Connect with us

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Nordex Türkiye’de satışın arkasındaki teknik güç

Yayın tarihi:

-

Yeni yılın ilk sayısı için Nordex Türkiye Satış Mühendisliği ekip üyeleriyle bir söyleşi gerçekleştirdik. Nordex Türkiye’nin bu dinamik ekibiyle yaptığımız söyleşide Nordex’teki görevleri ve Nordex’te çalışıyor olmanın keyifli yanlarını öğrendik. Bununla birlikte satış mühendisinin ne iş yaptığı, bu pozisyon için nasıl bir alt yapı ve eğitim gerektiği, kariyer gelişiminin nasıl olduğu ve COVID-19 sebebiyle dünya olarak geçirdiğimiz bu zor süreçte Nordex Türkiye Satış Mühendisliği ekibinin 2020 senesinde yaptığı en önemli işler hakkında bilgiler edindik.

Nordex’te satış mühendisi ne yapar?

Nordex bünyesinde bulunan satış mühendislerinin görevleri genel hatları ile şu şekilde sıralanabilir:

  • Güncel teknolojinin etkin şekilde takip edilmesi
  • İlgili pazar ve ülkedeki standart ve normlar ile türbin kabiliyetlerini örtüştürmek
  • Projenin yapısına uygun olan türbin tipinin belirlenmesinde satış müdürlerine teknik destek vermek
  • Kontratların teknik bölümünün sahiplenilmesi ve gerekli teknik sözleşme metni, tanım ve kontrat eklerinin hazırlanması
  • Yatırımcılardan gelen özgün taleplere yanıt verebilmek adına proje özelinde çözümler sunulabilmesinin sağlanması ve gerekli çalışmaların takibi
  • Kontrat süreçleri tamamlanan projelere ait türbin konfigürasyonun oluşturulması, planlama ve üretim departmanlarına aktarımının sağlanması, süreçlerinin takibi
  • Satış sürecinde yatırımcılara ve danışmanlara ihtiyaç duydukları teknik bilgi ve dokümanların sağlanması
  • Satış aşaması tamamlandıktan sonra ilgili projenin, Proje Yönetimi departmanına devredilmesi
  • Türbinlerde kullanılacak olan yerli malı belgeli aksamlara ilişkin mevzuat takibinin yapılması ve yerli akşamların yönetmeliklere uygun şekilde üretilmesi noktasında üreticilerin etkin ve doğru şekilde bilgilendirilmesi
  • Tedariği gerçekleştirilmiş olan yerli akşamlara ait başvurular için gerekli dökümanların oluşturulması ve yatırımcılara teslim edilmesi
  • Tüm sektör paydaşları, birlikler, kamu kurum ve kuruluşlarıyla olan ilişkilerinin yönetilmesi, resmi başvuru süreçlerinin takip edilmesi, sonuçlandırılması şeklinde sıralanabilir.

Nordex’te satış mühendisi olabilmek için nasıl bir eğitim ve altyapı gerekmektedir?

Nordex’te satış mühendisi olabilmek için iyi bir mühendislik altyapısına sahip olmak gerekir. Rüzgar enerjisininden elektrik üretimi; inşaat, mekanik, elektrik, elektronik, haberleşme, otomasyon, kontrol ve bilişim teknolojileri üzerinde sürekli gelişen, multidisipliner bir alan. Satış mühendislerinden bu alana hâkim olarak bilginin gerek içeriden dışarı, gerekse dışarıdan içeri en doğru şekilde akışını sağlaması beklenmektedir. Bu da ancak iyi bir mühendislik altyapısı ve iletişim becerileri ile mümkün olabilir. Genel itibariyle ekibimizde elektrik, makine, fizik ve enerji sistemleri mühendisleri görev almış ve almaya devam etmektedirler.

Nordex’te satış mühendisinin kariyeri nasıl gelişir?

Nordex’te satış mühendisleri hem satış alanında hem de mühendislik alanında kariyerini geliştirme imkânı bulabilir. İşin doğası gereği satış fazının bütün aşamalarını deneyimleme imkânının yanı sıra, teknik alanda da çok fazla birikim edinebilir. Bu birikim sadece satış ve mühendislik olarak değil. Proje mühendisliği, proje yönetimi ve servis alanlarında da kariyer fırsatı sunmaktadır. Nordex Türkiye’de satış mühendisliğinin getirdiği artılardan bir tanesi de yurtdışı pazarlarını deneyimleme imkânıdır. Geçmiş dönem çalışma arkadaşlarımız şu an Almanya’da satış müdürlüğü, Finlandiya’da satış mühendisliği bölge ekip liderliği ve uluslararası bir firmada mühendislik yöneticisi olarak görev almaktadırlar. Bu noktada çalışanlara sunduğu kariyer olanakları satış mühendisliğinin en özel yanlarındandır diyebiliriz. Yine yakın zamanda iki satış mühendisi arkadaşımız İngiltere ve Hollanda Nordex ofisinde görevlerine devam edeceklerdir. Nordex satış mühendisliği pozisyonu, sadece yerel anlamda değil aynı zamanda küresel olarak da hem satış hem de teknik açıdan çok fazla bilgi ve yetkinlik ile birlikte kariyerinizi bu yönde geliştirebileceğimiz fırsatlar da sunmaktadır.

Nordex’te satış mühendisliği ekibinin 2020 senesinde yaptığı en önemli işlerden bahsedebilir misiniz?

2020 yılı sadece Nordex için değil tüm rüzgar enerjisi sektörü için çok yoğun bir yıl oldu. Bunun en büyük sebebi YEKDEM’in (Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’nın) son takvim yılı olmasıydı. 2019 yılı sonu itibariyle yirmiden fazla proje tüm satış aşamaları ile birlikte, başarılı ve eksiksiz bir biçimde tamamlanmış durumda. Bu noktada en önemlisi bu kadar fazla sayıda projenin eksiksiz bir şekilde sipariş aşamalarından başlayarak hayata geçirilmiş olmasıdır. Bu gerçekten de azımsanmayacak bir iş yükü anlamına gelip çok fazla disiplin ve özveri gerektirmektedir. Satış süreçlerinin doğru ve eksiksiz bir şekilde tamamlanmasının yanında satış mühendisleri için kayda değer bir diğer başarı ise yerli aksam katkı başvurularının da aynı başarı ile tamamlanmasıdır. Yerli aksam katkı başvuruları, bütün paydaşların koordineli bir şekilde ve mevzuatlar çerçevesinde gerçekleştirdikleri titiz bir çalışmayı ifade etmektedir. Nordex bu süreç içerisinde de hem yatırımcılarımıza hem de aksam tedarikçilerimize en doğru bilginin aktarılması ve başvuruların eksiksiz tamamlanması adına, edinmiş olduğu tecrübesiyle yol göstericilik rolü üstlenmektedir. Bu süreçler Nordex tarafında Satış Mühendisleri tarafınca, proje ve finans birimlerinin desteği ile yürütülmektedir. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2021 yılı başvurularına müteakip, yatırımcılarımız en yüksek yerli katkı fiyatından faydalanmaya devam etmektedirler.

Şimdi Nordex Türkiye “Satış Mühendisi” ekip üyelerini tanıyalım:

Öncelikle bu bölümde bana yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Gaziantep Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra yenilebilir enerji sektöründe farklı şirketlerde çalışma fırsatı buldum ve şu anda eş zamanlı, Kassel Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Sistemleri bölümünde yüksek lisans öğrenciliğimi sürdürmekteyim.

Nordex Türkiye ofisinde, 2013 yılında satış sürecinin mutfağı olan saha ve fizibilite biriminde mühendis olarak çalışmaya başladım. Buradaki görevimde yirmiye yakın yurtiçi ve yurtdışı projede mikrokonuşlandırma çalışmalarında yer aldım, uygunluk raporları yayınladım. Bu şekilde Nordex’in hedeflerine ulaşmasına ve başarılarına katkıda bulunmaya çalıştım. Nordex Türkiye’de yedi yıl süren teknik deneyimimin ardından, türbin teknolojisi ve satış sürecindeki ticari ve sözleşmesel konulara olan yoğun ilgim, beni 2018 yılında açılan satış mühendisliği pozisyonuna başvurmaya yönlendirdi ve bu vesileyle de yeni görevime geçiş yaptım. 2018-2020 yılları arası Nordex Türkiye sektör tarihinin en yoğun dönemini geçirdi. Bu esnada satış sürecinde dokuz farklı projenin satış mühendisliğini yapma fırsatım oldu.

Nordex’te çalışmak benim için her zaman keyifli olmuştur. Genç ve dinamik olan organizasyonumuz geleneksel anlayıştan uzak olup, motivasyonu yüksek ve işleyişi süreklidir. Burada çalışan bir mühendisin hiçbir zaman tekdüzeliğe düşmeyeceğini teyit edebilirim. Bu tatlı yoğun temponun ardından gelen güzel sonuçlar da tabii ki çok değerli. İlk çalışma günümden itibaren, emek verdiğimiz çoğu projenin fiiliyata dönmesi, başarılarımızın taçlanmasını ve bunun geri dönüşü olarak da motivasyonumuzun daha da artmasını sağlamıştır. Organizyasyonumuz genç ve dinamik yöneticilerden oluşmaktadır. Bu da klasik yönetim anlayışından uzaklaşıp, günümüzün dinamiklerine uyan, çağdaş bir ortam sağlamaktadır. Burada düşüncelerinizi ve fikirlerinizi rahatlıkla dile getirebilirsiniz. Nordex’in yenilikçi bir firma olmasının en önemli nedenlerinden biri kendisini sürekli yenilemesidir.

2021 yılı Şubat ayı itibariyle kariyerime Nordex İngiltere ofisinde kıdemli satış mühendisi olarak devam edeceğim. Bu noktada da fırsat eşitliği ve kariyer imkanları açısından öncü bir şirket olduğumuzu söyleyebilirim.

2015 yılının son aylarında uzun dönem stajyer olarak Nordex Türkiye’de çalışmaya başladım. Bu süreçte Nordex içerisinde farklı departmanlarda stajıma devam ettim ve genel hatlarıyla şirketi ve örgüt kültürünü tanıma fırsatım oldu. Lisans eğitimimin son döneminde sahada çalışmak istedim ve Nisan 2016 tarihinde İzmir’de bulunan şantiyelerimizden birinde saha müdürü yardımcısı olarak göreve başladım. Bu süreçte rüzgar enerjisi üzerine tezimi de tamamladım. Sahada görevime devam ederken İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. İki farklı projede görevimi tamamladıktan sonra 2017 Şubat ayında satış mühendisi olarak göreve başladım ve o tarihten bu yana da devam etmekteyim. Bu süre zarfında birçok farklı projede yer alma ve rüzgar enerjisi sektörünün en deneyimli profesyonelleriyle çalışma fırsatını yakaladım. 2021’in ilk ayları itibariyle Nordex Hollanda ofisine transferim gerçekleşecek. Görevimi aynı organizasyon içerisinde ancak farklı bir ülkede yine gururla sürdürüyor olacağım.

Nordex’e katıldığım ilk günden bu yana herkesin birbirine gösterdiği saygı ve yardımlaşma kültürü beni etkilemeye devam etmektedir. Böyle bir ailenin parçası olmaktan her zaman gurur duydum. İlk geldiğimde en çok şaşırdığım konu, çalışan her profesyonelin alanında uzman olması ve Nordex’te uzun yıllardır çalışıyor olmasıydı. Bir firma düşünün ki ofisten içeriye girdiğinizde herkesin yüzü gülüyor ve desteğe ihtiyacınız olduğunda herkes elinden gelen yardımı size sunuyor. Nordex’te çalışmanın en keyifli yanı benim için, kendinizi işte değil, evinizde hissetme duygusudur.

2015 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Ek olarak Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimimi 2019 yılında tamamladım. Şu an Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Elektrik Mühendisliği alanında yüksek lisans eğitimimi sürdürmekteyim. Mezuniyetten kısa bir süre sonra enerji kalitesi ve güç kompanzasyonu alanında satış ve proje mühendisi olarak çalışmaya başladım. Bu alanda, enerji analizörleri ile çeşitli endüstriyel sanayi tesislerinin enerji kalitesi ölçümlerinin yapılması ve raporlanarak probleme özel çözümlerin bulunması noktasında önemli beceriler elde etme fırsatı yakaladım.

Sonrasında kariyerime, yerli transformatör üretimi sektöründe ülkemizin önde gelen firmalarından birinde satış ve teklif mühendisi olarak devam ettim. Güç transformatörleri, yağlı tip, kuru tip transformatörler ve şönt reaktörlerin enerji üretim tesislerine, endüstriyel tesislere, havalimanı, alışveriş merkezleri gibi nüfus yoğun bölgelere tedariği için, pazar ihtiyaçlarının ne yönde olduğunun saptanması, ihtiyaca özel çözümlerin üretilmesi konularında çok işlevli bir rol ile önemli yetkinlikler kazandım.

Şu anda, Nordex Türkiye’de satış mühendisi görevi ile kariyerime devam etmekteyim. Açıkçası lisans eğitiminden beri çalışmaya istekli olduğum rüzgar enerjisi alanında kariyer yapabilme fırsatı yakalamış olmak beni çok mutlu ve motive ediyor. Özellikle rüzgar enerjisi sektöründe önemli bir yere sahip, globalde başarılı bir firma olan Nordex’in bir parçası olarak, gerek teknik ve ticari becerileri kazanabilmek, gerekse kurumsal yaşamın sunmuş olduğu yenilikleri ve fırsatları yakalayabilmek, rolümü çok daha özgün bir yere taşımaktadır. Herkesin saygı ve sevgi çerçevesinde renkli bir harmoni ile çalıştığı, bilgi paylaşımının yüksek seviyelerde olduğu ve pazarın gerektirdiği çözümlerin her zaman bulunabildiği Nordex’te, herkesin çalışmayı arzu edeceği bir atmosfer olduğunu düşünmekteyim. Nordex’de çalışmanın birçok keyifli yanı olduğunu söylemeliyim. Burada çalışma hayatı, sadece üstlenilen görevleri tamamlamakla geçen bir zaman dilimi olmayıp, her adımda yeni bilgiler ve deneyimler edinme fırsatlarıyla dolu bir süreci tanımlamaktadır. Takım içi verimli koordinasyonu bulabilmek, soruların her zaman yanıtını alabilmek ve tüm bunları yaparken de sosyal etkileşimi daima hissedebilmek burada çalışmanın en güzel yanlarındandır.

İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, endüstriyel makina imalatı alanında öncü bir firmada satış mühendisi olarak göreve başladım. Daha çok ihracat odaklı çalışıyor olmam yurtdışı tecrübesi de edinmemi sağladı. Genellikle Güney Asya ve Afrika bölgelerinde görev aldım. Son olarak da bir yıl kadar önce Nordex Türkiye organizasyonuna satış mühendisi olarak katıldım.

Nordex, bildiğiniz üzere, hem dünyada hem de Türkiye’de adını duyurmuş ve çok fazla projede imzası olan bir üretici. Şirkete katıldığım ilk andan itibaren iş arkadaşlarımdan büyük destek gördüm. Tecrübelilerin yanında genç çalışanların da bulunduğu bir yapı olması hasebiyle çalışanlara önemli sorumluluklar vermekten kaçınılmadığını söyleyebilirim. Bu yaklaşım, çalışanların kabiliyet ve özgüvenlerini artırırken, motivasyonlarının da yüksek tutulmasına katkı sağlıyor.

Satış Mühendisliği görevini yerine getirirken hem satış süreci olarak hem de teknik bilgi bakımından kendinizi yenilemeniz ve geliştirmeniz bekleniyor. İş sürecinin farklı yönlerine dokunabilmek ve farklı alanlarda da bilgi ve becerileri pekiştirmek büyük bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Nordex kendini sürekli yenileyen ve gelişime açık bir şirket ve bu bilinçle çalışanlarına da bu yönde fırsatlar sunuyor. Sorumluluk alanında inisiyatif alabilmek ve bu işlerin sonuçlarını görmek gerçekten çok keyifli. Burada kendi fikir ve düşüncelerinizi rahatlıkla dile getirebildiğiniz bir iş ortamı sunulmaktadır.

Rüzgar Enerjisi Dergisi’ne bu röportaj için teşekkür ederiz. Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü ve İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. İnşaat sektöründeki dört yıllık deneyimimin ardından Nordex Türkiye’de 2011 yılında elektrik proje mühendisi olarak göreve başladım, 2016 yılı itibariyle de satış destek ve proje mühendisliği direktörü olarak görev alıyorum.

Mühendislik ekibimiz alanında ve sektörde uzman inşaat ve elektrik proje mühendisleri, rüzgar ve fizibilite mühendisleri ve bugün sizlere tanıttığımız satış mühendislerinden oluşmakta.

Satış mühendisliği adından anlaşılabileceği gibi satış ve mühendislik faaliyetlerinin bir araya geldiği, ürünlerimize ait tüm teknik detay ve bilgilerin iletişimde kaybolmadan, yatırımcının ofisine en doğru şekilde, ilgili paydaşın görev alanının gerektirdiği düzey ve sadelikte ulaşmasını sağlayan birim. Bu noktada teknik uzmanlık kadar iletişim becerilerindeki yetkinlik düzeyi de bizler için çok önemli.

Pazar liderliğimizi sürdürebilmek için önem verdiğimiz bir diğer konu ise sektör için hayati önemde olan, hem yerli üretim hem de şebeke uyumluluğuyla ilgili mevzuatı takip etmek, değişikliklerin analizinin ivedilikle yapılıp, ilgili geliştirme ve adaptasyonların sahadaki son ürüne kadar aktarılmasını sağlamaktır.

Satış Mühendisliği birimimizin Avrupa’daki diğer Nordex Group organizasyonlarından da yoğun talep gören ve yetişmiş personelimizi gururla ihraç ettiğimiz bir ihraç kapısı durumunda olduğunu da eklemek isterim.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Ahşap kule, daha yeşil rüzgar türbinleri için fırsat sunuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Büyük ölçekli uygulamalar için doğanın karbon elyafı olan lamine ahşaptan yapılmış zorlu tasarımlar geliştiren İsveçli ahşap teknolojisi şirketi Modvion, rüzgar türbinlerini daha da yeşil hale getirebilecek ahşap bir tasarım sunuyor. Modülleri ve ahşabı bir araya getirmenin devrim niteliğinde bir yolunu sunan Modvion, patentli çözümüyle rüzgar türbinleri için ahşaptan kule sunuyor. Geçmişin yel değirmenlerinden esinlenilen bu tasarımla Modvion, ahşaptan inşa ettiği kule ile türbinin karbon ayak izini %90’dan fazla azaltıyor.

Firmanın İcra Kurulu Başkanı Otto Lundman, “Dünya bir iklim kriziyle karşı karşıya ve enerji kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor. Rüzgar enerjisi sahip olduğumuz en verimli ve cazip enerji kaynaklarından biri. Biz bu değeri daha da artırıyoruz” diyor.

Kanatlar ve makineler endüstri standardı ekipmanlar olsa da, bu yaklaşım Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden bazılarının ilgisini çekiyor. Vestas Wind Systems A/S daha küçük bir tanıtım modelini gördükten sonra, firmanın %15’ini satın alıyor, İtalyan Enel Green Power SpA bir iş birliği anlaşmasına varıyor. İsveçli Vattenfall AB firmasının ortağı olduğu Almanya’nın RWE AG firması da Mart ayında Modvion’un ahşap kulelerini gelecekteki projelerinde kullanmak üzere bir sözleşme imzalıyor.

Konuyla ilgili Vestas Ventures İcra Kurulu Başkanı Todd O’Neill, “Müşterilerimizin birçoğu, Modvion’un yolculuğunun nasıl bir parçası olabileceklerini öğrenmek için proaktif bir şekilde sorular soruyor. İş birliğimizin artmasını bekliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Ahşap kulenin avantajları

Modvion, rüzgar türbinlerinde ahşap kulenin avantajlarını şu şekilde açıklıyor: “Yüksek rüzgar türbini kuleleri inşa etmenin en büyük zorluğu lojistiktir. Bu kadar devasa yapıları nasıl yerine yerleştirirsiniz? Kuleler uzadıkça lojistik zorluk da artar. Patentli çözümümüz, sıradan yollarda sıradan kamyonlarla taşımayı mümkün kılar. Bizim için köprüler, tüneller ve dolambaçlı yollar sorun değil. Lamine ahşabın çeliğe kıyasla üç büyük avantajı vardır: Ahşabın daha hafif bir yapıya olanak tanıyan daha yüksek bir özgül gücü vardır. Yüksek çelik kulelerin kendi ağırlıklarını taşıyabilmeleri için ekstra kuvvete ihtiyaçları vardır; ahşap kulelerin ise buna ihtiyacı yoktur. Son olarak, modüler ahşap kulelerimiz tutkalla birleştirilirken, modüler çelik kuleler düzenli kontrol gerektiren çok sayıda cıvata gerektirir.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

WWW’nin yeni tasarımı, deniz üstü rüzgar türbinlerinde geleneğe meydan okuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Norveç merkezli World Wide Wind, tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisi VAWT ile deniz üstü rüzgar enerjisinde geleneğe meydan okuyor. Ters yönde dönen dikey türbinler, yüzen açık deniz rüzgar projeleri için verimi radikal bir şekilde artırabilirken, LCoE’yi azaltıyor. Uzmanların deniz üstü rüzgar enerjisinde maliyeti yarı yarıya indirebilecek son derece yenilikçi bir türbin olarak yorumladığı bu teknoloji, önümüzdeki günlerde test aşamasına geçiyor.

19 metre uzunluğundaki 30 kW’lık prototip ile teste başlayacak tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbininin, çok daha büyük 1,5 MW’lık bir sonraki prototipinin 2025 yılında teste başlayacağı açıklanıyor. World Wide Wind, 2030’dan önce ise, yaklaşık 400 metre uzunluğunda olacak 24 MW türbini piyasaya sürmeyi planlıyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisine yönelik yazılım, veri analizi ve istihbarat çalışmaları sunan Aegir Insights’ın paylaştığı araştırmaya göre, İskandinav ülkesinin güneybatısının açıklarında yer alan pilot çalışma planlandığı gibi giderse, 2025 yılına kadar 1MW’lık bir amiral gemiye ve daha sonra 10 yıl dolmadan şu anda Avrupa açıklarında faaliyet gösteren geleneksel üç kanatlı yüzer ünitelerden potansiyel olarak %75 daha düşük bir fiyata şebekeye güç akıtabilecek devasa 24MW’lık bir modele geçişi hızlandıracak.

Türbini eşsiz yapan tasarımı

WWW’nin ters yönde dönen VAWT teknolojisi, basit bir anlatımla şu yapıdan oluşuyor: Ağır jeneratör işinin tamamı suyun altında ve türbinin yüzen dubasının altında yer alıyor. Bu, her şeyin suya batmasını önlemek için tabana yeterli ağırlık ekliyor ve yalnızca bir dizi bağlama çapası gerektiriyor. Jeneratörün rotoru ve statoru her biri ana kule gövdesinden 45 derecelik açıyla üç kanat çalıştıran bir çift dikey eksenli türbine bağlanıyor. Alt türbin bir yönde dönecek şekilde ayarlanıyor ve alt türbinin ortasından geçen bir direğe monte edilen üst türbin ise diğer yönde dönecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde de kanatlar, yelkenli teknelerde olduğu gibi çoğu yerde rüzgardan faydalı tork elde ediyor.

Devamını oku

Trendler