Connect with us

Genel

Rüzgar enerjisi potansiyeli belirleme çalışması: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi örneği (BURDUR)

Yayın tarihi:

-

Hızla artan dünya nüfusu ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak enerjiye olan talep günden güne artmaktadır. Bu talep enerji kaynağı sorununu da beraberinde getirmektedir. Doğadaki fosil kökenli (petrol,kömür vb.) enerji rezervlerinin zamanla tükenecek durumda olmaları, çevreye saldıkları CO2 vb. zararlı gaz miktarları ve küresel ısınmaya sebebiyetleri bilinmektedir. Bu nedenle enerji üretimi konusunda alternatif çözümler aranmaya başlanmış ve rüzgar enerjisi gibi doğaya hiçbir atık madde bırakmayan temiz ve yenilenebilir enerjilere yönlenilmiştir. Bu maksatla Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi elektriğini kendi rüzgarı ile üretmeyi hedeflemiş ve İstiklal Yerleşkesi’nin rüzgar enerji potansiyelini belirlemek üzere çalışmalar başlatmıştır. Bu çalışma ile kampüs içerisine rüzgar ölçüm istasyonu kurulumu yapılarak 12 ay boyunca ölçüm ve veri takibi yapılmıştır.

 

Anahtar Kelimeler: Burdur,rüzgar enerjisi, rüzgar enerjisi ölçüm istasyonu, elektrik enerjisi

1. Giriş

Son zamanlarda dünya genelinde birçok ülke artış gösteren enerji ihtiyacını karşılamak üzere tükenmekte olan fosil kökenli enerji kaynaklarının alternatifi olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir [1]. Tüm Dünyada yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde rüzgar enerjisi en gelişmiş ve ticari olarak en ekonomik enerjidir [2]. Rüzgar enerjisine yönelmenin ardında fosil enerji kaynaklarının sınırlı rezervlerinin kalması, çevreye saldıkları CO2 vb. gazlar, küresel ısınmaya etkisi [3], atıl durumda olan rüzgar enerji potansiyelini değerlendirme hissiyatı, sosyo-ekonomik ve politik açıdan dışa bağımlı olmaktan kurtulabilme maksadıyla ülke kaynaklarının kullanılmasındaki toplum bilinci, rüzgar türbini üzerine çalışan (üreten, satan, sistemi kuran)  firmaların sektördeki kayda değer kar marjları[4], rüzgar santrallerinin diğer enerji santrallerine kıyasla daha hızlı kurulumu vb. nedenler bulunmaktadır [5]. Ayrıca yapılan araştırmalara göre 57.000 ağacın yapacağı CO2temizleme işlemine denk işi 500 kW gücünde bir rüzgar türbininin yaptığı belirtilmektedir [6].

Rüzgar türbinlerinin elektromanyetik alana etki ederek radyo-TV alıcılarına parazit oluşturabilme ve kuş ölümlerine neden olma ihtimalleri bulunmaktadır, fakat bu durumun engellenmesi gayet kolay ve ucuz olup neredeyse ortadan kaldırılmış durumdadır [5,7].Çıkardıkları sesler ise sanılanın aksine son derece düşüktür. Öyle ki 250 m uzaklıktaki bir rüzgar türbinin gürültü seviyesi 45 dB iken sıradan bir ofisteki mevcut gürültü değeri 70 dB ve araba içindeki gürültü değeri ise 80 dB civarlarındadır [8].

2014 yılı itibariyle ülkemizin kurulu gücü 68 719,1 MW (yaklaşık 69 GW) dolaylarındadır [9]. 2013 yılı toplam elektrik tüketimimiz ise 245 484 GWh’tir [10]. Dolayısıyla ülkemizin enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke olduğu açıktır. Bu dengeyi sağlayabilmek için mevcut enerji kaynaklarımızın değerlendirilip yerli enerji santrallerimizin sayı ve kapasitelerinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca çeşitli coğrafi bölgelerde değerlendirilmeyi bekleyen rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımıza gereken önem derhal verilmelidir.

Yapılan araştırmalara göre,ülkemizin rüzgar enerji toplam potansiyeli 48 000 MW olarak belirlenmiştir. Bu güç değeri hesaplanırken rüzgar hızı 7 m/sn’nin üzerindeki bölgeler dikkate alınmıştır [11]. Ülkemizde kurulu rüzgar santrali toplam gücü en güncel verilere göre yaklaşık 3 512 MW’tır [9]. Oysa ki bu değer toplam rüzgar potansiyelimizin maalesef ki % 7-8’lik kısmına tekabül etmektedir. Dolayısıyla halen değerlendirilmeyi bekleyen bir hayli rüzgar potansiyelimizin bulunduğu görülmektedir.

2. Rüzgar ölçüm sistemi

Bir bölgenin rüzgar enerji potansiyelinin belirlenmesi için o bölgeye ait bazı veriler bilinmelidir.  Bu nedenle rüzgar potansiyeli açısından verimli olduğu düşünülen koordinat tespit edilerek ölçüm istasyonu montajı yapılmalı ve ölçüm işlemine geçilmelidir. Ölçüm istasyonunun tasarımı ve ilgili sensörlerin montajı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Ölçüm Standartları Yönetmeliği’ne uygun olmalıdır. Ölçüm işlemi en az 12 ay boyunca devam etmeli [12-14]ve o bölgeye ait rüzgar hızı, rüzgar frekansı (rüzgar esme sıklığı) ve rüzgar yönü vb bilgilerin ölçülerek kaydedilmesi gerekmektedir [15]. Bu işlemin ardından analiz ve değerlendirme aşamasına geçilerek toplam potansiyel hesaplanmalıdır.

Türbin verimi ve maliyeti dikkate alındığında elektrik üretimi için rüzgar hızının alt sınırı  5-6 m/sn olarak kabul edilmiştir [15]. Verimli yatırımlar için ise 7 m/sn’nin üzerindeki ortalama rüzgar hızları uygun görülmektedir [16]. Ayrıca yapılan araştırmalar rüzgar türbinlerinin çalışma aralığının 3 m/sn ile 25 m/sn arasında olduğunu göstermiş ve bu aralığın dışında kalan rüzgar hızlarının türbinleri olumsuz yönde etkilediği kabul görmüştür [13].

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Yerleşkesi’ne rüzgar ölçüm istasyonu kurulması için kampüs içinde özenle koordinat belirleme çalışmaları yapılmıştır. Bu maksatla farklı zaman dilimlerinde farklı noktalara çıkılmış ve rüzgar hızları gözlemlenmiştir. Arazideki en uygun nokta 1313 m rakımında UTM E 263254 ve N4173479 koordinatları olarak belirlenmiştir. Belirtilen durum Şekil 1’de gösterilmiştir.

Şekil 1. Rüzgar enerji ölçüm istasyonunun İstiklal Yerleşkesi’ndeki konumu

Şekil 2. Ölçüm istasyonu temel atma şekli [1].

Şekil 3. Kule temel atmaçalışmaları

Kule 50 m yarıçaplık alanı kapsayacak şekilde her biri 3 m olan 21 adet modül ile kurulmuş ve toplam 63m’lik irtifa elde edilmiştir. Kurulumun belirli aşamalarında kule dengesini sağlamak maksadıyla 40 m ve 50 m yarıçaplık alanlarda çelik gerdirme halatları kullanılarak kule dengesi sağlanmıştır. Bu esnada kule üzerine ilgili sensör ve cihazların montajı yapılmıştır. Montajlanan cihazlar ve teknik özellikleri Tablo1’de verilmiştir.

Tablo 1 . Montajlanan cihazlar ve teknik özellikleri [1].

 

 

 

 

Şekil4. Kule montaj çalışmaları

Ölçüm kulesinin 30 m ve 61m irtifasında 2 adet rüzgar hız sensörü, 28 m ve 59 m irtifasında 2 adet rüzgaryön sensörü, 3.5 m irtifasında 1 adet basınç sensörü, 4 m irtifasında 1 adetsıcaklık ve nem sensörü ve 3.5 m irtifasında ise 1 adet Data Logger montajı yapılmıştır. Şebekeye ihtiyaç duymadan beslenen kule enerjisini 20W’lık güneş paneli ve 12V’luk kuru akü ile karşılamaktadır.

Şekil 5. Verilerin toplanışşekli

İstiklal Yerleşkesi’ne ait ilgili sensörlerden elde edilen veriler Data Logger cihazı ile kayıt altına alınıp GSM modem üzerinden proje ekibine aktarılmaya devam etmektedir. Kule ve sensörler topraklama hattı ile yıldırıma karşı korunmuştur. Ayrıca uçak ikaz lambası ile tüm sistemin güvenliği sağlanmaktadır.

Proje Akademik/ Teknik Danışmanı Öğr. Gör. Alper KEREM ilk teknik geziyi öğrencileri için düzenlemiştir. Kule kurulum aşamasında gerçekleştirilen gezi de yapılan bu çalışmanın önemi vurgulanarak koordinat belirleme çalışmaları ve ilgili ölçüm sensörleri ve özellikleri tüm teknik detaylarıyla öğrencilere aktarılmıştır.

Şekil 6. İlk teknik geziden bazı görüntüler

 

 Şekil 7. Ölçüm istasyonunun devreye alınmış hali

3. Sonuç ve öneriler
Bu çalışma ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Yerleşkesi’nin rüzgar enerji potansiyeli araştırılmıştır. Ölçümler 12 ay boyunca devam etmiş ve şuana kadar elde edilen verilerin yatırıma eş değer düzeyde olduğu görülmüştür. Kurulacak toplam santral gücünün hesaplanabilmesi için ölçüme 12 ay boyunca daha devam edilmesi düşünülmektedir. Bu sayede 2015 yılı rüzgar verileri de gözlemlenmiş olacaktır. Elde edilecek 24 aylık verilerin analiz edilip değerlendirilmesiyle toplam RES gücü belirlenecektir.
Rüzgar enerjisi potansiyeli belirlenmesi üzerine yapılan bu çalışma ile üniversite öğrencileri, bölge halkı ve işletmelere rüzgar enerjisi ile elektrik üretimi konusunda bilinç oluşturulmuştur. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi ve MYO öğrencileri için teknik geziler düzenlenerek bilgi aktarımı sağlanmıştır. Kurulum aşamasından itibaren tüm sistemi yerinde inceleme ve araştırma yapma imkanı sunulmuştur.
Ülke genelinde RES yatırımları için izin ve imar işlemlerinin yapılacak yasal düzenlemelerle daha kolay hale getirilerek rüzgar türbinleri ve rüzgar ölçüm sensörlerinin yurt içinde üretilmesi önerilmektedir. Rüzgar yatırımı konusunda lisans alan firmaların yatırıma geçebilmesi için ekonomik açıdan desteklenmesinin Türkiye’deki yerli rüzgar sanayisinin gelişimine katkı sağlayacağı açıktır. Bu sayede iş istihdamında artışların gözlenmesi mümkün olacaktır.
Ayrıca üniversite ve sanayi işbirliği faaliyetleri yaygınlaştırılarak rüzgar enerjisi konusunda Ar-Ge çalışmaları desteklenmeli, yerli projelerin sayı ve çeşitlerinde artışlar sağlanmalı ve üniversiteler bu alanlarda kalifiye elemanlar yetiştirerek sektöre hazırlamalıdır. Yapılacak bu çalışmaların yerli rüzgar enerjisi sektörünün gelişimine katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
TEŞEKKÜR
Bu çalışma TR61/13/DFD/036 no’lu proje ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ve 0212-GÜDÜMLÜ-13 no’lu proje ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Komisyonu tarafından desteklenmiştir.
KAYNAKLAR
1. Kerem, A., Atayeter, Y., Görgülü, S., Salman, S. (2014). Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Yerleşkesi’nin Rüzgar Enerji Fizibilite Alt Yapısının Hazırlanması ve Uygulanması. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 5 (1): 18-24.
2. Yılmaz, M. (2012). Türkiye’nin Enerji Potansiyeli ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Açısından Önemi. Ankara Üniversitesi Çevrebilimleri Dergisi, 4(2), 33-54.
3. Başkaya, Ş. (2010). Hidroelektrik santralleri (HES) ve Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES)’nde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED). III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi,  Cilt: II Sayfa: 668-676, 20-22 Mayıs.
4. Akbulut, U., Doğan, B., T., Kıncay, O. (2008). Ülkemizde Rüzgar Enerjisi Başvuruları Gerekçe, Usul ve Bazı Gerçekler. IV. Ege Enerji Sempozyumu, 21-22-23 Mayıs, İzmir.
5. Akkoyunlu, A. (2006). Türkiye’de Enerji Kaynakları ve Çevreye Etkileri. Türkiye’de Enerji ve Kalkınma Sempozyumu, 26 Nisan 2006,  İstanbul.
6. Aydın, İ. (2013). Balıkesir’de Rüzgâr Enerjisi – Wind Energy in Balıkesir. Doğu Coğrafya Dergisi, 18 (29).
7. Çakır, M., T. (2010). Türkiye’nin Rüzgar Enerji Potansiyeli ve AB Ülkeleri İçindeki Yeri. Politeknik Dergisi, Cilt:13 Sayı: 4 s: 287-29.
8. İnternet : http://www.eie.gov.tr/eie-web/turkce/YEK/ruzgar/ruzgar_turbin.html Son Erişim Tarihi : 01.12.2014
9. İnternet: http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=88369#.VHY19vmsX9U Son Erişim Tarihi: 02.12.2014
10. İnternet: http://enerjienstitusu.com/2014/01/08/2013-yili-elektrik-tuketimi-uretimi/ Son Erişim Tarihi: 02.12.2014
11. ETKB, (2014). Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı. Mavi Kitap 2014, Ankara.
12. Akova, İ. (2008). Yenilenebilir Enerji Kaynakları. Nobel Dağıtım, Ankara.
13. Şahin, A., D. (2004). Progress and Recent Trends in Wind Energy. Progress in Energy and Combustion Science, 30: 501–43.
14. Özerdem, B., Turkeli, H., M. (2005). Wind Energy Potential Estimation and Micrositting in İzmir Institute of Technology Campus, Turkey. Renewable Energy, 30(10):1623–1633.
15. Hayli, S. (2001). Rüzgar Enerjisinin Önemi, Dünya’da ve Türkiye’deki Durumu. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 11 Sayı: 1, Sayfa: 1-26, Elazığ.
16. Özil, E., Şişbot, S., Özpınar, A., Olgun, B. (2012). Elektrik Enerjisi Teknolojileri ve Enerji Verimliliği. Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) Ticari İşletmesi, Cilt: I.

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Trendler