Connect with us

Genel

Adil bir geçiş ve yeşil bir gelecek için YEYKAD

Published

on

Tüm dünyada ülkelerinin ajandasında ilk sırada olan enerji, son dönemlerde çok daha önemli bir noktaya gelmiştir. Yenilenebilir enerji, yeşil dönüşüm, karbonsuzlaşma, dijitalleşme, depolama teknolojileri gibi alanlardaki çalışmalar gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Ülkemizin enerji alanında ortaya koyduğu Ulusal Hedefler, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Paris İklim Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı bu dönüşümün beklenenden daha hızlı olacağını göstermektedir. Elbette ki bu dönüşümde en önemli rol, bu sektörde çalışanların ortaya koyduğu performans olacaktır.

Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği (YEYKAD) olarak enerji alanında çalışan ya da işveren statüsünde olan kadın çalışanları tek bir çatı altında toplamak amacıyla çıktığımız bu yolda; yenilenebilir enerji, iklim krizi, çevre, enerji dönüşümü, döngüsel ekonomi, adil geçiş, karbonsuzlaşma ve dijital dönüşüm ile ilgili konularda çalışmaya yönelik olarak profesyonel hayatına devam eden ve her tür ve seviyede eğitim almakta olan, yeşil ve temiz geleceğe ışık tutan işlerde çalışmayı kendisine hedef olarak belirlemiş olan her yaştaki kadınları bir araya getirmek, bilgi ve deneyimlerinin paylaşılmasını sağlamak ve bu doğrultuda her tür toplantı, eğitim programları düzenlemek, gerekli süreli yayınları çıkartmak amacıyla bir araya geldik.

Resmi kuruluşumuz 10 Haziran 2022 tarihinde gerçekleşmiş olan YEYKAD’ın temelleri, 2018 yılında kurulmuş olan Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları Ağı (TWRE) çatısı altında atılmıştır. TWRE hareketimiz ile 70’e yakın teknik eğitim, seminer, webinar ve onlarca yerli yabancı fuar ve kongre katılımı ile enerji sektöründeki kadının gücü, rolü ve bu dönüşümde üsteleneceği sorumluluğun önemini vurgulamak, gençlerin STEM alanında eğitiminin önemini ve enerji sektöründe farklı alanlarda çalışabileceklerini onlara anlatmak amacıyla sayısız üniversite buluşmasına katıldık.

Kapsayıcılık bayrağı altında enerji sektöründe her kademede kadın çalışanların görünürlüğünü, sayı ve oranını yükseltmek, kadın çalışanların statü ve gelirlerinin artışına destek vermek, karar mekanizmasındaki (üst düzey) kadın çalışanların sayısını artırmak, kadın çalışanların sektörde benzer pozisyonlardaki erkek çalışanlar ile eşit statü, yetki, sorumluluk ve ücret düzeyine sahip olmaları için çalışmaktayız.

Derneğimizin tüzüğünde de yer aldığı üzere ülkemiz, dünyamız ve çevremiz için gerçekleştirmek istediğimiz başlıca hedefler;

Ülkemiz için

Çalışan kadınlarımızın güçlendirilmesi ile toplumda hak ettikleri statüye kavuşmaları sonucu olarak daha verimli işletmelerin gerçekleşmesi, daha doğru yatırım kararlarının verilmesi ve ailelerin gelirlerinin ve dolayısı ile toplam gayrı safi milli hasılanın artışının sağlanmasıdır.

Bu hedeflere ulaşılabilmesi için dernek yönetimi öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili bakanlıkları, belediyeleri, Türk sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile temas ve iş birlikleri gerçekleştirecektir.

Aynı amaçlar doğrultusunda yurt dışında resmi ve özel kurumlar ve sivil toplum kuruluşları ile de temas ve iş birlikleri yapabilecektir.

Dünyamız ve çevremiz için

Dernek, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni benimsemiş olup, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların güçlenmesi ve kalkınması başta olmak üzere, 17 temel hedef amacı ile kurulmuştur.

Hedef 1: Her tür yoksulluğu, nerede olursa olsun sona erdirmek 

Hedef 2: Açlığı bitirmek, gıda güvenliğini sağlamak, beslenme imkanlarını geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek.

Hedef 3: İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini ve her yaşta refah seviyesinin artışına destek sağlamak. 

Hedef 4: Herkesi kapsayan ve herkese eşit derecede kaliteli eğitim sağlamak ve herkese yaşam boyu eğitim imkânı tanımak.

Hedef 5: Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak; kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek.

Hedef 6: Herkes için temiz suya ve sağlığa uygun yaşam koşullarına sürdürülebilir erişimin sağlanması. 

Hedef 7: Herkes için erişilebilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerji sağlamak. Hedef 8: Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik kalkınmayı sağlamak, tam ve üretici istihdamı ve insan onuruna yakışır işleri sağlamak. 

Hedef 9: Dayanıklı altyapı inşa etmek, sürdürülebilir ve kapsayıcı sanayileşmeyi ve yeni buluşları teşvik etmek.

Hedef 10: Ülkelerin içinde ve aralarındaki eşitsizlikleri azaltmak. 

Hedef 11: Kentleri ve insan yerleşim yerlerini herkesi kucaklayan, güvenli, güçlü ve sürdürülebilir kılmak.

Hedef 12: Sürdürülebilir tüketimi ve üretimi sağlamak.

Hedef 13: İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acil olarak adım atmak. 

Hedef 14: Okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını sürdürülebilir kalkınma için korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak.

Hedef 15: Karasal ekosistemleri korumak, restore etmek ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak, ormanların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, çölleşme ile mücadele etmek toprakların verimlilik kaybını durdurmak, geriye çevirmek ve biyoçeşitlilik kaybını durdurmak.

Hedef 16: Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve herkesi kucaklayan toplumları teşvik etmek, herkesin adalete erişimini sağlamak, her seviyede etkin, hesap verebilir ve kucaklayıcı kurumlar inşa etmek.

Hedef 17: Sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığın uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı yeniden canlandırma hedeflerine uygun olarak eşit, karbon sıfır, sürdürülebilir, temiz, döngüsel ve dijital bir yaşam için tüm iş dallarında ortak fayda için çalışan tüm “Yeşil Yaka” profesyonellerin tanışıklık, iletişim, gelişim, iş birliği, güç birliği, akıl birliği, proje, ürün ve teknoloji geliştirme, ortak hizmet yaratma ve maddi ve manevi kalkınmalarını sağlamak. 

Derneğin kurucu üyeleri enerji sektöründe farklı alanlarda tecrübeye sahip, enerji sektöründe profesyonel yaşamlarına devam eden; Sedef Budak, Dilan Yıldız, Reyhan Nergis Öner, Özge Çelik Seyran Hatipoğlu, Dolunay Güçlüer Küpeli ve Damla Çıtak’tır.

Tüm bu hedefleri gelecek kadın/erkek üyelerimiz, bizi destekleyen kamu ve özel sektör kuruluşlar, akademisyenler, sektörümüzdeki dernekler, STK’lar ile gerçekleştireceğimize inancımız sonsuz.

Adil bir geçiş ve yeşil bir gelecek için YEYKAD olarak ülkemiz ve dünyamız için proje ve değer üretmeye tüm gayretimizle devam edeceğiz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Genel

DÜRED Başkanı Murat Durak, deniz üstü rüzgardaki gelişmeleri REIA 2023’te değerlendirecek

Published

on

By

Yenilenebilir enerjinin her alanından Avrupa’daki geliştiriciler, yatırımcılar, finansörler, mali danışmanlar, sektör uzmanları ve brokerları buluşturan Yenilenebilir Enerji Yatırım ve Varlık Yönetimi Konferansı – Renewable Energy Investment & Asset Management Conference (REIA 2023), 30 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Yunanistan’da düzenleniyor.

Avrupa yenilenebilir enerji sektöründeki son gelişmelerin ele alınacağı konferansın konuşmacıları arasında, Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak yer alıyor. Murat Durak’ın konuşacağı “Blowin in the wind: Investing İn Offshore And Floating Wind” Oturumu, konferansın ikinci gününde saat 13:35’te başlıyor.

REIA 2023’te, deniz üstü rüzgar enerjisindeki yatırımların ele alınacağı oturumla ilgili şu açıklama yer alıyor: “Açık deniz rüzgar potansiyelinin %80’i, 60 metreden daha derin sularda bulunuyor ve bu da sınırlı arazi alanına sahip ülkelerde yüzen türbinlere olan ihtiyacı artırıyor. Yüzen rüzgar enerjisi endüstrisi, Avrupalı ​​şirketlerin öncülüğünde 2022 yılı sonuna kadar planlanan 48 GW kapasiteyle hızla genişliyor. Avrupa’nın 2030 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 264 GW yüzer açık deniz rüzgarı üretmesi planlanıyor. Yalnızca Birleşik Krallık, yüzer rüzgar projelerine 60 milyon sterlinin üzerinde yatırım yapıyor. Almanya, Türkiye, Portekiz, İspanya ve diğerleri iddialı offshore rüzgar hedeflerini takip ediyor. Zorluklar arasında yeni bir tedarik zinciri ve liman altyapısı oluşturulması yer alıyor. Avrupa, 2022’de rüzgara 17 milyar Euro yatırım yaparak yıllık hedefinin gerisinde kaldı. Yüzen açık deniz rüzgarı gelecek; ancak potansiyelini gerçekleştirmek için önemli altyapı yatırımlarına ihtiyaç var.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

WindEurope: Türkiye, Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore proje için BAE’li geliştirici ile müzakere ediyor

Published

on

By

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’ne katılmasının ardından dernek, Türkiye ile ilgili önemli bir değerlendirme paylaştı. Rüzgar enerjisinde Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye formülünün sunulduğu açıklamada, Türkiye rüzgar enerjisi sektöründen ve hükümetin rüzgardaki politikalarından oldukça olumlu bahsedilirken, Türkiye’nin yanlış yapma riski taşıdığı önemli bir konuda uyarı yapıldı.

Türkiye’nin tamamı karada olmak üzere 12 GW kurulu rüzgâr gücüyle elektriğinin %11’ini rüzgardan üreten bir ülke olarak, kurulu gücüne 2035 yılına kadar 3 GW’ı offshore rüzgar olmak üzere 28 GW daha eklemek istediği bilgisinin paylaşıldığı değerlendirmede, “Bunun için gerekli projeler de mevcut. Geliştirilmekte olan 26 GW’lık kara rüzgâr projesi var” dendi. Önemli bir bilginin yer aldığı değerlendirmede, hükümetin Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore rüzgar için BAE merkezli bir geliştirici ile mutabakat anlaşması müzakere ettiği belirtildi.

Tedarik zincirlerini desteklemeye devam etmeli

“Türkiye’nin rüzgar tedarik zinciri güçlenmeye devam ediyor” başlıklı değerlendirmede, Türk rüzgar endüstrisinin büyük hedeflerinin olduğu ve hükümetin özellikle Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirmek için çok daha fazla rüzgar enerjisi istediği belirtilirken; Türkiye’nin ihaleleri doğru yapması gerektiği ve tedarik zincirlerini desteklemeye devam etmesi gerektiği vurgulandı.

Avrupa rüzgâr enerjisi tedarik zincirinin önemli bir parçası

Tüm bu yeni kapasiteyi inşa etmenin sadece enerji güvenliği için değil; aynı zamanda sanayi için de iyi bir politika olduğu değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye halihazırda güçlü bir rüzgar enerjisi tedarik zincirine sahip. İzmir çevresinde kule, kanat, redüktör ve jeneratör üreten 13 fabrika var. Ürettiklerinin %80’i, çoğu Avrupa ülkeleri olmak üzere ihraç ediliyor. Bu da Türkiye’yi daha geniş Avrupa rüzgâr enerjisi tedarik zincirinin önemli bir parçası haline getiriyor. Büyüme için geniş bir alanı da var. Çandarlı limanı çevresindeki daha fazla genişleme, Türk endüstrisini bir sonraki seviyeye taşıyabilir. Bu da daha fazla ekonomik kalkınma ve yerel istihdam anlamına gelecektir.”

Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye formülü

Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’nin rüzgâr türbinlerindeki sabit mıknatıslarda kullanılan nadir toprak elementleri açısından büyük rezervlere sahip olduğunun vurgulandığı açıklamada, bundan faydalanmanın Avrupa’nın bu malzemeler için Çin’e olan büyük bağımlılığını azaltmaya yardımcı olacağı dile getirildi. Açıklamada, Türkiye’nin rüzgar türbini kanatlarında kullanılan cam elyafı da işlediğine dikkat çekilerek, “Bunu daha fazla yapabilirler ve bu da cam elyafı konusunda Çin’e olan bağımlılığımızı azaltmaya yardımcı olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’nin yanlış yapma riski taşıdığı bir şey var!

Önemli bir uyarının yer aldığı değerlendirmede, Türk hükümetinin rüzgâr enerjisinin yaygınlaşmasını desteklemek için pek çok iyi şey yaptığı ancak yanlış yapma riski taşıdıkları bir şeyin olduğu, şu ifadelerle paylaşıldı: “Her MW’lık yeni rüzgar enerjisi kapasitesinin bir MW’lık yeni depolama kapasitesi ile eşleştirilmesini istiyorlar. Bu ‘%100 depolama’ başka hiçbir ülkede yok. Batarya fabrikaları için sipariş yaratmak isteyenler bile sadece %20 depolama yapıyor. Bu, Türkiye için de çok daha makul bir rakam olacaktır.”

“AB, Türkiye’nin sunabileceklerini kucaklamalıdır”

Açıklamada görüşleri paylaşılan WindEurope CEO’su Giles Dickson, “Türkiye, Avrupa rüzgar enerjisi tedarik zincirinde merkezi bir rol oynuyor. Pek çok bileşen üretiyorlar ve bunların çoğunu AB’ye ihraç ediyorlar. Rüzgar enerjilerini ve tedarik zincirlerini büyük ölçüde genişletmek istiyorlar. Harika. Daha da iyisi, Avrupa’nın rüzgar türbinlerinin ihtiyaç duyduğu nadir toprak yataklarına sahipler. AB, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi alanında sunabileceklerini kucaklamalıdır” ifadelerini kullandı.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

Enercon’da CEO değişimi: Udo Bauer, 1 Ocak’ta görevi devralıyor

Published

on

By

Enercon CEO’su Dr. Jürgen Zeschky, firmanın tek hissedarı olan Aloys Wobben Vakfı’nın Yönetim Kurulu’na katılıyor. Enercon COO’su Udo Bauer, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Enercon CEO’su olarak Dr. Jürgen Zeschky’nin yerine geçiyor.

Çeşitli sektörlerde uzun yıllara dayanan tecrübesiyle geçtiğimiz yıl Enercon’daki COO alanını oldukça başarılı bir şekilde geliştiren Udo Bauer, 2024 yılının başından itibaren şirketin yönetimle ortak geliştirilen stratejik yönetimine devam edecek. Udo Bauer’den boşalacak COO görevini ise, Enercon’da Küresel Satın Alma ve Tedarik Hattı Yönetimi’nden sorumlu olan ve bu nedenle deneyimlerini yeni görevine en iyi şekilde katabilecek Heiko Juritz üstlenecek. Udo Bauer’in vekili olarak Heiko Juritz, 1 Ocak’tan itibaren şirketin yeni COO’su olarak görev yapacak.

Şirket tarafından duyurulan gelişmede görüşlerine yer verilen Aloys Wobben Vakfı Başkanı Heiko Janssen, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “CEO pozisyonundaki bu değişiklikle, Enercon için kendimize koyduğumuz hedeflere ulaşmak için gerekli olan sürekliliği sağlıyoruz. Dr. Zeschky’ye, şirket üzerinde birçok açıdan kalıcı bir olumlu etki yarattığı son birkaç yıldaki kişisel bağlılığı için teşekkür etmek istiyoruz. Her ne kadar 2023 sonuçları hala krizin etkilerini taşıyor olsa da yeni siparişler karlı ve başarıya giden yol açık. Dr. Zeschky’nin farklı bir rolde Enercon’un geleceğini şekillendirmeye yardımcı olmaya devam edecek olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Sayın Udo Bauer ile CEO pozisyonu için deneyimli ve uluslararası bir yönetici kazandık; gelecekte Enercon ekibiyle birlikte başarıya giden bu yolu izlemeye devam edeceği için çok mutluyum.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com