2023’ü “Rüzgarın Yüzyılı” olarak ilan eden ve bu doğrultudaki çalışmalarına yoğun bir şekilde devam eden Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), bu yıl 12’ncisi düzenlenecek Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi TÜREK 2023 ile rüzgar enerjisinin küresel paydaşlarını 7-8 Kasım 2023 tarihlerinde Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de bir araya getiriyor. Rüzgarın ‘Türkiye için stratejik sektör olarak ilan edilmesi’ için önemli çalışmalara imza atan TÜREB, özel etkinliklerle güçlendirdiği TÜREK 2023’ün katılımcı rekoru kırmasını bekliyor.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, sektörün yoğun gündem maddelerini Rüzgar Enerjisi Dergisi’ne değerlendiriyor.
12.Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi için az bir süre kaldı. Kongrenin konu başlıkları ve oturumları hakkında bilgi verebilir misiniz? Geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Geleceğin Rüzgarı’ etkinliği gibi bu yıla özel ya da yeni başlayacak bir etkinlik var mı?
12.’sini düzenleyeceğimiz Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarının hemen ardından 7-8 Kasım 2023 tarihlerinde Hilton Bomonti Hotel İstanbul’da gerçekleştirilecek.
Biliyorsunuz küresel enerji piyasaları oldukça hareketli ve olağandışı zamanlara şahitlik ederek hızlı bir dönüşümden geçiyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılını kutlamamız nedeniyle ve ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki büyük hedeflerine vurgu yapmak amacıyla bu yıl “Rüzgarın Yüzyılı” mottosuyla yapılacak olan kongremizde biz de sektörün gündemindeki önemli konular ve başta deniz üstü rüzgar, enerji depolama, hidrojen ve hibrit teknolojiler gibi gündeme gelen ve yakın dönemde sektörün geleceği açısından önemli rol oynaması beklenen konu başlıklarının tüm yönleriyle ele alınacağı zengin oturumlara ev sahipliği yapacağız.
TÜREK 2023, hem güncel hem de vizyoner konuların sektörün kanaat önderlerince tartışılacağı zengin oturumları, hızla gelişen teknolojilerin özel olarak irdeleneceği ‘Geleceğin Rüzgarı’ özel etkinliği, WindEurope ortaklığıyla düzenlenecek ve rüzgarda Avrupa’nın önemli tedarik zinciri yöneticilerini Türkiye’ye getirecek ‘Türkiye Tedarikçi Günü’, rüzgar enerjisi alanında ihtiyaç duyulacak insan kaynağını iş dünyasıyla buluşturacak ‘Kariyer Festivali’ ve Bakanlıklarımız ve kamunun değerli yöneticileri ile sektörümüzün üst düzey temsilcilerini bir araya getirecek ‘Rüzgar Enerjisi Sektörü İstişare Toplantısı’ gibi özel etkinlikleriyle katılımcılarına kapsayıcı ve güçlü bir içerik sunacak.
Bu yıl farklı olarak WindEurope iş birliğiyle gerçekleştireceğiniz TÜREK hem yurt içi hem de yurt dışından rüzgarın profesyonellerini bir araya getirecek. TÜREK 2023 ile hedeflenen etkileşimi yorumlayabilir misiniz? WindEurope ya da farklı kuruluşlarla bu tür iş birlikleri devam edecek mi?
‘Türkiye için stratejik sektör olarak ilan edilmesi’ amacıyla çalıştığımız rüzgâr enerjisi sektöründeki en son gelişme ve fırsatların hem ülkemizden hem de dünyanın dört bir yanından gelecek paydaşlar, politika yapıcılar ve akademisyenlerce ele alınacağı TÜREK 2023, bilgi alışverişi ve iş birlikleri için de son derece önemli bir platform olacak.
Dünyada yeşil dönüşüm tüm hızıyla devam ederken kongremiz, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da yurt içi ve yurt dışından en üst düzey konuşmacı ve delegelerin katılımı ile yapılacak olup halihazırda sektörden yoğun ilginin gösterildiği kongremizin bu sene katılımcı rekoru kırmasını bekliyoruz.
Kongremizde geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da yurt içi ve yurt dışından en üst düzey konuşmacı ve delegelerin katılımının yanı sıra, WindEurope, GWEC, Renewable Hydrogen Coalition, Hydrogen Europe ve Avrupa’nın farklı ülkelerindeki rüzgâr birliklerinin en üst yöneticilerinin bizlerle birlikte olacağı bir platform olmasını hedefliyoruz.
Deniz üstü rüzgar enerjisinde aday sahalar ve bu alanların büyüklükleri belirlendi. Rüzgar potansiyeli ve sektörel faktörler göz önüne alındığında sahaları yorumlayabilir misiniz? Deniz üstü rüzgarda sıradaki süreç hakkında bilgi verebilir misiniz?
Belirlenen deniz üstü RES sahalarının 3’ü Marmara Denizi’nde 1 tanesi de Ege Denizi’nde yer alıyor. Marmara Bölgesi’nin Kapıdağ yarımadası çevresinde bulunan bölge için Güney Marmara Kalkına Ajansı tarafından yürütülen ‘TR22 Bölgesi Deniz Üstü Rüzgar Enerji Santrali ve Limanı Ön Fizibilite Çalışması’na ait raporda bu bölgede kurulacak bir rüzgar enerji santrali için geçtiğimiz yılların maliyetleri dikkate alınarak ortalama 65USD/MWh birim elektrik üretim maliyeti hesaplanmıştı. Henüz deniz üstünde meteorolojik ölçümlerin ve geoteknik incelemelerin yapılmamış olması sebebiyle sağlıklı bir maliyet hesabının yapılmasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. Ancak, şunu görüyoruz ki kalkınma ajansımız tarafından yapılmış bu değerli çalışma o günkü maliyet varsayımları ile ilgili bölgede dünya ortalamasının altında birim elektrik üretim maliyeti ile projelerin hayata geçebileceğini öngörüyor. Bu da önemli bir mukayese imkanı sağlamaktadır. Ege Denizi’nde ise tamamlanmış bir ölçüm ve teknik analiz olmadığı için maliyetler açısından yorum yapmak doğru olmayacaktır. Bu alanlarda yapılması gereken öncelikli çalışma deniz üstü rüzgar ölçümleri ve deniz tabanı geoteknik incelemelerine ivedilikle başlanmasıdır. Zira Enerji İşleri Genel Müdürlüğümüz, Dünya Bankası desteği ile gerçekleşecek bir ölçüm kampanyası için ihale aşamasına geçmek üzere. Bu ölçümler tamamlandıktan sonra yapılacak analizler ile aday sahaların gerçek potansiyelini belirleyebileceğiz. Ancak belirtmemiz gerekir ki ölçüme konu alanlar sadece Marmara Bölgesi’nde ilan edilen sahaları kapsıyor. Ege Bölgesi’nde ilan edilen YEKA RES alanı için de en kısa sürede ölçüme başlanmasının deniz üstü rüzgâr enerjisinden en düşük maliyet ile yararlanabilmemiz için bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz.
