Connect with us

Abdullah Tancan’dan 2.000 MW’lık Mini YEKA RES açıklaması

Yayın tarihi:

-

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği tarafından düzenlenen “Türkiye Rüzgar Piyasası Görünümü: Yerli ve Küresel Pazarlardan çıkarılan Dersler ve İş Modeli Karşılaştırmaları” başlıklı TÜREK@home oturumu 24 Mart 2023 Çarşamba günü öğleden sonra online olarak gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın moderatörlüğünü üstlendiği oturum, sektörle ilgili önemli açıklamalara ev sahipliği yaptı. Oturuma, Türkiye rüzgar piyasasının ilk 5 yatırımcısı, Polat Enerji CEO’su Zeki Eriş, Güriş Holding Enerji Grup CEO’su Ali Karaduman, Demirer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer, Borusan EnbW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı ve Eksim Yatırım Holding Genel Müdürü Sabahattin Er konuşmacı olarak katıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Bakanlık olarak mini YEKA GES’te olduğu gibi bir mini YEKA RES ilan etmenin arifesinde olduklarını ve yarışmanın 2.000 MW için planlandığını açıklarken, rüzgar sektörünün ilk 5 yatırımcısının yer aldığı oturumda konuşmacılar da finansman, yerli imalat ve yerli pazar, izin süreçleri, Türk mühendisliği ve gelecek iş modelleri gibi konularda önemli değerlendirmelerde bulundu.

2.000 MW’lık mini YEKA RES açıklaması

İşletmedeki rüzgar santrallerinin toplam kurulu güce oranının 2021 Şubat ayı itibarıyla yüzde 9,5’e ulaştığını ve 2020 yılında rüzgar enerjisinden üretilen elektriğin yaklaşık 25 milyar kilovatsaate ulaştığını belirten Abdullah Tancan, yeni mini YEKA RES’le ilgili şu açıklamayı yaptı: “Düzenli ve takvime bağlı kapasite arzı önemli. Biz Mini YEKA GES’te olduğu gibi Mini YEKA RES’in ilanı arifesindeyiz. Ama bütün mevzuat düzenlemeleri dahil olmak üzere sektörle istişare halinde bunu yapmak için TÜREB yönetimine bu düşüncemizi ilettik. Biliyorsunuz 2.000 MW’lık daha önceden kapasiteleri ilan edilmiş fakat bugüne kadar başvuruları alınmamış bir kapasite arzı söz konusuydu. Bu bölgeleri korumak ve ilan edilmiş bölge sınırlarını değiştirmemek üzere önümüzdeki günlerde Mini YEKA RES olarak ilan etmeyi düşünüyoruz. TÜREB’ten tavan fiyatları ve yarışma koşulları ne olmalı ve ne kadar süre verilmeli gibi konularda görüş talep ettik. Bu görüşü ivedilikle bekliyoruz. Tabiri caizse yarın görüş iletseler biz öbür gün ilana çıkabilecek durumdayız. TÜREB Yönetim Kurulu’ndan beklediğimiz görüşler olgunlaştığında 2.000 MW’lık Mini YEKA RES diyebileceğimiz ilana çıkma aşamasındayız.”

“Türk mühendisliğini yerli türbinimizin geliştirilmesinde kullanmamız gerekiyor”

Oturumda ilk sözü alan Güriş Holding Enerji Grup CEO’su Ali Karaduman Türk markalı türbin ve ekipman üretimini gerçekleştirmek istediklerini belirterek şunları kaydetti: Dünyanın geleceğinin temiz enerjide olduğu kesin. Küresel olarak rüzgar enerji endüstrisi genişledikçe türbin tedarikçisi firmalar arasında ücretlendirme politikası rekabet kazanacak, maliyetler düşmeye devam edecek. Temiz ve uygun fiyatlı bir teknoloji olarak rüzgar enerjisi ülkeleri, şirketleri ‘yeşil bir iyileşmeye giden yoldaki’ değerleri desteklemek için kritik bir öneme sahip olacak. Biz ne kadar yatırım yapsak da buradaki en önemli olay milli ve yerli değerimiz olan Türk mühendisliğini yerli türbinimizin geliştirilmesinde kullanmamız gerekliliği. Türkiye’de uygulanan türbinler yurt dışı menşeli, artık bunu Türkiye’ye mal etme zamanımız geldi. Jeotermalde biz bunu yaptık, rüzgarda da yapmak istiyoruz. Türki Cumhuriyetler, Mısır, Arabistan gibi yerlere çok rahatlıkla Türk markalı türbinleri gönderebiliriz.”

Türkiye’de santral yapımlarında izin süreçlerine de dikkat çeken Karaduman, “Ülkemizde orman izinleri, imar izinleri ve ÇED davaları belimizi bükmekte. Eskiden 24 aya sığdırırken şimdi 36 veya 44 ayda yapınca seviniyoruz. Bu bize zaman ve para kaybının yanı sıra Türkiye’nin yenilenebilir enerjiden faydalanmasını da geciktiriyor” dedi. Ali Karaduman ayrıca “Pandemi nedeniyle yatırımlarımız gevşemedi, son sürat devam ediyor. Ancak yeni YEKDEM’le yüzde 40’lık bir gelir kaybımız olduğu için mecburen frene bastık. Hem pandemi sürecinde finans bulma zorluğumuz hem de YEKDEM mekanizmasındaki fiyat düşüklüğü bizlerin yatırım yapmasını neredeyse engeller durumda” şeklinde konuştu.

Erol Demirer: Rüzgar yatırımlarının finansman yapısı farklı

Oturumda söz alan bir diğer yönetici olan Demirer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer de rüzgar yatırımlarının finansman yapısının farklı olduğuna dikkat çekerek, “Bir doğal gaz santrali ile karşılaştırırsak ömrü boyunca masrafının doğal gaz santralinde yüzde 30’u yatırım yüzde 60’ı yakıt yüzde 10’u işletme; rüzgarda ise yüzde 90 yatırım yüzde 10’u işletme. Yani bizim baştan 3 misli fazla yatırım yapmamız lazım” dedi. Bu durumun uzun vadeli ve düşük faizli krediyi çok önemli hale getirdiğini belirten Demirer, hem faiz yüksek hem de enflasyon dolayısıyla kredinin dövizle alınması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: Makinelerin fiyatları döviz bazında, ama makineler TL bazlı bile olsa her durumda krediyi dövizle almamız lazım. Tabii dövizle kredi alabilmek için de bankacılar dövizle gelir istiyor yoksa çok büyük risk görüyor. YEKDEM fiyatları dövize endekslendikten sonra yatırımlar büyük bir hızla arttı. En başta 20 MW’lardan bugün 10 bin MW’lara dayanmış durumdayız. Ama yeni YEKDEM’de hem fiyatlar düşük; onun yanı sıra TL bazında yarısı dövize yarısı enflasyona endeksli. Dövizde son yıllarda büyük çalkantılar görüyoruz. Bu da yatırımlarda ödemelerde büyük zorluklar getirebilir. Bu üzerimize bir risk faktörü olarak biniyor. Zaten çok rekabet yüklü fiyatlar yüzünden böyle bir risk marjını karşılayacak durumumuz da yok. Yeni santrallerin finansmanında sorun görüyorum.” Erol Demirer, ayrıca yerli üretimin yanı sıra ‘yerli pazar’ ihtiyacının da altını çizdi.

“Rüzgar ekosisteminin korunması büyüme trendinin devamı için en önemli başlık olacak”

“Rüzgarda yerli imalat, kurulum, mühendislik, inşaat, devreye alma, bakım, işletme gibi kabiliyetlerle büyük bir ekosistem oluşturuldu, çok ciddi bir istihdam ve bilgi birikimi meydana geldi. Bu ekosistemin korunması da büyüme trendinin devamı bundan sonraki kısım için en önemli başlık olacak” diyen Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, öngörülebilirliğin önemini vurgulayarak “Bakanlığımızın her yıl 1000 MW RES kapasitesi hedefi var. Bu hedeflere sadık kalmak önemli, biz de tüm hesaplarımızı buna göre yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Mevzuatın rüzgar gibi regüle pazarlarda işin üretimini, hızını belirleyen temel faktör olduğuna dikkat çeken Amasyalı, mevzuat konusunda karşılıklı paylaşım ve istişare mekanizmasının problemleri aşma yönünde başarılı olduğunu Türkiye’nin ve Avrupa’ya göre yepyeni bir sektörde iyi bir ritim yakaladığını kaydetti. Rüzgar enerjisi santralleri için “flora, fauna ve yerel halkla iyi komşuluk” konusunu da vurgulayan Enis Amasyalı, bu konularda doğru bilgilendirme yapılması ve paydaşlarla etkili iletişim kurulmasının önemli olduğunu da kaydetti. “Sosyal ve çevresel etkiler başlığı tüm bu çıkarımlarla önümüzdeki dönemde daha da geliştirmek zorunda olduğumuz bir başlık” diyen Amasyalı, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini bir üst lige taşımak amacıyla başlatılan hibrit ve depolama tesisleri adımlarının da son dönemde sektör için en önemli gündem maddeleri arasında bulunduğunu belirtti. Enis Amasyalı, sektör olarak umutla bekledikleri hibrit ve depolama tesisleri ilgili mevzuatların yeni iş modelleri oluşturacağını belirterek “Depolamanın ticarileşmesi ile birlikte buna depolamayı da katarak, aslında bir nevi santrallerimizi kısmi baz yük santrallerine çevirmek hedeflerimiz arasında. 2020’de deniz üstü rüzgar santralleri küresel ölçekte 35,6 GW seviyesine ulaştı. Henüz karada kat edeceğimiz çok yol var ama Dünya Bankası’nın yaptığı bir analiz var; buna göre Türkiye’nin teknik deniz üstü kapasitesi 70 GW, küçümsenecek bir değer değil. Bu konuda gerekli ölçümlerin yapılması ve bu konudaki belirsizliklerin ortadan kaldırılmasının ardından orta uzun vadede gelişen piyasa dinamiklerine bakılarak burada da bir yatırımcı iştahı olacağını öngörüyoruz” dedi.

“2022’den itibaren proje stokumuz azalacak”

Eksim Yatırım Holding Genel Müdürü Sabahattin Er de “Rüzgarda halen 9.300 MW’lık santral işletmede, 1.700 MW da inşa halinde. Tamamlandığında 11 bin MW’a ulaşmış olacağız. 13-14 yılda ciddi bir ivme yakaladık. Tabii bu sırada ciddi bir sanayi de gelişmiş oldu. Tüm ülkeler yenilenebilir gücünü ve özellikle rüzgarı artırmayı hedefliyorlar. Ayrıca üretici firmaları kendi ülkelerinde yerli imalat yapmaya zorlayarak daha stabil bir üretim hedefliyorlar. Benzer bir şekilde ülkemizde de böyle. Ancak inşa halindeki projeleri tamamladığımızda 2022’den itibaren proje stokumuzun azalacağına dikkat çekmek isterim. EPDK tarafından mevcut santrallere tahsis edilen ilave kapasiteler var ama bunlarla ilgili sektörün talebi şu: Yatırımcılar ilave kapasiteler yapılırken yerli katkıdan yararlanmak istiyor. Fakat bu durum şu an mevzuata uygun değil. Bu yatırımcıları yurt dışından malzeme tedarik etmeye itebilir. Yatırımcı bu sebeple yerli katkının devam etmesini istiyor” şeklinde konuştu. “Her yıl 1.000 MW’lık kapasite sözünü” hatırlatan Sabahattin Er, “Hem yatırımcı şimdiden planlamasını yapsın hem de ülkemizdeki üretim süreci kesintiye uğramasın diye 5+5 (yıl) şeklinde ihale planlamasını şimdiden bekliyoruz” dedi. Er ayrıca, rüzgar sahalarına GES kurulumu izni verilirse buradaki kapasiteleri daha optimum seviyelere çıkarmayı hedeflediklerini belirterek orta vadede, hala maliyetleri yüksek olan depolama çözümlerini, de değerlendirmek istediklerini sözlerine ekledi.

“Üretemediğimiz enerjiyi ithal etmek zorunda kalacağız”

Dünya genelinde ve ayrıca Türkiye’de yapılan yarışma süreçlerini değerlendiren Polat Enerji CEO’su Zeki Eriş ise “Yarışmaların gerçekten aslında burada yarışmayı hak eden ve burada yarışması gerekli yarışmacılar arasında yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yarıştırmamız gereken şey yatırımcının öz kaynağının getiri beklentisi olmalı. Fiyat mekanizması TL olur, döviz olur, bitcoin olur ama sonuçta öngörülebilir bir fiyat mekanizmasına banka karar verir. Sonuç itibarıyla bunu gerçekten yapabilecek kişileri idare değerlendirerek bunu belirli bir fiyatla almayı garantileyecek. Eşit olmayan tarafları yarışmalara dahil ederek beş altı sene bu kapasiteleri oyalıyoruz. Üretemediğimiz enerjiyi hala ithal etmek zorunda kalacağız. Ayrıca bu yatırımı yapabilecek kişilerin zaten zor buldukları ve bir şekilde plase etmek durumunda kaldıkları öz kaynağı, bildikleri bir işten belki de bilmedikleri bir işe, faize ya da yurt dışında başka bir işe yatırmalarına vesile olacağız. Dolayısıyla bunu kaybedeceğiz, bu ülkenin sermayesini elimizden kaçıracağız” uyarısında bulundu.

Eriş, yarışmalarla ilgili bir ceza mekanizmasının olmamasını büyük bir hata olarak gördüğünü vurgulayarak, ülke olarak bu işi bilen, parası olan ve kendini gerçekten ispatlamış yatırımcılara ihtiyacımız olduğunu belirtti.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Genel

WindEurope Bilbao hızlı başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin geniş bir heyetle katıldığı WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği, 20 Mart’ta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacıları arasında olduğu özel ‘Bakanlar Oturumu’ ile başladı. TÜREB Standı’nın açılışını da yapan Dönmez, standı ziyaretinde katılımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinden fuar temaslarına ve sektöre dair görüşlerini aldı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın modere ettiği ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacı olarak yer aldığı Bakanlar Oturumu yoğun ilgiyle takip edildi. Oturumun diğer konuşmacıları Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Philipp Nimmermann, Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Alexandra Sdoukou, Moldova Enerji Bakan Yardımcısı Carolina Novac, Siemens Gamesa Renewable Energy CEO’su Jochen Eickholt, RWE Onshore Wind/PV Europe & Australia CEO’su Katja Wünschel, Iberdrola Renewables Yönetici Direktörü Xabier Viteri Solaun ve EDPR Avrupa ve Latin Amerika CEO’su Duarte Bello oldu.

Oturum sonrasında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya ile birlikte ‘Türkiye Pavilyonu’ olarak da kabul edilen TÜREB Standı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Yardımcısı Dönmez, fuara katılan Türk şirketlerin temsilcilerinden fuardaki temas programları hakkında bilgi aldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’yi böyle bir etkinlikte üst düzeyde temsil ediyor olmaktan memnun olduklarını belirterek fuar süresince düzenleyecekleri teknik ziyaretler ve gerçekleştirecekleri temaslarla sektörün büyümesine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Devamını oku

Genel

Türk rüzgarı Bilbao’ya uzandı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek. 

‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi.  Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Devamını oku

Trendler