Connect with us

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Nordex Türkiye’de Projelerin CFO’ları

Yayın tarihi:

-

Bu sayıda, Nordex Türkiye Ticari Proje Yönetimi ekip üyeleri ile bir söyleşi yaparak, Nordex’teki görevleri, çalışma alanları ve sorumlu oldukları ülkelerin yanı sıra, ekibin 2020 yılında yaptığı en önemli işler hakkında bilgiler edindik.

Ticari proje yönetimi nedir, proje yönetiminden farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Nordex’te Ticari Proje Yönetim Bölümü olarak, projelerin satış safhasından başlayarak servis bölümüne devrine kadar olan tüm proje döngüsü içinde finansal süreçleri yürütmekte ve gümrük işlemleri, bütçe takibi, sigorta süreçleri, kontrat yönetimi gibi projelerle ilgili tüm ticari konuların yürütülmesine destek vermekteyiz. Teknik proje ekibimiz saha operasyonlarının başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlarken, ticari konularda uzman ayrı bir ekip olmamız sayesinde hem yatırımcılarımıza hem de şirket içi ve şirket dışı paydaşlarımıza ticari konularda çok daha etkin ve hızlı geri dönüş sağlayabiliyoruz. Başka bir deyişle projelerin CFO’luğunu yürütüyoruz diyebiliriz.

Bölümünüzün organizasyon yapısı ve ticari proje yönetimi kariyeri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Nordex Türkiye ve Ortadoğu Bölgesi Ticari Proje Yönetim Bölümü olarak 4 kişilik bir ekibiz. Ayrıca Pakistan’da yerleşik kontrat yöneticisi bir arkadaşımız da ekibimize destek vermekte. Globaldeki ticari proje yönetim organizasyonumuzda ise bizim bölgemiz de dahil olmak üzere 6 farklı bölgede yaklaşık 35 kişilik bir ekip bulunmakta. Artan iş girişleriyle birlikte ticari proje ekibimiz de büyümeye devam edecektir.

Genç sayılabilecek ancak proje yönetimi ve finans alanında uzman, aynı zamanda dinamik pazar şartlarına uyum sağlayan bir ekibiz. Şirket içerisinde farklı bölümlerde deneyim kazanıp ticari proje yönetimine geçiş yapan arkadaşlarımızın yanı sıra enerji sektöründe proje yönetim tecrübesi kazanıp ekibimize dahil olan arkadaşlarımız da bulunmakta. Aynı şekilde ticari proje yöneticiliği yaptıktan sonra şirket içinde proje yöneticiliği, proje direktörlüğü hatta lojistik direktörlüğü gibi farklı alanlarda kariyerini devam ettiren çok sayıda ticari proje yöneticisi arkadaşımız bulunuyor.

Türkiye’deki etkin ticari proje yönetimimizin yanı sıra son üç yıldır globaldeki ihtiyaçlara da destek vermekte ve Nordex’in farklı ülkelerdeki projelerinin ticari yönetim sorumluluğunu da üstlenmekteyiz. Nordex’te ticari proje yönetimi; farklı coğrafyalarda sorumluluk alanınızın genişlemesi ve kariyerinizi farklı alanlarda ilerletme fırsatı sunmasının yanı sıra, inisiyatif kullanabileceğiz, projedeki çok sayıda paydaşla sürekli iletişimde olduğunuz ve birçok farklı disiplinde öğrenmenin devam ettiği motive edici bir çalışma ortamı sunuyor.

2020 ve 2021 ilk yarısı Nordex Türkiye Ticari Proje Yönetimi için nasıl geçti?

2020 yılı Türkiye’de 20’den fazla projenin ticari operasyonlarını yürüttüğümüz oldukça yoğun geçen bir yıl oldu. 2020 yılının YEKDEM’den yerli katkı payı desteği almak için belirlenen son takvim yılı olması sebebiyle saha operasyonları ve paralelinde tüm ticari süreçlerin YEKDEM takvimine yetişmesinin hedeflendiği yüksek tempolu bir yıldı. Proje sayısındaki fazlalığın üzerine pandemi nedeniyle tedarik zincirinin negatif etkilendiği, seyahat kısıtlamalarıyla geçen ve dolayısıyla planlanan proje sevkiyat ve kurulum takvimlerine uymayı zorlaştıran bir dönem yaşasak da projelerimizi başarıyla tamamladık. YEKDEM kapsamında devreye alma tarihinin Haziran 2021’e uzatılmasıyla, 2020 yıl sonunda ve 2021 ilk çeyreğinde yeni proje yatırımları ivme kazanmaya devam etti. Kırklareli’nden Ağrı’ya kadar pek çok farklı lokasyonda projelerimizi sürdürdük. Şirket içindeki tüm birimlerimizle koordineli çalışmalarımız, alt yüklenicilerimiz ve saha ekiplerimizin özverili çalışmalarıyla saha operasyonlarımız birkaç ay gibi rekor bir sürede tamamlandı. Ve Haziran 2021 sonu itibariyle 7 tane yeni sahamızda bakanlık kabulü yapılarak yatırımcılarımızın YEKDEM takvimine yetişmesini sağladık.

Başarılı saha operasyonlarımızın yanı sıra projeler başlarken yatırımcılarımızla birlikte kurgulanan uygun maliyetli ECA (Export Credit Agency) finansmanı ve ödeme takvimi planlarımıza paralel olarak nakit akışımızda negatif bir etki oluşmadı ve herhangi bir cezai durumla karşılaşmadan projelerin kabulleri yapıldı. İç piyasada çok sayıdaki aktif projemizin yanı sıra Nordex Türkiye Ticari Proje Bölümü olarak Balkan ülkelerinde Yunanistan ve Hırvatistan’da yürütülen mevcut projelere de güçlü bir şekilde destek verdik.

Bahsettiğiniz yurtdışı projelerdeki ticari proje yönetimiyle ilgili neler yaptınız, ne gibi zorluklarla karşılaştınız, paylaşabilir misiniz?

Geçtiğimiz 2 yılda Hırvatistan’da toplam 27 türbinden oluşan 2 proje ve Yunanistan’da 45 türbinden oluşan 9 farklı projenin ticari yönetimini Nordex Türkiye ticari proje ekibi olarak tamamladık. 2020’de pandemiyi yaşarken bu ülkelerde tüm proje sahalarında montaj ve devreye alma aktiviteleri devam etmekteydi. Ve Türkiye’de yerleşik geniş saha ekiplerimizin aksine bu ülkelerdeki lokal ekipler yeterli sayıda değildi ve maalesef karantina tedbirleri ve ülkeler arası seyahat kısıtlamaları nedeniyle projelerde ciddi duruşlar yaşandı. Pandemi kaynaklı duraklamalar olsa da çalışan güvenliği ön planda tutularak projelerin kabulleri yapıldı ve yatırımcılara devirleri tamamlandı. Balkan bölgesindeki bu projelerin birçoğunda kanat ve kule ekipmanlarının tedariki Türkiye’deki üreticilerimiz üzerinden gerçekleşirken, iş gücü desteği Nordex Yunanistan’daki lokal ekiplerin yanı sıra Türkiye, Fransa ve Almanya üzerinden sağlandı. Gümrük ve vergi mevzuatları, çok uluslu ekiplerle proje yönetimi, finansal raporlama süreçleri gibi konularda zorlu ama bilgi birikimimizi ve uzmanlığımızı arttıran bir deneyim yaşadık. Kazandığımız uzmanlıkla Yunanistan’da yeni iş girişi yapılan Delta 4000 platformu 5MW sınıfındaki N163/5.X türbinlerimizi de içeren 3 projemizde Türkiye, Hindistan, İspanya ve Yunanistan’dan temin edilecek ekipman ve hizmetlerin ticari proje yönetimini yapmaya devam ediyoruz.

2021 yılının ikinci yarısı ve sonrasında ticari proje yönetimini neler bekliyor?

Nordex hem Türkiye’de hem de globalde yenilenebilir enerji piyasasında artan rekabete rağmen yeni iş girişleri, gerçekleşen ve hedeflenen finansallarıyla başarılı bir grafik çizmeye devam ediyor. Nordex Türkiye, 2,5 GW kurulu gücü ve 26,8%’lik pazar payıyla Türkiye’deki pazar liderliğini sürdürürken, ticari proje ekibi olarak bizler de projelerde hedeflenen kârlılık rakamlarına ve nakit akışı tutarlarımıza ulaşmayı sürdüreceğimizi öngörüyoruz. 2021 yılında Türkiye’de 23 aktif proje sahamızda 170’ten fazla türbin kurulumu yapmayı ve projelerde yaklaşık 480 milyon Euro’luk bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Yatırımcılarımıza projelerin her aşamasında ticari konularda yardımcı olmaya devam etmekle beraber özellikle finansman kullandırım süreci, bankalarla koordinasyonun sağlanması, proje takvimine uygun ödeme planlaması gibi konularda desteklerimize devam edeceğiz.

Temmuz 2021 itibariyle geçerli olacak yeni YEKDEM yerlilik katkısı eskiye nazaran daha az avantajlı görünse de uygun fiyatlı ihracat kredisi finansman destekleri yatırımcılara avantaj sağlamaya devam edecek. Nordex olarak bizler de yeni dönemde hem yerli üretimimize devam edeceğiz hem de yurtdışı kapsamın 50%’si gibi yüksek bir orana kadar yurtiçi kapsam için kredi sağlayan Euler Hermes ECA finansmanı konusunda yatırımcılarımıza destek vermeye devam edeceğiz.

Türkiye’deki yeni projeler, kapasite artışları ve YEKA ihalelerinin yanı sıra Ortadoğu Bölgesi’nde Suudi Arabistan gibi yeni pazarlara giriş aktivitelerimiz olacak. Balkan ülkelerindeki Nordex projelerinde ticari proje yönetim aktivitelerimizi de sürdüreceğiz.

Nordex Türkiye Ticari Proje Yönetim bölümü, Nordex’in hem Türkiye hem de globaldeki hedefleri doğrultusunda güçlü ve istikrarlı büyüme hedeflerine etkin destek verecek bilgi ve tecrübesiyle ön planda olmaya devam edecektir.

Nordex Türkiye Ticari Proje Yönetimi ekibini biraz daha yakından tanıyalım:

Azize Yorulmaz
Nordex Türkiye ve Ortadoğu, Ticari Proje Yönetimi Grup Müdürü

 Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladım. Yine Boğaziçi’nde Uluslararası Ticaret Yönetimi yüksek lisansıma devam ediyorum. 2010 yılında profesyonel çalışma hayatıma akaryakıt sektöründe finans alanında başladım. Daha sonra kariyerime uluslararası bir enerji firmasında devam ettim. Burada Azerbaycan, Irak ve Suudi Arabistan’da yürütülen hidroelektrik ve kombine çevrim santrallerinin kurulumu projelerinde proje ticari yönetimi yaptım. Ardından 2016 yılında Nordex’e ticari proje müdürü olarak katıldım. Yurtiçindeki projelerin yanı sıra 2019 yılından beri Balkan ülkelerindeki Nordex projelerinde de yer almaktayım. 2020 yılı başında Türkiye, Ortadoğu ve Akdeniz Bölgesi Kıdemli Ticari Proje Müdürü görevinin ardından 2020 Kasım ayından itibaren Nordex Türkiye ve Ortadoğu Bölgesi Ticari Proje Yönetimi Grup Müdürlüğü görevime devam etmekteyim. Dinamik bir sektördeki müşteri odaklı ve esnek bir çalışma ortamına sahip Nordex’te geçirdiğim dönemde oldukça kıymetli deneyimler kazandım ve hâlâ öğrenmeye, gelişmeye devam ettiğim bir iş ortamında bulunduğum için kendimi şanslı görüyorum.

Kübra Kocaöz
Nordex Türkiye ve Ortadoğu, Ticari Proje Müdürü

İstanbul Üniversitesi Almanca Mütercim-Tercümanlık ve Anadolu Üniversitesi Dış Ticaret bölümlerinde eğitim aldım. Profesyonel iş hayatıma 2016 yılında Nordex Türkiye’de Proje Yönetimi Departman Asistanı olarak başladım ve görevime bugün Ticari Proje Müdürü olarak devam etmekteyim. Nordex Türkiye’deki ilk günümden itibaren her zaman kendimi böyle bir ekibin parçası olduğum için şanslı ve mutlu hissettim. Yenilenebilir enerji sektörünün öncü firması Nordex Türkiye’de genç, dinamik, çalışanına destek ve değer veren, eğitimine, gelişimine katkı sağlayan bir yapının parçası olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum. Aktif proje sayımızın fazla olduğu yoğun, yorucu ama bir o kadar da motive geçen bu süreçte birbirine her zaman destek olan bir kültüre sahibiz. Yenilenebilir enerji alanında -özellikle çevre ve iklim konusunun daha da fazla önemsenmeye başlandığı ve hassasiyet oluştuğu bu dönemde daha da gelişip büyüyeceğimize olan inancım tamdır.

 

 

Emre Anduv
Nordex Türkiye ve Ortadoğu, Ticari Proje Müdürü

TED Koleji’nden mezun olduktan sonra İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü’nde lisan eğitimimi tamamladım. 2014 yılında, Vergi Denetimi alanında başladığım kariyerime ikinci profesyonel iş tecrübem olan Nordex Türkiye’de Finans Uzmanı olarak devam ettim. Şu anki görevime Proje Ticari Müdürü olarak devam etmekteyim. Nordex gibi sektörde söz sahibi olan bir firmanın çatısı altında kariyerimi devam ettirmek benim için güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Projenin hemen her aşamasında görev aldığım pozisyonumda, projeye ilişkin kontrat yönetimi, finansman ve lojistik ile ilgili tüm ticari konulardaki ihtiyaçları yönetiyorum. Proje Ticari Yönetimi Bölümü olarak bireysel gelişimlerimizin, ekip ruhuyla şirket gelişimine yansıyacağının farkındayız. Bu nedenle, birbiriyle iyi iletişimi olan, şeffaf bir çalışma ortamını ve yönetim anlayışını benimseyen bir departmanız. Yeni yatırım potansiyellerinin fazla olduğu bir sektörde, geleneksel enerji kaynaklarının sürdürülebilir olmadığının bilincindeyiz. Temiz bir gelecek için çalışmayı ve gelecek nesillerin haklarını koruyarak büyümeyi amaç edindiğim bu yolda, Nordex’te çalışmaktan son derece gururluyum.

Merve Karabulut
Nordex Türkiye ve Ortadoğu, Ticari Proje Müdürü

İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü ve Milano Üniversitesi Ekonomi & Politika yüksek lisansı mezunuyum. 2015 yılı itibariyle başladığım profesyonel iş hayatıma, üretim sektöründe dış ticaret satış, ulaşım sektöründe ticari proje yöneticiliği yaparak, farklı şirketlerde devam ettim. Değişik endüstrilerdeki deneyimim, beni gerçekten bir parçası olmaktan gurur duyacağım rüzgar enerjisine adım adım yönlendirdi. Nordex bünyesine çok yeni katılmış olmama rağmen çevreci bir yenilenebilir kaynak olan rüzgar enerjisi konusunda çalıştığım için çok heyecanlıyım. Şirketin kapsayıcı ve eğitici politikaları sayesinde kendimi uzun zamandır Nordex ailesinin bir parçasıymış gibi hissediyorum. Bu yeni sektörü öğrenmek, rüzgar enerjisi üretimine katkı sağlamak için Nordex’in en doğru şirket olduğunu düşünüyorum.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Ahşap kule, daha yeşil rüzgar türbinleri için fırsat sunuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Büyük ölçekli uygulamalar için doğanın karbon elyafı olan lamine ahşaptan yapılmış zorlu tasarımlar geliştiren İsveçli ahşap teknolojisi şirketi Modvion, rüzgar türbinlerini daha da yeşil hale getirebilecek ahşap bir tasarım sunuyor. Modülleri ve ahşabı bir araya getirmenin devrim niteliğinde bir yolunu sunan Modvion, patentli çözümüyle rüzgar türbinleri için ahşaptan kule sunuyor. Geçmişin yel değirmenlerinden esinlenilen bu tasarımla Modvion, ahşaptan inşa ettiği kule ile türbinin karbon ayak izini %90’dan fazla azaltıyor.

Firmanın İcra Kurulu Başkanı Otto Lundman, “Dünya bir iklim kriziyle karşı karşıya ve enerji kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor. Rüzgar enerjisi sahip olduğumuz en verimli ve cazip enerji kaynaklarından biri. Biz bu değeri daha da artırıyoruz” diyor.

Kanatlar ve makineler endüstri standardı ekipmanlar olsa da, bu yaklaşım Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden bazılarının ilgisini çekiyor. Vestas Wind Systems A/S daha küçük bir tanıtım modelini gördükten sonra, firmanın %15’ini satın alıyor, İtalyan Enel Green Power SpA bir iş birliği anlaşmasına varıyor. İsveçli Vattenfall AB firmasının ortağı olduğu Almanya’nın RWE AG firması da Mart ayında Modvion’un ahşap kulelerini gelecekteki projelerinde kullanmak üzere bir sözleşme imzalıyor.

Konuyla ilgili Vestas Ventures İcra Kurulu Başkanı Todd O’Neill, “Müşterilerimizin birçoğu, Modvion’un yolculuğunun nasıl bir parçası olabileceklerini öğrenmek için proaktif bir şekilde sorular soruyor. İş birliğimizin artmasını bekliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Ahşap kulenin avantajları

Modvion, rüzgar türbinlerinde ahşap kulenin avantajlarını şu şekilde açıklıyor: “Yüksek rüzgar türbini kuleleri inşa etmenin en büyük zorluğu lojistiktir. Bu kadar devasa yapıları nasıl yerine yerleştirirsiniz? Kuleler uzadıkça lojistik zorluk da artar. Patentli çözümümüz, sıradan yollarda sıradan kamyonlarla taşımayı mümkün kılar. Bizim için köprüler, tüneller ve dolambaçlı yollar sorun değil. Lamine ahşabın çeliğe kıyasla üç büyük avantajı vardır: Ahşabın daha hafif bir yapıya olanak tanıyan daha yüksek bir özgül gücü vardır. Yüksek çelik kulelerin kendi ağırlıklarını taşıyabilmeleri için ekstra kuvvete ihtiyaçları vardır; ahşap kulelerin ise buna ihtiyacı yoktur. Son olarak, modüler ahşap kulelerimiz tutkalla birleştirilirken, modüler çelik kuleler düzenli kontrol gerektiren çok sayıda cıvata gerektirir.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

WWW’nin yeni tasarımı, deniz üstü rüzgar türbinlerinde geleneğe meydan okuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Norveç merkezli World Wide Wind, tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisi VAWT ile deniz üstü rüzgar enerjisinde geleneğe meydan okuyor. Ters yönde dönen dikey türbinler, yüzen açık deniz rüzgar projeleri için verimi radikal bir şekilde artırabilirken, LCoE’yi azaltıyor. Uzmanların deniz üstü rüzgar enerjisinde maliyeti yarı yarıya indirebilecek son derece yenilikçi bir türbin olarak yorumladığı bu teknoloji, önümüzdeki günlerde test aşamasına geçiyor.

19 metre uzunluğundaki 30 kW’lık prototip ile teste başlayacak tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbininin, çok daha büyük 1,5 MW’lık bir sonraki prototipinin 2025 yılında teste başlayacağı açıklanıyor. World Wide Wind, 2030’dan önce ise, yaklaşık 400 metre uzunluğunda olacak 24 MW türbini piyasaya sürmeyi planlıyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisine yönelik yazılım, veri analizi ve istihbarat çalışmaları sunan Aegir Insights’ın paylaştığı araştırmaya göre, İskandinav ülkesinin güneybatısının açıklarında yer alan pilot çalışma planlandığı gibi giderse, 2025 yılına kadar 1MW’lık bir amiral gemiye ve daha sonra 10 yıl dolmadan şu anda Avrupa açıklarında faaliyet gösteren geleneksel üç kanatlı yüzer ünitelerden potansiyel olarak %75 daha düşük bir fiyata şebekeye güç akıtabilecek devasa 24MW’lık bir modele geçişi hızlandıracak.

Türbini eşsiz yapan tasarımı

WWW’nin ters yönde dönen VAWT teknolojisi, basit bir anlatımla şu yapıdan oluşuyor: Ağır jeneratör işinin tamamı suyun altında ve türbinin yüzen dubasının altında yer alıyor. Bu, her şeyin suya batmasını önlemek için tabana yeterli ağırlık ekliyor ve yalnızca bir dizi bağlama çapası gerektiriyor. Jeneratörün rotoru ve statoru her biri ana kule gövdesinden 45 derecelik açıyla üç kanat çalıştıran bir çift dikey eksenli türbine bağlanıyor. Alt türbin bir yönde dönecek şekilde ayarlanıyor ve alt türbinin ortasından geçen bir direğe monte edilen üst türbin ise diğer yönde dönecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde de kanatlar, yelkenli teknelerde olduğu gibi çoğu yerde rüzgardan faydalı tork elde ediyor.

Devamını oku

Trendler