Connect with us

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Daha fazla güç, daha fazla uyum, daha fazla esneklik

Yayın tarihi:

-

DELTA4000 GELİŞİMİNE DEVAM EDİYOR

Rüzgar türbini üreticisi olarak 35 yıllık deneyime sahip olan Nordex Grubu, kanıtlanmış teknolojisini ve yenilikçi mühendislik anlayışını birleştirerek bu deneyimini istikrarlı bir şekilde sonraki aşamalara taşımaya devam ediyor.

Nordex, temel tasarım felsefesinin ve operasyon stratejisinin bir parçası olan daha geniş çalışma aralığı anlayışını,  ilk olarak 2017’de N149/4.0-4.5 türbin tipi ile birlikte tanıtmıştı. Zaman içinde Delta4000 serisini geliştirme ve test etme deneyimlerini bir araya getirerek, bu anlayışını yeni N149/5.X ve N163/5.X ile bir üst seviyeye taşıdı.

 Yeni N149/5.X ve N163/5.X türbinleri, 5 MW+ sınıfında çok çeşitli güç modlarını kapsayarak hafif ve orta rüzgarlı bölgelerde rekabet gücünü daha da artırmaktadır. Globalde ve özellikle de Türkiye’de hafif ve orta rüzgarlı bölgelerde gerek jeneratör gücü gerek ise kanat uzunluğuyla yatırımcıların tercihine sunulmuştur. Bu türbinler özellikle yatırım açısından saha koşullarına oldukça elverişli ve verimli olacak şekilde tasarlanmıştır.

ESNEKLİĞİ BİR SONRAKİ SEVİYEYE TAŞIMAK

Nordex, bünyesinde yer alan uzman saha ve fizibilite mühendisleri ile birlikte farklı yatırım kriterlerini göz önünde bulundurarak;  enerji optimizasyonu, türbinin yaşam ömrünün arttırılması gibi koşulları yeni jenerasyonlara uygulayarak yatırımcı açısından iş modellerinde esneklik  sağlayabilmektedir.

5.X olarak piyasaya sürülen türbinler, 5 MW güç seviyesinde değişkenlik gösterdiği için, şebeke gereksinimlerine ve yerel rüzgar koşullarına  göre esneklik ve optimizasyon alanı sağlamaktadır.

Bu aynı zamanda, bulunduğu konuma göre her bir türbin için farklı maksimum çıkış gücü elde ederek, rüzgar santralinin toplam çıkış gücünü en uygun ve en verimli hale getirilebilmesi anlamına gelir.

Diğer bir önemli avantaj ise; farklı rüzgar koşulları ve karmaşık topoğrafyadan kaynaklı zorlu koşullarda uygulanacak işletme modları ile yeni türbinlerin uygunluğunun sağlanabilmesidir.

GÜCE GÜÇ KATMAK

N149 / 5.X

İlk defa 2017 yılında N149 / 4.0–4.5 türbin tipi ile  tanıtılan esnek güç yaklaşımıyla elde edilen başarıyı, rüzgar sektöründe yatırımcı tarafından oluşan ihtiyaç doğrultusunda bir üst seviyeye taşıma isteği doğmuştur. Rotor çapı aynı kalacak şekilde bazı elektriksel ve mekaniksel sistemlerle birlikte, soğutma sistemlerinde de değişikler yapılarak N149/5.X türbin tipini 5MW seviyesine çıkarma başarısı elde edilmiştir.

Böylece N149/5.X, N149/4.0–4.5’e göre, bulunduğu rüzgar koşulları ve kullanılan operasyon modlarına göre yaklaşık olarak %10 ila %15 oranında fazla enerji kazanımı sağlanmaktadır.

Bu yüksek performans ile özellikle yatırımcıların enerji birim maliyetlerini azaltmak amaçlanmıştır. Yapısı itibari ile güç modlarındaki esnekliği, bulunduğu rüzgar şartlarına göre uyum sağlaması ve en optimum güç performansını sunması ile bu maliyetlerin azalacağı planlanmaktadır.

N149/5.X farklı kule seçenekleri ile de yatırımcının tercihine sunulurken, Türkiye pazarında TS105 ve TS125 kuleler satışa sunulmaktadır.  Ancak proje özelinde enerji birim maliyetlerini de dikkate alarak değerlendirme yapılıp  farklı kule yükseklikleri ile  kule seçiminde de esneklik anlayışı sürdürülmektedir.

N163 / 5.X

2019 yılının Ağustos ayında yatırımcıların beğenisine sunulan  N163/5.X türbini ise özellikle hafif ve orta rüzgarlı bölgeler için yüksek enerji  üretimi odaklanarak tasarlanmıştır.

Yapısal tasarım olarak N149/5.X ile aynı naseli paylaşmaktadır. N149/5.X türbin tipinden farklı olarak rotor kanat uzunluğu 74.5m’den 81.5 m’ye  çıkarılmıştır.  Bununla birlikte rotor bölgesinde gerekli güçlendirmeler yapılarak maruz kalacağı yüklere karşı dayanaklık sağlanmıştır.

Bulunduğu rüzgar koşulları ve kullanılan operasyon modlarına göre N149 / 5.X türbin tipi ile karşılaştırıldığında yaklaşık olarak %11.6 gibi fazladan enerji kazanımı sağlamaktadır. Yine benzer saha koşullarında N149/4.8 türbin tipi ile karşılaştırıldığında yaklaşık olarak %17’lik bir enerji kazanımı sağlamaktadır.

N149 / 5.X  türbin tipinde olduğu gibi, hafif ve orta rüzgarlı bölgeler için bu yüksek performans ile özellikle yatırımcıların enerji birim maliyetlerindeki optimizasyon hedef alınmıştır. Yapısı itibari  güç modlarındaki esnekliği, bulunduğu rüzgar şartlarına göre uyum sağlamakta ve en optimum güç performansı ile bu maliyetlerin azalacağı planlanmaktadır.

N163/5.X farklı kule seçenekleri ile de yatırımcının tercihine sunulurken, Türkiye pazarında TS108, T118 ve TS148 kule seçenekleri bulunmaktadır.  Ancak proje özelinde enerji birim maliyetlerini de dikkate alarak değerlendirme yapılabilir ve farklı kule yükseklikleri sunulabilir. Bu yaklaşım ile de kule seçiminde de esneklik anlayışı sürdürülmektedir.

KANITLANMIŞ MİMARİ YAPI

  • Kanıtlanmış rotor kanadı

N163 / 5.X rotor kanadı, Nordex’in 2012’den beri seri üretimde kullandığı kanıtlanmış GFRP / CFRP kademeli yapı konseptine dayanan tek parçalı bir kanattır. N149/4.0–4.5 kanadı sahalarda güvenilir bir performans sergilediği için  N149/5.X türbinlerde kullanılması uygun görülmüştür. Bu yüzden N149/5.X , N149/4.0–4.5 ile aynı tasarıma ve aynı ölçeğe sahip kanadı kullanmaktadır.

  • Şebeke uyumluluğu

Delta4000 ürün serisinin türbinleri, uluslararası pazarların şebeke gereksinimlerini karşılar. Ek olarak, şebeke dengeleme sistemi hizmetleri sağlarlar.

  • Nasel boyutları

Her iki 5.X türbini de diğer tüm Delta4000 türbinleriyle aynı mimari nasel yapısına ve boyutlarına sahiptir. Konvertör ve transformatör, elektrik kayıplarını en aza indirmek ve sahada kurulum çabasını azaltmak için nasel bölümüne entegre edilmiştir.

  • Yüksek performans ve kullanılabilirlik için güvenilir aktarma organı

Aktarma organı konsepti, üç noktalı süspansiyona ve yüksek hızlı dişli kutusuna sahip modüler bir sisteme dayanmaktadır. Aktarma organı, yeni performans seviyelerine ulaşmak için kendini kanıtlamış tedarikçilerle sürekli olarak geliştirilmektedir.

  • Daha az servis eforu

Delta4000 serisinin teknik konsepti, ürünün tüm ömrü boyunca servis eforunu en aza indirmektir. Türbin tasarımı yapılırken bu anlayışla yola çıkılmış ve  her bileşen, optimize edilerek çalışma ve bakım ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Akıllı onarım konseptlerinin yanı sıra vinç ve kaldırma gibi destekleyici teknolojileri, bakım eforunu ve duruş sürelerini azaltmaktadır.

  • Daha soğuk yerlere ulaşmak

Kanıtlanmış Nordex Soğuk İklim Paketi, en soğuk bölgelerde bile rüzgar santrali geliştirmeyi mümkün kılar. Soğuk İklim Paketi (CCV)  özelliği taşıyan türbinler -30 Santigrat derece gibi düşük dış sıcaklıklarda çalışabilir. Kanıtlanmış buzlanmayı önleme sistemi, rotor kanatları için hem N149/5.X hem de N163/5.X için  mevcuttur.

  • Kanıtlanmış elektriksel sistem

Nordex ilk megavat boyutundaki sisteminin donanımını, 2000 yılında çift beslemeli asenkron jeneratör ve kısmi konvertör ile yapmıştır. Delta4000 serisinde de kendini kanıtlamış ve oldukça ekonomik olan bu sistem N149 / 5.X ve  N163 / 5.X  için de aynı konseptte tasarlanmıştır.

Bir önceki Delta4000 türbin serilerine göre öne çıkan en önemli değişim ise gerilim seviyesinin arttırılarak 5MW seviyesine yükseltilmesidir. Bunun için  Nordex soğutma sistemini tamamen değiştirerek iki ayrı soğutma devresi ile büyük bileşenlerin soğutulması sağlanmıştır. Konvertör ve dişli kutusu bir soğutma devresinde soğutulurken, jeneratör ve transformatör diğerinde soğutulmak üzere tasarlanmıştır.

  • Yıldırım / aşırı gerilim koruması, elektromanyetik uyumluluk (EMC)

Rüzgar türbininin yıldırım / aşırı gerilim koruması, IEC 61400-24 standardı kapsamında iç ve dış yıldırım / aşırı gerilim koruma önlemlerinin uygulanmasını içeren EMC uyumlu yıldırım koruma bölgesi konseptine dayanmaktadır.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Ahşap kule, daha yeşil rüzgar türbinleri için fırsat sunuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Büyük ölçekli uygulamalar için doğanın karbon elyafı olan lamine ahşaptan yapılmış zorlu tasarımlar geliştiren İsveçli ahşap teknolojisi şirketi Modvion, rüzgar türbinlerini daha da yeşil hale getirebilecek ahşap bir tasarım sunuyor. Modülleri ve ahşabı bir araya getirmenin devrim niteliğinde bir yolunu sunan Modvion, patentli çözümüyle rüzgar türbinleri için ahşaptan kule sunuyor. Geçmişin yel değirmenlerinden esinlenilen bu tasarımla Modvion, ahşaptan inşa ettiği kule ile türbinin karbon ayak izini %90’dan fazla azaltıyor.

Firmanın İcra Kurulu Başkanı Otto Lundman, “Dünya bir iklim kriziyle karşı karşıya ve enerji kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor. Rüzgar enerjisi sahip olduğumuz en verimli ve cazip enerji kaynaklarından biri. Biz bu değeri daha da artırıyoruz” diyor.

Kanatlar ve makineler endüstri standardı ekipmanlar olsa da, bu yaklaşım Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden bazılarının ilgisini çekiyor. Vestas Wind Systems A/S daha küçük bir tanıtım modelini gördükten sonra, firmanın %15’ini satın alıyor, İtalyan Enel Green Power SpA bir iş birliği anlaşmasına varıyor. İsveçli Vattenfall AB firmasının ortağı olduğu Almanya’nın RWE AG firması da Mart ayında Modvion’un ahşap kulelerini gelecekteki projelerinde kullanmak üzere bir sözleşme imzalıyor.

Konuyla ilgili Vestas Ventures İcra Kurulu Başkanı Todd O’Neill, “Müşterilerimizin birçoğu, Modvion’un yolculuğunun nasıl bir parçası olabileceklerini öğrenmek için proaktif bir şekilde sorular soruyor. İş birliğimizin artmasını bekliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Ahşap kulenin avantajları

Modvion, rüzgar türbinlerinde ahşap kulenin avantajlarını şu şekilde açıklıyor: “Yüksek rüzgar türbini kuleleri inşa etmenin en büyük zorluğu lojistiktir. Bu kadar devasa yapıları nasıl yerine yerleştirirsiniz? Kuleler uzadıkça lojistik zorluk da artar. Patentli çözümümüz, sıradan yollarda sıradan kamyonlarla taşımayı mümkün kılar. Bizim için köprüler, tüneller ve dolambaçlı yollar sorun değil. Lamine ahşabın çeliğe kıyasla üç büyük avantajı vardır: Ahşabın daha hafif bir yapıya olanak tanıyan daha yüksek bir özgül gücü vardır. Yüksek çelik kulelerin kendi ağırlıklarını taşıyabilmeleri için ekstra kuvvete ihtiyaçları vardır; ahşap kulelerin ise buna ihtiyacı yoktur. Son olarak, modüler ahşap kulelerimiz tutkalla birleştirilirken, modüler çelik kuleler düzenli kontrol gerektiren çok sayıda cıvata gerektirir.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

WWW’nin yeni tasarımı, deniz üstü rüzgar türbinlerinde geleneğe meydan okuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Norveç merkezli World Wide Wind, tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisi VAWT ile deniz üstü rüzgar enerjisinde geleneğe meydan okuyor. Ters yönde dönen dikey türbinler, yüzen açık deniz rüzgar projeleri için verimi radikal bir şekilde artırabilirken, LCoE’yi azaltıyor. Uzmanların deniz üstü rüzgar enerjisinde maliyeti yarı yarıya indirebilecek son derece yenilikçi bir türbin olarak yorumladığı bu teknoloji, önümüzdeki günlerde test aşamasına geçiyor.

19 metre uzunluğundaki 30 kW’lık prototip ile teste başlayacak tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbininin, çok daha büyük 1,5 MW’lık bir sonraki prototipinin 2025 yılında teste başlayacağı açıklanıyor. World Wide Wind, 2030’dan önce ise, yaklaşık 400 metre uzunluğunda olacak 24 MW türbini piyasaya sürmeyi planlıyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisine yönelik yazılım, veri analizi ve istihbarat çalışmaları sunan Aegir Insights’ın paylaştığı araştırmaya göre, İskandinav ülkesinin güneybatısının açıklarında yer alan pilot çalışma planlandığı gibi giderse, 2025 yılına kadar 1MW’lık bir amiral gemiye ve daha sonra 10 yıl dolmadan şu anda Avrupa açıklarında faaliyet gösteren geleneksel üç kanatlı yüzer ünitelerden potansiyel olarak %75 daha düşük bir fiyata şebekeye güç akıtabilecek devasa 24MW’lık bir modele geçişi hızlandıracak.

Türbini eşsiz yapan tasarımı

WWW’nin ters yönde dönen VAWT teknolojisi, basit bir anlatımla şu yapıdan oluşuyor: Ağır jeneratör işinin tamamı suyun altında ve türbinin yüzen dubasının altında yer alıyor. Bu, her şeyin suya batmasını önlemek için tabana yeterli ağırlık ekliyor ve yalnızca bir dizi bağlama çapası gerektiriyor. Jeneratörün rotoru ve statoru her biri ana kule gövdesinden 45 derecelik açıyla üç kanat çalıştıran bir çift dikey eksenli türbine bağlanıyor. Alt türbin bir yönde dönecek şekilde ayarlanıyor ve alt türbinin ortasından geçen bir direğe monte edilen üst türbin ise diğer yönde dönecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde de kanatlar, yelkenli teknelerde olduğu gibi çoğu yerde rüzgardan faydalı tork elde ediyor.

Devamını oku

Trendler