Connect with us

Rüzgar enerjisi santrallerinde atık yönetim süreçleri

Yayın tarihi:

-

Çevre ve atık bilinci bir bireyin ve bir işletmenin anayasası olmalı; olmazsa olmaz prensibi ile yaşamak gibi. Dünyamız bir tane sonuçta, onun korunmaya ihtiyacı var. Bir tane olan ve alternatifi bulunmayanın can suyuna sürdürülebilir planların uygulanması sorumluluğu ile yaşamak. Sonuçta o bilinçten uzaklaştığımızda, hoyratça kullandığımız dünyamız bizlere; kasırga, deprem, yangın, sel ve virüs üretmiş oluyor.

Konusu çevre ve dünya olan onlarca makale ve çalışma yayınlanmıştır. Sürekli yenileri de eklenmektedir. Bizlerde bu bağlamda 2010 yılında çalışma hayatımıza başladığımızda, merkezinde çevre olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yeterliliğe sahip firmamızı kurarken; önce birey olarak bizlerin, sonra işletmemizin ve devamında bizden hizmet satın alan işletmelerin çevreye duyarlı olmalarını sağlamayı ilke edindik.

Atık yönetimi yaptığımız yıllar içerisinde elde ettiğimiz tecrübelerimizi son yıllarda yatırımları artan rüzgâr enerjisi santrallerinin ihtiyaçlarının tespiti ile yoğunlaşarak çözüm ortaklığı kurmaya başladık.

Bakım sonrası oluşan tehlikeli & tehlikesiz atıkların yönetimi, sevkiyat, bertaraf ve geri dönüşüm, kanat scrap, çevre danışmanlığı ve kurulum süreçlerinde oluşan atıklar için proje bazlı talepler doğrultusunda hizmet vermekteyiz.

Enerji kazanım için kurulan RES’ler rüzgâr merkezli olduğu için yüksek tepelere veya dağlara kurulmaktadır.

Haliyle atık yönetim hizmeti verilecek işletmelerde atık miktarlarının azlığı, ulaşım problemlerinin olması hem zaman maliyeti hem de bertaraf nakliye maliyetleri doğurmaktadır.

Tüm hizmetler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan almış bulunduğumuz yeterliliklerle ve yeterliliği olan lisanslı araç, yeterlilik almış ekip ve yine yeterliliği bulunan bertaraf ve geri dönüşüm firmaları ile işlemler yasal çerçevede gerçekleşmektedir. 

Hizmet verdiğimiz işletmeler danışmanlık sürecimizde ise, atığın stoklandığı alanların ıslahı mevzuata uygun yapımın sağlanması, atığın yerinde azaltılması eğitimi ve yasal zorunlukların AYP (Atık Yönetim Planlarının) düzenlemesi hizmeti ile sorunsuz atık yönetim sürdürmekteyiz.

Şirket politikamız gereği hızla büyüyen RES enerji sektörünün tüm ihtiyaçlarını tesit etmek ve yeterliklerimiz ile çözüm ortaklıklarımızı arttırmayı hedeflemekteyiz.

Referanslarımız: Nordex Enerji AŞ, Siemens Gamesa AŞ, Enerjisa AŞ, İltek Enerji AŞ, Dost Enerji, Enercon AŞ, General Elektrik.

Çevre izin süreçleri

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan lisanslı firmamız yaklaşık on yıldır ülke genelinde 650’ye yakın firmaya;  

  • Atık yönetimi,
  • Çevre danışmanlık hizmeti,
  • TMGD (Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Ege Bölgesi) eğitim ve danışmanlık   hizmetleri vermektedir.                       

Kadromuzda; 5 TMGD, 8 Çevre Mühendisi, 1 Kimya Yüksek Mühendisi, 1 Biyolog, 1 Maden Mühendisi ve ayrıca konusunda uzman 4 idari personel mevcuttur.

Hizmetlerimiz sırası ile;

  • Tüm atıkların yönetimi (toplanması-taşınması-geri kazanımı-bertaraf). Atığın miktarına ve lokasyonuna bakılmaksızın, yasal mevzuatlar uygulanarak geri dönüşüm ve bertaraf firmalarımıza ulaşması sağlanmaktadır. Atık sevk, lojistik hizmetini bünyemizdeki firmamız ile yeterli altyapıya sahip mevzuata uygun lisanslı, kendi ekip ve araçlarımızla yürütmekteyiz. 
  • Çevre Danışmanlık Hizmetleri. (21.11.2008 Tarih ve 27061 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Çevre Denetimi Yönetmeliği madde 6 (ğ) bendi) 
  • TMGD Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı, TMGD Eğitim ve Danışmanlık hizmeti (Ege Bölgesi yeterliliği ile).
  • Lisanslandırma çalışmaları (Her türlü geri kazanım, bertaraf, taşıma ve ara depolama lisansları).
  • Güvenlik bilgi formu düzenlemesi (MSDS Belgesi hazırlanması).
  • Atık stok alanı düzenleme – atıklara kaynağında çözüm üretme.
  • Yakıt tankı temizliği.
  • Arıtma tesisi kurma ve çalıştırma 
  • Laboratuvar kurulumu 
  • Çevresel etki kirlilik sigortası 
  • Âtıl durumdaki fabrikaların sökümü 
  • Çeşitli kurumlardan belgelendirme takibi (lisans-izin-ruhsat-emisyon-deşarj-kapasite raporu-ÇED vb.) 
  • ISO Belgelendirmesi (9001, 18001, 24001) 
  • Bilumum ölçüm (koku-gürültü-baca gazı-atık kategori tayini vs.) hizmetleri vermekteyiz.

Rüzgâr Enerji Santrallerine hangi hizmetleri sunuyoruz

  1. RES işletmesinin çevre bilgi sistemine kaydını sağılıyoruz, oluşan atıkların MOTAT sistemi üzerinden atık gönderimleri ile yıl sonu yapılacak TABS (atık beyan sistemi) veri girişlerinin ve faaliyet boyunca oluşacak atıkların mevzuatlar doğrultusunda gönderilebilmesinin alt yapısını oluşturuyoruz.
  2. Proje sahasına montaj aşamasında geçici atık stok alanları kurarak oluşan tüm tehlikeli ve tehlikesiz atıkların lisanslı araçlar ile lisanslı tesissilerimize sevkini gerçekleştiriyoruz.
  3. Kurulum tamamlandıktan sonra kalıcı atık stok alanın Atık Yönetimi Yönetmeliği gereği kriterlere uygun halde yapılması uygun tabelaların asılmasını ve hazırlanması sürecinde işletmeyle bilgi paylaşımında bulunuyoruz.
  4. İşletme faaliyete geçip enerji üretimine başladıktan sonra, bakımlarda ve arızalarda oluşan tehlikeli ve tehlikesiz atıkların bertaraf veya geri dönüşüm tesislerine, öncesinden oluşturduğumuz MOTAT kayıtları ile atık sevklerinin yapılmasını sağlıyoruz.
  5. Faaliyet süresinde oluşabilecek doğa olayları ile rüzgâr gülü kanatlarının gördüğü hasarlar sonucunda, kanatların yenisi ile değiştirildiğinde, sahada kalan hasarlı kanatların Scrap sürecini; kesilerek küçük parçalar halinde araçlara yüklenmesini ve lisanslı geri dönüşüm bertaraf tesisine sevkini gerçekleştiriyoruz.
  6. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yeterliliğimiz ile düzenli atık yönetimi ve çevre danışmanlık hizmeti alan RES işletmelerimiz ile sözleşmeler yapıyoruz. 

Çevre danışmanlığı hizmet süresince;

a) Atık yönetimini,

  1. Atık stok alanının kriterlere uygun revizyonu ve kurulumu
  2. Atıkların yerinde ayrıştırılması ve stoklanmasının sağlanması (değerli atıkların geri dönüşme gönderilerek elde edilecek gelirin, bertaraf edilecek atıklar için atık yönetimi bütçesine katkı sağlanması)
  3. Bakım onarım sonrası oluşan atıkların lisanslı araçlar ile lisanslı geri dönüşüm ve bertaraf işletmelerine sevk edilmesi.

b)   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtların oluşturulmasını,

  1. Çevre bilgi sistemi kayıtlarının tamamlanması
  2. Atık gönderimlerinin yıllık TABS (atık beyanlarının veri girişlerinin) sağlanması)
  3. AYP (atık yönetim planlarının) sürecindeki atık stok alnın kriterlere uygun hazırlanması ve atık gönderim raporlarının hazırlanması ile onaylanması
  4. Çevre İzin muafiyetlerinin alınması
  5. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimlerinde işletmede bulunarak süreçte gerekli tüm belge ve bilgilerin aktarılmasının sağlanmasını.

Yılmaz Başak, İzmir Yeni Çevre

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Trendler