Connect with us

5. İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi’nde yerli üretim vurgusu

Yayın tarihi:

-

Makina Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası İzmir şubeleri tarafından düzenlenen 5. İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi, Tepekule Kongre Merkezi’nde yapıldı. Alanında uzman katılımcıların bildirilerini sunduğu etkinlik bu yılda verimli fikir alışverişlerine imkân sundu.

 

Rüzgar Enerjisi Dergisi ekibinin de aktif olarak yer aldığı etkinlikte, “Yerli üretim ve İzmir” başlığı altında sunulan bildirilerde şu konular işlendi: Yerli rüzgâr endüstrisi, offshore ve karasal YEKA’lar, rüzgâr santrallerinin işletilmesi ve bakımı, rüzgâr santrallerinde dijitalleşme, rüzgâr santrallerinde çalışma güvenliği, rüzgâr santrallerinin ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri.

Ekolojik yıkım her geçen gün artıyor

Geçtiğimiz günlerde dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın “iklim adaleti” talebiyle sokağa çıkmasına neden olan, Greta Thunberg isimli aktivistin Birleşmiş Milletler’deki konuşması ile gündeme oturan ekolojik kriz konusu da etkinlikte ele alınan konuların başında yer aldı.

Makina Mühendisleri Odası (MMO) İzmir Şube Başkanı Yüksel Yaşartekin, etkinlikte yaptığı sunumda, ekolojik yıkımın artan tehdidine dikkat çekti. Yaşartekin şunları söyledi: “Başta İzmir olmak üzere ülkemizdeki rüzgâr potansiyelinin doğaya, çevreye, kültürel ve tarihi dokuya zarar vermeden büyütülmesi olanaklıdır. EMO ve MMO olarak, üretimde kullanılan kaynaklar ve ekipmanların yerli olmasının önemli olduğunu ifade ediyoruz. Yerli ekipman ve teknoloji üretiminde henüz yolun başındayız. Bu nedenle, rüzgâr ve güneş enerjisine ilişkin Ar-Ge çalışmalarına enerji alım fiyatlarına dayalı mali mekanizmaları aşacak şekilde teşvik edilmesinin önemini vurguluyoruz.

Çevresel etki maliyet analizleri önemli

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şube Başkanı Şebnem Seçkin Uğurlu ise rüzgârda kurulu gücün HES’lere yaklaştığına dikkat çekti. Uğurlu şunları kaydetti: “Temmuz 2018’den Temmuz 2019’a bir yıllık dönemde rüzgâra dayalı kurulu güç yüzde 7,8 oranında artarken, akarsu santrallarında ise artış oranı ise yüzde 3,14 düzeyinde kalmıştır.

Yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımında, özellikle HES projelerinde karşımıza çıkan çevre sorunlarının, rüzgâr ve güneş projelerine de sıçraması engellenmelidir. ÇED süreçlerinin iyileştirilip, toplumsal fayda analizlerine dayalı bütüncül değerlendirmelere göre, yatırımlara izin verilmesi; yatırımcılarımızın da çıkarınadır.

Çevreyi ve yöredeki ekonomiyi de kapsayan ömür boyu maliyet analizleri yapılmalıdır. Maliyetlerde küçük tasarruflar etme anlayışıyla, yerleşim alanlarına ve tarım alanlarına çok yakın konumlara yatırım yapılmasından vazgeçilmelidir. Başta ilimiz olmak üzere ülkemizin rüzgâr potansiyelini doğaya, çevreye, kültürel ve tarihi dokuya zarar vermeden değerlendirilmesi olanaklıdır.”

“Rüzgârın tartışıldığı her yerdeyiz”

Sempozyumda söz alan bir diğer isim ise Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Hakan Yıldırım oldu. Hakan Yıldırım şunları belirtti: “Rüzgârın tartışıldığı her yere gitmeye çalışıyoruz. Ortak akıl oluşturulmasını önemsiyoruz. Bu tür buluşmalar bu yüzden çok önemli. Bugün bulunduğumuz yeri ve yarın ülke olarak olmak istediğimiz yer neresi global olarak bakmamız lazım. Yenilenebilir enerji herkesin ağzında. Tüketici bu konuda 3 ana konuyu görmek istiyor. Çevreci, güvenilir ve ucuz olmasını istiyorlar. Türkiye’de 3 bin 500 adet türbin var. Çok geniş alanlara yayılmış durumda. Diğer enerjilere göre daha güvenilir, çevreci ve ucuz olduğunu görüyoruz. Şimdiye kadar rüzgâr enerjisi önünde en önemli engel ucuzluk sorunuydu. 5 senedir maliyet açısında düştüğünü görüyoruz. Önümüzdeki 20 yıl boyunca hem güneş hem de rüzgâr enerjisi büyüyecek. Diğer enerjileri geride bırakacak.”

Planlama boyutunda sorunlar var

Makina Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Yunus Yener de, 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı, ETKB 2015-2019 Strateji Belgesi ve 2023 Ulusal Yenilenebilir Eylem Planı’nda öngörülen kapasite/gerçekleşme verilerinin birbiriyle uyuşmadığını belirterek, “ETKB rüzgâr için daha önce belirlenen hedefleri geri çekmiş ve 2023 için öngörülen hedefi yüzde 15 oranında azaltmıştır. Bu durumda on yıl sonra ve gerçekleşme oranlarında sapma olmasa bile, rüzgâra dayalı elektrik üretim kapasitesinin ancak üçte birinin, güneş enerjisine dayalı elektrik üretim potansiyelinin de yalnızca yüzde 8’inin kullanılması planlanmıştır. Bu durum, planlama boyutunun da ne kadar sorunlu olduğunu göstermektedir. Oysa gerek kaynaklarımızın yeterli düzeyde değerlendirilebilmesi gerekse iklim değişikliği krizinin derinleşmemesi ve etkilerinin sınırlanması için enerji üretiminde öncelik ve ağırlık, fosil yakıtlara değil yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilmelidir.

Dahası, enerji kaynaklarının çıkarılması, değerlendirilmesi, iletilmesi ve dağıtımının toplum çıkarlarını gözeten kamusal bir planlama dâhilinde acilen yapılması gerekmektedir. Planlama çalışmaları da kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, çevresel ve sosyal etkileri itibariyle sorunsuz, bireysel ve toplumsal haklara karşı saygılı, nükleer macera peşinde koşmayan, özelleştirme, taşeronlaştırma ve iş güvencesinden yoksun çalışma koşullarından arınmış, toplumsal yararı gözeten ve yeniden etkin kamu varlığını öngören bir anlayışla yürütülmelidir. Halkımız ve sanayimizi bunaltan enerji fiyatlarının sürekli artışından ancak böylece kurtulabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Üç gün süren etkinliğin sonunda katılımcılara teşekkür sertifikaları sunuldu. 5. İzmir Rüzgâr Sempozyumu ve Sergisi’nde sunulan bildirilerin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Rüzgar enerjisi 2023’te kritik eşikleri aşarak rekorlar kırıyor; GWEC, büyüme tahminini revize ediyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC)

Bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %50’lik bir artış yakalayan yenilenebilir enerji kaynakları, 510 GW’lık yeni kurulumla 2023 yılında rekor kırıyor. 40 yıllık birikimin ardından 1 TW kurulu güce 2023 yılında ulaşan küresel rüzgar enerjisi, 2023’te bir önceki yıla göre %50’lik bir artışla rekorlar kırarak kapasitesine 106 GW kara rüzgarı ve 10,8 GW deniz üstü rüzgar kurulumu ekliyor. Bugün 2024 Küresel Rüzgar Raporu’nu paylaşan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), 2024-2030 büyüme tahminini (1210GW) %10 yukarı yönlü revize ediyor. 2030 hedefleri için yıllık rüzgar enerjisi kurulumlarının 10 yıl içinde mevcut 117 GW seviyesinden en az 320 GW’a çıkarak 3 kattan fazla artması gerektiğini açıklayan GWEC, konuyla ilgili atılması gereken adımlara raporda detaylı bir şekilde yer veriyor:

GWEC GLOBAL WIND REPORT 2024

Devamını oku

Yenilenebilir enerjideki son gelişmelerin ele alınacağı IRENEC 2024 için geri sayım başladı!

Yayın tarihi:

-

Yazar

Uluslararası Yenilenebilir Enerji ve Çevre Konferansı (IRENEC) 17-19 Nisan 2024 tarihleri arasında İstanbul Beykent Üniversitesi’nde 14. kez düzenleniyor. Hem yüz yüze hem de Zoom aracılığıyla sanal olarak gerçekleştirilerek yenilenebilir enerji sektörünü bir araya getirecek olan konferansa, yüz yüze veya internet üzerinden canlı olarak katılacak olan ziyaretçilerin https://www.irenec.org/kayit/ adresi üzerinden kayıt yaptırması gerekiyor.

Yenilenebilir enerjide son teknolojilerin ve gelişmelerin merkezi olan konferans bu yıl; enerji geçişi, kentlerin ülkelerin ve kıtaların iklim nötr olması için yapılanlar ve yapılması gerekenler, yenilenebilir kaynaklarının entegrasyonu, 2050 Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), Enerji Dönüşümü 2050, yenilenebilir enerji teknolojileri ve uygulamaları konularına odaklanıyor.

İzlemesi ve kaydolması tamamen ücretsiz olan IRENEC 2024, kayıtlarınızı bekliyor.

Devamını oku

Trendler