Connect with us

Bilgi Kaynakları

Uzaktan Çalışma Yönetmeliği’nin esasları

Published

on

Covid-19 salgını ile birlikte uzaktan çalışma yöntemi oldukça yaygınlaşmış ve birçok işletmede uygulamaya geçirilmiştir. Covid-19 salgının bitmesinden sonra da uzaktan çalışmanın iş hayatının önemli bir parçası olacağı ve bazı işletmelerde kalıcı hale getirileceği öngörülmektedir. Mevzuatımızda uzaktan çalışma ile ilgili olarak bulunan boşluğun giderilmesi amacıyla İş Kanunun 14. Maddesi çerçevesinde 10 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete Uzaktan Çalışma Yönetmeliği yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Sözleşmenin şekli ve içeriği

Uzaktan çalışmaya ilişkin iş sözleşmeleri yazılı şekilde yapılmak zorundadır. Sözleşmede işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurmasına ilişkin şartlar ile genel ve özel çalışma şartları yer alacaktır. İşçi ile işveren arasında oluşabilecek uyuşmazlıklardan kaçınılması adına iş sözleşmelerinin mümkün olduğunca ayrıntılı hazırlanması yararlı olacaktır.

Çalışma ortamının düzenlenmesi

Gerekli olması halinde, uzaktan çalışmanın yapılacağı mekân ile ilgili düzenlemeler iş yapılmaya başlamadan önce tamamlanacaktır. Bu düzenlemelerden kaynaklanan maliyetlerin karşılanma usulü, uzaktan çalışan ile işveren tarafından birlikte belirlenecektir. İşveren çalışma ortamını işin niteliğine göre çalışan ile mutabık kalarak belirleyebilir. Bu belirleme yapılırken iş güvenliği tedbirlerine ilişkin talimatlar iş sözleşmesine yazılmalı ve çalışma ortamı iş güvenliğine ilişkin hususlar göz önüne alınarak belirlenmelidir.

Malzeme ve iş araçlarının temini, kullanımı ve üretim maliyetlerinin karşılanması

İşin yapılması için gerekli malzeme ve iş araçları iş sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamışsa işveren tarafından karşılanacaktır. Aksinin kararlaştırılabileceği açıkça belirtildiğinden malzeme ve iş araçları işçi tarafından sağlanacaksa bu husus açık bir şekilde iş sözleşmesine yazılmalıdır. İşçiye teslim edilecek malzeme ve iş araçlarıyla ilgili aşağıdaki hususlar yerine getirilmelidir;

  • Kullanım esasları ile bakım ve onarım koşulları işçiye yazılı olarak bildirilmelidir.
  • Bedellerini belirten iş araçları listesi, işveren tarafından yazılı olarak işçiye teslim edilmelidir.
  • İşçiye teslim edilen belgenin işçi tarafından imzalı bir nüshası ise işveren tarafından işçi özlük dosyasında saklanmalıdır.
  • İşin yapılmasıyla ilgili zorunlu giderlerin tespit edilmesine ve karşılanmasına ilişkin hususlar iş sözleşmesinde belirtilmelidir.

Çalışma sürelerinin belirlenmesi ve işçinin işveren ile olan iletişimi

Tüm çalışma ilişkilerinde olduğu gibi uzaktan çalışmada da belirli bir çalışma süresi belirlenmeli ve iş sözleşmesine yazılmalıdır. İşçinin hangi saatler arasında çalışacağı net olarak belirlenmelidir. Çalışma saatlerinde değişiklik yapılabilmesi için işçinin yazılı onayının alınması gerekebileceğinden çalışma saatlerinin belirlenmesi dikkatli şekilde yapılmalıdır. Mevzuatta belirtilen veya iş sözleşmesinde belirtilen sürelerden daha fazla çalışma yapılması halinde fazla çalışma yapıldığı kabul edilecek ve işverenin fazla çalışma ücreti ödemesi gerekecektir. Fazla mesai yapılması işçinin onayına tabi olduğundan bu hususa ilişkin olarak iş sözleşmesiyle veya ayrı bir belgeyle işçinin onayı alınmalıdır. Fazla mesai ücretinin aylık maktu ücrete dahil olduğu durumlarda bu husus mutlaka iş sözleşmesine yazılmalıdır. İşçi ve işveren arasındaki iletişim yönetimi ve zaman aralığı işçi ile işveren tarafından belirlenecektir. Uzaktan çalışmada da bir mesai kavramı olduğu unutulmamalı ve buna uygun olarak çalışma düzeni organize edilmelidir.

Verilerin korunması

İşçinin verilerinin korunması hususu ile ilgili olarak KVKK hükümlerine uygun hareket edilmeli ve gerekli bilgilendirme yapılmalıdır (Açık rıza ve aydınlatma yükümlülüğü vb.). İmzalatılacak belgelere uzaktan çalışmaya ilişkin özel durumlarla ilgili hususlar açıkça yazılmalıdır. Uzaktan çalışmada verilerin korunmasıyla ilgili elektronik tedbirlerin alınması önemli olduğundan bu hususla ilgili özel tedbirler alınmalıdır.

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınması

Uzaktan çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almak işverenin yükümlülüğündedir. Uzaktan çalışmada da iş güvenliğine ilişkin gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü işverene ait olduğundan iş güvenliği eğitimleri uzaktan eğitime özgü olarak güncellenmeli ve gerekli eğitimler verilmelidir. Uzaktan çalışma sırasında işi yaparken gerçekleşecek kazaların da iş kazası olarak sayılacağı unutulmamalıdır.

Uzaktan çalışmanın yapılamayacağı işler

Tehlikeli kimyasal madde ve radyoaktif maddelerle çalışma, bu maddelerin işlenmesi veya söz konusu maddelerin atıkları ile çalışma, biyolojik etkenlere maruz kalma riski bulunan işlerde uzaktan çalışma yapılamayacaktır.

Sonuç ve önemli notlar

İş ilişkisi doğrudan uzaktan çalışma sözleşmesi ile kurulabileceği gibi, işçi ve işverenin anlaşması halinde işçinin iş sözleşmesi uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülebilecektir. Uzaktan çalışma şeklinde çalışmaya başlayan bir işçinin normal çalışmaya dönmesi veya tam tersi bir durumun gerçekleşebilmesi çalışma şartlarında esaslı değişiklik olarak kabul edileceğinden işçinin onayı alınmadan bu şekilde bir değişiklik yapılması mümkün değildir. Bu nedenle uzaktan çalışmaya karar verilmesi halinde değişiklik yapabilmek için işçinin onayının alınması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

Bununla birlikte uzaktan çalışmanın zorlayıcı nedenlerle (mevcut durumda COVID-19 salgını nedeniyle yapıldığı gibi) işyerinin tamamında veya bir bölümünde uygulanacak olması halinde, uzaktan çalışmaya geçiş için işçinin talebi veya onayı aranmayacaktır. Ancak zorlayıcı nedenlerle uzaktan çalışma yapılsa dahi işbu yönetmelikte belirtilen diğer hususlara uygun hareket edilmesi gerekmektedir.

Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. Bu nedenle çalışma şartları belirlenirken bu hususa dikkat edilmelidir.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi talebiniz olması halinde yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Bilgi Kaynakları

Deniz üstü rüzgar enerjisi saha geliştirme çalışmaları kapsamında çevresel analiz yapılacak

Published

on

By

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, deniz üstü rüzgar enerjisinde çevresel etki analizi için danışmanlık hizmeti alacağını duyurdu. Danışmanlık hizmeti; çevresel ve sosyal kısıt analizi, kuş göçü, deniz biyoçeşitliliği araştırmalarını ve diğer teknik raporları içeriyor.

2023 yılının başında açıkladığı 2035 yılına kadar olan dönemi kapsayan Ulusal Enerji Planı’nda 5 GW deniz üstü rüzgar enerjisi hedefini açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ilgili adımlarını hızlandırıyor. Türkiye’deki deniz üstü rüzgar enerjisi saha geliştirme çalışmaları kapsamında çevresel ve sosyal kısıt analizi için danışmanlık hizmeti alacağını duyuran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın konuyla ilişkin ilanı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kara göre, Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Enerji Sektör Programı Faz 4 Projesi kapsamında, Türkiye’deki deniz üstü rüzgar enerjisi saha geliştirme çalışmalarına yönelik çevresel ve sosyal kısıt analizi için danışmanlık hizmeti alınacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın alacağı danışmanlık hizmeti; belirli alanlarda çevresel ve sosyal kısıt analizinin yürütülmesini, kuş göçü, deniz biyoçeşitliliği araştırmalarını ve diğer ilgili teknik raporların hazırlanmasını içerecek.

Konuyla ilgili daha detaylı bilgi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Yabancı Sermaye Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Proje Uygulama Birimi’nden alınabilecek.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Bilgi Kaynakları

Deniz üstü rüzgarın çatı kuruluşu DÜRED, 2 yaşında

Published

on

By

Deniz üstü rüzgar enerjisinde farkındalık yaratmak için 2021 yılında kurulan ve geride kalan süreç boyunca birçok çalışmaya imza atan Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), kuruluşunun 2. yılını kutladı.

Türkiye’de deniz üstü rüzgar santrali yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi, denizcilik ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi, iş birliklerinin koordine edilmesi amacıyla 2021’in Nisan ayında kurulan Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), sektörle ilgili hem sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesinde hem de kamu kurumları ve üniversiteler ile çalışmalar yürütülmesinde birçok projeye imza attı. Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisi kaynaklarının potansiyelini ortaya koymak, deniz üstü rüzgar enerji kullanımı ve sanayisinin gelişimini sağlamak, sektörün gelişmesi ve mevzuatın oluşturulmasına katkıda bulunmak gibi ana hedefleri olan DÜRED, büyük bir özveriyle yürüttüğü çalışmalarıyla sadece ülkemizde değil, civar ülkelerde de ciddi bir farkındalık yaratarak kamuoyu oluşturdu.

Geçtiğimiz günlerde 2. yılını kutlayan ve konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan DÜRED, dünyada hızlı bir şekilde büyüme kaydeden deniz üstü rüzgar enerjisiyle ilgili Türkiye’de yapılması gereken birçok konu bulunduğu; derneğin bu doğrultudaki çalışmalarına devam edeceğini vurguladı.

Kurulduğu 2 yıl içerisinde; 41 adet online eğitici teknik webinar düzenleme, ülkemizde düzenlenen 22 fuar/konferans/sempozyuma konuşmacı olarak katılım sağlama, 6 yurt dışı etkinliğe katılma, birçok üniversite ve platformda konuşmacı olarak yer alma, Ankara’da kamu kurumlarına özel çalıştay düzenlenme, kamu kurum ziyaretleri gibi deniz üstü rüzgar enerjisinde farkındalık oluşturacak çalışmalar düzenleyen DÜRED, ulusal ve uluslararası düzeyde pek çok başarılı projeye de imza attı.

Derneğin imza attığı bu çalışmalar arasında;

Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği İktisadi İşletmesi’nin kurulması,

• Bölgede bir ilk olma özelliği taşıyan Marentech Deniz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı’nın İzmir’de düzenlenmesi,

• Karadeniz Ülkeleri Denizüstü Rüzgar Enerjisi Federasyonu kurulumu çalışmaları,

• AB Black Sea Floating Wind Turbine (BLOW) Projesi’nde yer alma,

• Ülkemizde Denizüstü Rüzgar Enerjisi Eğitim, Ar-Ge ve Test Merkezi kurulumu çalışmaları,

• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Ulusal Enerji Planı’nda 5 GW hedef konulması çalışmaları,

• Dünya Bankası tarafından hazırlanan “Offshore Wind Development

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Bilgi Kaynakları

2022’de rüzgar türbinlerinin devreye alınması %15 düşerek 86 GW’a geriledi

Published

on

By

Araştırma şirketi BloombergNEF, yayımladığı yeni raporunda rüzgar türbinlerinin devreye alınmasında %15 düşüş yaşandığını açıkladı. BNEF’in raporuna göre proje geliştirmeyi etkileyen tedarik zincirindeki kısıtlamalar ve belirsizlikler, 2022 yılında rüzgar türbinlerinin devreye alınmasında %15’lik bir düşüş meydana getirdi, yıllık kurulum 86 GW’ta kaldı.

Küresel emtia piyasaları ve düşük karbonlu bir ekonomiye geçişi sağlayan trendler hakkında stratejik bir araştırma ve analiz sağlayıcısı olan BloombergNEF (BNEF), raporunda yeni eklenen rüzgar kapasitesinde iki yıl devam eden rekorlardan sonra, 2022 yılında %15’lik bir düşüş meydana geldiğini açıkladı. Dünyanın en büyük iki piyasası olan ABD ve Çin’de yer alan kurulumlardaki büyümenin durmasıyla beraber, 2022 yılında global olarak rüzgar türbinlerinde 86 GW kapasitenin hayata geçirildiği bilgisine yer verilen BNEF 2023 Küresel Rüzgar Türbini Payları Raporu’nda; yeni rüzgar santrallerinde kara oranının %89 ile çoğunluktayken, devreye alınan yeni deniz üstü türbin kapasitesinin ise, 2021’e göre %46 oranında düşüşle 9,1 GW’a indiği açıklandı. Raporda yer alan bilgilerle ilgili kendi görüşünü aktaran BloombergNEF Rüzgar Analisti Cristian Dinca, “Alarmların çalıyor olması gerekir. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler karbonsuzlaşmaya olan ilgilerini artırırken, kapasitedeki artışlar yavaşlıyor” dedi.

Küresel rüzgar türbini tedarikindeki markaların durumuna da yer verilen raporda, Goldwind’in Vestas’ı burun farkıyla geçip üst sıraya yerleştiği bilgisi yer aldı. Firma geçen yıl projelere 12.7 GW katkıda bulundu, bunun %90’ı kendi piyasasındaydı. Dani- marka merkezli Vestas 2022 yılında toplam 12.3 GW kapasiteyi devreye aldı. Bu rakamla da ABD merkezli rakibi GE’yi 3 GW geride bıraktı. Raporda yer alan verilere göre ilk üç sıranın Çin, Avrupa ve ABD merkezli firmalar tarafından paylaştığı görülürken; Çin merkezli başka bir üretici olan Envision dördüncü, Siemens Gamesa ve Mingyang beşinci sırada yer aldı. Rakamlar BNEF’in global rüzgar projesi veri tabanına ve sektöre ilişkin gelişmiş bilgi akışına göre belirlendi.

Deniz üstündeki düşüş, İngiltere ile kısmen dengelendi

Deniz üstü rüzgardaki kurulumların Çin’in denizdeki projelere verdiği ulusal güvence priminin sona ermesini takip eden 2022’de

hızla düştüğüne dikkat çekilen raporda; düşüşün, 3 GW’den fazla deniz üstü rüzgar kapasitesini ilk defa devreye alan İngiltere ile kısmen dengelendiği bilgisine yer verildi. Deniz üstü rüzgardaki sıralamada Vestas’ın, Çinli Shanghai Electric’in önünde birinciliği garantilemesinden Avrupalı üreticiler istifade ederken, Mingyang da üçüncü sıraya yerleşti. Raporda deniz üstü rüzgar enerjisinin durumunu değerlendiren BloombergNEF Rüzgar Araştırma Başkanı Oliver Metcalfe, “Deniz üstü rüzgar kapasitesinde meydana gelen düşüşün kısa ömürlü olmasını bekliyoruz. Almanya ve Hollanda 2023’te yeniden büyük projelere imza atarken, sektör Fransa ve Tayvan gibi daha yeni pazarlara da girerek yükselme yaşayacak” ifadelerini kullandı.

Çin, 49 GW ile yeni kapasitesinin yarısından fazlasını karşıladı

Geçen yıl Çin’de yeni eklenen 49 GW yeni rüzgar kapasitesi belirleyen BNEF, bu bilginin rüzgarda küresel olarak yeni eklenen kapasitenin yarısından fazlasını Çin’in karşıladığı anlamına geldiğini açıkladı. Çin merkezli 6 türbin üreticisi, BNEF’in küresel sıralamasında ilk 10’a girerken; raporda yeni rüzgar santrali inşasında ikinci büyük pazar olma niteliğini koruyan ABD’de, yeni eklenen kapasitelerin 2022’de 4 GW’den daha fazla düştüğü açıkladı.

Raporda genel bir değerlendirme yapan BloombergNEF Rüzgar Araştırma Başkanı Metcalfe, “Rüzgar projelerine yönelik vergi teşviklerinin uzatılmasına ilişkin ortaya çıkan belirsizlik, ABD rüzgar endüstrisini iki yıl boyunca engelledi. Geçen yıl Enflasyon Düşürme Yasası’nın (IRA) kabul edilmesiyle bu durum değişti. IRA’daki teşviklerin şu andan 2030’a kadar kümülatif 135 GW’lık yeni rüzgar kapasitesi sağlamaya yardımcı olacağını ve hükümetlerin net sıfır emisyonu hedeflerken oynamaları muhtemel ve oynamaları gereken rolü sahneye koymalarına destek olacağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com