Connect with us

Nordex Türkiye’nin İlk Kadın Saha Yöneticisi

Yayın tarihi:

-

Nordex Saha Yöneticisi Ebru Dinar

Dergimizin bu sayısında Nordex Türkiye’nin ilk kadın Saha Yöneticisi Ebru Dinar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Hem kendisini yakından tanıma fırsatı yakaladık, hem de kadın Saha Müdürü olarak yaptığı işler hakkında bilgiler edindik.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Eğitim durumunuz, sektör tecrübeniz hakkında bilgi verir misiniz?

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunuyum, iş hayatına devam ederken Beykent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Tasarım ve Yapım Yönetimi bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. İnşaat sektöründe tünel, viyadük, endüstriyel tesis, prefabrik üretim, kalite gibi bir çok farklı iş kollarında çalıştım. Haziran 2020’de rüzgar enerjisi sektörüne adım atarak Nordex Türkiye’de çalışmaya başladım. İzmir ve Aydın bölgelerinde yer alan Ovacık RES ve Bafa RES’teki) oryantasyon sürecimin ardından, Kırıkkale Atakale RES ve Kırklareli Evrencik RES projelerinde görev aldım. Şu anda İstanbul RES projesinde saha müdürü olarak çalışmaktayım. Sorumlu olduğum sahalarda toplamda 17 türbinin nakliye, montaj ve devreye alma gibi tüm  saha aktivitelerinin koordinasyonunu görevini yerine getirdim.

Nordex Türkiye’de hangi pozisyonda bulunuyorsunuz? Sorumluluklarınız ve yapmış olduğunuz işlerden bahsedebilir misiniz?

Nordex Türkiye’de Saha Müdürü pozisyonunda bulunuyorum. Proje Müdürü    desteğiyle sahada yapılacak tüm işler Saha Müdürü’nün sorumluluğundadır. Öncelikle sorumlu olduğumuz sahaların inşaat süreçlerini; kazı, temel, ankraj montajı, donatı montajı, beton ve grout dökülmesi, yolların yapılmasını takip ediyoruz. Sahada çalışmalara başlamadan önce saha personeli için geçici ofisler kurarak işleri hazır hale getiriyoruz. Sahaya gelen ekiplerin ve ekipmanların yeterli olduğundan emin olmak, yine ekip ve ekipmanları önceliklere ve mevcut plana göre koordine etmek, kendi ekibimiz için genel ve günlük çalışma sorumluluklarını tahsis etmek, mevcut planlamalara uyabilmek için zaman çizelgesi oluşturmak ve ekibin katılımını sağlamak, makine ve ekipman kullanımını denetlemek, tüm güvenlik önlemlerinin ve kalite standartlarının karşılandığından emin olmak, harcamaların takibini yapmak, acil durumları belirlenmiş prosedürlere uygun şekilde ele almak gibi işler Saha Müdürü sorumluluğunda yer alıyor. Kısaca mobilizasyon ile başlayıp kalite kontrol süreçleri, montaj çalışmaları, türbinin devreye alınmasından servise teslime kadar olan tüm süreç saha müdürü sorumluluğundadır.

Nordex Türkiye’de Saha Müdürü olabilmek için nasıl bir altyapı gerekiyor?

Nordex Türkiye’de Saha Müdürü olabilmek için mühendislik altyapısı ile yöneticilik vasıflarının bir arada olması gerekiyor. Teknik eğitimin getirisi olan analitik düşünebilme ve  proje yönetimi kabiliyetine sahip olmak, liderlik vasfı, yoğun stres altında çalışabilmek, acil durumlarda soğukkanlı davranarak doğru karar verebilmek, ekip ve müşterilerle etkili iletişim sağlayabilmek, iş hiyerarşisi gibi konularda tecrübe sahibi olmayı gerektiriyor. 

Türkiye’de rüzgar enerjisi sektöründe bir kadın olarak var olmanın keyifli yanları ve zorlukları nelerdir?

Rüzgar enerjisi sektörü de diğer pek çok sektörde olduğu gibi erkek egemen bir sektör, Nordex Türkiye organizasyonundaki ilk kadın Saha Müdürü benim, bu sebeple ekiplerimizin ekstra özenli davrandığını düşünüyorum. Sektöre başladığımdan beri bu konuda yaşadığım herhangi bir zorluk olmadı, aksine ekiplerimiz hep daha pozitif, daha hassas yaklaştılar. Sektörde eğitim düzeyi çok yüksek olduğu için sahada yer alan  herkes sahada kadınların da yer alması gerektiğinin bilincindeler. 

Bunun yanısıra zorluklar mutlaka var, fakat bunlar kadın çalışan olmaktan ziyade işin doğal dinamiklerinden kaynaklı olan; zorlu iklim koşulları, coğrafi koşullar gibi işin ayrılmaz bütünü olan zorluklar. 

Ancak günün sonunda yaptığınız işin tatmini o kadar yüksek ki, arkanıza baktığınızda yaşadığınız tüm zorlukları geride bırakıyorsunuz.

Türkiye’de Rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Günden güne hızlanan nüfus artışı, kentleşme ve ekonomik büyüme gibi sebepler ülkemizde ve dünyada enerji ihtiyacını sürekli arttırmaktadır. Ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça zengin bir coğrafyada yer alıyor. Bu kaynakların geliştirilmesi, hem iklim değişikliğiyle mücadele, hem de enerjide ithal ve fosil yakıt bağımlılığından kurtulabilmek için büyük öneme sahiptir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından hidroelektrik ve rüzgar enerjisi başta olmak üzere güneş, biyokütle ve jeotermal enerji de her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Rüzgar potansiyeli çok yüksek olan ülkemizde rüzgar santrallerinin diğer santrallere göre daha kısa sürede kurulum özelliğine sahip olması, türbinlerin 20-30 yıl gibi uzun süre kullanılabilmesi ve böylece maliyetlerin uzun bir zamana yayılmasının sağlanması, türbinlerin yanında tarım ve hayvancılığın devam edebilmesi, güneş santralleri gibi geniş alanlara ihtiyaç duymaması gibi özellikleriyle de ön plana çıkarmaya devam edecektir.

Sektörde kariyer yapmak isteyen genç kadınlara neler tavsiye edersiniz?

Sektörde kariyer yapmak isteyen genç kadınlara tavsiyem öncelikle tam olarak nereden başlamak istediklerine karar vermeliler. Ofis ve saha organizasyonlarında aynı hedef için farklı kollardan çalışan pek çok meslek grupları mevcut, yapacakları stajlar vesilesi ile tam olarak ne istediklerine daha kolay karar verebilirler. 

Günümüzde iş platformları sayesinde sektörden insanlara, şirketlere ulaşmak eskiye nazaran çok daha kolay,  merak ettikleri hususları sormaya çekinmesinler.  Kariyer planları sahada çalışmak ise akıllarında bu konuda bir soru işareti olmasın, sayımız henüz çok olmasada kadın saha çalışanları mevcut ve hepsi de işlerini severek isteyerek yaptığı için başarılı. Bizler mesleğimiz ve yaptığımız iş ile buradayız.  

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Türkiye’de kadın istihdamı çok kısıtlı, özellikle yönetimsel ve karar verici konumlarda tercih çoğu zaman erkek çalışanlardan yana kullanılıyor; halbuki aynı eğitimleri alıyoruz, benzer yollardan geçiyoruz. Genç kadınların daha fazla sektörde yer alması ve bizlerin de her alanda varlığımızı hissettirmemizle birlikte ümit ediyorum ki gelecek yıllarda mesleğimizin önünde yer alan kadın ibaresi kalkarak olması gerektiği gibi sadece mesleki kimliğimizle sektörlerde var olacağız.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Trendler