Connect with us

Dernekler

WindEurope 2026 Annual Event’e resmen aday olan İstanbul, TÜREK 2023’te rüzgarın küresel profesyonellerini buluşturacak

Published

on

2023’ü rüzgarın en üst seviyede vurgulanacağı yıl olarak ilan eden TÜREB, İstanbul’un WindEurope 2026 Annual Event’e resmen aday olduğunu açıklayarak, Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün küresel tanıtımı için büyük fırsatı duyurdu. 7-8 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin (TÜREK) Tanıtım Toplantısı’nda konuşan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, TÜREK 2023’ün bu yıl WindEurope iş birliği ile gerçekleştirilerek yurt dışından da çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağını açıkladı.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından Kasım ayında 12’ncisi İstanbul’da yapılacak olan Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin (TÜREK) Tanıtım Toplantısı’nda, rüzgar sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler ve hem kamu hem de özel sektör tarafında alınan aksiyonlar değerlendirildi. İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen ile İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Dr. Cemil Hakan Kılıç’ın katıldığı toplantıda TÜREK 2023’le ilgili detaylı bilgiler aktaran TÜREB Başkanı İbrahim Erden, bu yıl önceki yıllardan farklı olarak WindEurope iş birliği ile gerçekleştirilecek olan kongrenin yerli ziyaretçilerin yanı sıra Avrupa başta olmak üzere yurt dışından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağını belirtti. Kongrede yatırımlar, sanayi gelişimi, finans, servis bakım ve karasal rüzgarın ağırlıklı olduğu konu başlıklarının yanı sıra geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner etkinliği çerçevesinde enerji depolama, deniz üstü rüzgar enerjisi, hibrit ve hidrojenle ilgili ayrı bir bölümün olacağını da ifade eden Erden, Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticilerinin TÜREK 2023 kapsamında Türk tedarikçilerle doğrudan buluşturulmasına imkan verecek ayrı bir “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliği için de WindEurope ile birlikte planlama yaptıklarını vurguladı. 

Kapasite artışları ve yeni önlisanslar 2026 ve sonrası için sıçrama yaratacak

Türkiye olarak WindEurope 2026 Yıllık Etkinliği’ni İstanbul’da yapmak için resmen aday olduklarını hatırlatan Erden, kısa bir süre önce Avrupa’nın ulusal rüzgar birliklerinin temsilcilerini Türkiye’de ağırladıklarını belirterek İstanbul’un her açıdan bu kadar büyük bir etkinliği yapmaya yeterli olduğunu AB bölgesinde sektörün en üst düzey isimlerine gösterme fırsatı bulduklarını söyledi. Türkiye’de rüzgar sektöründe daha önce verilen kapasitelerin neredeyse tamamının gerçekleştirilmiş olması sebebiyle 2023’ün ilk 3 ayında yalnızca 55 MW’lık, son iki ayda ise 150 MW’lık yeni kurulum yapıldığını belirten İbrahim Erden, hem finansman bulmakta küçük çaplı projelere göre daha fazla zorluk yaşayan YEKA’ların yavaş yavaş bu sorunu çözmeleri hem de kurulum yapmaya daha uygun olan mevsime girilmiş olması dolayısıyla yeni kurulum oranlarının yükselmesini beklediklerini belirtti. Erden, “Türkiye’de şu anda ön lisansını almış ve önümüzdeki aylarda alması beklenen yaklaşık 25 bin MW’lık yeni rüzgar kapasitesi mevcut ve bunların 3 yıl içerisinde proje geliştirme süreçlerini tamamlayarak sonraki yıllarda devreye girmeye başlayacağını öngörüyoruz. Yeni dönemde özellikle global ekonomik sorunların aşılması ile beraber yeni finansman olasılıklarının artmasını ve finansmanda hızlanmayı bekliyoruz. Kapasite artışları 2026 sonrası için de ciddi bir sıçrama ve sinerji yaratacak” dedi.

“Rüzgarımızın kapasite faktörü Avrupa ülkelerinden çok daha yüksek”

Rüzgar enerjisi sektöründe 25 bin çalışana istihdam sağlayan, yüzde 80’lik oranla 1,5 milyar Euro’luk ihracat yapan ve bu oranlarla Avrupa’da ilk 5’te yer alan bir ülke olduğumuzu vurgulayan Erden, “Yetişmiş insan kaynağımız ve güçlü bir sanayimiz mevcut. Sektör olarak hem kurulu güçte hem de elektrik üretiminde yüzde 10’luk paya sahibiz. Doğal gaz ithalatı rüzgar ve güneşte son dönemde sağlanan gelişmeler sayesinde yüzde 60’lardan yüzde 40’lar seviyesine kadar indi. Özellikle rüzgarımızın kapasite faktörü Avrupa ülkelerinden çok daha yüksek. Biz ülkemiz, dünyamız ve çocuklarımız için çalışıyoruz. Küresel ısınma ve emisyon hedefleri alanında faydalı olduğunu bildiğimiz, bunu yaparken yerli istihdamı ve mühendisliği de sağlayabilen bir iş yapıyoruz. Rüzgarda batıda çok iyiyiz ama artık Erzurum’da, Ağrı’da, Bingöl’de, Van’da da rüzgar santrali var. Kurulu güç açısından iç ve doğu bölgelerimizde de aynı yoğunluğa ulaşmayı ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Rüzgarın ‘stratejik sektör’ ilan edilmesi

Deniz üstü rüzgar konusunda da TÜREB olarak bir başkan yardımcılığı ihdas ettiklerini söyleyen İbrahim Erden, “Diğer başkan yardımcılıklarının yanında deniz üstünde de elimizden geldiğince ülke gerçekleri doğrultusunda kurulum ve ekipman üretimlerini yapmaya odaklanacağız. Bu konu, bu sene ilk defa bir ulusal enerji strateji belgesine de girdi bu çok önemli. Ek olarak depolama büyümede önemli bir rol oynayacak” dedi. TÜREB olarak TÜREK gibi, WindEurope 2026 adaylığı gibi çeşitli enstrümanlarla ve yaptıkları yoğun çalışmalarla hedeflere ulaşmak için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Erden, “Seçim öncesi yayınladığımız strateji belgesini de takip ederek rüzgarın ‘stratejik sektör’ ilan edilmesi yönündeki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz.  2023, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığı yıl rüzgarı en üst seviyede vurguladığımız bir yıl olacak. Yıllar önce hafif bir esintiyle başlayan bir sektörün nasıl güçlü bir fırtınaya dönüşerek devam edeceğini göstermek istiyoruz” diye konuştu.

Erkam Tüzgen: Hem TÜREK’in hem de WindEurope’un sahipleri arasında olmayı ümit ediyoruz

Toplantıda konuşan İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen de kamu olarak hem TÜREK’in hem de WindEurope’un sahipleri arasında olmayı ümit ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Türkiye yüzyılının önemli faaliyetlerinden bir tanesinin enerjide yerlileşme ve millileşme olacağına inanıyoruz. Kamuda bu alanda birçok çalışma mevcut, ilgili tüm bakanlıklarımızın sayısız çalışması var bu konularda. Bunların hepsi Türkiye yüzyılının ayak sesleri olacak. Milli teknoloji hamlesi strateji belgesini ilan ettik, sıfır emisyon hedeflerimiz var ve bunları hayata geçirmek için çok çeşitli araçlara, iş birliklerine ihtiyacımız olacak. TÜREB de bu noktada iş birliği yaptığımız en önemli partnerlerimizden biri olacak. Bizim için önemli bir paydaş. 2026’da WindEurope’un burada yapılabilmesi açısından da kendi çabamızı ortaya koyacağız. Ayrıca yapacağımız çalışmalarla rüzgarda da yerlilik payını çok daha fazla artırmayı hedefliyoruz.”

Dr. Cemil Hakan Kılıç: WindEurope bizi heyecanlandırıyor

Toplantının bir diğer konuşmacısı olan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Dr. Cemil Hakan Kılıç da hem kamu hem özel sektörü temsil eden kimlikleriyle WindEurope gibi bir etkinliğin Türkiye’ye taşınmasını çok önemli bulduklarını kaydederek İstanbul’un kongre turizmi açısından avantajlarını ulaşılabilirlik, güvenlik, altyapı, ekonomik uygunluk olarak sıraladı. “İstanbul’un bu özellikleriyle neredeyse pazarlanmaya ihtiyacı olmayan bir şehir olmadığını düşünüyoruz” diyen Kılıç, kongre turizminin etkinliği ve ülkemize getirisi açısından kendileri için çok önem arz ettiğini vurguladı. ‘Gelecek yenilenebilir enerjide’ diyen ve bu yönüyle WindEurope etkinliğinin kendilerini çok heyecanlandırdığının altını çizen Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupalıların söylediği bir söz vardır, ‘Kriz anında krizi Türkler kadar iyi çözen bir ülke bilmiyoruz’ derler. Bir şekilde küçük krizlerin aşılabildiği, güler yüzlü misafirperver bir ülkeyiz. İstanbul gelen herkesi büyüleyen bir kent. Gelenler bir anda farklı bir ortama giriyorlar. Kongreler de kendi içinde bir hikaye barındırıyor, tabi o hikaye İstanbul’u da barındırınca çok daha güzel bir hikaye oluyor bu. Biz de İstanbul’un WindEurope 2026 adaylığı konusundaki çalışmalara gönülden destek vereceğiz.”

 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Dernekler

Cumhuriyetimizin 100. yılı ‘Rüzgarın Yüzyılı’!

Published

on

By

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi Cumhuriyetimizin 100. yılında ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla gerçekleştiriliyor, 3 binden fazla rüzgar profesyoneli 7-8 Kasım tarihlerinde İstanbul’da buluşuyor.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, Cumhuriyetimizin 100. yılında ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da kongre öncesi Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının en üst düzey temsilcilerinin sektörün önde gelen yatırımcılarıyla buluşturacağı ‘İstişare Toplantısı’ ile başlayacak olan kongre, Cumhuriyetimizin 100. yılında ve ayrıca ‘Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcında ülkemizden ve dünya genelinden 3 binden fazla rüzgar profesyonelini İstanbul’da bir araya getiriyor. Zengin içeriğiyle birçok etkinliğe sahne olacak kongre, WindEurope iş birliğiyle bu yıl ilk kez hayata geçirilen “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliğiyle, Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticilerini Türk tedarikçilerle doğrudan buluşturuyor.

TÜREK’in rüzgarla ilgili tüm başlıkları içeren zengin programı:

Türk ve yabancı konuşmacılar

Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören ve geleceğin rüzgar teknolojileri ile dijitalleşme bağlamlarının birlikte değerlendirileceği ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner oturumları

WindEurope iş birliğiyle düzenlenecek ‘Türk Tedarikçi Zirvesi’ etkinlikleri

Söyleyecek sözü olan şirketlerin açık iletişim yapabileceği ‘Açık Kürsü’ buluşmaları

Yakın geleceğin sektör profesyonelleri olan üniversite öğrencilerinin sektörle ilk elden tanışacağı ‘Kariyer Festivali’ 

Farklı kategorilerde verilecek ‘Rüzgara Güç Verenler Ödülleri’ 

Lokomotif sektörden ‘güçlü mesajlar’ 

Sektörü büyüten yasal düzenlemeler ve teşvik programları sayesinde son 10 yılda çok ciddi bir büyüme ivmesi yakalayan Türkiye rüzgar sektörü, mevcut güçlü sanayisi ve yetişmiş insan gücüyle özellikle Avrupa kıtasının enerji ihtiyacını ‘emisyon hedefleriyle de uyumlu olacak şekilde’ karşılayabilecek en uygun seçenek olarak ön plana çıkıyor. Bu mesajın özellikle vurgulanacağı kongre boyunca yoğun ilgi görecek oturumlardan bazıları şöyle: 

‘Net Zero (2053) ve Arz Güvenliğinde Rüzgar Enerjisi’nin Önemi’ 

Sanayi Özel Oturumu: Yerli Türbin Üretimi ve Global Tedarik Zincirindeki Fırsatlar

‘Rüzgarın Yüzyılında Tahsis Edilen Kapasiteler Sonrası Şebeke Planlamasının Önemi’

‘Enerji Depolama: LI-ION ve Alternatif Teknolojiler ile Yeşil Hidrojen’ 

‘2035 Yılına Kadar 5 GW Deniz Üstü RES Kurulumu Mümkün mü?’

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Denizüstü Rüzgar Enerjisi

Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası: Hedef 2050’ye kadar 30 GW olmalı

Published

on

By

DÜRED, 2 yıldır devam eden sürecin ardından Türkiye’nin deniz üstü rüzgardaki yol haritasını kamuoyu ile paylaştı. Taslak olarak sunulan kapsamlı yol haritasında deniz üstü rüzgardaki her gelişmeye değinilirken, atılması gereken adımlar detaylı bir şekilde madde madde ele alındı. Yol haritasında, 2035 yılına kadar 5 GW hedef koyan Türkiye için önerilen hedeflerin, 2040 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 30 GW olması gerektiği vurgulandı.

Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), Türkiye deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün geliştirilebilmesi için hazırladığı Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası’nı, 26 Ekim’de ENSİA ve GİSBİR ortaklığıyla düzenlediği toplantıda sundu. Öncelikle taslak olarak sunulan yol haritasının, paydaşların görüşleri de alındıktan sonra nihai şeklinin verileceği paylaşıldı. Deniz üstü rüzgar enerjisiyle ilgili her konunun detaylı bir şekilde analiz edildiği yol haritasında; Denizüstü RES ve İklim Değişimi, Dünya Denizüstü RES Piyasası, Bazı Ülkelerin Denizüstü RES Mevzuatı, Denizüstü RES Kazanılan Tecrübeler, Denizüstü RES Teknolojisi, Denizüstü RES Potansiyel Alanlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar, Ülkemizdeki Denizüstü RES Altyapısı, Denizüstü RES Ekipman Üretimi, Denizüstü RES Demontajı, Denizüstü RES Projelerinin Ülkemize Katkısı, Denizüstü RES Ülkemizdeki Farkındalık Çalışmaları, Ülkemizde Denizüstü RES Yasal Durumu, Denizüstü RES Proje İzin ve Onay Sürecinin Hızlandırılması, Denizüstü RES Yatırım Tutarları ve Finansman ile son olarak Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası konu başlıkları işlendi.

Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası

Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa kıtasında, gelecek yıllarda en fazla büyüyen enerji sektörünün denizüstü rüzgar enerjisi olacağına vurgu yapılan çalışmada; kapasite projeksiyonu incelendiğinde Amerika ve Asya’nın DRES projeleri için hedefler koyduğu, DRES projelerinin Avrupa ülkelerinde başlamış olsa da 2025’ten sonra hızla diğer ülkelere yayılacağı belirtildi. Maddeler halinde ele alınan Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası, toplam 29 başlıkta özetlendi:

1. DRES 2030, 2040, 2050 yılına kadar kurulu güç hedef konulması 

Atılması gereken adımların madde madde detaylı bir şekilde ele alındığı Denizüstü RES Yol Haritası’nda, ilk konu başlığı olarak “DRES 2030, 2040, 2050 Yılına Kadar Hedef Konulması” yer aldı. DRES piyasa mekanizmasının oluşturulmasındaki ve uluslararası yatırımcıları çekebilmenin en önemli parametrelerinden bir tanesinin DRES ile ilgili açık ve net bir hedefin ortaya konulması olduğunun vurgulandığı başlıkta, “Avrupa ülkeleri, Çin ve ABD, Vietnam 2030 ve 2050 yılına kadar hedefler koymuştur. Ülkemizde 2035 yılına kadar 5 GW hedef konulmuştur. Ülkemiz için önerilen hedefler; 2040 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 30 GW olmalıdır. Dolayısı ile 2050 yılında ülkemizin toplam kurulu gücünün 200 GW olabileceği hesaba katıldığında bunun 50 GW’ı denizüstü rüzgar elektrik santrallarından üretilebilir. Burada özellikle iletim sistem işleticisi TEİAŞ’ın deniz rüzgar şiddeti yüksek olan bağlantı bölgelerinde sistem entegrasyon çalışmaları yapmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

2. Deniz İmar Planlarının (DİP) hazırlanması

Türkiye deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün yönünü belirleyecek yol haritasında ikinci madde başlığı olarak ele alınan ‘Deniz İmar Planlarının (DİP) Hazırlanması’nda ise, “DRES projeleri konusunda ilerlemiş ülkelere bakıldığında tamamının deniz imar planlarını hazırlayarak DRES kurulumunun önündeki en önemli hususlardan birisini düzenlemişlerdir” denildi. Bu planlar hazırlanırken ise; rüzgar potansiyeli, bölgenin oşinografik yapısı, doğal koruma, sualtı arkeolojik durum, su derinliği, kıyıya uzaklık, elektrik iletimi ve karadaki enterkonnekte sisteme bağlantı koşulları, denizüstü ve altı doğal koruma alanları ve canlılar, balıkçılık, deniz trafiği, boru hatları ve kablolar, askeri kullanım, ülkemize özel kıta sahanlığı hususu, civar halkın hassasiyetleri gibi konulara dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı.

3. Deniz tabanı (sea bed) tahsisinin yapılması 

DRES projelerinde aktif olan ülkeler incelendiğinde 2 ana modelin görüldüğü; birincisinin merkezi model ikincisinin de yerel ve merkez hibrid model olan 2 aşamalı izin yaklaşımı olduğuna değinilen 3. başlıkta; ABD, Çin ve Tayvan gibi bazı ülkelerde her iki modelin karışımının da görüldüğü belirtildi. Danimarka, Hollanda ve Almanya’da başarıyla uygulanan örnekler verildi. Deniz tabanının tahsisinin yapılabilmesi için takip edilmesi gereken adımlar ise;  “Öncelikle iklim değişimi ve sıfır karbon hedeflerinin önceliği kapsamında politik adımların atılarak DRES sektörü ile ilgili kapsamlı bir ulusal strateji oluşturulması, Deniz İmar Planlarının DRES projelerini önceleyerek hazırlanmalıdır. Bu kapsamda diğer bütün paydaşların da görüşü alınarak DĠP oluşturulmalıdır. DRES saha tahsisi için ayrı bir birim oluşturulmalıdır. Deniz taban kirası için uygun bir yıllık kira ücreti belirlenmelidir” şeklinde sıralandı.

Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası’nda detaylı bir şekilde ele alınan diğer konu başlıklarını, şunlar oluşturdu:

4. DRES için Elektrik Bağlantı Kapasitesi

5. Meteorolojik ve Oşinografik Ölçümlerin Yapılması

6. Meteorolojik ve Oşinografik Çalışmaların Yapılması

7. Denizaltı Jeoteknik ve Jeolojik Çalışmaların Yapılması

8. Denizüstü RES Projelerinin ÇED Sürecinin Başlatılması

9.İzin Sürecinin Kolaylaştırılması 

10. Finansman Modellerinin Belirlenmesi

11. Elektromekanik Ekipman Üretim Yol Haritası

12. Limanların Geliştirilmesi 

13 Gemilerin Türkiye’de Üretim Yol Haritası

14. DRES İzin Süreçlerinin Kısaltılması 

15. DRES İzin Süreçleri Yol Haritası Yayınlanması 

16. DRES İçin Ayrı Kanun Çıkartılması 

17. ÇED Sürecine Paydaşların Müdahiliyeti 

18. İnşaat ve İşletme Dönemi ÇED Sürecinin Uygulanması ve Kontrolü

19. DRES Projesinin Balıkçılıkla Etkileşimi 

20. Kadın Çalışan Kotası

21. Finanse Edilebilirlik (Bankability)

22. İş Sağlığı ve iş Güvenliği

23. Çevreye Karşı Duyarlılık

24 Mühendislik Firmaları Teşvik Sistemi

25 DRES Projeleri Eleman ihtiyacı

26 Yeşil Hidrojen Üretimi

27 Power-to-X Planlaması

28 Enerji Adası Planlaması

29 Denizüstü RES Demontaj Planlaması

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Dernekler

Rüzgar sektörü, zengin programıyla güçlü rüzgarlar estirecek TÜREK için gün sayıyor

Published

on

By

Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilecek 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 7-8 Kasım’da İstanbul’da düzenleniyor, sektör 3 binden fazla rüzgar profesyonelini İstanbul’a çekecek etkinlik için gün sayıyor. Zengin içeriğiyle rüzgarın küresel ölçekte üst düzey isimlerini bir araya getirecek olan kongre, WindEurope iş birliğiyle bu yıl ilk kez hayata geçirilecek “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliği ile Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticileriyle Türk tedarikçileri doğrudan buluşturmaya hazırlanıyor.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da kongre öncesi Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının en üst düzey temsilcilerinin sektörün önde gelen yatırımcılarıyla bir araya geleceği ‘İstişare Toplantısı’ ile başlayacak olan kongre, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ve ayrıca Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcında ülkemizden ve dünya genelinden 3 binden fazla rüzgar profesyonelini İstanbul’a çekecek.

TÜREK’in rüzgarla ilgili tüm başlıkları içeren zengin programı:

  • Türk ve yabancı konuşmacıları
  • Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören ve geleceğin rüzgar teknolojileri ile dijitalleşme bağlamlarının birlikte değerlendirileceği ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner oturumları
  • WindEurope iş birliğiyle düzenlenecek ‘Türk Tedarikçi Zirvesi’ etkinlikleri
  • Söyleyecek sözü olan şirketlerin açık iletişim yapabileceği ‘Açık Kürsü’ buluşmaları
  • Yakın geleceğin sektör profesyonelleri olan üniversite öğrencilerinin sektörle ilk elden tanışacağı ‘Kariyer Festivali’
  • Ve farklı kategorilerde verilecek ‘Rüzgara Güç Verenler Ödülleri’ ile iki gün boyunca Türkiye enerji gündemini belirleyecek.

Lokomotif sektörden ‘güçlü mesajlar’

Sektörü büyüten yasal düzenlemeler ve teşvik programları sayesinde son 10 yılda çok ciddi bir büyüme ivmesi yakalayan Türkiye rüzgar sektörü, mevcut güçlü sanayisi ve yetişmiş insan gücüyle özellikle Avrupa kıtasının enerji ihtiyacını ‘emisyon hedefleriyle de uyumlu olacak şekilde’ karşılayabilecek en uygun seçenek olarak ön plana çıkıyor. Bu mesajın özellikle vurgulanacağı kongre boyunca yoğun ilgi görecek oturumlardan bazıları şöyle:

  • ‘Net Zero (2053) ve Arz Güvenliğinde Rüzgar Enerjisi’nin Önemi’ Oturumu
  • Sanayi Özel Oturumu: Yerli Türbin Üretimi ve Global Tedarik Zincirindeki Fırsatlar. Bu oturum özellikle yerli sanayicimizin dünya genelindeki erişimini artırma fırsatları bağlamında ufuk açıcı bir oturum olacak.
  • ‘Rüzgarın Yüzyılında Tahsis Edilen Kapasiteler Sonrası Şebeke Planlamasının Önemi’ oturumu ise enerji iletim hatlarındaki genişleme ve iyileştirme çalışmalarının yenilenebilir enerjinin önünü açmadaki kritik rolünü bir kez daha gündeme taşıyacak.
  • ‘Enerji Depolama: LI-ION ve Alternatif Teknolojiler ile Yeşil Hidrojen’ başlıklı oturum şu anda küresel enerji dünyasının üzerinde en çok konuştuğu konulardan biri olan enerji depolama teknolojilerinin enine boyuna ele alınacağı özel bir oturum niteliği taşıyor.
  • Türkiye’nin deniz üstü rüzgar alanındaki ilk hedeflerini açıkladığı bir gündemde bu konunun tartışılacağı oturumun adı ise ‘2035 Yılına Kadar 5 GW Deniz Üstü RES Kurulumu Mümkün mü?’ olacak.

Yenilenebilir enerjinin geleceğinde elektrik piyasası ve karbon ticaretinden rüzgar türbinlerinde nasıl daha verimli yaşam döngüleri sağlanabileceğine; gelişen türbin teknolojilerinden enerjide dijitalleşmenin sektörlerin büyümesine sağlayacağı itici güce kadar birçok alanda düzenlenecek oturumlar, konuyla ilgili yetkin isimlerin bilgi birikimlerini kongre katılımcılarına aktarmasına fırsat sağlayacak.

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi yatırımlar, sanayi gelişimi, finans, servis bakım ve karasal rüzgarın ağırlıklı olduğu konu başlıklarının yanı sıra geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner etkinliği çerçevesinde enerji depolama, deniz üstü rüzgar enerjisi, hibrit ve hidrojenle ilgili ayrı bir bölümü de içerecek. Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticilerinin TÜREK 2023 kapsamında Türk tedarikçilerle doğrudan buluşturulmasına imkan verecek olan “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliği ise WindEurope iş birliğiyle bu yıl ilk kez hayata geçirilecek.

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin detaylı programını www.turek.org.tr adresinde bulabilirsiniz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com