Connect with us

Bakan Albayrak: Dünyanın en büyük off-shore rüzgâr projesini hazırlıyoruz

Published

on

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, güneş ve rüzgar enerjisinde 1000’er megavatlık YEKA ihaleleri için çalışmalara başlandığını belirterek, “Öncelikle rüzgarda dünyanın en büyük off-shore (denizin üstünde) projesini hazırlıyoruz. dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 1. Türkiye Enerji ve Maden Forumu’nda yaptığı konuşmada, 2017’nin Türkiye açısından yenilenebilir enerjide “ses getirilen” bir yıl olduğunu söyledi.

Özellikle yeni Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleriyle hem rekabetçi fiyatların ortaya çıktığı, Ar-Ge çalışmalarının yapılacağı, hem de yerli üretim ve istihdamı destekleyecek projelerin gerçekleştirildiğini anlatan Albayrak, “Bu yılki YEKA’ları da öyle bir şekilde yapalım ki dünyada başka bir alanda da ses getirsin diye düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

Bu yıl içinde yapılacak yeni YEKA ihaleleri için çalışmaların başladığını aktaran Albayrak, “Güneş ve rüzgarda 1000’er megavatlık yeni ihaleler için çalışmalara başladık. Öncelikle rüzgarda dünyanın en büyük off-shore projesini hazırlıyoruz. Bu alanda da ses getireceğini düşünüyoruz. Güneş YEKA’sına pil depolamasıyla ilgili düzenlemeyi de eklemeyi düşünüyoruz. Yine sıcak bir yaz olacak, bu yaz bitmeden iki ihaleyi de gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.

“Kıbrıs’taki zenginlikler Kıbrıslılara aittir”

Albayrak, enerji diplomasisinin ekonomi kadar dış politikaya da büyük etkisi olduğunu belirtti.

Doğu Akdeniz’de yürütülen etkin siyaset ve Güneydoğu’daki enerji fırsatlarının terör tehdidinden temizlenmesinin önemli adımlar olduğunu dile getiren Albayrak, şöyle konuştu:

“Sınır hatlarında mayınların temizlenmesiyle çok yoğun bir kara sondajına başlayacağız. Giremediğimiz bölgeler olmuştu. Ayrıca, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ın statüsü, oradaki insanlar çok önemli. Hep oldu bittiye dayalı olmuş. Bölgede tek taraflı bir siyaset aldı başını gitti. Kıbrıs’taki zenginlikler Kıbrıslılara aittir. Türkiye de burada tavrını ortaya koydu. Somut ve akılcı bir çözüm üretilmediği sürece, biz etkin olmak zorundayız. Tek taraflı bir sondaj yapılırsa, Türkiye olarak buna izin veremeyiz.”

Eti Maden geçen yıl ihracat rekoru kırdı

Türkiye’nin maden ve sondaj alanındaki hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Albayrak, Eti Maden’in geçen yıl 2,2 milyon ton maden ihracatıyla rekor kırdığını söyledi.

Albayrak, bor madeninde de bu yıl önemli gelişmeler yaşanacağını belirterek, “Bor madeninde bu yıl itibarıyla önemli hamleler yapacağız. Bu konuda dünyada yetkin ve önemli kurumlarda çalışmış uzmanlardan bir ekip kurduk. Bu yıl borun katma değerli ve stratejik ürüne dönüştürülmesi kapsamında önemli iki-üç tesisin temel atma süreciyle ilgili açıklamaları yapacağız. Yerli ve milli kamu savunma sanayi şirketimizle birlikte bir işbirliği ve ortak bir şirketle, dünyada da ses getirecek adımlar atacağız.” dedi.

“Maden Güvenlik Kurumu için geçen hafta imzaları attık”

Türkiye’nin sismik arama gemilerinin madencilik alanında da çalışmalar yapabilecek özelliklere sahip olduğunu söyleyen Albayrak, şunları kaydetti:

“Sondajda 2020’de asgari 5 milyon metre derinliğe ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin jeokimya haritasının tamamı bitiyor. Jeofizik de tamamlanmak üzere. Firmalarımız başvurup izni alıyor, kazmayı vuruyor. Bütün bu çerçevede kurumsal gruplarımızın da bu sektöre girmesiyle önümüzdeki süreç şekil alacak. Bu yıl 2 milyon metre, seneye 3 milyon metre ve 5-6 milyon sondaj yapıp, çok daha fazla ve çeşit madeni yeni madencilik modelimizle piyasaya çıkaracağız. Maden Güvenlik Kurumu için de Türkiye’de kurumsal dönüşüm için geçen hafta itibarıyla imzaları attık. Bu ay itibarıyla da bitiyor inşallah. Bir sektörü sıfırdan dünya standardına taşımak için altyapıyı hazırlıyoruz.”

“Güneş YEKA’sına pil ve depolamayla ilgili noktayı da ekleyeceğiz”

Gelecek 10 yıl içinde güneş ve rüzgarda 10’ar bin megavatlık yatırım yapılacağını anımsatan Albayrak, “Bu yılki bin megavatlık güneş Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesine pil ve depolamayla ilgili noktayı da ekleyip, gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Çalışmalar inşallah mart, nisan gibi biterse, ilkbahar aylarında bunun anonsu olur. Bu yaz bitmeden de bu iki ihaleyi hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Yani, güneş ve rüzgarda 1000’er megavatlık yeni ihaleler için çalışmalara başladık.” diye konuştu.

Kuraklık hidroelektrikte üretimi düşürdü

AB içinde Türkiye’nin doğalgaz ve elektrik tüketimi en ucuz olan ülkeler arasında bulunduğunu aktaran Albayrak, özellikle sanayinin çok rekabetçi fiyatlarla doğalgaz kullandığını ve bu maliyet avantajının sanayiye önemli katkısı olduğunu söyledi.

Elektrik ve doğalgaz maliyetlerini dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştıklarını belirten Albayrak, şöyle devam etti:

“Bu maliyetleri enflasyona baskı oluşturmayacak şekilde çeyreklik düzenlemelerle, küçük küçük artış ve azalışlarla yönetmeyi öngördük. Doğalgazda da portföy ve ticaret yönetimiyle, stratejik iş birliğiyle… Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’yi (BOTAŞ) sadece evlere doğalgaz boru hattı çeken bir kurum olmaktan çıkarıp daha farklı bir yere taşımak için bölgesel ve küresel oyuncularla sessiz yürüttüğümüz iş birlikleri var. BOTAŞ’ın daha güçlü bilançoya kavuşmasıyla, sektörleri, sanayi ve hanehalkını çok daha mutlu kılacak bir strateji güdüyoruz ama bu tabi normal şartlar altında. Yeni bir rezerv bulursunuz, o maliyetleri başka bir noktaya taşır. Elektrikteki yerli payımız noktasında ise son 44 yılın en kurak yılını geçirdik ve 2018’e de öyle girdik. Maalesef tarihin en düşük hidroelektrik santraline dayalı üretimini yapıyoruz.”

Çatıda 2 bin megavata yakın kapasite

Bakan Albayrak, binaların cephe ve çatılarına kurulacak güneş panellerine yönelik düzenlemenin önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu şekildeki kurulumların mevcut durumda 6-8 yıla kadar geri dönüşü oluyor. Yerli güneş panelinin üretilmeye başlamasıyla buradaki maliyetler daha da düşecek. Bu durumda çatı paneli yatırımları daha cazip hale gelebilecek.” dedi.

Türkiye’de şu anda baz senaryoya göre bin 800-2 bin megavatlık bir kapasite olduğunu dile getiren Albayrak, şunları kaydetti:

“Daha ileri senaryoda 4-5 bin megavatlar konuşuluyor. Hem iletim hem dağıtım şirketleri ve Türkiye’nin iletim altyapısındaki maliyetleri de düşürecek bir hamle. Bireysel tüketicinin de iştahlı olduğu bir alan. Bunun hayata geçmesiyle Türkiye böyle bir kapasiteyi de devreye alırsa, arz güvenliği için yeni bir yerli kaynak şekli ortaya çıkmış olur. Pil ve depolamayla ilgili mevzuatsal olarak da yeni adımlar atacağız ve bu konuda çok farklı bir noktaya doğru gidiyoruz.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Genel

Net sıfır yolunda İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı: Emisyonları 100 milyon ton azaltmak

Published

on

By

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 28) kapsamında Dünya Bankası tarafından “Türkiye’yi Güneş, Rüzgar ve Akıllı Şebekelerle Dönüştürmek: Net Sıfıra Doğru Yeni Hedefler” paneli düzenlendi. Panele bir video mesaj gönderen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2024-2030 yıllarını kapsayan İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında emisyonları 100 milyon ton azaltmayı hedeflediklerini söyledi. Bu planın iddialı olduğu ve ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu belirten Bakan Bayraktar, “Ancak uluslararası toplumla ve bilhassa finansal kuruluşlar ve yatırımcılarla birlikte tüm bunları başarabiliriz. Enerji sektörüne yapılan yatırımlar Türk halkına istihdam ve refah temin ederken diğer ülkelere de enerji dönüşümü için güçlü bir model sunmaktadır” dedi. Net sıfıra doğru yeni hedefler açıklayan Bakan Bayraktar, “Yenilenebilir kaynaklardan faydalanmak, daha çok yenilenebilir için iletim altyapısını geliştirmek ve tüm sektörlerde enerji verimliliğini artırmak üzere üç temel alana odaklanıyoruz” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kurulu gücü 2035’e kadar 60 GW’a ulaşacak

Türkiye’nin sürdürülebilir enerji çözümlerindeki kararlılığına vurgu yapan Bayraktar, “Burada önemli bir başarımızı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum. Bugün itibarıyla toplam kurulu kapasitemiz 106 gigawatt seviyesini aşarken yenilenebilir enerjinin payı yüzde 55’e ulaştı. Bu tablo Avrupa’da 5. dünyada ise 12. olan Türkiye’nin sürdürülebilir enerji çözümleri noktasındaki kararlılığını gözler önüne sermektedir. Projeksiyonlarımız da ülkemizin 2035’e kadar toplam kurulu gücünü, 60 gigawatt yenilenebilir enerji üretim kapasitesi dahil 190 gigawatt seviyesine çıkaracağını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Dünya Bankası’ndan finansman

Bakanlık olarak özel sektör ve uluslararası yatırımcılarla birlikte çalışarak yenilenebilir enerjiyi çok daha üst seviyeye taşımaya gayret edeceklerinin altını çizen Bakan Alparslan Bayraktar, “Elbette bunun için de ciddi yatırım gerekiyor. Dünya Bankası’yla görüşmelerimiz devam ediyor. Kendileri, bakanlığımız ve özel sektör aktörleriyle birlikte bu plana finansal ve teknik destek verme taahhüdünde bulundular. Enerji dönüşümü, şebekeyi sürekli geliştirmek anlamına geliyor. Bu nedenle güçlü enterkonektiviteye sahip, yenilenebilir kapasitesinde beklenen artışı kaldırabilecek Yeşil Şebeke’yi kurma çabası içerisindeyiz. 2030’a kadar şebekeye 10 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu alanda özel sektörün kritik bir rol üstlendiğini dile getiren Bayraktar, “Gerekli altyapının kurulmasının yanı sıra bakanlık olarak mevcut politikaları değiştirmeyi ve böylece ihtiyaç duyulan özel yatırımı destekleyecek bir ortam oluşturmayı değerlendiriyoruz. Burada özel sektör kritik bir rol üstlenmektedir. Dolayısıyla özel aktörlerin rekabet gücünü artırmak önemli olacaktır” diye konuştu.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

COP28, doğa için küresel finansmanı ve birliği harekete geçiriyor

Published

on

By

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında gerçekleştirilen Dünya İklim Eylemi Zirvesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde başladı. BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Khalifa Al Mubarak, COP28’den COP30’a kadar iklim eyleminde doğanın rolünü pekiştirerek, 1.7 milyar dolarlık doğa koruma finansmanını açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını belirten Al Mubarak, Gana hükümetinin ‘Dirençli Gana’ planına ilk etapta 30 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarını açıkladı. Liderlerin, yerli halk ve yerel toplulukların geçim kaynaklarına ve kalkınma hedeflerine yatırım yapmanın kritik önemini vurgu yaptığı zirvede, Belem’deki COP30’a doğru entegre doğa-iklim eylemi için ortakları ve kaynakları harekete geçirecek bir BAE-Brezilya ‘COP-to-COP’ ortaklığı duyuruldu.

İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesi ve somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapıldığı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı, BAE’nin ev sahipliğinde başladı. Bu yıl 28’incisi düzenlenen ve 12 Aralık’a kadar sürecek olan konferansın ana gündeminde, 2015 yılında Paris’te anlaşmaya varıldığı gibi küresel ısınmayı 1,5 derecede sabit tutma amacının canlandırılması ve hükümetlerin iklim eylemi vaatlerini daha kapsamlı hale getirecek bir anlaşmaya varılması yer alıyor.

Zirvede konuşan COP28’in BM İklim Değişikliği Üst Düzey Sorumlusu Razan Khalifa Al Mubarak, “Doğanın tam ve en bütüncül haliyle iklim eyleminin bir önkoşulu olarak tanınmasını, desteklenmesini ve finanse edilmesini sağlamak COP28 Başkanlığı için bir öncelik olmuştur. Devlet dışı aktörlerin desteği ve finansmanıyla birleşen bu olağanüstü siyasi liderlik, doğanın sadece bu görev için değil, gelecekteki tüm görevler için temel rolünün kanıtıdır” dedi.

Zirvede devlet başkanları, Paris Anlaşması ve kısa süre önce kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’ni hayata geçirmek üzere doğa-iklim eylemine odaklanan ulusal ve bölgesel yatırım planlarını ve ortaklıklarını açıkladı:

– BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Al Mubarak, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Gana’nın ‘Dirençli Gana’ planına 30 milyon dolarlık ilk yatırımla birlikte doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını açıkladı. ‘Dirençli Gana’, Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo tarafından Kanada, Singapur, Amerika Birleşik Devletleri ve LEAF Koalisyonu gibi diğer özel sektör uyumlu girişimlerden gelen 80 milyon dolarlık ek destekle başlatıldı ve son olarak BAE’nin 30 milyon doları eklendi.

– Tonga Başbakanı Siaosi ‘Ofakivahafolau Sovaleni, 2030 yılına kadar ülkelerin sularının ve münhasır ekonomik bölgelerinin yüzde 30’unun korunmasını amaçlayan ve ay yüzeyinden daha büyük bir alanı temsil eden ‘Unlocking Blue Pacific Prosperity Plan’ için Bezos Earth Fund’dan Gelişmekte Olan Pasifik Küçük Ada Devletleri’ne (P-SIDS) 100 milyon ABD doları finansman sağlanacağını duyurdu.

– Aralarında Bloomberg Philanthropies, Builders Vision ve Oceankind’in de bulunduğu bir grup hayırsever, Okyanus Direnci İklim İttifakı (ORCA) kapsamında, hassas deniz alanlarının korunmasını, okyanus temelli azaltım çabalarını ve iklim etkileri üzerine araştırmaları hedefleyen 250 milyon dolarlık yeni finansmanı duyurdu.

– Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, doğrulanabilir karbon kredisi işlemleri yoluyla koruma ve yerel kalkınmanın özel finansmanını teşvik etmek amacıyla Papua Yeni Gine için 100 milyon ABD Doları, Kongo Demokratik Cumhuriyeti için 60 milyon ABD Doları ve Kongo Cumhuriyeti için 50 milyon ABD Doları olmak üzere 3 orman finansman paketi açıkladı.

– Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ve Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, Endonezya’nın öncü FOLU Net Sink 2030 planını desteklemek üzere 100 milyon dolarlık bir ortaklığı açıkladı.

– Asya Kalkınma Bankası, OPEC Fonu, Suudi Arabistan, AFD, Fransa ve Yeşil İklim Fonu bünyesindeki ASEAN Katalitik Yeşil Finansman Aracı ile birlikte, 2030 yılına kadar doğa odaklı iklim projelerine 2 milyar ABD doları daha ek özel finans sermayesi seferber etmek amacıyla kalkınma ortaklarından 1 milyar ABD doları seferber etmeyi taahhüt eden yeni bir girişim olan Doğa Finans Merkezi’ni duyurdu.

145 ülkenin 2030 yılına kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve tersine çevirmeyi kabul ettiği COP26’nın Glasgow Liderler Deklarasyonu’nu pekiştiren bu doğa-iklim planları; 196 ülkenin 2030 yılına kadar toplam doğa kaybını durdurmak için ortak bir çerçeve üzerinde anlaştığı dönüm noktası niteliğindeki Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi de dahil olmak üzere önceki taahhütlerde ilerlemeyi teşvik ediyor. Uyum maliyetlerinde 104 milyar ABD doları tasarruf sağlayabilecek doğa kaybının ele alınması, 2030 yılına kadar ihtiyaç duyulan CO2 azaltım eyleminin yüzde 30’undan fazlasını sağlama potansiyeline sahip. Ayrıca, küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 50’si doğrudan veya dolaylı olarak doğaya ve diğer ekosistem hizmetlerine bağlı olduğundan, doğal ekosistemlerin korunması ve restorasyonu, yaklaşık 395 milyar daha fazla iş yaratma ve geçimleri doğrudan doğaya bağlı olan 1 milyar insanı koruma potansiyeli ile ekonomik refahı destekliyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

AB, Net-Sıfır Sanayi Yasası’ndaki tutumunu oyladı: Avrupa’da üretilen temiz teknolojiler artırılacak

Published

on

By

Dünya standartlarında bir rüzgar endüstrisine sahip olan Avrupa’nın, iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar her yıl yaklaşık 30 GW yeni rüzgar santrali kurması gerekiyor. Avrupa rüzgar tedarik zinciri ise, enflasyonist baskılar, rüzgarın genişleme hacimlerindeki belirsizlik ve zayıf ihale tasarımları ile mücadele ediyor. Tüm bunlar, AB’nin enerji güvenliği ve iklim hedeflerine ulaşmak için yeni üretim tesislerini planlama ve bunlara yatırım yapma kabiliyetini zayıflatıyor.

Temiz teknolojilerdeki üretimini güçlendirmek ve genişletmek için bu yılın başlarında Net Sıfır Sanayi Yasası’nı (NZIA) sunan Avrupa Parlamentosu, geçtiğimiz Salı günü Avrupa Komisyonu ve üye devletlerle Net-Sıfır Sanayi Yasası (NZIA) müzakerelerindeki tutumunu oyladı. Parlamento’nun pozisyonunu hazırlayan MEP Christian Ehler, Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi’nde (ITRE) Avrupa’nın iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşması için güçlü bir Avrupa rüzgar endüstrisini destekleyen öneri sundu. Avrupa rüzgâr endüstrisi tüm Parlamento üyelerini ITRE görevlerini desteklemeye çağırdı.

Konuyla ilgili değerlendirme paylaşan WindEurope’un açıklamasında, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa’da üretilen temiz teknolojilerin artırılması için oy kullandığı belirtildi. Değerlendirmede görüşlerine yer verilen WindEurope Baş Politika Sorumlusu Pierre Tardieu, “AB, Yeşil Mutabakatı Avrupa’da üretilen rüzgarla gerçekleştirmek istiyor. Yarın Parlamento, Avrupa rüzgâr tedarik zincirini güçlendirerek tam da bunu yapacak somut tedbirleri kabul edebilir. Açık attırma tarifelerinin daha yüksek girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi, Avrupa pazarında adil rekabetin sağlanması ve ‘dibe doğru yarış’ ihalelerine karşı çıkılmasına yardımcı olacaktır. Bu doğru bir hareket tarzıdır. Bu bir güvenlik, istihdam ve özerklik meselesidir” ifadelerini kullandı.

İhalenin Avrupa tedarik zincirinin genişlemesini desteklemesi gerekiyor

ITRE tutumu, rüzgar enerjisi ihale tasarımında önemli değişiklikler içeriyor. İhaleler için açık ve zorunlu ön yeterlilik kriterleri belirleniyor. Bu, Avrupa’nın kritik enerji ve şebeke altyapısının siber saldırılar için kolay bir hedef olamayacağını garanti edecek siber güvenlik ve veri varlığına yönelik yeni kuralları içeriyor.

Geliştiriciler büyük offshore projeleri iptal etmek zorunda kaldı

WindEurope’un paylaştığı değerlendirmede, konuyla ilgili şu açıklamalar yer alıyor: “ITRE Komitesi bir enflasyon endeksleme mekanizması da önerdi. Yetersiz endeksleme şu anda büyük bir sorun. Rüzgar geliştiricileri bu yüzden büyük açık deniz rüzgar projelerini iptal etmek zorunda kaldı. Belirli bir fiyatla ihale kazanmışlardı; ancak daha sonra yüksek enflasyon türbinleri ve bileşenlerini çok daha pahalı hale getirerek rüzgar enerjisi projelerinin ekonomik uygulanabilirliğini riske attı. Rüzgar enerjisi ihalelerinin girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi bu mali açığın kapatılmasına yardımcı olacak ve projelerin devam edebilmesini sağlayacaktır. Bu tür bir endeksleme mekanizması, tüm tedarikçi sözleşmelerinin imzalanması için gereken süre boyunca geçerli olacaktır.”

Müzakereler 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek

Nihai müzakerelerde kabul edilen tedbirlerin tedarik zinciri esnekliğine, teknolojiye ve amaca uygun olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yapılan değerlendirmede, şu ifadeler kullanıldı: “ITRE Komitesi ayrıca üye devletlerin ihalelerinde negatif ihale vermeyi bırakmalarını istemektedir. Bu, rüzgar santrali geliştiricilerinin bir rüzgar santrali inşa etme hakkı için hükümetlere ödeme yapmak zorunda olduğu durumdur. Bazı hükümetler, hızlı para kazanmanın bir yolu olarak ihalelerine negatif ihale uygulamasını getirdi; ancak negatif ihale sadece AB’nin enerji dönüşümünü daha pahalı hale getirir. Geliştiriciler için tedarik zincirine ya da elektrik tüketicilerine yansıtılması gereken ek maliyetler yaratır ve negatif ihale turlarında ödenen para, şirketlerin diğer rüzgar enerjisi projelerine yatıramayacağı paradır. Konsey’in şimdi Net Sıfır Sanayi Yasası’na ilişkin müzakere yetkisini de tamamlaması gerekiyor. Üçlü görüşmeler, yani Avrupa Parlamentosu ve üye devletler arasında Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle nihai bir anlaşma üzerinde yapılacak müzakereler, 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek. Nihai müzakerelerde, kabul edilen tedbirlerin ince ayarlarının yapılması ve tedarik zinciri esnekliği yaklaşımının teknolojiye özgü ve amaca uygun olması kritik önem taşıyacaktır.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com