Cıvata, somun, saplama ve özel malzemeler başta olmak üzere geniş bir ürün yelpazesinde bağlantı elemanları üreten Kaleliler, rüzgar enerjisinde oldukça önemli bir konu olan üretimde standart kalite için imalat hattını otomatikleştirmeye devam ediyor. 2021 yılında tam otomatik kaplama ünitesini devreye alan ve burada ürünlerin temizleme işlemlerini asit kullanmadan düşük sıcaklıkta yapan firma, bu sayede hidrojen kırılganlığı riskini ortadan kaldırıyor. Rüzgar enerjisi sektöründe Siemens ve Nordex gibi firmaların onaylı tedarikçisi olan Kaleliler, bu yıl KOSGEB onaylı projesi olan üretimde dijital kontrolü de hayata geçirecek.
Rüzgar enerjisi sektöründe 100’den fazla referans projede yer alan Kaleliler, bağlantı elemanları üreticileri arasında önemli bir konumda yer alıyor. Halihazırda üretiminin yüzde 35’ini ihraç eden firma, bu rakamı 2022’de daha da artırmayı hedefliyor. Firmanın devreye aldığı yatırımlar ve gelecek hedefleri üzerine röportaj gerçekleştirdiğimiz Kaleliler Genel Müdür Yardımcısı Demet Mumcu, ayrıntıları dergimizle paylaşıyor.
Rüzgar enerjisi sektörünün bağlantı elemanları üreticisi Kaleliler’i tanıyabilir miyiz?
Firmamız 1995 yılında Sayın Kazım Kaleli tarafından Ankara’da kurulmuştur. Kurulduğu ilk zamanlarda bağlantı elemanları ve hırdavat satışı yapan firmamız, 2008 yılından bu yana cıvata, somun, saplama, özel malzemeler olmak üzere geniş bir ürün yelpazesinde üretim yapmaktadır ve bu üretimin önemli bir kısmıyla ihracat gerçekleştirmektedir. Bugün itibarıyla yaklaşık 150 çalışanımızın görev aldığı firmamızda, üretimimizin yüzde 35 ile ihracat yapmaktayız. Sektörde kalitesini kanıtlamış ve özellikle hızlı termin süreleri ile müşterilerimizin beklentilerine cevap vermek için sürekli olarak kendini geliştirmeye gayret gösteren bir kurumuz.
Garantili bir şekilde yüksek dayanımlı kaliteye sahip bağlantı elemanlarımız ve KLR markamızla hizmet vermek olduğumuz başlıca sektörler arasında enerji sektörü ve bu alanda özellikle rüzgar enerjisi yer alıyor. Rüzgar enerjisi sektörünün bağlantı elemanları üreticisi olarak sektörde önemli oyuncular olan Siemens ve Nordex gibi firmaların onaylı tedarikçisiyiz. Bu sektörlerin yanı sıra hidroelektrik santralleri, termik santraller, çelik endüstriyel yapılar, iş makineleri, köprü inşaatları, havalimanı inşaatları gibi uygulama alanlarına da hizmet veriyoruz.
Rüzgâr enerjisi sektöründe yer aldığınız referans projelerden söz edebilir misiniz?
Sektörde birçok projede yer aldık. 100’den fazla kulede KLR markalı bağlantı elemanlarımız kullanıldı. Bunlardan bazılarını; Adana Osmaniye Bahçe RES, İzmir Bergama Düzova RES, Çanakkale ÇANRES, Balıkesir Ortamandıra RES, Kırklareli Karadere RES, Akça RES, Tatlıpınar RES, Eber RES, Ayvalık RES, Bafa RES, Vize RES, Taşpınar RES, Cerit RES, Ömerli RES, Gelibolu RES, G RES, Geyve RES, Küptepe RES, İstanbul III, İpektepe gibi projelerle örneklendirebiliriz.
Üretim hattında tam otomatik bir kaplama ünitesini devreye aldınız. Bu yatırım ve üretimde otomasyonun öneminden bahsedebilir misiniz?
2021 yılında tam otomatik bir kaplama ünitesini devreye aldık. Bu tesisimizde her türlü bağlantı elemanının kaplamasını yapabiliyoruz. Özellikle bizim en güçlü ürün grubumuz olan 10.9, M 27 ve üzerindeki cıvata gruplarında çok önemli bir konu olan sıcak daldırma galvaniz kaplama işlemi, robotlarla yapılıyor ve tüm proses parametreleri kontrol ediliyor. Ayrıca, ürünlerin temizleme işlemleri de ilgili standartların uygun gördüğü şekilde, asit kullanılmadan yapılıyor ve kaplama işlemi düşük sıcaklıkta uygulanıyor. Böylelikle hidrojen kırılganlığı riski ortadan kaldırılmış oluyor. Rüzgar enerjisi sektöründe kullanılan cıvatalar için en önemli riski hidrojen kırılganlığı oluşturuyor. Üretimin bu riskten arındırılmış olması, elbette çok önemli bir konu. Ayrıca asit kullanmadan, çevreye zararlı olmayan bir şekilde yüzey temizleme işleminin yapılıyor olması, firmamızın sürdürülebilirlikle ilgili hedeflerine uygun olarak tasarlandı.
KOSGEB onaylı üretimde dijitalleşme odaklı bir projeniz var. Proje hakkında bilgi aktarabilir misiniz?
Üretimde dijitalleşme konusuyla ilgili olarak KOSGEB’in bir proje çağrısıyla birlikte, zaten karar vermiş olduğumuz üretim sürecinin kontrolünü otomasyon ile gerçekleştirmeye yönelik yatırımımız için bir proje yazdık ve bu proje KOSGEB tarafından kabul edildi.
Proje kapsamında; üretim sahasında uygun olan makinelerimizin tamamının otomasyon sistemine dahil edilmesini ve OEE (Toplam Ekipman etkinliği) verisinde en az yüzde 15 artış sağlanmasını, firmamızın mevcut olarak kullandığı ERP yazılımının yeni versiyona geçiş çalışmalarının tamamlanmasını, otomasyon sistemi ile entegrasyonu için gerekli olan kurgu değişikliği ve anahtar kullanıcıların eğitim çalışmalarının gerçekleştirilmesi gibi faaliyetleri tamamlayarak, birim maliyetlerinin en doğru şekilde raporlanabilmesini hedefliyoruz. Bu hedeflerin yanı sıra robot teknolojisi ile çalışacak yeni bir indüksiyon hattının kurulması ve sıcak dövme bölümünde robotları entegre ederek, üretim kapasitesinin artırılması ve aynı zamanda insan faktörünü kaldırarak, ürün kalitesinin iyileştirilmesini amaçlıyoruz.
Rüzgar enerjisi sektörü için standart bir üretim kalitesi ve verimlilik konularının, ayrıca doğru bir maliyet analizinin çok önemli olduğu düşünüldüğünde; bu yatırımın firmamızın rüzgar sektöründeki rekabet gücünü artıracağını söyleyebiliriz.
Kaleliler olarak birçok yeni yatırım yaptığınız 2021 yılını nasıl geçirdiniz?
Firmamız 2021 yılını iyi geçirdi diyebiliriz, yılı belirlediğimiz hedeflerin üzerinde kapattık. Ancak ekonomik belirsizlikler, ham madde arzındaki sıkıntılar ve değişken fiyatlar en çok zorlandığımız konular oldu. Dünyadaki gelişmeler, Çin üreticilerine getirilmekte olan antidumping vergileri gibi durumlar aslında ülkemizin ve firmamızın yeni pazarlar ve yeni müşterilere ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Ancak sürekli artan maliyetler ve kısa vadede bile öngörü yapamıyor olmak, tüm üreticilerin ve ihracatçıların işini çok zorlaştırmaktadır. Çok verimli geçebilecek bir dönemi, bu gibi nedenlerden ötürü potansiyelinin çok altında geçirmek gibi bir riskimiz olduğunu düşünüyorum.
Kaleliler’in 2022 yılı hedef ve beklentilerinden bahsedebilir misiniz?
2022 yılında, ihracat yaptığımız ülke sayısını ve toplam ihracat tonajımızı artırmayı hedefliyoruz. Bu yıl, yeni sıcak dövme hattımızı devreye alacağız ve üretimde dijital kontrol ve ERP entegrasyonu gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu yıl içerisinde laboratuvarımızın akreditasyon işlemlerine başlayacağız, özellikle rüzgar enerjisi sektöründeki müşterilerimiz için laboratuvar akreditasyonunun çok faydalı olacağını düşünüyoruz.
2022 yılında bir an önce ekonomik istikrarın sağlanması ve bizler gibi birçok kişiye istihdam sağlayan, dünya ile rekabete girebilecek kalitede üretim yapmak için gece gündüz büyük fedakarlıklarla çalışan üretici firmaların, emeklerinin boşa çıkmaması için gereken ortamın sağlanmasını ümit ediyor ve bekliyoruz.
Demet Mumcu kimdir? Gıda Mühendisiyim. Uzun yıllar perakende sektöründe satış, pazarlama ve satınalma departmanlarında yöneticilik yaptım. Kaleliler’de 2006 yılından bu yana çalışıyorum ve şu an Kaleliler Genel Müdür Yardımcısı pozisyonunda görev almaktayım.
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Şimdi kayıt olun.
Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.
Elektrik motoru üretiminin yerli öncülerinden AEMOT, yerli rüzgar türbini üreticisi Aselsan ile generator üretimi konusunda anlaşmaya vardı. AEMOT, yerli rüzgar türbini için 4.7 MW’lık iki adet rüzgar türbini generatorü üretecek.
Türkiye’nin en önemli elektrik motoru imalatçılarından biri olan AEMOT, ‘Türkiye’de üretilmeyen motorları üretme’ mottosunu sürdürüyor. 2020 yılında kurduğu Orta Gerilim Motor ve Jeneratör Fabrikası’yla, bütün proseslerin tek yerde üretildiği bir üsse dönüşen AEMOT, jeneratörlerin verimliliğinde Avrupalı rakipleriyle yarışıyor.
Son olarak, Aselsan mühendisliğinin AEMOT Electric Motors & Generators’un üstün üretim altyapısı ile birleştiği yeni bir projeyi duyuran AEMOT, Türkiye’nin yerli rüzgar türbini üreticisi Aselsan ile 4.7 MW’lık iki adet rüzgar türbini generatorü üretimi üzerine anlaşmaya vardı.
Kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ihtiyacı olan motor ve generatorleri günümüz teknolojisiyle üretmeye ve geliştirmeye odaklanan AEMOT, bu projelerle birlikte gelişmeye sürekli devam eden Türk sanayisinin geldiği noktayı ve geleceği durumu gösteriyor. Verimli motorlar, yenilenebilir enerji ve elektrikli araç motorları öncelikli alanları olarak belirleyen AEMOT, Türk sanayisi için gereken “dikey üretim” yöntemini rüzgar generatorlerinde de uygulayarak sanayiye öncülük ediyor.
Tecrübesi, finansal ve teknolojik altyapısı ve teknik kadrosu ile uluslararası normlarda faaliyetlerini sürdüren; yenilenebilir enerjide yüksek güvenilirlik, yüksek verimlilik ve yüksek performans hedefiyle Ar-Ge çalışmalarına sürekli devam eden AEMOT, tasarımdan üretime kadar yerli ve milli olan bu projeyle önemli bir başarıya ve ilke imza atıyor.
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Şimdi kayıt olun.
Rönesans Holding, dünyanın en büyük enerji şirketleri arasında yer alan TotalEnergies ile gerçekleştirdiği Rönesans Enerji ortaklığı sonrasında ilk yatırım için düğmeye bastı. Rönesans Enerji, 189 MW’lık rüzgar enerjisi yatırımı için bu alanda pazar lideri Nordex Grup ile hareket edecek.
Singapur Devlet Yatırım Fonu (GIC), Paris merkezli altyapı fonu Meridiam ve Japonya merkezli ticaret devi Sojitz Corporation gibi ortaklarla hayata geçirdiği başarılı iş birlikleri ile öne çıkan ve Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Finans Kurumu’nun (IFC) da hissedarı olduğu Rönesans Holding’in iştiraklerinden Rönesans Enerji, Almanya merkezli Nordex Grup ile Türkiye’de hayata geçirilecek 189 MW’lık rüzgar enerjisi yatırımı için anlaşmaya vardı.
Müteahhitlik ve yatırım faaliyetlerinin yanı sıra enerji sektöründe de büyümesini sürdüren Rönesans Holding, stratejik büyüme alanı olarak gördüğü yenilenebilir enerjide yatırımlarına devam ediyor. Türkiye’nin yeşil dönüşümüne öncülük etmeyi hedefleyen holdingin grup şirketlerinden Rönesans Enerji, dünyanın en büyük enerji şirketleri arasında yer alan TotalEnergies ile gerçekleştirmiş olduğu ortaklık sonrasında ilk yatırımını hayata geçirmek için lider yenilenebilir ekipman sağlayıcılarından Nordex Grup ile yeni rüzgar yatırımı kapsamında anlaşmaya vardı. Önümüzdeki 5 sene içinde Türkiye’de 2 GW’lık yenilenebilir enerji yatırım planı bulunan Rönesans Enerji, 189
MW’lık ilk yatırımı için Nordex Grup ile hareket edecek.
Nordex Enerji A.Ş. Türkiye, 3.583 MW’ın üzerindeki kurulu gücü ve 917 MW’lık yapım aşamasındaki rüzgar kapasitesi ile 2017 yılından bu yana pazar lideri konumunda. Anlaşma kapsamında Nordex Enerji, yine Rönesans Holding çatısı altındaki Almanya merkezli Heitkamp Industrial Solutions GmbH ile üç proje için sözleşme imzaladı. Rönesans Enerji için Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli kapsamında hayata geçirilen YEKA RES-3 ihalesinin bir parçası olan üç projeye, Nordex tarafından 27 adet N163/6.x tipi 113 metre yüksekliğinde, 163 metre rotor çapında rüzgar türbini temin edilecek.
Dünyanın en uzun ve en derin tren yolu tüneli olan Gotthard Base’i de hayata geçiren Heitkamp Industrial Solutions GmbH, bu projelerde Rönesans Enerji adına EPC (Mühendislik, Tedarik ve Kurulum) yüklenicisi olarak hareket edecek. Projenin ana yüklenicisi olarak Heitkamp, rüzgar santrallerinin inşaat ve elektrik işleri ile 154 kV enerji iletim hatlarının tesis işlerinden sorumlu olacak.
TotalEnergies ile yaptığı ortaklık sözleşmesi ile birlikte 5 yıl içinde Türkiye’ye yaklaşık olarak 2 milyar Euro yenilenebilir enerji yatırım yapmayı planlayan Rönesans Enerji, toplamda 189 MW’lık rüzgar enerji yatırımını içeren anlaşma kapsamında, en büyük kurulumu 84 MW değerinde 12 türbin ile Malatya Sağıluşağı’na yapacak. Bununla birlikte, Çorum Osmancık’da 56 MW’lık 8 türbinin ve Sivas Kayalar’da 49 MW değerinde 7 türbinin kurulumu da tamamlanacak. Türbin ekipmanları, bakanlık ile imzalanan sözleşme çerçevesinde yüksek bir yerlilik oranına sahip olacak. Türkiye’de ticari anlamda satışta olan en yüksek kapasiteli, 7 MW’lık rüzgâr türbinlerinin devreye alınacağı projede; kullanılacak kule, kanat ve jeneratör dahil olmak üzere birçok ekipman Türkiye’de üretilecek. Malatya, Çorum ve Sivas illerinde kurulumu gerçekleşecek ve toplam 189 MW kurulu güce sahip olacak santrallerin 2024 yılı sonunda devreye alınması planlanıyor. Projelerin devreye girmesi ile Türkiye’de yaklaşık 380.000 hanenin elektrik tüketiminin karşılanması ve yıllık yaklaşık 370.000 ton CO2 salımının önlenmesi hedefleniyor.
2040 yılında toplam emisyonu net sıfıra indirmeyi hedefliyor
Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak ve Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada, geleceğe adım atarken sürdürülebilir bir geleceği garanti altına almak için kararlı olduklarını, bu kapsamda 2040 yılında, toplam emisyonu net sıfıra indirmeyi hedeflediklerini, 2030 yılında da 2022 yılına göre emisyonları yüzde 55 azaltmayı taahhüt ettiklerini dile getirmişti.
Rönesans Holding’in net sıfır emisyon yolculuğunda yenilenebilir enerji yatırımlarının çok önemli olacağını ifade eden Rönesans Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Hatem, “Bu anlaşmayla net sıfır emisyon yolculuğumuz için önemli bir adım atarken, ülkemizin rüzgar enerjisinde hedeflediği yenilenebilir kapasiteye ulaşmasında da etkin bir rol üstlenmiş olduk” dedi.
“Yeşil enerji dönüşümüne öncülük etmeyi hedefliyoruz”
“Rönesans Enerji, bugün itibarıyla bünyesinde barındırdığı 6 hidroelektrik santralı (HES) projesiyle 166 MW’lık kurulu güce sahip bulunuyor. Nordex ile anlaşmaya vardığımız bu 3 yeni projeyle toplam kurulu gücümüz 355 MW’a çıkacak. Yeni dönemde de yüzde 100 yenilenebilir enerji portföyü ile büyümeye devam ederek, Türkiye’nin en büyük 3 yeşil enerji şirketinden biri olmayı hedefliyoruz” diye konuşan Emre Hatem şu bilgileri verdi: “Dünyanın enerjide lider oyuncularından Fransız TotalEnergies ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık ile Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümüne en etkin oyuncularından biri olma hedefimizde emin adımlarla ilerliyoruz. Rönesans Enerji, yüzde 100 yeşil enerji portföyü ile büyümeye devam edecek; fosil kaynaklı hiçbir enerji üretim santrali geliştirmeyeceğiz. Türkiye Ulusal Enerji Planı’ndaki 2028 yılına kadar gerçekleştirilmesi öngörülen yeşil enerji yatırımlarının yaklaşık yüzde 7’sini TotalEnergies ile birlikte gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımlar sayesinde yılda yaklaşık 1 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçmiş olacağımız gibi 3,5 milyon ton sera gazı emisyonundan kurtulacağız.”
Bu yeni anlaşmayla ilgili açıklama yapan Nordex Grup CSO’su Patxi Landa, “Türkiye’de pazar lideri olarak konumumuzu güçlendirmek bizim için büyük bir gurur. Türkiye’nin enerji miksinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmaktaki kararlılığını yeni ve yüksek verimliliğe sahip ürünlerimizle desteklemekten çok mutlu olduğumuzu söylemek isterim” yorumlarını yaptı.
Nordex Avrupa Bölge CEO’su İbrahim Özarslan ise, “Rönesans Enerji ile yepyeni bir iş ilişkisine girdiğimiz için mutlu ve gururluyuz. İmza öncesinde bize gösterilen güven için de Rönesans’a çok teşekkür ediyoruz. İmzaladığımız YEKA RES-3 projeleri en yeni ürünlerimizden biri olan N163/6.X türbinimizi Türkiye pazarında yerlileştirme yolunda çok büyük önem taşımaktadır. Stratejimiz doğrultusunda daha fazla yerli üretime odaklanarak hem Türkiye pazarında sağlam olan yerimizi bir adım öteye taşımayı, hem de tedarik zincirimizi ihracat ağırlıklı bir hale getirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Şimdi kayıt olun.
İstanbul Levent’te yer alan merkez ofisi ve İzmir Bornova’da bulunan servis ofisi ve deposu ile çalışmalarını yurt genelinde ve yurt dışında sürdürmeye devam eden Katwind Enerji, 2 iple erişim ekibiyle başladığı servis yolculuğuna, tamamı IRATA ve GWO sertifikalarına sahip 24 kanat teknisyenini bünyesine katarak çalışan kapasitesini üst seviyelere çıkardı. Firma, bünyesinde bulunan biri ‘Asmus AW4.2 L’ ve diğeri ‘WPS Aer 1.1’ olmak üzere iki adet kanat tamir platformu ile Türkiye’deki en uzun kule ve kanat boylarındaki türbinlere hizmet edecek kapasiteye ulaştı.
Teknolojiyi yakından takip ederek, Mayıs ayı itibarıyla güvenilir veri analizleri ve kalite standartlarına uygun ve etkin proje takipleri için bir ERP sistemine yatırım yapan Katwind Enerji, ayrıca sektörde geri kalmamak adına kule tamir işleri için kule tamir platform yatırımı, robotik çözümler yatırımı ve sepetli vinç yatırımını da 2023 planına alarak gerekli adımları attı.
Eğitimlerine hız kesmeden devam eden, teknik eğitimler için sadece saha personeli ile kısıtlı kalmayıp, İstanbul ve İzmir ofis personelini de sektördeki teknik eğitimlere gönderen Katwind Enerji, benzer şekilde idari ve kurumsal alanlarda da tüm ekip olarak eğitimler almaya devam ediyor. Firma bu doğrultuda sağlıklı ve proaktif bir çalışan kimliğine ulaşmayı hedefliyor.
Türkiye’deki çalışmalarının yanı sıra şu an için Fas, Pakistan ve savaş olmasına rağmen Ukrayna’daki faaliyetlerine devam eden Katwind Enerji, yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da daha fazla işverene ulaşarak iş hacmini genişletmeyi öncelikli olarak hedefliyor. Sektördeki firmaların, yatırım yapılırken inşaat esnasında proje aşamalarındaki süreçlerine dahil olarak, işlerin sağlıklı ve sorunsuz gerçekleştirilmesini sağlayan Katwind Enerji’nin servis hizmetleri özetle; kanat, nasel ve kule tamirleri; kanat, kule ve nasel bakım hizmetleri; drone detaylı bakım hizmetlerini kapsıyor.
Detaylı bilgi ve iletişim içinwww.katwind.com web sitesini ve Katwind Enerji İnstagram hesaplarını ziyaret edebilirsiniz
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Şimdi kayıt olun.