Connect with us

Enerjide dönüşüm ve değişim ICCI 2019’da

Yayın tarihi:

-

ICCI
ICCI ve Pennwell Türkiye Genel Müdürü Feraye Gürel’le bir söyleşi gerçekleştirdik. Feraye Hanım hem bu yıl ki konsept hakkında bilgiler sundu hem de enerji sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ICCI 2019 hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu yılki temanız nedir?

Bu yıl ICCI, Türkiye’de 25. kez düzenlenecek. Çeyrek asrı geride bırakan ve enerji sektörünü bir araya getiren en büyük platform olmaktan gururluyuz. Hem sektörde hem de dünya genelinde yaşanan değişimler dolayısıyla bu yılki ana temamızı da bu doğrultuda seçmeyi uygun bulduk ve “Enerjide Dönüşüm ve Değişim”i ICCI 2019’un ana teması olarak belirledik. Nedenlerine gelirsek şöyle sıralamak mümkün:

  • Türkiye enerji piyasası büyük bir değişimin ve dönüşümün içerisinde. Geçtiğimiz 10 yılda yapılan 50 milyar doları aşkın yatırımın ardından, uygulamaya koyulan politikalar ile piyasa başka bir boyuta geçiş dönemi içerisinde.
  • Burada en dikkat çeken unsurlar, yerlileşme ve enerji üretiminde yerli kaynakların payını artırma olarak dikkat çekiyor. Bunu yeni nesil sanayiciliği tanımlamak için kullanılan Endüstri 4.0’dan hareketle ‘Enerji 4.0’ olarak nitelendiriyoruz.
  • Enerjide de Türkiye dördüncü jenerasyona geçiş sürecini başlattı. Bu dönemde daha önceki döneme damga vuran üretim yatırımlarının, görece azalan oranda ancak verimlilik odaklı modellerle devam edeceğini öngörüyoruz. Yani yatırımlar durmuyor, sadece biçim değiştiriyor ve olması gerektiği gibi “daha çok verimlilik” odağında ilerliyor.
  • Enerji 4.0’da en önemli konu, değişim, dönüşüm ve teknolojinin iş modellerine entegrasyonu olacak.

 Peki sizce enerji sektöründe yaşanan bu değişimin nedeni nedir?

Sadece Türkiye özeline baktığımızda bile yapılan yatırımların tutarının bu değişimi mecburi kıldığını görebiliyoruz. Örneğin Türkiye’de yalnızca son 10 yılda 110 milyar dolarlık yatırım yapılmış durumda. Özel sektörün son 15 yılda özelleştirmeler dahil yaptığı elektrik üretim ve dağıtım yatırımlarının toplamı 95 milyar doları buldu. Önümüzdeki 10 yılda yapılması gereken yatırım tutarı ise ilgili bakanlıklarca 110 milyar dolar olarak ifade ediliyor ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, her zaman bu yatırımın paydaşlarının en etkin ve önemli buluşma noktası oldu. Bu yatırımların büyük bir kısmının dünya enerji piyasasını etkisi altına alan değişim, dönüşüm ve teknoloji odaklı olmasını bekliyoruz. Çünkü Endüstri 4.0 gibi, dijitalleşme ve artan otomasyon gibi gelişmeler de böylesi bir değişimi zorunlu hale getiren unsurlar arasında yer alıyor. Gelişen bir ülke olarak bunun dışında kalmamız düşünülemez. Enerji sektörü burada da öncü bir sektör olma yolunda uzun zamandır çalışıyor. Enerjide dijitalleşme önümüzdeki yıllarda çok daha yoğun konuşacağımız bir konu olacak.

Biz de Türkiye enerji piyasasının en köklü buluşma platformu olarak, gelecek 10 yılda bu dönüşümün yatırımcılarını ağırlayacağız. Tüm hazırlık ve projeksiyonlarımızı bu çerçevede yapıyoruz. Bu yıl konferansın içeriğini sektörün en çok ilgilendiği dijitalleşme, finansmana erişim gibi ana alanlara odakladık. Fuarda sergileyeceğimiz “prosumer” (ev) konsepti ile de dijitalleşme ve Enerji 4.0’da bizleri neler beklediğinin, herkesi ilgilendiren ilk örneklerini katılımcılarla paylaşacağız.

 Dünya genelinde durum nasıl?

Dünyaya baktığımızda orada da durumun pek farklı olmadığını görüyoruz. Mevcut ekonomik görünüm, gelişmekte olan ülkelerin zaman zaman küresel türbülanstan etkilendiğini gösteriyor. Bu türbülanslar ister istemez enerji piyasasını da etkiliyor. İşte tam bu noktada “finansal sürdürülebilirlik” kavramı devreye giriyor. Enerji firmalarının finansal açıdan sürdürülebilir bir yapıda faaliyetlerine devam etmesi ekonomik bütünlük açısından da önem taşıyor. Sizin de takip ettiğiniz üzere şirket ya da sektör birlik temsilcileri de bir süredir bunu çeşitli platformlarda dile getiriyorlar. Bu süreçte şirketlerin, finansal yapılandırmalar için uygun zemini bulmaları ve piyasa faaliyetlerini optimize edici enstrümanlara erişimlerinin kolaylaştırılması gerektiğine inanıyoruz.

Rüzgâr enerjisi sektörünü değerlendirmeniz mümkün mü?

Rüzgâr enerjisi sektörü, dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemi giderek artan ve bu trendi devam ettireceği düşünülen bir alan. Güneş de önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı ancak rüzgârın, yatırım şartlarını da içeren fizibilitesinin daha olumlu olmasının bunda etkisi olduğu kabul ediliyor. Türkiye hem rüzgâr alma açısından oldukça zengin bir coğrafya hem de bu yönde bir kamu iradesi ve özel sektör iştahı mevcut. Dolayısıyla bu alanın büyümesini sürdüreceği yönünde bir görüş hâkim.

Enerji piyasasının geneline baktığınızda nasıl bir değerlendirmede bulunursunuz?

Enerji piyasamız çok önemli kararların verileceği bir sürecin içerisinde bulunuyor. Doğalgaz piyasasına baktığımızda, Gazprom Export ile olan yıllık 8 milyar metreküp doğalgaz alım sözleşmemizin süresinin 2021 yılında sona ereceğini görüyoruz. Bu kontratların geleceği yönünde alınacak kararlar, piyasa dinamiklerini çok yakından ilgilendiriyor. Kontratlar yenilenecek mi, yenilenmeyecek mi veya hangi koşullarla yenilenecek sorularına verilecek cevaplar çok önemli. Tamamlanan ve devam eden depolama projeleri ve artan giriş kapasiteleri ile doğalgaz iletim sistemimiz büyük esneklik kazandı ve arz güvenliği anlamında daha sağlıklı konuma geldi. Bu durum, Türkiye’nin uzun dönemli doğalgaz kontratları yerine daha esnek alım seçeneklerini değerlendirmesi sonucunu doğurabilir. Bunu hep birlikte deneyimleyeceğiz.

Tabii bir diğer alan elektrik piyasası. Bu alanda da bu yıl içerisinde ilk kez ciddi miktarda kurulu güce sahip yap-işlet santrallerinin sözleşme sürelerinin bitimini tecrübe edeceğiz. Bu santrallerin kamu kontrolünden ve kamu bazlı fiyat sisteminden çıkarak piyasaya katılmaları önemli bir eşik olacak.

Bir de yaşanan ya da yaşanacak olan değişim ve dönüşüme uyum süreci var. Siz mevcut enerji yapımızın buna uyumunu nasıl görüyorsunuz?

Belirttiğiniz gibi her değişim bir de ona adapte olmak gerekliliğini beraberinde getiriyor. Enerji de hemen bütün sektörlerin dinamosu olduğundan burada yaşanacak adaptasyon ve entegrasyonun mümkün olduğunca sorunsuz ve hatta kusursuz olması gerekli. Bunun için de bazı şartlar var. Burada doğru modeli kurgulama ve yapıyı çok boyutlu tasarlama öne çıkıyor. Peki bu ne demek? Örneğin elektrik üretiminin yüzde 75’ini nükleer santrallerden karşılayan Fransa, bu santralleri baz yükte çalışır tutmak için ülkedeki otomobil üreticilerinin elektrikli modellerini uzun sürede şarj edilebilir şekilde üretmeye yönlendiriyor. Bu bir entegrasyon stratejisidir. Benzer bir stratejiyi bazı ülkeler, dağıtık enerji üretim sistemleri ve enerji depolama sistemlerinin var olan şebekelere entegrasyonu için de uyguluyor. Türkiye’nin bu yönde izleyeceği strateji, enerji piyasasının geleceği açısından büyük önem taşıyor. Biz bu sene ICCI’da bu stratejileri kamu ve özel sektör birlikteliği ile tartışmayı ve bir beyin fırtınası estirmeyi amaçlıyoruz. Bunun için hem kamunun hem özel sektörün hem de akademinin ve ilgili diğer sektör kuruluşlarının karar vericiler düzeyinde katılmasına yönelik bir program oluşturduk.

ICCI’ın genel akışı ve önemli konuşmacıları hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Ben bundan önce şu konuyu da gündeme getirmek istiyorum. Bu tür etkinliklerin öneminin eskisi kadar olmadığı yönünde bir kanaate rastlıyoruz zaman zaman. Evet, bireysel iletişimin dijital ve elektronik ortamlara yönelmiş olduğu bir gerçek, ancak bu durum aynı zamanda sektörel iletişimin bugüne kadarki platformlarında da değişim başlattı. Fuar ve konferanslar gibi sektörel iletişim etkinlikleri de bu değişim ile yeniden yapılanıyor. Yani değişim bizim kendi alanlarımızda da mevcut. Bizim ICCI olarak buradaki avantajımız ne derseniz, bu alanda dünyanın önde gelen kuruluşları ABD’li PennWell ve Alman Deutsche Messe’nin global birikimlerini arkamıza almamız, değişik coğrafyalardaki en iyi uygulamaları Türkiye’ye uyarlamamızı kolaylaştırıyor.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, ICCI 2019’da bir konuşma yapacak.

Bu yılki konferansta küresel tecrübemizi ve birikimimizi yansıtarak katılımcılara ve ziyaretçilere hem konferans bağlamında hem de fuar alanında çok elit bir etkinlik deneyimi yaşatacağız. Örneğin çok kıymetli konuşmacılarımız var. İlk günün keynote konuşmasını Prof. Dr. İlber Ortaylı Hoca yapacak. Prof. Dr. Ortaylı, katılımcılarımızı Türkiye’de ve bölgede enerjinin tarihi hakkında aydınlatıcı bir yolculuğa çıkaracak; enerjide mevcut gelişmeleri ve gelecek beklentilerini daha iyi okumayı sağlamak amacıyla enerjinin dünya genelindeki seyrine de ışık tutacak. Tabii 30’dan fazla oturumun yapılacağı konferans programında dijitalleşmeyi işin dışında bırakmadık. İkinci günün ana konuşmacısı “inovasyon, dijitalleşme ve enerjinin geleceği bağlantısı” konusuyla Brightwell Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas. Türkiye Fütüristler Derneği Kurucu Başkanı olan ve bir dönem Dünya Fütüristler Birliği’nin Türkiye Başkanlığı’nı da yürüten TOBB Genç Girişimciler Kurulu Üyesi Manas, yükselen dijitalleşme ve otomasyon yönelimlerinin enerji sektörünü gelecekte nasıl biçimlendireceğini ele alacak. Türkiye’nin önemli ekonomistlerinden, aynı zamanda bir akademisyen ve yazar olan Prof. Dr. Emre Alkin de konferansın üçüncü gününde “Fırtınada Ayakta Kalma Sanatı” sunumuyla katılımcılara seslenecek. Prof. Dr. Alkin, 10 yıllık yatırım yoğun bir dönemden sonra yatırımların farklı bir noktaya evrildiği ve finansman konusunun ön plana çıktığı enerji sektörünü ve genel olarak ekonomiyi yakın vadede nelerin beklediği konusunu gündeme taşıyacak.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Trendler