Connect with us

Genel

Türkiye’nin DRES potansiyeli, 5 gigavatlık politik hedef ve mevzuat bekliyor

Yayın tarihi:

-

Türkiye Deniz Üstü Enerji Yatırımları Yol Haritası Semineri, sektör paydaşlarını bir araya getirdi. Deniz üstü rüzgarın geleceği, yol haritası ve güncel durumunun ele alındığı seminerde, sektörünün talep ve önerileri dile getirildi. Avrupa’ya benzer bir mevzuat ve Deniz üstü Rüzgar Enerjisi Kullanımı Kanunu bekleyen sektör, bölgesel liderlik fırsatını kaçırmamak için 5 gigavatlık politik hedef açıklanmasını istiyor.

Önemli katılımcı ve konuşmacıların yer aldığı Türkiye Deniz Üstü Enerji Yatırımları Yol Haritası Semineri, 21 Haziran’da sektörü bir araya getirdi. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkan Yardımcısı Erinç Kısa moderatörlüğünde gerçekleştirilen seminerde konuşmacı olarak; Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak, GE Renewable Energy Kıdemli Satış Müdürü Arda Günler, Rönesans Enerji Genel Müdürü Gökhan Gökdoğan ve DÜRED Yönetim Kurulu Üyesi Dolunay Güçlüer Küpeli yer aldı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan ve DRES sektörünün beklentilerini dile getiren DÜRED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak, “DRES konusunda lider ülke olmak istiyorsak 2030 yılına kadar politik bir hedef açıklanması gerekiyor” dedi. DRES’in sadece enerji üretim tesisi olarak değil, aynı zamanda sanayisi ile birlikte düşünülmesi ve yürütülmesi gerektiğini; Türkiye’nin sadece kendi potansiyelini değil, civar ülkelerin potansiyelini de dikkate alması gerektiğini söyleyen Durak, “Ülkemizde Avrupa’ya benzer bir mevzuat ve ayrı Deniz üstü Rüzgar Enerjisi Kullanımı Kanunu çıkarılabilir. Dünya Bankası, Enerji Bakanlığımız ve Danimarka Enerji Ajansı bunun üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki aylarda bir yol haritası çıkacak. 2 hafta önce düzenlediğimiz etkinlikte de bundan biraz bahsedilmişti” diye konuştu.

Sektörün sonuç ve önerilerini sıralayan Durak, “Yüzer temelli bir pilot projeye başlanılmalıdır, DRES sektöründe kadın istihdamı planlanmalıdır, üniversitelerde konu ile ilgili dersler açılmalı ve eğitim yol haritası belirlenmelidir, DRES’lerin deniz ekosistem ve çevre uyumuna dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna savaşı DRES motivasyonunu artırdı: Ülkeler hedeflerini revize ediyor

Ülkelerin 2030 kapasite projeksiyonu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Dr. Murat Durak, “2030 kapasite projeksiyonuna bakıldığında AB ülkeleri, ABD ve Çin en net hedeflerini deniz üstü RES’lerde açıkladı. 2030 yılına kadar deniz üstü RES’te 275 bin megavat gibi bir kurulu güç açıklandı. Bütün ülkeler hedeflerini belirledi. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz Alman Ticaret Odası yetkileri, deniz üstü rüzgarda 30 gigavat hedef koyan Almanya’nın, bu hedefini 90 hatta 100 gigavata kadar artıracaklarını söyledi” şeklinde konuştu. Rusya-Ukrayna savaşının DRES motivasyonunu artırdığını ve ülkelerin hedeflerini revize ettiğini dile getiren Durak, şu ifadeleri kullandı: “Büyük ihtimalle diğer ülkelerde bu hedeflerini revize edecekler ve deniz üstü RES’te 2030 yılına kadar beklenen 275 bin megavat kurulu güç beklentisi çokça aşılacak; çünkü bu hedefler Rusya-Ukrayna savaşından önce açıklanmıştı. Rusya’nın enerjideki son adımları, bu yöndeki motivasyonu daha da artırdı. Bu hedeflerin içerisinde Yunanistan’ın da 2 gigavat hedefi var ancak ülkemizin hala açıklanan bir hedefi yok. Bakanlığımızla gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin hepsinde politik bir hedef açıklanması gerektiğini dile getiriyoruz. Yunanistan 2 gigavat açıkladı; nüfus olarak, rüzgar enerjisinde kurulu güç olarak çok daha büyük bir ülke olduğumuz için ilk etapta 5 gigavat gibi bir hedef açıklamamız gerekiyor. Ondan sonra işin projeleri, ihaleleri ele alınabilir ancak hedefi artık açıklamamız gerekiyor.”

“Türkiye’nin DRES’lere stratejik olarak da bakması gerekiyor”

Açıklamalarında Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığına da değinen DÜRED Başkanı Dr. Murat Durak, “Dünya Bankası’nın hazırladığı haritada Ege Denizi’nde bize sadece kulaç atacak kadar yer bırakılmış. Bunun için gerekli itirazları da yaptık. Kıyaya 200 km uzaklıkta deniz üstü RES’ler yapılmaya başlandı. Türkiye’nin bu konuya stratejik olarak da bakması gerekiyor” dedi. Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisinde çevre ülkelere çok rahat mal, mühendislik, teknoloji ve know-how satabileceğini söyleyen Durak, “Bölgemiz ve sektör, Türkiye’nin bu alandaki liderliğine oldukça elverişli. Deniz üstü RES’ten bahsederken sadece ülkemiz değil; etrafımızdaki potansiyel kapasite de düşünülmeli. Bu projeleri biz yapmazsak, birileri gelip yapacak” diye konuştu.

Marentech Expo’nun önemi büyük

Şu an bir projeye başlansa, santralin en erken 2030’da faaliyete geçeceğini vurgulayan Durak, “Karadeniz’de rüzgarın düşük olduğu söyleniyor fakat türbin teknolojilerinin geliştiği unutulmamalı. Sektöre geç girişimizi son teknolojileri kullanarak değerlendirebiliriz. Bahanelere sığınarak bu işi daha fazla ertelememek gerekiyor” dedi. Dernek kurulduktan çok kısa bir süre sonra Karadeniz’de deniz üstü rüzgar enerjisi odağında federasyon kurulması için çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Dr. Murat Durak, açıklamalarına şöyle devam etti: “Federasyon kurulumunda Ukrayna-Rusya savaşı süreci yavaşlatsa da 5 ülkeden katılım için teyit alındı ve 26-27 Ekim Marentech Expo Fuarı’nda imza töreni yapacağız. Ülkemizin liderliği için çabalıyoruz: Bu alanda Türk gemilerini ve mühendisliğini nasıl kullanabiliriz ve diğer ülkelere nasıl kullandırabiliriz diye çalışıyoruz. Eğer bunları biz yapmazsak, örneğin 60 küsur km sahil bandı olan Belçika gelir, buralara hizmet verir. O yüzden sadece Türkiye olarak değil, civar ülkelerin potansiyelini de düşünmemiz gerekli. En önemlisi ülkemizin deniz üstü RES’te üretim sanayi ve eğitim üssü haline getirilmesi; çünkü Türkiye’nin 8.600 km deniz sınırı var. Deniz üstü rüzgar enerjisi eğitim ve Ar-Ge merkeziyle yapmak istediğimiz de know-how’u bölgeye ihraç etmek.”

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Genel

WindEurope Bilbao hızlı başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin geniş bir heyetle katıldığı WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği, 20 Mart’ta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacıları arasında olduğu özel ‘Bakanlar Oturumu’ ile başladı. TÜREB Standı’nın açılışını da yapan Dönmez, standı ziyaretinde katılımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinden fuar temaslarına ve sektöre dair görüşlerini aldı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın modere ettiği ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacı olarak yer aldığı Bakanlar Oturumu yoğun ilgiyle takip edildi. Oturumun diğer konuşmacıları Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Philipp Nimmermann, Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Alexandra Sdoukou, Moldova Enerji Bakan Yardımcısı Carolina Novac, Siemens Gamesa Renewable Energy CEO’su Jochen Eickholt, RWE Onshore Wind/PV Europe & Australia CEO’su Katja Wünschel, Iberdrola Renewables Yönetici Direktörü Xabier Viteri Solaun ve EDPR Avrupa ve Latin Amerika CEO’su Duarte Bello oldu.

Oturum sonrasında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya ile birlikte ‘Türkiye Pavilyonu’ olarak da kabul edilen TÜREB Standı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Yardımcısı Dönmez, fuara katılan Türk şirketlerin temsilcilerinden fuardaki temas programları hakkında bilgi aldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’yi böyle bir etkinlikte üst düzeyde temsil ediyor olmaktan memnun olduklarını belirterek fuar süresince düzenleyecekleri teknik ziyaretler ve gerçekleştirecekleri temaslarla sektörün büyümesine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Devamını oku

Genel

Türk rüzgarı Bilbao’ya uzandı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek. 

‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi.  Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Devamını oku

Trendler