Connect with us

Türbin Komponantleri

AEMOT, Aselsan ve ODTÜ iş birliğiyle rüzgâr türbini jeneratörü üretiyor

Yayın tarihi:

-

Elektrik motoru üretiminin iddialı markası AEMOT, Aselsan ve ODTÜ ile iş birliği içerisinde rüzgâr türbini jeneratörü üretimi yapacak. Projeye ilişkin AEMOT Genel Müdürü Sami Akdoğan’dan bilgiler aldık.

Sami Bey, AEMOT’u sizin ağzınızdan kısaca tanıyabilir miyiz?

2015 yılında ABANA motoru satın alarak sanayi hayatına AEMOT olarak başlamıştır. İki ana vizyona dayanarak yatırımlara başlamıştır: Türkiye’nin verimli motor açığını kapatmak ve yüksek güçte motor ve jeneratörler üretmek. Şu an 45.000 metrekare kapalı alanda 1.500.000 metrekare açık alanda faaliyetini sürdüren Aemot, 260 çalışanı ile hem iç pazara hem de dış pazarda adından söz ettirmektedir.

Rüzgâr enerjisi sektörüne yönelik çözümleriniz nelerdir?

Rüzgâr enerjisinde jeneratör üretiminde çözümler sunmaktayız. Ana işimiz üretimin yüksek verim ile yapılması. Bu yüzden fabrikamızı ve ekibimizi buna göre yapılandırdık. Şu an rüzgâr türbini jeneratör üretiminin tüm proseslerini fabrikamızdan tek lokasyondan üretebilme kapasitesine sahibiz.

Aselsan ve ODTÜ iş birliğiyle rüzgâr türbinleri için jeneratör üretimi çalışmaları yaptığınızı biliyoruz. Bu konu hakkında bilgi alabilir miyiz?

Öncelikle sanayi-üniversite iş birliğine inanan bir firmayız. Ama bu birleşmelerin doğru yapılması lazım. Çin sanayisinin en büyük atılımı bu iş birlikleriyle olmuştur. Burada Aselsan gibi bir firmanın sistem entegretörü olarak rol alması biz ve ODTÜ açısından önemli olmakla birlikte piyasa açısından da güven arz etmektedir. Bu birliktelik ile 4.25 MW jeneratör üretilecektir. Tasarım ODTÜ ile yürütülecek olup AEMOT üretimini ve testini yapacaktır. Test çok önemli bir konu. Yaptığımız jeneratörün verimini ve performansını ölçebileceğiz. Türkiye’de bir ilk olacak.

AEMOT Genel Müdürü Sami Akdoğan

Geride bıraktığımız yılı nasıl değerlendiriyorsunuz? 2021 yılına dair öngörüleriniz nelerdir?

Geride bıraktığımız yıl hem çalışanlar hem de müşterilerimiz için çok zorlu bir yıldı. Biz bildiğiniz gibi iki ana konuda üretim yapıyoruz: Motorlar ve jeneratörler. Motor kısmında önemli bir ölçüde ihracatımız var. Bu yıl mevcut müşterilerimiz alımlarını artırırken, yeni müşteriler de Çin yerine Türkiye’yi tercih etti. Bu durumda kapasitelerimiz doldu. Bunu iyi olarak değerlendirmekle birlikte aynı zamanda Türkiye’nin sanayi kapasite problemini ortaya çıkardı. Avrupalı müşteri Çin’in yanında ikinci bir tedarikçinin olması gerektiğini anladı. Ama az da olsa üretim Türkiye’ye kayınca bizle birlikte birçok fabrika kapasitelerini doldurdu. Buradan çok büyük bir ders çıkarmalıyız. Bu büyümelerin sürdürülebilir olması için dengeli bir şekilde kapasite artırımı yapmamız gerekiyor. Jeneratör üretiminde de birçok müşterimizin teşviklerden ötürü zamanında ürünü alması için, pandeminin tüm etkilerini elimine etmek için zorlu bir plan yaptık ve uyguladık. Zamanında teslimlerimizi gerçekleştirdik. Genel hatları ile 2020 yılı bizler için başarılı bir yıldı. Birçok proje anlaşmaları ile 2021 yılına güçlü girdik diyebilirim.

Kısa veya uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?

Biz Türkiye’de senkron relüktans motorları üreten ilk firmayız. Şu an 55 kW-400 kW arasında üretimimiz devam ediyor. 2021 yılında alt güçlerde de üretimi gerçekleştirerek seriyi tamamlamaya çalışacağız. Rüzgâr türbini jeneratöründe mevcut müşterilerimize üretimimiz devam ediyor. Bu sene direct drive jeneratör için çalışmalara başlayacağız. 2019’un son çeyreğinde başladığımız Türkiye’de bir ilk olarak yerlilik oranı en yüksek seviyede tüm lisansları Aemot’a ait olmak üzere hydro jeneratör üretimimiz başlamıştır. 2021 içinde 13 adet projemiz var. 1 MW’tan 10 MW’a kadar bu jeneratörlerin dizayn ve üretimlerini 2021 içinde tamamlayıp teslim edeceğiz. Burada da yine en büyük odağımız verim olacak. Bir üretici olarak ürettiğinizi ölçemezseniz başarı şansınız olmaz. O yüzden Türkiye’nin en büyük test laboratuvarını 2021 yılı sonuna doğru kurmuş olacağız. 3.8 M € yatırımla bu laboratuvarda orta gerilim, alçak gerilim ve yüksek gerilim motor, rüzgâr türbini jeneratörü, hydro jeneratörü testleri yükte yapılacaktır. Aemot olarak hedefimiz global oyuncular arasına girmektir. 

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Türkiye’nin ekonomi açısından daha üst refah seviyelere çıkması üretimden geçiyor. Üretmeyen bir ülke yok olmaya mahkûmdur. Üretmek de sadece üretimini yapmak değil aynı zamanda dizaynından başlayarak know-how ile bütünleştirip yeni iş modelleri koymamız gerekiyor. Türkiye montaj sanayii ile bir yere gelemez. Birçok bileşeni ülkemizde tutmamız gerekiyor. Devletimizin birçok teşviki var, özellikle yenilenebilir enerji alanında yatırımcılar açısından. Örneğin eğer yerli ürün kullanılıyorsa yatırımcıya kW başına ekstra teşvik veriliyor. Bu gerçekten teşvik edici bir unsur. Ama istihdamı artırmak için komponent üreticisinde doğrudan teşvik verilebilir. Türkiye’nin yaptığı yatırımlar bizim gibi üreticiler için çok önemli. Bugün Aemot olarak hydro jeneratör üretimini yapmak iyi bir şey ama bunu bir işle bütünleştirmek gerekir ki bize referans olsun. Özellikle ihracatta yabancı firmanın ilk sorduğu şey “daha önce bunu yaptınız mı” oluyor. O yüzden bugün yaptığımız işler ilerisi için bize referans teşkil ederken aynı zamanda yeni iş olanaklarını açıyor. Aselsan-ODTÜ iş birliği bu anlamda çok önemli. Bugün burada rüzgâr türbini jeneratörü üretilecek. Dizayn yerli olacak, üretim yerli olacak, ortaya somut bir ürün konulacak ve referans olmuş olacak. Bir ürünün sadece yerli olması da önemli değil. En az bugün piyasada kabul görmüş ürünlerden daha iyi olması lazım ki bunun bir anlamı olsun. Sanayi-üniversite iş birliği iki taraf için de birçok konuda fayda sağlayan bir oluşum. Teori pratiğe dönüşüyor, yeni teknolojilere açık hale geliniyor. Kısaca özetlemek gerekirse durmadan teknolojiyi üretmeliyiz. Bunun için bütün tool’ları kullanmalıyız. Üniversitenin, yurtiçi-yurtdışı paydaşlarınızın da olduğu bir oluşumla üretmeliyiz. Kapasiteyi dengeli olarak artırmalıyız. Türk sanayicisi kendi sınırları içinde kalmamalı. 2030’lu yıllara gelmeden yurtdışında birçok sanayi kuruluşunda ortağı ya da sahibi konumunda olmalıyız.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Türbin Komponantleri

İnovasyon ve sürdürülebilirlik: LEITWIND, Türkiye rüzgar enerjisi pazarını dönüştürüyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

İnovasyon ve sürdürülebilirlik: LEITWIND, Türkiye rüzgar enerjisi pazarını dönüştürüyor

Rüzgar enerjisi, ülkemizin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasında kilit bir rol oynuyor. Megawatt sınıfı rüzgar türbinlerinin (250 kW ile 3.000 kW arasında değişen) tasarımı, kurulumu ve bakımı konusunda uzmanlaşmış bir İtalyan şirketi olan LEITWIND, Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlar ve geniş ürün yelpazesi sayesinde en uygun çözümleri sunarak, her ihtiyaca göre en yüksek kalite ve güvenilirliği sağlıyor.

Bu taahhüdün açık bir örneğini, 1500 kW nominal güce sahip LTW90 konfigürasyonunun geliştirilmesi oluşturuyor. Büyük rotor çapı ile bu türbin, düşük rüzgar koşullarında bile önemli ölçüde enerji üretimi sağlayarak aynı pazar segmentindeki rakiplerinden ayrılıyor.

Bu rüzgar türbininin Türkiye’deki  kurulumu, Marmara Bölgesi’nin Kırklareli ilinde bulunan Lüleburgaz İlçesi’nde 2023’ün bahar aylarında başarıyla tamamlandı. Bu rüzgar türbininin yıllık ortalama enerji üretimi 1.100’den fazla Türk hanesinin yıllık tüketimini karşılayabiliyor. Rüzgar türbini ayrıca; elektrik enerjisi kontrolü, frenlerin verimli kullanımı, şebeke kurallarına uyum ve azaltılmış gürültü emisyonlarında önemli avantajlar sunan en gelişmiş jeneratör modeli D4.1 ile donatılıyor.

Türkiye Satış Müdürü Can Güven, “LEITWIND’i Türkiye pazarında bu kadar rekabetçi kılan çeşitli faktörler var: En ileri teknoloji, Avrupa standartlarına uygun yatırım yaklaşımı ve son olarak da güçlü bir yerel varlık. Aslında LEITWIND’in Türkiye’deki iştiraki kapılarını 2012’nin Mayıs ayında teleferik sektörüne yönelik açılışı yapılan LEITNER TURKEY’den sonra, Bursa’da açıyor. LEITWIND; kurulum sürecinde sunulan geniş hizmet yelpazesine, ürünlerin kalitesi ve güvenilirliğinden yatırımın hızlı geri dönüşüne ve ait olduğu HTI grubu ile paylaştığı bilgi birikime kadar projenin her aşamasında rakiplerinden ayrılıyor. Bu sayede Türkiye’de, 10 adet LEITWIND rüzgar türbininin kurulumunu başarıyla gerçekleştirdik ve giderek artan sayıda yerel yatırımcı ile çalışabiliyoruz” diyor.

Devamını oku

Türbin Komponantleri

Vestas, offshore rüzgar enerjisindeki talebi karşılamak için Polonya’da ikinci fabrika planlıyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Vestas, offshore rüzgar enerjisindeki talebi karşılamak için Polonya'da ikinci fabrika planlıyor

Avrupa’nın deniz üstü rüzgar enerjisi santrallerinin inşasını destekleyerek deniz üstü rüzgarda lider olmak isteyen Vestas, Polonya’nın Szczecin kentinde yeni bir kanat fabrikası kurmayı planlıyor. Vestas’ın amiral gemisi olan V236-15.0 MW deniz üstü rüzgar türbini için kanat üretmesi planlanan fabrikanın, 2026 yılında faaliyete geçerek 1.000’den fazla kişiye istihdam yaratması bekleniyor. Daha önce de Szczecin’de offshore naselleri için bir montaj fabrikası kurma planlarını duyuran Vestas’ın, bu fabrikalarla üretim hacmini 2026 yılına kadar 1.700’den fazla doğrudan istihdamla artırması planlanıyor.

Planlanan yeni fabrikayla ilgili konuşan Vestas COO’su Tommy Rahbek Nielsen, “Vestas, Avrupa’da açık deniz rüzgarına yönelik talepte beklenen büyümeyi karşılamak için gereken ölçeği sağlayabilecek sürdürülebilir bir tedarik zincirinin geliştirilmesine öncülük etmeyi amaçlamaktadır. Polonya’daki iki yeni offshore fabrikası için planlarımız, Avrupa’nın offshore rüzgar projeleri için doğru uzun vadeli politika taahhütleri ile rüzgar endüstrisi yatırımlarını ve yeşil istihdamı teşvik edebileceğinin altını çiziyor” açıklamasında bulunuyor. 

Konuyla ilgili konuşan Vestas Kuzey ve Orta Avrupa Başkanı Nils de Baar ise, “Polonya enerji sistemini dönüştürüyor ve hem karada hem de açık denizde iyi rüzgar koşullarına sahip gelecek vadeden bir rüzgar enerjisi pazarı. Polonya, Baltık Bölgesi ve Avrupa’nın geri kalanı için bir açık deniz merkezi haline gelebilecek yüksek vasıflı bir iş gücüne ve büyüyen bir rüzgar endüstrisine sahip. Polonya’da 20 yılı aşkın bir süredir pazar lideriyiz ve Szczecin’deki bir sonraki yatırım planlarımızı açıklamaktan onur duyuyorum” ifadelerini kullanıyor.

Montaj fabrikasının 2025’te faaliyete geçmesi hedefleniyor

Yeni offshore kanat fabrikasının, Vestas’ın 2023 yılının Şubat ayında satın aldığı Szczecin’in kuzeyindeki bir sahada yer alması planlanıyor. Saha, Vestas’ın planlanan nasel montaj fabrikasının yer alacağı Szczecin’deki Ostrów Brdowski Adası’na yakın bir konumda yer alıyor. Montaj fabrikasının 2025 yılında faaliyete geçmesi ve doğrudan 700 kişilik istihdam yaratması bekleniyor.

Yeni fabrikaların Avrupa ve belirli ölçüde küresel talebi desteklemesi hedeflenirken, Polonya ve Avrupa deniz üstü rüzgar pazarını ve endüstrisini desteklemede önemli bir rol oynaması planlanıyor. Vestas’ın halihazırda mevcut olan üretim hacmi ve Szczecin’deki iki yeni fabrika ile birlikte yakın zamanda Polonya’da 2.500’den fazla kişiyi istihdam etmesi bekleniyor.

Devamını oku

Türbin Komponantleri

Nordex Group 2023 yılında 7,4 GW’lık siparişe ulaştı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Nordex Group 2023 yılında 7,4 GW'lık siparişe ulaştı

2022 yılında 1.235 rüzgar türbini ile 6,3 GW’lık sipariş alan Nordex Group, 2023 yılı için sipariş alımını yüzde 16 oranında artırarak 1.270 rüzgar türbini ile toplam 7,4 GW’lık sipariş aldı. Avrupa, 19 ülke ile Nordex Group’un toplam sipariş alımının yüzde 86’sını oluştururken, bireysel Avrupa pazarlarında Almanya, Türkiye, İspanya ve İsveç ilk sıralarda yer aldı.

Nordex Group, 2023 yılında 23 ülkeden megavat kapasite başına euro cinsinden ortalama satış fiyatı (ASP) 0,84 milyon Euro/MW sipariş aldı. 2023’te 19 ülke ile toplam sipariş alımının yüzde 86’sını Avrupa’da gerçekleştiren Nordex Group’un, en büyük bireysel Avrupa pazarları ise Almanya, Türkiye, İspanya ve İsveç oldu. Brezilya ve Şili’nin de dahil olduğu Latin Amerika bölgesi, Nordex Group sipariş hacminin yüzde 8’ini oluştururken, Kuzey Amerika bölgesi Kanada ile birlikte siparişlerin yüzde 4’ünü, dünyanın geri kalanı ise Güney Afrika ile birlikte yüzde 2’sini oluşturdu.

2023’ün 4. çeyreğinde toplam 2,5 GW’lık 420 rüzgar türbini sipariş alan Nordex Group, 2022’nin 4. çeyreğinde 386 rüzgar türbini ile 1,9 GW olan siparişlerinde ortalama yüzde 30’luk bir artış sağladı.

Nordex Group’un 2023’ün son çeyreğinde MW cinsinden siparişlerinin en büyük kısmını yüzde 92’lik pay ile Avrupa oluştururken, 2023’ün son çeyreğinde 12 ülke arasında en büyük bireysel pazarları Almanya, İsveç ve İspanya oluşturdu.

Konuyla ilgili konuşan Nordex Group CEO’su José Luis Blanco, “Beklediğimiz gibi, yılın sonuna doğru yüksek miktarda sipariş aldık. Dördüncü çeyrekte yaklaşık 2,5 GW ile zaten iyi olan üçüncü çeyreğe kıyasla bir artış daha elde edebildiğimiz için çok memnunum. Ürün portföyümüz istikrarlı fiyatlarla rekabetçi olduğunu kanıtlıyor. Özellikle Almanya’da yüksek oranlı çıktılara sahip çok sayıda küçük proje kendini açıkça hissettirdi” açıklamasında bulundu.

Devamını oku

Trendler