her piyasa gibi enerji piyasasında ve bu kapsamda rüzgâr enerjisi alanında yatırımların sağlıklı bir şekilde tesis edilebilmesi için mevzuat değişikliklerinin takibi çok büyük önem taşımaktadır. Geride bıraktığımız birkaç aylık dönemde rüzgâr enerjisi sektörünü yakından ilgilendiren ve aşağıda detayları verilecek olan mevzuat değişiklikleri yürürlüğe girmiştir.

Belirtilen değişiklikler 27 Mayıs 2017 tarihli ve 30077 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 13 Mayıs 2017 tarihli ve 30065 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rüzgâr veya Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Ön Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği ve 14 Nisan 2017 tarih ve 30038 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği kapsamaktadır. Bu yönetmeliklerle yapılan değişiklik ve getirilen yeniliklere ilişkin özet bilgiler aşağıda sunulmaktadır:
I. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
27 Mayıs 2017 tarihinde yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi (“ÇED”) Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”) ile 25.11.2014 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde (“ÇED Yönetmeliği”) rüzgâr enerjisi piyasasını yakından ilgilendiren düzenleme ve değişiklikler yapılmıştır.
Bilindiği üzere 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca enerji sektörü de dahil olmak üzere çevre sorunlarına yol açabilecek projeler için öncelikle ÇED Olumlu veya ÇED Gerekli Değildir kararının alınması gerekmektedir. ÇED Yönetmeliği bu süreçte uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemektedir.
Değişiklik Yönetmeliği ile incelendiğinde rüzgâr enerjisi alanında ÇED sürecinin uygulanacağı projelerin kapsamının genişletildiği ve ayrıca ÇED başvuruları sonuçlanmadan teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına imkân tanındığı görülmektedir. Diğer yandan ÇED raporu inceleme ve değerlendirme süreçlerini hızlandırıcı düzenlemelerin yapıldığı, bununla birlikte kısalan süreler sebebiyle yatırımcıların iş yükünün artabileceği anlaşılmaktadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi olan ÇED Yönetmeliği EK-1’de yapılan değişiklik ile “Kurulu gücü 10-50 MWm olan rüzgâr enerji santralleri” cümlesi “Türbin sayısı 20 adet ve üzerinde veya kurulu gücü 50 MWm ve üzerinde olan rüzgâr enerji santralleri” olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla EK-1’de yer alan eşik değer 50 MWm ve üzeri olarak belirlenmiş ve kuruculu gücü 50 MWm altında olan ancak türbin sayısı 20 adet ve üzerinde olan projeler yönünden de ÇED uygulamasının yolu açılmıştır.
Seçme-Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi olan ÇED Yönetmeliği EK-2’de yapılan değişiklikle “Kurulu gücü 10-50 MWm olan rüzgâr enerji santralleri” cümlesi “Türbin sayısı 5 adet ve üzerinde veya kurulu gücü 10 MWm ve üzerinde 50 MWm altında olan rüzgâr enerji santralleri” olarak değiştirilmiştir. Bu doğrultuda eşik değer 10 MWm ve üzeri ile 50 MWm altı olarak belirlenmiş ve türbin sayısı 5 adet ve üzerinde olan projelerin de seçme-eleme kriteri uygulanarak ÇED’in gerekli olup olmadığı yönünden incelenmesi gerektiği düzenlenmiştir.
ÇED Yönetmeliğinde yer alan bu düzenlemeye tabi projeler için ÇED Olumlu veya ÇED Gerekli Değildir kararı alınmadıkça projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceği düzenlemesi korunurken 6. maddenin üçüncü fıkrasına eklenen cümle ile ÇED süreci devam ederken teşvik, izin, onay ve ruhsat başvurularının yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
ÇED Yönetmeliği’nin 10. maddesinde yapılan değişiklikle, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlar tarafından özel formatın veriliş tarihinden itibaren on sekiz ay olan ÇED Raporunun Bakanlığa sunulma süresi on iki aya indirilmiştir. Değişiklik Yönetmeliği öncesi Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucu ÇED raporunun iadesi halinde üç ay olan düzeltme süresi ise bir ay olarak değiştirilmiştir.
ÇED Yönetmeliği’nin 12. maddesi uyarınca komisyon incelemesi aşamasında inceleme ve değerlendirmesi durdurulan ÇED raporları bakımından eksikliklerin tamamlanması veya gerekli düzeltmelerin yapılması için azami süre on iki ay olarak belirlenmiştir. Ayrıca bu inceleme sırasında ÇED raporunda yapılan incelemelerin, hesaplamaların ve değerlendirmelerin yeterli düzeyde veri, bilgi ve belgeye dayandırılıp dayandırılmadığının da dikkate alınacağı belirlenmiştir.
ÇED Yönetmeliği’nin 13. maddesinde komisyon aşamasından sonra Bakanlığa sunulan ÇED raporunda eksiklik tespit edilmesi hali de hüküm altına alınarak, bu durumda eksikliklerin doksan takvim günü içerisinde tamamlanması gerektiği aksi halde ÇED sürecinin sonlandırılacağı düzenlenmiştir.
ÇED Yönetmeliği’ne eklenen 20. madde ile ise kapasite artışları düzenlenmiştir. Kapasite artışı halinde ÇED Olumlu ve ÇED Gerekli Değildir kararları açısından eşik değerlerin hesaplanmasında izlenecek yöntem belirlenmiş ve planlanan projenin etkilerinin mevcut karara esas çevresel etkiler ile birlikte kümülatif olarak değerlendirileceği düzenlenmiştir.
II. Rüzgâr veya Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Ön Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği (“Yarışma Yönetmeliği”)
Rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak için yapılan ön lisans başvuruları arasından ilan edilen kapasite kadar sisteme bağlanacak olanları belirlemek için TEİAŞ tarafından yapılacak yarışmanın usul ve esaslarını düzenleyen Yarışma Yönetmeliği 13 Mayıs 2017’de yürürlüğe girmiştir. Yarışma Yönetmeliği ile 6/12/2013 tarihli ve 28843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Yarışma Yönetmeliği’nin 4. maddesine göre, rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılmış ön lisans başvurularından aynı bağlantı bölgesine bağlanmak için ilan edilen kapasiteden daha fazla başvuru bulunması halinde ve/veya santral sahası çakışan/kesişen başvurular bulunması halinde, başvurular arasından bağlantı bölgesi için ilan edilen kapasite kadar sisteme bağlanacak olanları belirlemek için yarışma yapılır.
Kuşkusuz Yarışma Yönetmeliği ile getirilen en önemli değişiklik yarışmanın en düşük fiyatın teklif edilmesi esasına göre yapılacak olmasıdır. Bu husus Yarışma Yönetmeliği’nin 4. maddesinde “Yarışma, Kanun kapsamındaki tesislerin YEKDEM’den yararlanabileceği sürelerde geçerli olmak ve Kanunun eki (II) sayılı cetvelde belirtilen hakları saklı kalmak kaydıyla, (I) sayılı cetvelde yer alan fiyatlar üzerinden en düşük fiyatın teklif edilmesi esasına göre yapılır. Bağlantı kapasitesinin tahsisinde en düşük Teklif Fiyatı ilkesi esastır.” düzenlemesi ile açıklanmıştır.
Teklif fiyatı, RES/GES üretim tesisinde, ilgili mevzuat kapsamında Kanunda belirtilen süre boyunca üretilen net elektrik enerjisinin birim kilowatt-saati (kWh) başına, Kanunun eki (I) sayılı cetvelde kaynak bazında yer alan fiyatın yerine uygulanmak ve bu fiyattan yüksek olmamak kaydıyla virgülden sonra en fazla iki haneli ABD Doları cent/kWh cinsinden teklif edilecek bedel olarak tanımlanmıştır.
Yarışma Yönetmeliği ile ön lisans sahiplerine sıfırdan küçük teklif verme imkânı da tanınmıştır. Bu doğrultuda 4. maddenin üçüncü fıkrasında teklif fiyatının Kanunun eki (I) sayılı cetvelde kaynak bazında yer alan fiyata eşit veya bu fiyattan düşük olacağı ve sıfır veya başlangıç değeri -0,01 ABD Doları cent/kWh olmak kaydıyla eksi sayı şeklinde sıfırdan küçük verilebileceği düzenlenmiştir.
Bağlantı bölgesine tahsis edilen RES/GES bağlanabilir kapasitesini kullanmaya hak kazanacak proje/projelerin belirlenme usulü ise detaylı olarak Yarışma Yönetmeliği’nin 7. Maddesinin altıncı fıkrasında düzenlenmiştir. Bu doğrultuda geçerli teklifler Teklif Fiyatı en düşük projeden başlamak üzere yeniden sıralanacak, bu sıralamaya göre bağlantı bölgesi kapasitesine ulaşıncaya kadar sırasıylabağlantı kapasitesi tahsis edilecektir. Mevcut bağlantı kapasitesi, her aşamada Teklif Fiyatı en düşük projeye tahsis edilecektir.
Yarışmaya başvuruda her bir teklif için sunulacak teminat tutarı, beher MW için 50.000 TL olarak belirlenmiştir.
Diğer yandan yürürlükten kaldırılan 6/12/2013 tarihli ve 28843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Rüzgâr ve Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Ön Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği ile ilgili bir düzenleme de yapılmıştır. Bu doğrultuda yürürlükten kaldırılan yönetmelik kapsamında kapasite tahsis edilen tüzel kişiler için Geçici Madde 1 uygulanacaktır.
III. Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
Elektrik üretim tesislerinin tesis edilip işletilmesi için gerekli kabul işlemlerinin ilgili mevzuat ve standartlara uygun olarak yapılmasına, iletim veya dağıtım şebekelerine uyumlu olarak bağlanması ile test, kontrol ve kabul işlemlerini yapacak tüzel kişilerin yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliğinde (“Kabul Yönetmeliği”) düzenlenmektedir.
14.04.2017 tarihli ve 30038 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 1/4/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayım tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Kabul Yönetmeliği’nin tanımlar, kabulde yetki devri, kontrol kuruluşları, kontrol ve devreye alma çalışmaları, ön kabul, tesisin işletilmesi, teknik ve idari sorumluluk hususlarını düzenleyen maddelerinde değişiklik yapılmıştır.
Kabul Yönetmeliği’nin yetki devrine ilişkin 5. maddesinde yapılan değişiklik ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler ya da özel hukuk tüzel kişilerinin de elektrik üretim tesislerinin kabul işlemleri ile ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından görevlendirilebileceği, yetkilendirilebileceği veya bu tüzel kişilerden hizmet satın alınması suretiyle kabul işlemlerinin yapılabileceği düzenlenmiştir.
Bakanlık tarafından kabul işlemleri ile ilgili olarak yetkilendirilen ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri olarak tanımlanan Kontrol Firmaları (“KF”) ile ilgili önemli değişiklikler de yapılmıştır. Yetkilendirme başvurularının uygun bulunması halinde Bakanlık ile KF arasında Yetkilendirme Protokolü imzalanacaktır.
Kabul Yönetmeliği’ne eklenen Teknik Kılavuz tanımı doğrultusunda KF’lerin Türk Akreditasyon Kurumu’na bu kılavuz uyarınca başvuru yaparak Bakanlık tarafından yetkilendirilebilmek için gerekli olan akreditasyonu elde etmeleri gerekmektedir. KF’ler akreditasyon başvurusunun kayıt altına alındığını belgeleyen akreditasyon başvurusu suretini Bakanlığa sunmadan önce lisans/tesis sahibi ile sözleşme imzalayamayacaktır.
Kabul Yönetmeliği’nin 19. maddesinde yapılan değişiklikler ile KF’lerin teknik ve idari sorumluluğunun kapsamı genişletilmiş, yeterli teknik ve mesleki eğitime sahip personel istihdamı ile personelin bu konulardaki güncel gelişmeler yönünden eğitilmesi, mesleki sorumluluk sigortası yapılması gibi ek sorumluluklar getirilmiştir. Ayrıca KF’lerin, idarecilerinin ve personelinin tarafsızlığını sağlamaktan ve yürüttükleri faaliyetler sırasında edindikleri bilgilerin gizliliğini ve fikri mülkiyet hakkı kapsamındaki bilgileri korumalarını temin etmekten sorumlu olduğu da hüküm altına alınmıştır.
Kabul Yönetmeliği’ne eklenen 6/A maddesi ile Bakanlık tarafından gerekli görülmesi halinde KF’lerin denetlenebileceği, protokol veya mevzuat hükümlerine aykırılık halinde ihtar edilebileceği, üç yıl içerisinde üç ayrı ihlal sonucu üç yazılı ihtar verilmesi halinde protokolün tek taraflı olarak Bakanlıkça feshedileceği hüküm altına alınmıştır.
Kabul Yönetmeliği’nde ön kabul işlemlerine ilişkin hükümlerde de değişiklikler de yapılmıştır. Kabul Yönetmeliği’ne eklenen 10/A maddesi ile tesisin ön kabul tarihinden itibaren geçici kabul apılarak işletmeye alınacağı tarihe kadar geçen en fazla 6 aylık sürede, KF gözetiminde test ve kontrol amacıyla üretilen elektrik için yapılacak ödemelere ilişkin hususlar ile tarifeler ilgili kurum/kuruluşlarca düzenleneceği hükme alınmıştır. Bu kapsamda 6 aylık ön kabul belgesi süresinden sonra değişiklik öncesi düzenlemeden farklı olarak şebeke ile irtibat kesilmeyecek ve fakat bu süreden sonra geçici kabul yapılıncaya kadar ünitenin ürettiği enerji için ilgili merci tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
Kabul Yönetmeliği’nin tesisin işletilmesini düzenleyen 15. maddesinde yapılan değişiklikle, üretim tesislerine TS EN ISO 9001, TS EN ISO 14001, TS EN ISO 18001 ve TS EN ISO 50001 sistem belgelerinin geçerliliğini sürekli sağlama yükümlülüğü getirilmiştir. Maddeye eklenen üçüncü fıkra kapsamında toplam kurulu gücü 10 MWe ve üzerinde olan elektrik üretim tesisleri için bu sistem belgeleri aranacaktır.
Bağ & Günen Hukuk Bürosu olarak enerji sektöründe faaliyet gösteren müvekkillerimize enerji, ticaret, şirketler, idare hukuku gibi ihtiyaç duyabilecekleri tüm alanlarda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunmaktayız. Bu kapsamda mevzuat değişiklikleri risklere ilişkin analiz ve çözüm önerilerimizi de müvekkillerimizle paylaşmaktayız. Makalemizin konusu mevzuat değişiklikleri veya enerji piyasası ile ilgili diğer düzenlemeler hakkında sorularınız için info@engblaw.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Trendler