Connect with us

Genel

Rüzgar enerjisinde ilklerle anılan ENERCON Türkiye, 25. yılını kutladı

Yayın tarihi:

-

Rüzgar enerjisinin Türkiye’deki gelişimi ve sanayileşmesinde çok önemli bir paya sahip olan ENERCON, Türkiye’de çeyrek asra ulaşan varlığını düzenlediği 25. Yıl Galası ile kutladı. Rüzgarın hem kamu hem de özel sektörden önemli isimlerinin yer aldığı gecede, ENERCON Türkiye’nin 1,5 MW’tan 2,5 GW’a uzanan 25 yıllık tarihin kilometre taşları sunuldu.

Türkiye’deki faaliyetlerine ilk rüzgar enerjisi santrali olan İzmir Germiyan RES’in türbinlerini tedarik ederek ve devreye alarak başlayan, günümüzde ise 1.100 kurulu rüzgar türbiniyle 2.5 GW kurulu güce ulaşan ENERCON Türkiye, 25. yılını özel bir geceyle kutladı. Onshore rüzgar enerjisi teknolojisinin öncüsü ENERCON, düzenlediği ‘ENERCON Türkiye 25. Yıl Gala’ gecesinde Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen yatırımcıları ve paydaşlarıyla beraber hem kamu hem de özel sektörden önemli isimleri Rahmi Koç Müzesi’nde ağırladı. ENERCON CEO’su Dr. Jürgen Zeschky, CCO Ulrich Schulze Südhoff ve Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika (CAMEA) Bölge Başkanı Arif Günyar‘ın açılış konuşmalarını yaptığı etkinlikte; TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Martin Graf, Demirer Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer, Demirer Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Önder Demirer, Polat Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Neşet Cireli ve sektörün yakından tanıdığı birçok isim yer aldı.

Gecenin açılış konuşmasını yapan ENERCON CAMEA Bölge Başkanı Arif Günyar, ENERCON Türkiye’nin 25 yıllık geçmişine vurgu yaparak, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründeki öncü adımlarına değindi. Günyar, “Geçtiğimiz 25 yıl boyunca inovasyonu benimsedik, ilerleme kaydettik ve yenilenebilir enerji sektörünün şekillenmesine yardımcı olduk. Türkiye’nin sürdürülebilir, doğaya ve çevreye uyumlu enerji üretim stratejilerine ve gelişimine katkıda bulunmaktan gurur ve onur duyuyoruz” dedi. Açılış konuşması yapan bir diğer isim olan ENERCON CCO’su Ulrich Schulze Südhoff ise, “Son 25 yılda Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektörüne ister bir işletmeci, geliştirici, tedarikçi, yatırımcı ya da kamu ve idari kısım olarak isterse de bir ticari birliğin parçası olarak katkıda bulunmuş olun; çabalarınızı takdir ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu. “Bu yolculuğa birlikte devam etmeye hazırız” diyen Südhoff, “Şu an Türkiye’de daha güçlü bir ticaret ve tedarik zinciri ayak izi için yatırım yapıyoruz. En son teknolojimiz olan 175 metrelik rotor çaplı 6 MW’lık türbinin öncülüğünde kendimizi Türkiye’de ve dünyada kara rüzgarının büyümesine hazırlıyoruz. Rüzgar enerjisi uygun fiyatı, bağımsızlığı ve emisyonsuz gücüyle, fosil yakıtlara artık her zamankinden daha fazla stratejik bir alternatif sunuyor” ifadelerini kullandı.

 

Demirer: ENERCON gibi mükemmel bir ortak

Gecede konuşan Demirer Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer, rüzgar enerjisine giriş süreçlerini ve ENERCON’la olan ortaklıklarını anlattı. ENERCON’la tanışma hikayelerine değinen Demirer, “Biz rüzgarı 1996 yılında düşünmeye başladık. Ailece kablocuyduk ve daha geleceğe yönelik bir sektör ararken rüzgarın bu işe uygun olduğuna karar verdik. İncelemek için Avrupa’da önemli türbin üreticilerini ziyaret ettik ve gezdiğimiz değişik firmalardan ENERCON’un vizyonunu ve teknolojisini beğenerek onlarla çalışmayı tercih ettik” dedi.

ENERCON’un titiz çalışmasına vurgu yapan Demirer, “Türkiye’de bir santral kurmak istediğimizi ve 3 tane türbin satın almak istediğimizi söyledik ancak Türkiye servisleri olmadığı için türbini Türkiye’de çalıştırabileceğimizden emin olmak istediler. Ürettiğimiz kablolardan bahsederek teknolojiye uzak olmadığımızı anlattık ve 2 ay sonra bizi ziyarete gelerek teknolojimizi gördüler. Bu şekilde 3 türbinin siparişini 1996 sonunda verdik ve 1997 yılında türbinler geldi. 1998 başında kurulumuna başladığımız türbinlerin ilk teknisyenleri Almanya’dan gelmişlerdi. İlk türbin olduğu için o kadar çok ziyaretçimiz vardı ki Alman teknisyenler şaşırmıştı. Hızlı bir çalışmayla türbinlerin montajı kısa sürede bitti. Kabulünü yapmak için Enerji Bakanlığı’ndan ekip geldi ama ilk türbin olduğu için farklı endişeleri vardı. Almanya’daki türbinleri anlatarak ikna ettik. Enerji Bakanı açılışını yaptı ve türbinler problemsiz çalıştı. 3 türbine göre çok büyük bir kalabalık ve ilgi vardı” diye konuştu. Fabrika yatırımı için ENERCON’un kurucusu Aloys Wobben ile olan hikayelerini de paylaşan Demirer, şu ifadeleri kullandı: “ENERCON’dan Aloys Wobben geldiği zaman Türkiye’nin enerjisini çok sevdi ve yatırım için konuştuk. Türkiye’nin batısında tura çıktıktan sonra değişik yatırımlar için kararlar ve izinler aldık. Çeşme RES’ten sonra ilk santral için Bozcaada’ya karar verdik ve hayata geçirdik. Daha sonra Türkiye’ye bir tane kanat fabrikası kurma kararı aldık ve el sıkıştık. 2 ay sonra Yunanistan’daki bir santralin açılışına davet ettiler ve orada Yunan Enerji Bakanı Aloys Wobben’a Türkiye’de açmayı planladığınız fabrikayı Yunanistan’a aktarmayı düşünürseniz tüm teşvikleri vereceklerini söyledi; ancak Wobben sadece el sıkışmamıza rağmen imzaları attık dedi. Fabrikayı 2003 yılında açtık ama YEKDEM’in çıkması geciktiği için fabrika boş kaldı. ENERCON gibi uluslararası bir ortağımız olduğu için fabrika ilk 2 sene ihracata çalışarak kendini sürdürebildi. Daha sonra santral yatırımlarımıza devam ettik ve birçok projeye imza attık. Süreç içerisinde Türkiye’de bu işe olan eğilim artmaya başladı. İlk zamanlar rüzgar enerjisi santrali için başvuruna izin veriliyordu, daha sonra ihale açıldı ve başvurular o kadar arttı ki başvuruların toplam gücü o zaman dünyadaki kurulu rüzgar kapasitenden bile fazlaydı. Geriye bakınca iyi bir işe başladığımızı ve ENERCON gibi mükemmel bir ortakla çalıştığımızı görüyoruz.”

Varank: ENERCON, Türkiye ve Almanya arasındaki iş birliğinin en güzel örneklerinden biri

Galada konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sözlerine ENERCON’u tebrik ederek başladı. ENERCON’un Türkiye ve Almanya arasındaki sürdürülebilir ve güvene dayalı iş birliğinin en güzel örneklerinden biri olduğunu söyleyen Varank, “Halihazırda 8 bine yakın Alman sermayeli şirkete Türkiye olarak ev sahipliği yapıyoruz. Bu şirketlerin yatırım büyüklüğü 14 milyar dolar ve 140 bin kişiye istihdam imkanı sağlıyor. ENERCON Türkiye; Ar-Ge, üretim, tedarik, montaj, bakım-onarım, teknoloji transferi ve insan kaynağı bağlamında 25 yıldır ülkemizde rüzgar enerjisi sektörünün gelişimine ve yerli sanayinin gelişimine öncülük ediyor. Bu vesileyle rüzgar enerjisi sektörümüzün ilk kuruluşlarından olan ENERCON’a ülkemize katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

25 yıllık tarihin kilometre taşları: 1,5 MW’tan 2,5 GW’a

1984 yılında Almanya Aurich’de kurulan ve bugün itibarıyla dünya çapında 32.250 türbin ile 60 GW kurulu güce ulaşan ENERCON, türbinlerin ana bileşenlerini Almanya, Türkiye, Portekiz ve Polonya’da üretiyor ve tedarik ediyor. Kuruluşundan bu yana Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki dönüşümünde önemli bir rol oynayan ve ülkenin sürdürülebilir enerji üretimine olan bağlılığını güçlendiren ENERCON Türkiye, geçtiğimiz çeyrek asır boyunca teknolojik gelişmelerin ön saflarında yer alıyor ve rüzgar enerjisi sektörünün büyümesini teşvik ederek en ileri rüzgar enerjisi çözümlerini sunuyor. 1998 yılında Türkiye’nin ilk rüzgar enerji santrali olan İzmir Germiyan RES’in türbinlerini tedarik ederek ve devreye alarak Türkiye’deki rüzgar enerjisi sektörüne öncülük eden ENERCON Türkiye, 1,5 MW kurulu güç ile başladığı rüzgar enerjisi sektöründe 1.100 kurulu rüzgar türbini ve 2,5 GW kurulu güce ulaşarak sektörün önemli bir aktörü olmaya devam ediyor.

Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe sanayileşmenin öncüsü olan ENERCON, 1999 yılında Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün ilk firmalarından biri olarak ENERCON Servis’i türbinlerin montaj, bakım ve onarım hizmetlerini vermek üzere kuruyor. 2000 yılında devreye aldığı Bores Bozcaada RES için türbinlerin çelik kulelerini yerli üreticiden teslim alan firma, 2002 yılında Türkiye’nin ilk rotor kanat fabrikası AERO Rüzgar Endüstrisi A.Ş. ve 2009 yılında Türkiye’nin ilk türbin prekast beton kule fabrikası WEC Kule’ye yaptığı doğrudan yatırımlarla üretim faaliyetlerine devam ediyor. Türkiye’deki organizasyonunu satış, proje yönetimi, mühendislik ve kalite yönetimi, satın alma ve idari birimlerle güçlendirmek amacıyla 2006 yılında ENERCON Rüzgar Enerji Santrali Kurulum Hizmetleri’ni faaliyete geçiren firma, bugün toplam 550’den fazla doğrudan çalışanı ile Türkiye’deki türbin üreticileri arasında en büyük işveren konumunda yer alıyor.

2018 yılında yeni lansmanı yapılan E-126 EP3 ve E-138 EP3 türbin modelleri için küresel tedarik zincirini Türkiye’de kurma kararı alan ENERCON, 2019 yılında bu türbin modellerinin rotor kanatları, kule ve kule bağlantı parçaları ve ayrıca doğrudan tahrikli jeneratör gibi ana bileşenlerinin seri üretimine Türkiye’de başlıyor. Türkiye’de yerel ekonominin ve istihdamın büyümesine aktif olarak katkıda bulunan ENERCON’un yatırımları, 100’den fazla orta ölçekli işletmeden oluşan ve yaklaşık 10.000 kişiye istihdam olanağı sağlayan güçlü bir tedarik ve alt yüklenici zinciri oluşturuyor.

2019 yılında düzenlenen YEKA RES-2 ihalesine rüzgar enerjisi santrali yatırımcısı olarak da katılarak 500 MW’lık bir kapasite alan ENERCON, aynı ihaleden 500 MW’lık kapasite alan Enerjisa Üretim ile iş birliği yaptı. 2022 yılında yapılan iş birliği, YEKA RES-2’nin toplam kapasitesinin (1.000 MW) yerli üretim E-138 EP3 türbinleri ile gerçekleştirilmesini kapsıyor.

2023 yılında YEKA RES-3 ihalesinden 260 MW kazanan ENERCON ve Kalyon Enerji, projelerin aynı türbin modeli ile gerçekleştirilmesi konusunda anlaştı. YEKA RES-2 ve 3’ten toplam 1260 MW kapasiteli ilk projelerin kurulum aşamasının 2023 yılının son çeyreğinde başlaması planlanıyor.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Trendler