Connect with us

Maray Makina Mühendislik: Kestirimci bakım uzmanlığı

Published

on

Maray Makina Mühendislik 2010 yılından bu yana kestirimci bakım hizmetleri ile fabrikalarda ön görülmeyen arızaların önüne geçerek, yaptığı yerinde tespitler ile  üretimin plansız durmasını engelleyerek üretim kayıplarının önüne geçiyor, ekipmanların maksimum verimde çalışmasını sağlıyor ve enerji tasarrufuna katkıda bulunuyor.

Teknolojiye yaptığı yatırımlarla kalitesini sürekli olarak artıran Maray Makina Mühendislik, bu doğrultuda dünyada sektörünün devi durumunda olan Emerson firmasının Online Kestirimci Makina Sağlığı İzleme Sistemleri’nin satışı, kurulumu ve devreye alınması konusunda Türkiye’deki yetkili partneri durumundadır. Böylece Maray Makina Mühendislik Türk sanayisinin kestirimci bakımda, çağdaş teknolojiler uygulamasına geçişinde, kaliteli ve güvenilir hizmetler sunarak ülkemize ve sanayimize artı değer katmayı hedefliyor. Endüstriyel tesislere, büyük veya küçük ölçekli işletmelere ölçüm, danışmanlık ve eğitim hizmetleri veren bir mühendislik şirketi olan Maray Makina, kestirimci bakım konusunda ülkenin tanınan ve tercih edilen bir markasıdır.

Kestirimci bakımın önemi

Üretim yapan işletmelerin, fabrikaların, bir başarı ve bütçe hedefi mevcuttur. Bu süreçte beklenmedik olumsuzluklar ve proses akışında kesinti yaşanmaması için, o işletmenin öngörülmeyen, beklenmeyen, sürpriz duruşlarını, üretim kesilmelerini bertaraf etmek gerekiyor. Bu olumsuzlukların ve beklenmeyen durumların yaşanması aslında işletmelerin kaderi olmamalıdır. Çünkü gerekli önlemleri alarak olumsuzlukları engellemek mümkün olacaktır. İşte bu önlemler kestirimci bakımla mümkün olmaktadır. Kestirimci bakım, çeşitli ölçümler ve analizler sonucu, arıza yaşanmadan ve üretim kaybı gerçekleşmeden erken teşhis uygulamasına verilen addır. Beklenmedik bir arıza nedeniyle makinaların ve bu arızadan dolayı birbirini etkileyen çeşitli ekipmanların oldukça uzun süre devre dışı kalması, çalışamaz halde olması çok çok önemli üretim kayıplarına yol açacaktır. Seri imalat gerçekleştiren firmalardaki üretim kayıpları, ekipmanların bakım-onarım ve tesisin duruş maliyetlerinin artmasına, müşteri odaklı taahhütlerin aksamasından dolayı imaj ve prestij kaybına da yol açabilmektedir.

Üretimi durdurmamak için arızaların daha oluşum esnasında çeşitli test ve analiz yöntemleri kullanılarak tespitinin yapılabildiği kestirimci bakım yöntemiyle, maliyet hesaplamalarında oldukça önemli bir noktaya ulaşmak mümkün olmaktadır. Bakım sürecinde makine arızaları erken teşhis edilebilirse ileride çıkabilecek daha büyük sorunlardan kurtulmakla beraber daha ucuza bakım ve tedavi uygulanmış olur. Şirketler bu sayede önlemlerini çok önceden alabilirler. Kestirimci bakım metotlarına yönelerek, önceden yapılan ölçüm ve analizler sonucunda gerekli önlemler ve aksiyonlar alınarak, belki de gözden kaçabilecek basit durumların, daha önemli ve büyük sıkınlar yaratmasının önüne geçilebilecektir.

Planlı bakım

Ayrıca Maray Makina Mühendisliğin ölçümler ve analizler sonrası hazırladığı raporlar ile ekipmanlarınızın mevcut sağlığı hakkında sürekli bilgi sahibi olacak ve planlı bakım günlerinizde bu rapor doğrultusunda doğru ekipmanlara fokuslanarak efektiv bir bakım yapmış olacaksınız. Unutmayınız ki ölçülmeyen hiç bir şey yönetilemez.

Kestirimci bakım kültürü

Kestirimci bakım anlayışı ve kültürü tüm işletmeler için olmazsa olmaz konumundadır. Kestirimci bakımın, koruyucu bakıma göre %12 maliyet ve işçilik kazancı sağladığı bilinmektedir. Uçaklarda bir yedek parçanın 2 bin saatte bir değişmesi gerekiyorsa; şayet periyodik bakım esnasında yedek parçanın durumu iyi dahi olsa emniyet gereği bu parça değiştirilmek mecburiyetindedir. Fabrikalardaki ekipmanlar içinse durum farklılık göstermektedir. Örneğin bir rulmanın 5 bin saatlik çalışma sonunda değiştirilmesi gerektiği belirtilse dahi; kestirimci bakım uygulamasıyla ekipmanın vibrasyon ölçümleri alınarak; rulmanın maksimum ömründe çalışması ve bağlı olduğu ekipmanlarda da malzeme ömrünü maksimum seviyelere çekmek mümkün olmaktadır. Maray Makine, fabrikalar adına ekipmanları, vibrasyon ölçümü ve analizleri ile periyodik olarak takip etmekte; bu sayede gereksiz parça değişimlerinin önüne geçmekte; maliyet açısından da avantajlar sağlamaktadır. Bu avantajların boyutu; maliyet, zaman ve kesintiye uğramayan üretim süreçleri ile daha da ön plana çıkmaktadır.

Kestirimci bakımda uzmanlık

Maray Makina Mühendislik, TS EN ISO 9001 standartları doğrultusunda kalite yönetim sistemine dâhil olup kurumsallaştırdığı yapısı içinde; doğru tespitleriyle, hizmet verdiği muhataplarının en güvenilir partneri konumundadır. 2010 yılından bu yana gelinen noktada, Türk sanayisinde kestirimci bakımda konusunun uzmanı olarak tanınmanın ve Türkiye’nin en büyük kestirimci bakım servisi olmanın gururunu yaşayan Maray Makina; bilgisi ve tecrübesine dayanarak verdiği güvenilir hizmetlerle ön plana çıkmaktadır.

Kurumsal anlayış olarak hizmet götürdüğü her tesisteki tüm varlıkları ve ekipmanları bu ülkenin milli serveti olarak gören Maray Makina; işletmelerin zaman ve mali kayıplarını ülkenin ekonomik kaybı olarak görmekte ve hizmet sunulan işletmelere karşı aidiyet duygusuyla hareket etmektedir. Kestirimci bakım alanında Türkiye’nin en geniş teknik ekibine sahip olan Maray Makina; ülkenin her coğrafyasında, işletmelerin full time üretim yaptıkları bilinci içerisinde, proaktif çalışma prensibini benimseyerek, 7 gün 24 saat hizmet sunmaya devam ediyor.

Yeni yatırımlar

Maray Makina Mühendislik ailesi, değerli muhataplarının teveccühleri sayesinde geldiği konumu;, yeni hedefler için bir sıçrama noktası olarak görmekte ve daha iyi hizmetler verebilmek adına yeni yatırımlar yapmaktadır. Türk sanayisinin kestirimci bakımda çağdaş teknolojilerin uygulamasına geçişte; kaliteli ve güvenilir hizmetler sunan firma, ülkemize ve sanayimize artı değer katmayı sürdürmeyi hedefliyor.

Maray Makina Mühendislik pek çok firmaya periyodik ölçüm hizmetleri sunmanın yanı sıra, firmalarla arıza kök neden analizini birlikte yaparak tek seferlik desteklerde sunmaktadır. Maray Makina Mühendislik başta termik santraller, jeotermal santralleri, hidroelektrik santralleri, rüzgar gülü santralleri otomotiv sanayii, madencilik sektörü, çimento sanayisi , gıda sanayisi gibi pek çok farklı sektöre hitap ediyor.

Enerji verimliliği

Her makinede bir arıza oluştuğunda titreşim seviyesinde bir artış olmaktadır. Dönen makinelerde oluşan arızaların sebepleri ve titreşim ile ilişkileri iyi anlaşılırsa arızaları belirlemek kolay olmaktadır. Titreşim istenmeyen bir harekettir; çünkü boşa enerji harcar ve istenmeyen ses ve gürültü oluşturur. Titreyen makine fazladan elektrik enerjisi tüketir. Bu sorun ne kadar erken fark edilirse ve çözüm geliştirilirse, enerjiden o kadar tasarruf elde edilmiş olacaktır. Örneğin elektrik motorlarının ya da herhangi bir mekanik ekipmanın arızalı çalışma sırasında fazladan titreşimle harcadığı enerji ile; bakım sonrasında harcadığı enerji karşılaştırıldığında, arıza aşamasında daha fazla enerji harcarken, bakım sonrasında harcanan enerjinin düştüğü gözlenecektir. Bu da elektrik faturasına olumlu şekilde yansımanın yanı sıra enerji verimliliği sağlayarak çevreyle daha dost bir üretimi mümkün kılacaktır.

Maray Makina’nın öne çıkan en önemli özelliği tecrübesidir. Proaktif çalışma yapısı sayesinde fabrikaların ihtiyaçlarına 7/24 çözüm getiren firma; en yüksek teknolojiyi takip edip hizmetlerine uygulamaktadır. Bütün bunların sayesinde Maray Makina Mühendislik işletmelere ölçümler ve analizler sonucunda tam isabetli raporlar hazırlıyor; işletmenize ise bu raporlar doğrultusunda planlı bakım günlerinde tespit edilen arızalara odaklanmak kalıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

DÜRED Başkanı Murat Durak, deniz üstü rüzgardaki gelişmeleri REIA 2023’te değerlendirecek

Published

on

By

Yenilenebilir enerjinin her alanından Avrupa’daki geliştiriciler, yatırımcılar, finansörler, mali danışmanlar, sektör uzmanları ve brokerları buluşturan Yenilenebilir Enerji Yatırım ve Varlık Yönetimi Konferansı – Renewable Energy Investment & Asset Management Conference (REIA 2023), 30 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Yunanistan’da düzenleniyor.

Avrupa yenilenebilir enerji sektöründeki son gelişmelerin ele alınacağı konferansın konuşmacıları arasında, Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak yer alıyor. Murat Durak’ın konuşacağı “Blowin in the wind: Investing İn Offshore And Floating Wind” Oturumu, konferansın ikinci gününde saat 13:35’te başlıyor.

REIA 2023’te, deniz üstü rüzgar enerjisindeki yatırımların ele alınacağı oturumla ilgili şu açıklama yer alıyor: “Açık deniz rüzgar potansiyelinin %80’i, 60 metreden daha derin sularda bulunuyor ve bu da sınırlı arazi alanına sahip ülkelerde yüzen türbinlere olan ihtiyacı artırıyor. Yüzen rüzgar enerjisi endüstrisi, Avrupalı ​​şirketlerin öncülüğünde 2022 yılı sonuna kadar planlanan 48 GW kapasiteyle hızla genişliyor. Avrupa’nın 2030 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 264 GW yüzer açık deniz rüzgarı üretmesi planlanıyor. Yalnızca Birleşik Krallık, yüzer rüzgar projelerine 60 milyon sterlinin üzerinde yatırım yapıyor. Almanya, Türkiye, Portekiz, İspanya ve diğerleri iddialı offshore rüzgar hedeflerini takip ediyor. Zorluklar arasında yeni bir tedarik zinciri ve liman altyapısı oluşturulması yer alıyor. Avrupa, 2022’de rüzgara 17 milyar Euro yatırım yaparak yıllık hedefinin gerisinde kaldı. Yüzen açık deniz rüzgarı gelecek; ancak potansiyelini gerçekleştirmek için önemli altyapı yatırımlarına ihtiyaç var.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

WindEurope: Türkiye, Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore proje için BAE’li geliştirici ile müzakere ediyor

Published

on

By

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’ne katılmasının ardından dernek, Türkiye ile ilgili önemli bir değerlendirme paylaştı. Rüzgar enerjisinde Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye formülünün sunulduğu açıklamada, Türkiye rüzgar enerjisi sektöründen ve hükümetin rüzgardaki politikalarından oldukça olumlu bahsedilirken, Türkiye’nin yanlış yapma riski taşıdığı önemli bir konuda uyarı yapıldı.

Türkiye’nin tamamı karada olmak üzere 12 GW kurulu rüzgâr gücüyle elektriğinin %11’ini rüzgardan üreten bir ülke olarak, kurulu gücüne 2035 yılına kadar 3 GW’ı offshore rüzgar olmak üzere 28 GW daha eklemek istediği bilgisinin paylaşıldığı değerlendirmede, “Bunun için gerekli projeler de mevcut. Geliştirilmekte olan 26 GW’lık kara rüzgâr projesi var” dendi. Önemli bir bilginin yer aldığı değerlendirmede, hükümetin Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore rüzgar için BAE merkezli bir geliştirici ile mutabakat anlaşması müzakere ettiği belirtildi.

Tedarik zincirlerini desteklemeye devam etmeli

“Türkiye’nin rüzgar tedarik zinciri güçlenmeye devam ediyor” başlıklı değerlendirmede, Türk rüzgar endüstrisinin büyük hedeflerinin olduğu ve hükümetin özellikle Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirmek için çok daha fazla rüzgar enerjisi istediği belirtilirken; Türkiye’nin ihaleleri doğru yapması gerektiği ve tedarik zincirlerini desteklemeye devam etmesi gerektiği vurgulandı.

Avrupa rüzgâr enerjisi tedarik zincirinin önemli bir parçası

Tüm bu yeni kapasiteyi inşa etmenin sadece enerji güvenliği için değil; aynı zamanda sanayi için de iyi bir politika olduğu değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye halihazırda güçlü bir rüzgar enerjisi tedarik zincirine sahip. İzmir çevresinde kule, kanat, redüktör ve jeneratör üreten 13 fabrika var. Ürettiklerinin %80’i, çoğu Avrupa ülkeleri olmak üzere ihraç ediliyor. Bu da Türkiye’yi daha geniş Avrupa rüzgâr enerjisi tedarik zincirinin önemli bir parçası haline getiriyor. Büyüme için geniş bir alanı da var. Çandarlı limanı çevresindeki daha fazla genişleme, Türk endüstrisini bir sonraki seviyeye taşıyabilir. Bu da daha fazla ekonomik kalkınma ve yerel istihdam anlamına gelecektir.”

Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için Türkiye formülü

Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’nin rüzgâr türbinlerindeki sabit mıknatıslarda kullanılan nadir toprak elementleri açısından büyük rezervlere sahip olduğunun vurgulandığı açıklamada, bundan faydalanmanın Avrupa’nın bu malzemeler için Çin’e olan büyük bağımlılığını azaltmaya yardımcı olacağı dile getirildi. Açıklamada, Türkiye’nin rüzgar türbini kanatlarında kullanılan cam elyafı da işlediğine dikkat çekilerek, “Bunu daha fazla yapabilirler ve bu da cam elyafı konusunda Çin’e olan bağımlılığımızı azaltmaya yardımcı olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’nin yanlış yapma riski taşıdığı bir şey var!

Önemli bir uyarının yer aldığı değerlendirmede, Türk hükümetinin rüzgâr enerjisinin yaygınlaşmasını desteklemek için pek çok iyi şey yaptığı ancak yanlış yapma riski taşıdıkları bir şeyin olduğu, şu ifadelerle paylaşıldı: “Her MW’lık yeni rüzgar enerjisi kapasitesinin bir MW’lık yeni depolama kapasitesi ile eşleştirilmesini istiyorlar. Bu ‘%100 depolama’ başka hiçbir ülkede yok. Batarya fabrikaları için sipariş yaratmak isteyenler bile sadece %20 depolama yapıyor. Bu, Türkiye için de çok daha makul bir rakam olacaktır.”

“AB, Türkiye’nin sunabileceklerini kucaklamalıdır”

Açıklamada görüşleri paylaşılan WindEurope CEO’su Giles Dickson, “Türkiye, Avrupa rüzgar enerjisi tedarik zincirinde merkezi bir rol oynuyor. Pek çok bileşen üretiyorlar ve bunların çoğunu AB’ye ihraç ediyorlar. Rüzgar enerjilerini ve tedarik zincirlerini büyük ölçüde genişletmek istiyorlar. Harika. Daha da iyisi, Avrupa’nın rüzgar türbinlerinin ihtiyaç duyduğu nadir toprak yataklarına sahipler. AB, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi alanında sunabileceklerini kucaklamalıdır” ifadelerini kullandı.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

Enercon’da CEO değişimi: Udo Bauer, 1 Ocak’ta görevi devralıyor

Published

on

By

Enercon CEO’su Dr. Jürgen Zeschky, firmanın tek hissedarı olan Aloys Wobben Vakfı’nın Yönetim Kurulu’na katılıyor. Enercon COO’su Udo Bauer, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Enercon CEO’su olarak Dr. Jürgen Zeschky’nin yerine geçiyor.

Çeşitli sektörlerde uzun yıllara dayanan tecrübesiyle geçtiğimiz yıl Enercon’daki COO alanını oldukça başarılı bir şekilde geliştiren Udo Bauer, 2024 yılının başından itibaren şirketin yönetimle ortak geliştirilen stratejik yönetimine devam edecek. Udo Bauer’den boşalacak COO görevini ise, Enercon’da Küresel Satın Alma ve Tedarik Hattı Yönetimi’nden sorumlu olan ve bu nedenle deneyimlerini yeni görevine en iyi şekilde katabilecek Heiko Juritz üstlenecek. Udo Bauer’in vekili olarak Heiko Juritz, 1 Ocak’tan itibaren şirketin yeni COO’su olarak görev yapacak.

Şirket tarafından duyurulan gelişmede görüşlerine yer verilen Aloys Wobben Vakfı Başkanı Heiko Janssen, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “CEO pozisyonundaki bu değişiklikle, Enercon için kendimize koyduğumuz hedeflere ulaşmak için gerekli olan sürekliliği sağlıyoruz. Dr. Zeschky’ye, şirket üzerinde birçok açıdan kalıcı bir olumlu etki yarattığı son birkaç yıldaki kişisel bağlılığı için teşekkür etmek istiyoruz. Her ne kadar 2023 sonuçları hala krizin etkilerini taşıyor olsa da yeni siparişler karlı ve başarıya giden yol açık. Dr. Zeschky’nin farklı bir rolde Enercon’un geleceğini şekillendirmeye yardımcı olmaya devam edecek olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Sayın Udo Bauer ile CEO pozisyonu için deneyimli ve uluslararası bir yönetici kazandık; gelecekte Enercon ekibiyle birlikte başarıya giden bu yolu izlemeye devam edeceği için çok mutluyum.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com