Connect with us

Rüzgar enerjisi sektöründe yeni soluk: Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) yola çıktı

Published

on

Dünya çapında belirli bir ivmeyle gelişim gösteren offshore (denizüstü) rüzgar enerjisi yatırımlarının Türkiye’deki ilerlemesine katkı sunmak amacıyla Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) adıyla yeni bir dernek kuruldu. Derneğin kuruluşu ve hedefleri hakkında yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Türkiye’de denizüstü rüzgâr santrallerinin yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi, denizcilik ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi, iş birliklerinin koordine edilmesi amacıyla 5 Mart 2021 tarihinde Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) kurulmuştur.

Derneğin merkezi Ankara’dır. İstanbul ve İzmir’de şubeleri açılması hedeflenmektedir.

DÜRED olarak hedeflerimiz denizüstü rüzgâr enerjisi ile ilgili sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, kamu kurumları ve üniversiteleri de aktif olarak dernek faaliyetlerinde kullanarak farkındalık yaratmaktır.

Ayrıca ülkemizin denizüstü rüzgar enerji kaynakları alanında mevcut potansiyelini ortaya koymak, denizüstü rüzgar enerji kullanımının oluşmasını sağlamak, mevzuatın oluşturulmasına katkıda bulunmak, ihale süreci ve şartname hazırlama sürecine katkı sunulması da ana hedeflerdendir.

Yönetim Kurulu Üyeleri

Dr. Murat Durak, Yönetim Kurulu Başkanı

Veli Bilgihan Yaşacan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Ahmet Paksu, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Emin Yaşacan, Yönetim Kurulu Üyesi

Ersin Şekerci, Yönetim Kurulu Üyesi

Kurucu Üyeler

Dr. Murat Durak, Meteoroloji Mühendisi (İTÜ)

Veli Bilgihan Yaşacan, Makine Müh. (ODTÜ)

Ahmet Paksu, Makine Müh. (ODTÜ)

Emin Yaşacan, Gemi Mak. İşletme Müh. (Deniz Harp Okulu)

Ersin Şekerci, Havacılık Müh. (ODTÜ)

Aykut Başkurt , Gemi İnşa Müh. (İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi)

Bülent Şekerci, İşletme (Algonquin College – Kanada)

Kurucu kadromuz her biri denizcilik ve rüzgar enerjisi sektörlerinde uzun yıllardır emeği geçen, engin tecrübesi bulunan, sektörlerine gönül vermiş kişilerden oluşmaktadır.

Dr. Murat Durak

Meteoroloji Mühendisi (İTÜ) – YK Başkanı

Dr. Murat Durak, İTÜ Meteoroloji Müh. Bölümünden mezun olmuştur. Uzun yıllar rüzgar enerjisi sektöründe profesyonel olarak çalışmış, 2006 yılında Enermet AŞ şirketini kurarak sektöre katkılarına devam etmiştir.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) başkanlığında da bulunmuş olan Dr. Murat Durak’ın çok sayıda makalesi, konferans konuşması ve sektörle ilgili yayınlanan kitapları bulunmaktadır.

İTÜ, ODTÜ ve Atılım üniversitelerinde rüzgar enerjisi alanında dersler vermektedir.

Veli Bilgihan Yaşacan

Makine Müh. (ODTÜ) – YK Başkan Yrd.

2001 yılında ODTÜ Makine Mühendisliği’nden mezun olmuştur. Gama Güç Sistemleri AŞ’de santraller teklif mühendisi olarak enerji sektörü kariyerine başlamıştır.

Daha sonra Siemens Wind Power firmasında rüzgar türbinleri Türkiye satış müdürü olarak 10 yıl kadar rüzgar enerjisi sektörüne hizmet etmiştir.

Bu süre zarfında Karasal ve Denizüstü Rüzgar Santralleri için düzenlenen YEKA ihale süreçlerine firması ve sektör adına geniş katkıda bulunmuştur.

2018 yılından beri denizcilik, havacılık ve enerji sektörü için sigortalama faaliyetlerinde bulunan Kuzey Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nde Genel Müdür olarak kariyerine devam etmektedir.

TOBB ETÜ’den İşletmek Yük. Lisans derecesine sahiptir.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) üyesi de olan Veli Bilgihan Yaşacan’ın sektör dergilerinde yayınlanmış çok sayıda makalesi, konferans konuşması bulunmaktadır.

Ahmet Paksu

Makine Müh. (ODTÜ) – YK Başkan Yrd.

Ahmet Paksu 2009 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Makina Mühendisi olarak mezuniyeti sonrasında Newcastle Üniversitesi’nde Denizcilik üzerine yüksek lisansını tamamlandı.

Paksu, 2010 yılında Hollanda’da Tune Chemical Tankers B.V’yi kurdu ve yönetici ortak olarak 2015 yılına kadar görevine devam etti. 2015 yılında ise Norveç’te Tersan ülke direktörü olarak görev aldı.

2016 yılında Harvard Üniversite’si Stratejik Müzakere programından sonra Türkiye’ye geri döndü ve enerji sektörü yatırımlarına başladı.

Halihazırda 125 MW rüzgar ve 19 MW güneş enerji yatırımları bulunmaktadır.

Ahmet Paksu kariyerine Tersan grubu içerisinde gemi inşaat sektörü başta olmak üzere denizcilik, tekstil ve enerji üretim ve tedarik şirketlerinde yönetim kurulu başkan vekili olarak devam etmektedir.

Emin Yaşacan

Gemi Mak. İşletme Müh. (Deniz Harp Okulu)

Emin Yaşacan 1995 Yılında Deniz Harp Okulu’ndan Gemi Makinaları İşletme Mühendisi olarak mezun olmuştur. 1999 Yılında Deniz Kuvvetleri’ndeki görevinden ayrılarak Vitsan AŞ’de marine broker ve claim handler olarak kariyerine devam etmiştir.

2006 yılında denizcilik sigortalarının lider kuruluşlarından biri olan Kuzey Sigorta ve Reasürans Brokerliği AŞ’yi kurmuştur.

2018 Yılında Sirius Marine Construction firmasının kuruluşunda kurucu ortak olarak görev alarak deniz inşaatları sektörüne de giriş yapmıştır.

Ersin Şekerci

Havacılık ve Uzay Müh. (ODTÜ)

Ersin Şekerci 2008 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Havacılık ve Uzay Mühendisi olarak mezun oldu. Kariyerine TAI’de operasyon mühendisi olarak başlayan Şekerci, daha sonrasında Alstom ve General Elektrik firmalarında, rüzgar santralleri operasyon ve bakım müdürü ve satış & pazarlama müdürü olarak görev aldı.

Şekerci bu görevleri sırasında ayrıca Sabancı Üniversitesi Enerji Teknolojileri ve Yönetimi programında yüksek lisansını tamamlamıştır. 2016 yılında Selenka Enerji’ye dahil olmasıyla birlikte Enerji Ticaret ve İş Geliştirme müdürü olarak görevi sırasında, 125 MW rüzgar santralinin proje yönetiminin yanı sıra yüzen enerji santralleri üzerine çalışmalarda bulunmuştur.

Şekerci, toplamda 500 MW’dan fazla rüzgar santralinin hayata geçmesinde rol almış ve bugün de Selenka Enerji’nin Genel Müdür Yardımcısı olarak görevine devam etmektedir.

Aykut Başkurt

Gemi İnşa Müh. (İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi)

Aykut Başkurt İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinden 1991 yılında mezun olmuştur. Başlıca RMK-Koç ve Mağdenci Tersaneleri olmak üzere çok sayıda gemi inşaatında görev almıştır.

Uzun yıllar denizcilik sektöründe danışmanlık faaliyetlerinde bulunmuştur. Ambarlı Termik Santrali denizden su alma yapılarının inşasında da görev almıştır.

Halen Akkuyu Nükleer Enerji Santrali deniz yapılarının mühendislik ve yapım işlerini yürütmektedir.

Bülent Şekerci

İşletme (Algonquin College – Kanada)

1995 yılında Algonquin College – İşletme bölümünden mezun olan Bülent Şekerci’nin 30 yılı aşkın armatörlük ve gemi işletme tecrübesi bulunmaktadır.

Deniz Ticaret Odası üyesi de olan Şekerci halen denizcilik sektöründe çeşitli sektör firmalarında üst düzey yöneticilik ve YK üyeliği faaliyetlerine devam etmektedir.

Ülkemize, denizcilik ve enerji sektörlerine hayırlı uğurlu olsun.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

Net sıfır yolunda İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı: Emisyonları 100 milyon ton azaltmak

Published

on

By

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 28) kapsamında Dünya Bankası tarafından “Türkiye’yi Güneş, Rüzgar ve Akıllı Şebekelerle Dönüştürmek: Net Sıfıra Doğru Yeni Hedefler” paneli düzenlendi. Panele bir video mesaj gönderen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2024-2030 yıllarını kapsayan İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında emisyonları 100 milyon ton azaltmayı hedeflediklerini söyledi. Bu planın iddialı olduğu ve ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu belirten Bakan Bayraktar, “Ancak uluslararası toplumla ve bilhassa finansal kuruluşlar ve yatırımcılarla birlikte tüm bunları başarabiliriz. Enerji sektörüne yapılan yatırımlar Türk halkına istihdam ve refah temin ederken diğer ülkelere de enerji dönüşümü için güçlü bir model sunmaktadır” dedi. Net sıfıra doğru yeni hedefler açıklayan Bakan Bayraktar, “Yenilenebilir kaynaklardan faydalanmak, daha çok yenilenebilir için iletim altyapısını geliştirmek ve tüm sektörlerde enerji verimliliğini artırmak üzere üç temel alana odaklanıyoruz” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kurulu gücü 2035’e kadar 60 GW’a ulaşacak

Türkiye’nin sürdürülebilir enerji çözümlerindeki kararlılığına vurgu yapan Bayraktar, “Burada önemli bir başarımızı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum. Bugün itibarıyla toplam kurulu kapasitemiz 106 gigawatt seviyesini aşarken yenilenebilir enerjinin payı yüzde 55’e ulaştı. Bu tablo Avrupa’da 5. dünyada ise 12. olan Türkiye’nin sürdürülebilir enerji çözümleri noktasındaki kararlılığını gözler önüne sermektedir. Projeksiyonlarımız da ülkemizin 2035’e kadar toplam kurulu gücünü, 60 gigawatt yenilenebilir enerji üretim kapasitesi dahil 190 gigawatt seviyesine çıkaracağını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Dünya Bankası’ndan finansman

Bakanlık olarak özel sektör ve uluslararası yatırımcılarla birlikte çalışarak yenilenebilir enerjiyi çok daha üst seviyeye taşımaya gayret edeceklerinin altını çizen Bakan Alparslan Bayraktar, “Elbette bunun için de ciddi yatırım gerekiyor. Dünya Bankası’yla görüşmelerimiz devam ediyor. Kendileri, bakanlığımız ve özel sektör aktörleriyle birlikte bu plana finansal ve teknik destek verme taahhüdünde bulundular. Enerji dönüşümü, şebekeyi sürekli geliştirmek anlamına geliyor. Bu nedenle güçlü enterkonektiviteye sahip, yenilenebilir kapasitesinde beklenen artışı kaldırabilecek Yeşil Şebeke’yi kurma çabası içerisindeyiz. 2030’a kadar şebekeye 10 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu alanda özel sektörün kritik bir rol üstlendiğini dile getiren Bayraktar, “Gerekli altyapının kurulmasının yanı sıra bakanlık olarak mevcut politikaları değiştirmeyi ve böylece ihtiyaç duyulan özel yatırımı destekleyecek bir ortam oluşturmayı değerlendiriyoruz. Burada özel sektör kritik bir rol üstlenmektedir. Dolayısıyla özel aktörlerin rekabet gücünü artırmak önemli olacaktır” diye konuştu.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

COP28, doğa için küresel finansmanı ve birliği harekete geçiriyor

Published

on

By

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında gerçekleştirilen Dünya İklim Eylemi Zirvesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde başladı. BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Khalifa Al Mubarak, COP28’den COP30’a kadar iklim eyleminde doğanın rolünü pekiştirerek, 1.7 milyar dolarlık doğa koruma finansmanını açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını belirten Al Mubarak, Gana hükümetinin ‘Dirençli Gana’ planına ilk etapta 30 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarını açıkladı. Liderlerin, yerli halk ve yerel toplulukların geçim kaynaklarına ve kalkınma hedeflerine yatırım yapmanın kritik önemini vurgu yaptığı zirvede, Belem’deki COP30’a doğru entegre doğa-iklim eylemi için ortakları ve kaynakları harekete geçirecek bir BAE-Brezilya ‘COP-to-COP’ ortaklığı duyuruldu.

İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesi ve somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapıldığı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı, BAE’nin ev sahipliğinde başladı. Bu yıl 28’incisi düzenlenen ve 12 Aralık’a kadar sürecek olan konferansın ana gündeminde, 2015 yılında Paris’te anlaşmaya varıldığı gibi küresel ısınmayı 1,5 derecede sabit tutma amacının canlandırılması ve hükümetlerin iklim eylemi vaatlerini daha kapsamlı hale getirecek bir anlaşmaya varılması yer alıyor.

Zirvede konuşan COP28’in BM İklim Değişikliği Üst Düzey Sorumlusu Razan Khalifa Al Mubarak, “Doğanın tam ve en bütüncül haliyle iklim eyleminin bir önkoşulu olarak tanınmasını, desteklenmesini ve finanse edilmesini sağlamak COP28 Başkanlığı için bir öncelik olmuştur. Devlet dışı aktörlerin desteği ve finansmanıyla birleşen bu olağanüstü siyasi liderlik, doğanın sadece bu görev için değil, gelecekteki tüm görevler için temel rolünün kanıtıdır” dedi.

Zirvede devlet başkanları, Paris Anlaşması ve kısa süre önce kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’ni hayata geçirmek üzere doğa-iklim eylemine odaklanan ulusal ve bölgesel yatırım planlarını ve ortaklıklarını açıkladı:

– BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Al Mubarak, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Gana’nın ‘Dirençli Gana’ planına 30 milyon dolarlık ilk yatırımla birlikte doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını açıkladı. ‘Dirençli Gana’, Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo tarafından Kanada, Singapur, Amerika Birleşik Devletleri ve LEAF Koalisyonu gibi diğer özel sektör uyumlu girişimlerden gelen 80 milyon dolarlık ek destekle başlatıldı ve son olarak BAE’nin 30 milyon doları eklendi.

– Tonga Başbakanı Siaosi ‘Ofakivahafolau Sovaleni, 2030 yılına kadar ülkelerin sularının ve münhasır ekonomik bölgelerinin yüzde 30’unun korunmasını amaçlayan ve ay yüzeyinden daha büyük bir alanı temsil eden ‘Unlocking Blue Pacific Prosperity Plan’ için Bezos Earth Fund’dan Gelişmekte Olan Pasifik Küçük Ada Devletleri’ne (P-SIDS) 100 milyon ABD doları finansman sağlanacağını duyurdu.

– Aralarında Bloomberg Philanthropies, Builders Vision ve Oceankind’in de bulunduğu bir grup hayırsever, Okyanus Direnci İklim İttifakı (ORCA) kapsamında, hassas deniz alanlarının korunmasını, okyanus temelli azaltım çabalarını ve iklim etkileri üzerine araştırmaları hedefleyen 250 milyon dolarlık yeni finansmanı duyurdu.

– Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, doğrulanabilir karbon kredisi işlemleri yoluyla koruma ve yerel kalkınmanın özel finansmanını teşvik etmek amacıyla Papua Yeni Gine için 100 milyon ABD Doları, Kongo Demokratik Cumhuriyeti için 60 milyon ABD Doları ve Kongo Cumhuriyeti için 50 milyon ABD Doları olmak üzere 3 orman finansman paketi açıkladı.

– Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ve Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, Endonezya’nın öncü FOLU Net Sink 2030 planını desteklemek üzere 100 milyon dolarlık bir ortaklığı açıkladı.

– Asya Kalkınma Bankası, OPEC Fonu, Suudi Arabistan, AFD, Fransa ve Yeşil İklim Fonu bünyesindeki ASEAN Katalitik Yeşil Finansman Aracı ile birlikte, 2030 yılına kadar doğa odaklı iklim projelerine 2 milyar ABD doları daha ek özel finans sermayesi seferber etmek amacıyla kalkınma ortaklarından 1 milyar ABD doları seferber etmeyi taahhüt eden yeni bir girişim olan Doğa Finans Merkezi’ni duyurdu.

145 ülkenin 2030 yılına kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve tersine çevirmeyi kabul ettiği COP26’nın Glasgow Liderler Deklarasyonu’nu pekiştiren bu doğa-iklim planları; 196 ülkenin 2030 yılına kadar toplam doğa kaybını durdurmak için ortak bir çerçeve üzerinde anlaştığı dönüm noktası niteliğindeki Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi de dahil olmak üzere önceki taahhütlerde ilerlemeyi teşvik ediyor. Uyum maliyetlerinde 104 milyar ABD doları tasarruf sağlayabilecek doğa kaybının ele alınması, 2030 yılına kadar ihtiyaç duyulan CO2 azaltım eyleminin yüzde 30’undan fazlasını sağlama potansiyeline sahip. Ayrıca, küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 50’si doğrudan veya dolaylı olarak doğaya ve diğer ekosistem hizmetlerine bağlı olduğundan, doğal ekosistemlerin korunması ve restorasyonu, yaklaşık 395 milyar daha fazla iş yaratma ve geçimleri doğrudan doğaya bağlı olan 1 milyar insanı koruma potansiyeli ile ekonomik refahı destekliyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

AB, Net-Sıfır Sanayi Yasası’ndaki tutumunu oyladı: Avrupa’da üretilen temiz teknolojiler artırılacak

Published

on

By

Dünya standartlarında bir rüzgar endüstrisine sahip olan Avrupa’nın, iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar her yıl yaklaşık 30 GW yeni rüzgar santrali kurması gerekiyor. Avrupa rüzgar tedarik zinciri ise, enflasyonist baskılar, rüzgarın genişleme hacimlerindeki belirsizlik ve zayıf ihale tasarımları ile mücadele ediyor. Tüm bunlar, AB’nin enerji güvenliği ve iklim hedeflerine ulaşmak için yeni üretim tesislerini planlama ve bunlara yatırım yapma kabiliyetini zayıflatıyor.

Temiz teknolojilerdeki üretimini güçlendirmek ve genişletmek için bu yılın başlarında Net Sıfır Sanayi Yasası’nı (NZIA) sunan Avrupa Parlamentosu, geçtiğimiz Salı günü Avrupa Komisyonu ve üye devletlerle Net-Sıfır Sanayi Yasası (NZIA) müzakerelerindeki tutumunu oyladı. Parlamento’nun pozisyonunu hazırlayan MEP Christian Ehler, Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi’nde (ITRE) Avrupa’nın iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşması için güçlü bir Avrupa rüzgar endüstrisini destekleyen öneri sundu. Avrupa rüzgâr endüstrisi tüm Parlamento üyelerini ITRE görevlerini desteklemeye çağırdı.

Konuyla ilgili değerlendirme paylaşan WindEurope’un açıklamasında, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa’da üretilen temiz teknolojilerin artırılması için oy kullandığı belirtildi. Değerlendirmede görüşlerine yer verilen WindEurope Baş Politika Sorumlusu Pierre Tardieu, “AB, Yeşil Mutabakatı Avrupa’da üretilen rüzgarla gerçekleştirmek istiyor. Yarın Parlamento, Avrupa rüzgâr tedarik zincirini güçlendirerek tam da bunu yapacak somut tedbirleri kabul edebilir. Açık attırma tarifelerinin daha yüksek girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi, Avrupa pazarında adil rekabetin sağlanması ve ‘dibe doğru yarış’ ihalelerine karşı çıkılmasına yardımcı olacaktır. Bu doğru bir hareket tarzıdır. Bu bir güvenlik, istihdam ve özerklik meselesidir” ifadelerini kullandı.

İhalenin Avrupa tedarik zincirinin genişlemesini desteklemesi gerekiyor

ITRE tutumu, rüzgar enerjisi ihale tasarımında önemli değişiklikler içeriyor. İhaleler için açık ve zorunlu ön yeterlilik kriterleri belirleniyor. Bu, Avrupa’nın kritik enerji ve şebeke altyapısının siber saldırılar için kolay bir hedef olamayacağını garanti edecek siber güvenlik ve veri varlığına yönelik yeni kuralları içeriyor.

Geliştiriciler büyük offshore projeleri iptal etmek zorunda kaldı

WindEurope’un paylaştığı değerlendirmede, konuyla ilgili şu açıklamalar yer alıyor: “ITRE Komitesi bir enflasyon endeksleme mekanizması da önerdi. Yetersiz endeksleme şu anda büyük bir sorun. Rüzgar geliştiricileri bu yüzden büyük açık deniz rüzgar projelerini iptal etmek zorunda kaldı. Belirli bir fiyatla ihale kazanmışlardı; ancak daha sonra yüksek enflasyon türbinleri ve bileşenlerini çok daha pahalı hale getirerek rüzgar enerjisi projelerinin ekonomik uygulanabilirliğini riske attı. Rüzgar enerjisi ihalelerinin girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi bu mali açığın kapatılmasına yardımcı olacak ve projelerin devam edebilmesini sağlayacaktır. Bu tür bir endeksleme mekanizması, tüm tedarikçi sözleşmelerinin imzalanması için gereken süre boyunca geçerli olacaktır.”

Müzakereler 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek

Nihai müzakerelerde kabul edilen tedbirlerin tedarik zinciri esnekliğine, teknolojiye ve amaca uygun olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yapılan değerlendirmede, şu ifadeler kullanıldı: “ITRE Komitesi ayrıca üye devletlerin ihalelerinde negatif ihale vermeyi bırakmalarını istemektedir. Bu, rüzgar santrali geliştiricilerinin bir rüzgar santrali inşa etme hakkı için hükümetlere ödeme yapmak zorunda olduğu durumdur. Bazı hükümetler, hızlı para kazanmanın bir yolu olarak ihalelerine negatif ihale uygulamasını getirdi; ancak negatif ihale sadece AB’nin enerji dönüşümünü daha pahalı hale getirir. Geliştiriciler için tedarik zincirine ya da elektrik tüketicilerine yansıtılması gereken ek maliyetler yaratır ve negatif ihale turlarında ödenen para, şirketlerin diğer rüzgar enerjisi projelerine yatıramayacağı paradır. Konsey’in şimdi Net Sıfır Sanayi Yasası’na ilişkin müzakere yetkisini de tamamlaması gerekiyor. Üçlü görüşmeler, yani Avrupa Parlamentosu ve üye devletler arasında Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle nihai bir anlaşma üzerinde yapılacak müzakereler, 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek. Nihai müzakerelerde, kabul edilen tedbirlerin ince ayarlarının yapılması ve tedarik zinciri esnekliği yaklaşımının teknolojiye özgü ve amaca uygun olması kritik önem taşıyacaktır.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com