Connect with us

“Sektörün buluşma platformu İzmir Rüzgâr Sempozyumu’na davet ediyoruz”

Yayın tarihi:

-

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubeleri tarafından 5. kez düzenlenecek olan İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi 3 Ekim’de kapılarını açacak ve 5 Ekim akşamına kadar ziyaret edilebilecek. Konuyla ilgili olarak Etkinlik Yürütme Kurulu Başkanı Alper Kalaycı’nın görüşlerini aldık.

5. İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi Etkinlik Yürütme Kurulu Başkanı Alper Kalaycı

Öncelikle sektör hakkında sizden kısaca bilgi alabilir miyiz?

Rüzgâr enerjisi sektörü, İzmir ağırlıklı olarak son yıllarda büyük gelişmeler gösterdi. 2019 yılı Haziran sonu itibariyle 1.462 MW’ı İzmir’de olmak üzere toplam kurulu gücümüz 7.615 MW’a ulaştı. 2019 yılı ilk yarısında, ülkemizde üretilen tüm elektrik enerjisinin %7,40’ı rüzgârdan karşılandı. İlk sempozyumu düzenlediğimiz 2001 yılında, ülkemizin toplam elektrik kurulu gücü 24.000 MW ve rüzgâr enerjisi kurulu gücü ise sadece 18,9 MW idi. Bugün toplamda 90.000 MW’ı geçen bir kurulu gücümüz var ve önümüzdeki 5 yılda 20.000 MW, sonraki 5 yılda 15.000 MW daha eklenmesi bekleniyor. Rüzgâr enerjisi, bu yeni gelecek kapasitelerde yine önemli bir yer tutmaya devam edecek. Ayrıca, İzmir rüzgârın başkenti konumuna gelmiş ve ana üreticilerin büyük çoğunluğu ilimizde üretim yaparak, çok ciddi katmadeğer yaratmaktalar.

Bu yıl beşinci kez düzenlenecek İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi nasıl başladı ve bugünlere nasıl gelindi?

Elektrik ve Makina Mühendisleri Odaları İzmir Şubeleri, yeni teknoloji ve uygulamaları içeren bilgi birikiminin tüm meslek alanlarında olduğu gibi, rüzgâr enerjisi alanında da yaygınlaşmasını sağlamak amacı ile ilk kez 5-7 Nisan 2001 tarihlerinde Alaçatı’da sempozyum ve sergi gerçekleştirdi. 

Sempozyumda, rüzgâr enerjisi konusunda deneyim kazanmış yerli ve yabancı konuşmacılar birikimlerini katılımcılarla paylaşmış ve bu sunumlar bildiriler kitabı olarak yayımlanmıştı. Rüzgâr enerjisi teknolojisinin gelişimine katkıda bulunan kurum ve kuruluşlar ile bu alanda bilgi, hizmet ve ürün talep eden kamu-özel sektör yetkilileri ve ilgililerin bir araya getirilmesi şansı yakalanıp doğrudan bilgilendirmenin ve etkileşimin sağlandığı bir ortam oluşturulmuştu.

Ülkemizde rüzgâr enerjisi yatırımlarının başlangıç aşamasında düzenlenen böyle bir organizasyon, sektör temsilcilerinden yoğun ilgi görmüş ve organizasyona 300 dolayında ilgili katılım sağlamıştı. Bugün rüzgâr enerjisinin geldiği seviyeyi göz önünde bulundurduğumuzda o gün yapılan çalışmanın ne kadar isabetli olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Ardından 23-24 Aralık 2011 tarihlerinde 2. İzmir Rüzgâr Enerjisi Sempozyumu’nda 26 bildiri sunuldu ve sempozyuma 685 sektör temsilcisi katılım sağladı. 8-10 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlenen 3. sempozyum da rüzgâr sektörünü yine yoğun katılımla bir araya getirirken bu sempozyumda etkinliğin sürekliliği için olumlu görüşler ifade edildi. 4. etkinliğimiz 28-30 Eylül 2017 tarihleri arasında “Rüzgâr Enerjisi Yerli Üretim ve Yan Sanayisi” ana temasıyla gerçekleştirildi ve 370’i kayıtlı 710 kişinin katıldığı sempozyum programında 3 günde 48 konuşmacı yer aldı. Sempozyum paralelinde düzenlenen sergiye ise sektörde ürün ve hizmet üreten 26 kurum ve kuruluş katılım sağladı.

Oluşan bu yoğun talep üzerine geçen yıl yönetim kurullarımız, artık beklenen bir organizasyon haline gelen İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi’nin beşincisinin 3-5 Ekim 2019 tarihlerinde tekrar düzenlenmesi için karar aldılar ve yürütme kurulumuz tarafından hazırlık çalışmalarına başlandı.

Ayrıca sempozyum çalışmalarına yön vermek ve etkinliğe dair bilgilendirme yapılması amacıyla 21 kişinin katılımıyla Sempozyum Danışma Kurulu toplantısı da gerçekleştirildi.

İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi’nde bu yıl bizleri neler bekliyor?

Bir buçuk yıl önce hazırlıkları başlatılan sempozyum için Yürütme Kurulumuz 14 toplantı gerçekleştirerek program içeriğini tamamladı. 

Gerek ürün gerekse hizmet alanında bölgesel bir merkez olan İzmir’in bu önemini daha iyi vurgulayabilmek için sempozyumda ana temayı “Yerli Üretim ve İzmir” olarak belirledik. Türkiye’de kurulan ilk rüzgâr enerjisi santraline ev sahipliği yaptığını, üretim kapasitesini ve bugünkü kurulu gücü ile gelecekteki potansiyelini göz önünde bulundurduğumuzda İzmir’in, yenilenebilir enerji alanında ne kadar önemli olduğunu daha iyi algılamış oluruz. 

Üç gün sürecek Sempozyumda, farklı başlıklar altında toplanmış önemli sunumların yapılacağı yoğun bir programın oluşturulduğunu söyleyebilirim. Sempozyumda sektörün sorunları ve gereksinimlerinin farklı platformlarda masaya yatırılarak tartışılacak ortamının yaratılmasını hedeflediğimiz ve çağrılı konuşmacıların yer aldığı 8 oturum gerçekleştirilecek. Bu oturumlarda “Yerli Rüzgâr Endüstrisi”, “Denizüstü ve Karasal YEKA’lar”, “Rüzgâr Santrallerinin İşletilmesi ve Bakımı”, “Rüzgâr Santrallerinde Dijitalleşme”, “Rüzgâr Santrallerinde Çalışma Güvenliği” ve “Rüzgâr Santrallerinin Çevresel ve Sosyal Etkileri” konuları ele alınacak. 

Bu yıl sempozyum için 35 bildirinin özeti sekretaryamıza ulaştırıldı. Bu bildiriler değerlendirilerek 18 bildiri 4 oturumda sunulmak üzere programda yer aldı. Web sayfamızda yayımlanacak bildirilere katılımcılar; etkinlikte dağıtılan programda yer alan karekodları okutarak sunum sırasında direkt ulaşabilecekler. Yine etkinliğimizde katılımcıların bir araya gelip sohbet edecekleri sosyal ortamlar oluşturuldu.

Üyelerimizin gelişimi için düzenlediğimiz bu tür etkinliklerde; organizasyonun denk bütçe ile gerçekleşmesi ve Şube bütçelerine ek yük getirmeden tamamlanması amaçlanmaktadır. Sempozyum ile birlikte düzenlediğimiz sergiye sektörde faaliyet gösteren firmalar yoğun ilgi gösterdi ve şu an bütün alanlarımızı doldurduk. Ayrıca katılımcılara vereceğimiz doküman ve çalışmaların hazırlığına firmalarımız desteklerini sürdürdü. 

Web sayfamız olan www.ruzgarsempozyumu.org adresinden sempozyum; program, sergi yerleşimi; katılım bilgisi gibi detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca bu yıl duyuru amacıyla sosyal medyayı daha aktif kullanmayı amaçlıyoruz. Bu kanallarımızı takip ederseniz güncel bilgilere daha hızlı ulaşabilirsiniz.

Sempozyuma çok az bir zaman kaldığını düşünürsek son olarak etkinlik hakkında ne söylemek istersiniz?

2001 yılında henüz ülkemizde konunun yeni yeni ele alındığı bir dönemde başlayan Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi’nin hem bilgi paylaşımı hem de yüz yüze iletişim için önemli bir platform olduğunu düşünüyorum. Bu platformun önemini; bugüne kadar düzenlediğimiz etkinliklerde katılımın niceliği ve niteliğindeki yükseklik ile gördük. 

Sempozyumumuzu sahiplenerek oluşumuna destek veren Sempozyum Yürütme; Danışma ve Bilim Kurullarına; bildiri yazarlarına; çağrılı konuşmacılara sempozyuma destek veren firmalara; sempozyum sekretaryasına ve tabii ki bu etkinliğin gerçekleşmesi için karar alıp bize böyle bir imkânı sunan Oda yöneticilerimize teşekkür etmek istiyorum.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı açısından önemli bir platform olan sempozyum ve sergimize izleyici olarak katılmanın ücretsiz olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Sektörü oluşturan tüm bileşenleri 3-5 Ekim 2019 tarihlerinde MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenecek 5. İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisine katılmaya davet ediyorum.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Rüzgar enerjisi 2023’te kritik eşikleri aşarak rekorlar kırıyor; GWEC, büyüme tahminini revize ediyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC)

Bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %50’lik bir artış yakalayan yenilenebilir enerji kaynakları, 510 GW’lık yeni kurulumla 2023 yılında rekor kırıyor. 40 yıllık birikimin ardından 1 TW kurulu güce 2023 yılında ulaşan küresel rüzgar enerjisi, 2023’te bir önceki yıla göre %50’lik bir artışla rekorlar kırarak kapasitesine 106 GW kara rüzgarı ve 10,8 GW deniz üstü rüzgar kurulumu ekliyor. Bugün 2024 Küresel Rüzgar Raporu’nu paylaşan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), 2024-2030 büyüme tahminini (1210GW) %10 yukarı yönlü revize ediyor. 2030 hedefleri için yıllık rüzgar enerjisi kurulumlarının 10 yıl içinde mevcut 117 GW seviyesinden en az 320 GW’a çıkarak 3 kattan fazla artması gerektiğini açıklayan GWEC, konuyla ilgili atılması gereken adımlara raporda detaylı bir şekilde yer veriyor:

GWEC GLOBAL WIND REPORT 2024

Devamını oku

Trendler