Connect with us

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Nordex Türkiye, Uzak Doğu’da da etkin bir servis faaliyeti yürütüyor

Yayın tarihi:

-

Nordex Türkiye’nin İstanbul’daki merkezine bir ziyaret gerçekleştirdik ve Doğu Avrupa, Orta Asya, Uzak Doğu ve Türkiye’den Sorumlu Bölgesel Saha Destek Müdürü Ali Asaf Oğuz’la bir söyleşi gerçekleştirdik. Nordex Türkiye, bir bölge merkezi konumunda ve Doğu Avrupa’dan, Orta Asya ve Uzak Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada faaliyet yürütmekte. İşte bu faaliyetlerin başındaki isim olan Ali Asaf Oğuz’dan, Nordex adına farklı coğrafyalarda yürüttükleri projeler ve edindikleri tecrübelere ilişkin bilgiler aldık. Nordex Türkiye Kıdemli Teknik Destek Teknisyeni ve Eğitmeni Fatih Irkıl ile Test ve Devreye Alma Teknisyeni Himmet Yavaş’ın da dâhil olduğu bu keyifli söyleşiyi ilginize sunuyoruz.

Nordex Türkiye’nin Uzak Doğu’da gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz? 

Çin’de kurulu olarak 691 adet ve Japonya’da 55 adet Nordex türbini şu an işletme dahilindedir. 2018 senesinden itibaren Nordex Türkiye olarak Uzak Doğu bölgesine teknik destek hizmetleri sunmaya başladık. Türkiye servis ekibiyle beraber çalışan ve Çinli olan 2 devreye alma teknisyenimiz de görev yapmaktadır. Bu bölgedeki müşterilerimizle iletişim halindeyken ve türbin devreye alma çalışmalarında bu personellerin desteklerini de almaktayız.

2019 senesinde Türkiye’deki teknik ve satış ekibimizle beraber Çin’in farklı bölgelerini ziyaret ederek, müşterilerimizin üst yönetim ve teknik kademesi ile yüz yüze toplantılar gerçekleştirdik. Bu bölgedeki müşterilerimizin ekibimizden teknik destek kapsamında temel beklentilerini anlayarak, onlara yönelik çözümler geliştirmeye açık olduğumuzu gösterme fırsatı yakalamış olduk. Aynı zamanda Türkiye ve Pakistan’daki güçlü servis organizasyonumuz dahilinde Nordex türbinlerinde uzun yıllardır görev yapan uzman teknik destek ekibimizi tanıttık ve İzmir’de faaliyette olan türbin simülatörlerimizin bulunduğu teknik eğitim merkezimiz hakkında kendilerine detaylı bilgiler verdik.

Teknoloji ve İyileştirme Müdürü Selim Türkel ve satış ekibimizle beraber Çin’in farklı bölgelerinde bulunan müşterilerimize ziyaretler gerçekleştirdik.

İlgili bölgelerdeki inceleme ve araştırmalarımız neticesinde, Çin, Japonya ve Hong Kong’dan teknik destek, parça tedariki ve eğitim konularında bize ulaşan talepler oldu.

Yedek parça kapsamında gelen istekler için, Almanya’yla beraber koordine içinde olarak ilgili parçaların sahalara sevkiyatını gerçekleştirmekteyiz. 

Türbin yazılımları, IT ekipmanları, network, kanat, konverter vb. farklı konular kapsamında İstanbul ve İzmir’de konumlanan teknik destek ekibimize Uzak Doğu’daki müşterilerimiz tarafından çeşitli sorular yöneltilmektedir. Bu konuda görevli olan uzman personelimiz iletişime geçtikten sonra teknik raporları inceleyerek, sahalara uzaktan bağlanarak ve aynı zamanda saha ziyaretleri yaparak çözümler geliştirmektedir. 

Uzak Doğu bölgesinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimiz hakkında size birkaç örnek vermek isterim.

2019 senesinde Hong Kong’daki bir müşterimizden türbinlerdeki teknik konuları kapsayan bir eğitim talebi geldi. Pakistan’da görev yapan teknik eğitmeniz, Lamma Adası’ndaki sahayı ziyaret ederek, 8 kişinin katıldığı bir eğitim programı düzenledi ve müşterimiz bu eğitim sonrası memnuniyetini bizlerle paylaştı.

Eğitim hizmeti sunduğumuz Hong Kong Lamma Adası’ndaki Nordex türbininden bir görüntü.

Japonya’daki bir müşterimizin 2019 senesinde konverter ünitesiyle ilgili olarak bir çalışma talebi oldu. Bu konuyla ilgili olarak Kıdemli Teknik Destek Teknisyeni ve Eğitmeni pozisyonunda olan Fatih Irkıl ile Test ve Devreye Alma Teknisyeni olarak görev yapan Himmet Yavaş, Ryuyo Cho sahasına gittiler. Sahada inceleme çalışmalarını tamamladıktan sonra, ilgili türbini 3 gün içinde başarıyla devreye aldılar. 

Test ve Devreye Alma Teknisyeni Himmet Yavaş ve Kıdemli Teknik Destek Teknisyeni ve Eğitmeni Fatih Irkıl. Ryuyo Cho sahasındaki çalışmadan bir kesit.         

Bu sene içinde Japonya’da bir müşterimizin kanat inceleme ve tamiri konusunda saha destek talebi geldi. Almanya kanat operasyon bölümü ile yaptığımız ön inceleme sonucunda gerekli malzeme ve kullanılacak iş talimatının tespiti sonrası, lokal olarak çalıştığımız bir taşeronumuzun ekibini Japonya’daki Shimane bölgesindeki sahaya yönlendirdik. Bu ekiple beraber Türkiye’deki kanat uzmanlarımızın da uzaktan destek vermesiyle, 3 ay içinde sahada çalışmalarımızı tamamladık. Aynı zamanda müşterimize, Türkiye’deki kalite bölümümüzün düzenlediği kanat balanslama aşamalarını anlatan bir online eğitim programı gerçekleştirdik.

Kanat operasyonlarını yürüttüğümüz Japonya’daki Shimane Rüzgar Santrali’nin konumu

Uzak Doğu bölgesindeki teknik destek faaliyetlerimiz, hızlı bir şekilde ve ekibimizin detaylı çalışmasıyla beraber başarıyla devam etmektedir.

Japonya’daki saha ziyareti hakkında Fatih Irkıl ve Himmet Yavaş Bey’in de gözlemlerini alabilir miyiz?

“İlk defa Uzak Doğu’ya gittiğimiz için çok heyecanlıydık. Bu konu ile ilgili olarak uzaktan teknik destek hizmeti vermiştik ama anlatılan durum türbinin verdiği tepkiyle tam uyuşmuyordu. Bu değerlendirmeyi sahada doğru şekilde analiz etmek ve çözmek artık bizim için bir zorunluluk olmuştu. Nitekim türbinde inceleme sonrası tespit ettiğimiz çözüm, bize tarif edildiği komponent üzerinde çıkmadı. Bu bölgede servis hizmeti verip türbini çalışır halde görmek de bizim için ayrı bir gurur kaynağıydı.

Seyahatimiz ile ilgili, iş haricinde, Japon kültürünün ne kadar zengin ve insanlarının ne kadar misafirperver olduğunu görme şansı yakaladık. Sokak ve caddelerinin çok temiz olduğunu, hızlı trenlerini, trendeki görevlilerinin yolculara saygısını ve selamlamasını, Tokyo’daki 634 metrelik Sky Tree’yi görmek bizim için seyahatimizin güzel anılarıydı.”

Uzak Doğu’da servis hizmeti vermenin ne tür farklılıkları ve zorlukları var?

Çin’e yaptığımız ziyaret sonucu, kendi kültürlerine son derece bağlı bir toplum düzeni içinde yaşadıklarını gördük. Her bölgenin farklı bir yapılanması ve âdetleri var. Yeni tanıştıkları insanlara karşı oldukça saygılı, sıcakkanlı ve yardımsever şekilde davranıyorlar. 

Yüz yüze yaptığımız toplantılarda müşterilerimiz ile iletişim kurarken, Çinli olan devreye alma teknisyenimizden tercüme anlamında destek aldık. Aktif İngilizce kullanımının bu bölgede çok yaygın olduğunu söyleyemeyiz. Uzaktan teknik destek hizmeti sunarken, yabancı dil seviyesi yeterli seviyede olan personeller ile İngilizce olarak yazışma ve görüşmelerimiz sürmektedir.

Bunun yanı sıra Japonya bölgesi ile çalışmak, teknik değerlendirmenin yanı sıra kapsamlı bir kültür analizi de gerektiriyor. Bu bölgedeki müşterimiz ufak detayları da derinlemesine öğrenmek istedikleri için, sunulan hizmetin de aynı özellikleri taşıması, sonuca ulaşmak için zorunluluk teşkil ediyor.

Yedek parça teslimatının beklenilen sürede yapılması, Japonya’daki müşterilerimiz için özellikle önem kazanmaktadır. Hizmet ve malzeme tanımları yapılırken de ayrıntılı bilgiler kendilerine sunulmaktadır.

Pandemi sürecinin çalışmalarınıza ne tür etkileri oldu? Bu süreçte ne tür tedbirler aldınız? 

Nordex Türkiye olarak Ocak ayı sonlarına doğru bütün Nordex Türkiye çalışanları, müşterilerimiz ve alt yüklenicilerimizi Covid-19 hakkında bilgilendirdik. Mart ayının ilk haftası içinde yurt içi ve yurt dışı seyahat kısıtlamaları gerçekleştirdik. 

Özellikle 14 gün karantina uygulamasını beyaz ve mavi yaka düzeyinde seyahatten dönen her personel için uygulamaya başladık. Mart ayı ortasında sahalardaki çalışmalarda kontrolü ve güvenliği sağlamak amacıyla risk analizi, sağlık beyan formları ve uyulması gereken kuralları içeren prosedürler/dokümanlar paylaştık. 

Bununla beraber iş güvenliği ve eğitim bölümlerimizin katkılarıyla personel eğitimlerimizin planlama ve uygulamasını, Covid-19 önlemlerini göz önüne alarak gerçekleştirdik. Almanya Akademi ile koordine içinde çalışarak yurt dışı eğitimlerin ertelenmesi ve bir bölümünün online olarak verilmesi sürecini başlattık. 

İzmir’deki eğitim merkezimizde ve dışarıdan alınan eğitim alanlarında dezenfektasyon uygulamasının yapılması, katılımcılardan ve eğitmenlerden sağlık beyanlarının ve sağlık muayene formlarının alınması, katılımcılara el dezenfektanı, tek kullanımlık maske ve eldiven temin edilmesi, eğitim öncesi Covid-19 hakkında genel bilgilendirme yapılması, katılımcıların sadece kendilerine ait ekipmanlarını kullanması, personelimizin kendilerini güvende hissedeceği şekilde konaklamalarının planlanması ve eğitim planlaması yapılan katılımcı sayılarının azaltılması gibi aldığımız gerekli tedbirleri sıralayabiliriz.  

“Yeni normal” dönemine ilişkin olmak üzere kendi ekibinize ve rüzgar enerjisi sektöründeki servis ekiplerine nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Nordex Türkiye olarak ofis çalışmalarının normalleşmesi sürecinde kişilerin etkileşimlerini minimuma indirmek adına %50 kapasiteyi geçmeyecek şekilde yeni bir çalışma zaman planı düzenlendi. Grup masaları, pleksi glass malzeme ile birbirlerinden izole edildi ve kişisel malzemelerin ortak kullanılmasının önüne geçildi. Günlük ofis çalışmalarında, temas oranı yüksek olan ofis kapıları, bulaş riskinin önüne geçilmesi adına otomatize edildi. Saha personelinin hijyen kurallarına azami şekilde uyması ve iş planlamaları anlamında gerekli önlemleri almaya devam etmekteyiz. 

Yine bu dönemde eğitimlerin devamını sağlamak amacıyla, bazı modüllerimizi uzaktan eğitim modeli üzerine taşıdık. İnteraktif eğitim platformlarının kullanımlarının yaygın hale gelmesiyle beraber online eğitimlerin verilmesi sürecini, eğitmenlerimiz ve katılımcılarımız ile beraber deneyimledik. Bölgesel olarak e-learning kapsamında türbin komponentleri hakkında bilgiler içeren farklı videolar hazırlayıp saha personelimiz ile paylaştık. Bu sene Nordex Türkiye’de gerçekleştirilen eğitimlerin katılımcı bazında %52’sinin, online ortamda yapıldığını görmekteyiz.

Ofis ve saha personelimizin bu hassas dönem içinde çevresiyle beraber sağlıklı bir ortamda çalışması en önemli önceliğimizdir. Rüzgar sektöründeki yeni normalleşme süreci içinde, kontrollü sosyal ve iş hayatı kurallarına hepimiz adapte olmak durumundayız. 

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Nordex Türkiye olarak Uzak Doğu’yla beraber Türkiye, Doğu Avrupa ve Pakistan bölgelerindeki faaliyetlerimiz artarak devam etmektedir. Süregelen çalışmalarımızın yanı sıra, lokal olarak birçok teknik projenin de öncülüğünü gerçekleştirmekteyiz. Bu yoğun çalışma dönemi içerisinde, sergilediği başarılı performansları nedeniyle, Türkiye’deki Bölgesel Saha Destek bölümünde görev alan tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkür ederim. 

Ali Asaf Oğuz kimdir?

Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü 2001 yılı mezunuyum. Akabinde İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünde Yüksek Lisansımı tamamladım. İş hayatıma Kalite Süreç Danışmanı ve Yönetim Sistemleri Denetçisi olarak başladım. 2008 yılından itibaren rüzgar enerji sektöründe servis hizmetlerinin yürütülmesi kapsamında görev yapmaktayım. 2016 sene sonu itibariyle Nordex Enerji’de Teknik Müdür olarak göreve başladım. Şu anda Doğu Avrupa, Orta Asya, Uzak Doğu ve Türkiye’den sorumlu Bölgesel Saha Destek Müdürü olarak çalışmaktayım.

Görevim kapsamında; projeden servise devri olan sahalara teknik destek hizmetlerinin sunulması, Nordex’in belirlediği standartlar çerçevesinde operasyonel faaliyetlerinin saha kalite denetimleriyle izlenmesi, göreve yeni başlayan ve mevcut personellerimize teorik ve pratik bilgiler verilerek türbin eğitimlerinin etkin şekilde sunulması ve farklı eğitim konseptlerinin oluşturulması, buna ilaveten bölgesel olarak teknik projelerinin geliştirilmesi süreçlerini yönetmekteyim.   

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Ahşap kule, daha yeşil rüzgar türbinleri için fırsat sunuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Büyük ölçekli uygulamalar için doğanın karbon elyafı olan lamine ahşaptan yapılmış zorlu tasarımlar geliştiren İsveçli ahşap teknolojisi şirketi Modvion, rüzgar türbinlerini daha da yeşil hale getirebilecek ahşap bir tasarım sunuyor. Modülleri ve ahşabı bir araya getirmenin devrim niteliğinde bir yolunu sunan Modvion, patentli çözümüyle rüzgar türbinleri için ahşaptan kule sunuyor. Geçmişin yel değirmenlerinden esinlenilen bu tasarımla Modvion, ahşaptan inşa ettiği kule ile türbinin karbon ayak izini %90’dan fazla azaltıyor.

Firmanın İcra Kurulu Başkanı Otto Lundman, “Dünya bir iklim kriziyle karşı karşıya ve enerji kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor. Rüzgar enerjisi sahip olduğumuz en verimli ve cazip enerji kaynaklarından biri. Biz bu değeri daha da artırıyoruz” diyor.

Kanatlar ve makineler endüstri standardı ekipmanlar olsa da, bu yaklaşım Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden bazılarının ilgisini çekiyor. Vestas Wind Systems A/S daha küçük bir tanıtım modelini gördükten sonra, firmanın %15’ini satın alıyor, İtalyan Enel Green Power SpA bir iş birliği anlaşmasına varıyor. İsveçli Vattenfall AB firmasının ortağı olduğu Almanya’nın RWE AG firması da Mart ayında Modvion’un ahşap kulelerini gelecekteki projelerinde kullanmak üzere bir sözleşme imzalıyor.

Konuyla ilgili Vestas Ventures İcra Kurulu Başkanı Todd O’Neill, “Müşterilerimizin birçoğu, Modvion’un yolculuğunun nasıl bir parçası olabileceklerini öğrenmek için proaktif bir şekilde sorular soruyor. İş birliğimizin artmasını bekliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Ahşap kulenin avantajları

Modvion, rüzgar türbinlerinde ahşap kulenin avantajlarını şu şekilde açıklıyor: “Yüksek rüzgar türbini kuleleri inşa etmenin en büyük zorluğu lojistiktir. Bu kadar devasa yapıları nasıl yerine yerleştirirsiniz? Kuleler uzadıkça lojistik zorluk da artar. Patentli çözümümüz, sıradan yollarda sıradan kamyonlarla taşımayı mümkün kılar. Bizim için köprüler, tüneller ve dolambaçlı yollar sorun değil. Lamine ahşabın çeliğe kıyasla üç büyük avantajı vardır: Ahşabın daha hafif bir yapıya olanak tanıyan daha yüksek bir özgül gücü vardır. Yüksek çelik kulelerin kendi ağırlıklarını taşıyabilmeleri için ekstra kuvvete ihtiyaçları vardır; ahşap kulelerin ise buna ihtiyacı yoktur. Son olarak, modüler ahşap kulelerimiz tutkalla birleştirilirken, modüler çelik kuleler düzenli kontrol gerektiren çok sayıda cıvata gerektirir.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

WWW’nin yeni tasarımı, deniz üstü rüzgar türbinlerinde geleneğe meydan okuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Norveç merkezli World Wide Wind, tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisi VAWT ile deniz üstü rüzgar enerjisinde geleneğe meydan okuyor. Ters yönde dönen dikey türbinler, yüzen açık deniz rüzgar projeleri için verimi radikal bir şekilde artırabilirken, LCoE’yi azaltıyor. Uzmanların deniz üstü rüzgar enerjisinde maliyeti yarı yarıya indirebilecek son derece yenilikçi bir türbin olarak yorumladığı bu teknoloji, önümüzdeki günlerde test aşamasına geçiyor.

19 metre uzunluğundaki 30 kW’lık prototip ile teste başlayacak tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbininin, çok daha büyük 1,5 MW’lık bir sonraki prototipinin 2025 yılında teste başlayacağı açıklanıyor. World Wide Wind, 2030’dan önce ise, yaklaşık 400 metre uzunluğunda olacak 24 MW türbini piyasaya sürmeyi planlıyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisine yönelik yazılım, veri analizi ve istihbarat çalışmaları sunan Aegir Insights’ın paylaştığı araştırmaya göre, İskandinav ülkesinin güneybatısının açıklarında yer alan pilot çalışma planlandığı gibi giderse, 2025 yılına kadar 1MW’lık bir amiral gemiye ve daha sonra 10 yıl dolmadan şu anda Avrupa açıklarında faaliyet gösteren geleneksel üç kanatlı yüzer ünitelerden potansiyel olarak %75 daha düşük bir fiyata şebekeye güç akıtabilecek devasa 24MW’lık bir modele geçişi hızlandıracak.

Türbini eşsiz yapan tasarımı

WWW’nin ters yönde dönen VAWT teknolojisi, basit bir anlatımla şu yapıdan oluşuyor: Ağır jeneratör işinin tamamı suyun altında ve türbinin yüzen dubasının altında yer alıyor. Bu, her şeyin suya batmasını önlemek için tabana yeterli ağırlık ekliyor ve yalnızca bir dizi bağlama çapası gerektiriyor. Jeneratörün rotoru ve statoru her biri ana kule gövdesinden 45 derecelik açıyla üç kanat çalıştıran bir çift dikey eksenli türbine bağlanıyor. Alt türbin bir yönde dönecek şekilde ayarlanıyor ve alt türbinin ortasından geçen bir direğe monte edilen üst türbin ise diğer yönde dönecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde de kanatlar, yelkenli teknelerde olduğu gibi çoğu yerde rüzgardan faydalı tork elde ediyor.

Devamını oku

Trendler