Connect with us

Sertifika değil, eğitim alın

Yayın tarihi:

-

Mert Palaoğlu, GWO Eğitmeni, Proje Müdür Yardımcısı

Global Wind Organisation (GWO), rüzgâr türbini üreticileri ve rüzgâr enerjisi santralleri sahiplerinin bir araya gelerek oluşturduğu ve rüzgâr enerjisi santralleri sektörü için sıfır iş kazasını ve tam iş güvenlikli bir yüksekte çalışma ortamı yaratmayı hedefleyen ve bu amaçla eğitim standartları belirleyen bir kuruluştur. 

Bu kuruluşun BST (Basic Safety Training) adı altında verilen eğitim modülleri ise, Yüksekte Çalışma, İlk Yardım, Elle Taşıma ve Yangın Bilincidir.

GWO eğitimlerinin amacı, rüzgâr türbinlerinde çalışma ortamının güvenliğini sağlamakla beraberinde olası bir kaza durumunda en doğru ve güvenli kurtarma becerilerinin çalışanlar tarafından kazanılmış ve uygulana bilinir düzeyde tutmasıdır. İçerikler GWO standartlarında belirtilen konu başlıkları altında olmakla beraber, 5 gün gibi çok da uzun olmayan bir süre zarfı içerisinde katılımcılara bu beceriler kazandırılmaktadır.

Tüm dünyada geçerliliği olan bu eğitimin geçerlilik süresi toplam 2 yıldır.

Eğitimlerde kullanılan yönetmeliğe uygun kişisel koruyucu donanım ekipmanlarının amortismanları, kullanılan platformların yıllık periyodik bakımları, nitelikli ve tecrübeli eğitmen kullanımı, denetmen firmaların yıllık denetim giderleri, sertifika ücretleri ve bunlar gibi birçok gider eğitim sağlayıcısı olan firmalara maddi olarak ciddi yük yüklemektedir. Dolayısıyla eğer eğitimlerde devamlılık ve sağlıklı bir ortam hedefleniyorsa, ücretlerin belli bir barem üzerinde olması kaçınılmaz olacaktır. GWO ücretlerinin genel olarak pahalı olduğu düşünülse de şu an ki durum içler acısı durumdadır.

Eğitim sağlayıcılarının sürümden kazanmak mantığını güderek olması gereken reel fiyatların altında bu eğitimleri sağlamaya çalışması; zaman içerisinde kalitenin düşmesi ile beraberinde eğitimlerin sürdürülebilirliğinin ortadan kalkması anlamına gelecektir. Eğitim sağlayıcısı firmalar arası rekabet elbette olmalıdır ki rekabet beraberinde daha iyi hizmeti;, kaliteyi ve gelişimi getirir. Ama rekabet politikamız sadece en ucuz eğitim vermek ve hatta diğer eğitim sağlayıcısı firmaların verdiği fiyatların neredeyse yarı fiyatına yapalım şeklinde olursa, yakın gelecekte eğitimlerin önem ve ciddiyetinin kaybolmasıyla birlikte, eğitim vermek de eğitim sağlayıcıları için bir külfet haline gelecektir.

Eğitimin amacı nedir?

Eğitim ihtiyacı olan çoğu firma, eğitim kalitesi ve içeriğinden daha çok “nasıl en ucuza bu eğitimi aldırabiliriz?” diye arayışa girmekle beraber “eğitim değil sertifika almaya” odaklı görülmektedir. Kursa personelini göndermek istemeden sadece eğitim sertifikasını talep eden dahi olmaktadır. Bu eğitimlerin temel amacı nedir? Gerçekten türbinlerde çalışan personel için yeterli oranda güvenlik önlemleri var mıdır?

Örneğin kaç tane sahada sedye mevcut ya da olası bir yangın durumunda türbin içerisindeki çıkan kimyasal gazlardan etkilenmemek için kullanılan kaçış maskesi? Zaten çalışma ortamı gereği olası bir kaza anında sağlık ekiplerinin ulaşması açısından zor bölgelerde çalışılmaktadır. Ortalama bir ambulans ya da kurtarma biriminin çalışma sahasına ulaşma süresi 30 dakika civarındadır. Buradan çıkan sonuç personelin yapacağı ilk müdahale ve kurtarma harekâtının hayati önlem taşımasıdır. Bu aşamada türbinlerde çalışan personele aldırmayı planladığımız GWO eğitimleri “en ucuz kim verirse ona gönderelim” ya da “kursa gitmeden sertifika kim veriyorsa ona yollayalım” düşüncesi ile yola çıkmak en büyük İSG hatası olacaktır.

Fiyat üzerinden rekabetçi bir yol izlenmesi sonucu hesapsız ve yanlış fiyat politikaları;, ileride bu hizmeti alan firmaların GWO eğitimlerine karşı olan ciddiyetini kaybettirip; öneminin değersiz hale gelmesine neden olmakla birlikte İSG kuralları açısından niteliksiz personellerin de var olmasına yol açacaktır.

Ülkemizde hızla gelişmekte olan rüzgâr enerjisi santralleri, büyüme sürecinde daha çok nitelikli çalışana ihtiyaç duymakta. Biz eğitim sağlayıcıları olarak bu gelişme içindeki rolümüz; eğitime katılan personelin çalıştığı ortamdaki tehlikelerin farkında olmasını sağlamak; acil bir durumda doğru manevrayı yapabilme becerisini kazandırmak ve elimizde bulunan eğitici rolünü korumaktır. Bu eğitimin sadece sertifika değil, çalışanların evlerine güvenli bir şekilde dönebilmeleri için olduğu bilincini firmalara ve katılımcılara doğru rekabet yolları kullanarak göstermektir. Unutmayalım ki türbinlerde çalışanlar sizlersiniz sertifikanız değil ve sertifikanız bir amaç değil araçtır. Daima güvende çalışmanız dileği ile.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Rüzgar enerjisi 2023’te kritik eşikleri aşarak rekorlar kırıyor; GWEC, büyüme tahminini revize ediyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC)

Bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %50’lik bir artış yakalayan yenilenebilir enerji kaynakları, 510 GW’lık yeni kurulumla 2023 yılında rekor kırıyor. 40 yıllık birikimin ardından 1 TW kurulu güce 2023 yılında ulaşan küresel rüzgar enerjisi, 2023’te bir önceki yıla göre %50’lik bir artışla rekorlar kırarak kapasitesine 106 GW kara rüzgarı ve 10,8 GW deniz üstü rüzgar kurulumu ekliyor. Bugün 2024 Küresel Rüzgar Raporu’nu paylaşan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), 2024-2030 büyüme tahminini (1210GW) %10 yukarı yönlü revize ediyor. 2030 hedefleri için yıllık rüzgar enerjisi kurulumlarının 10 yıl içinde mevcut 117 GW seviyesinden en az 320 GW’a çıkarak 3 kattan fazla artması gerektiğini açıklayan GWEC, konuyla ilgili atılması gereken adımlara raporda detaylı bir şekilde yer veriyor:

GWEC GLOBAL WIND REPORT 2024

Devamını oku

Yenilenebilir enerjideki son gelişmelerin ele alınacağı IRENEC 2024 için geri sayım başladı!

Yayın tarihi:

-

Yazar

Uluslararası Yenilenebilir Enerji ve Çevre Konferansı (IRENEC) 17-19 Nisan 2024 tarihleri arasında İstanbul Beykent Üniversitesi’nde 14. kez düzenleniyor. Hem yüz yüze hem de Zoom aracılığıyla sanal olarak gerçekleştirilerek yenilenebilir enerji sektörünü bir araya getirecek olan konferansa, yüz yüze veya internet üzerinden canlı olarak katılacak olan ziyaretçilerin https://www.irenec.org/kayit/ adresi üzerinden kayıt yaptırması gerekiyor.

Yenilenebilir enerjide son teknolojilerin ve gelişmelerin merkezi olan konferans bu yıl; enerji geçişi, kentlerin ülkelerin ve kıtaların iklim nötr olması için yapılanlar ve yapılması gerekenler, yenilenebilir kaynaklarının entegrasyonu, 2050 Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), Enerji Dönüşümü 2050, yenilenebilir enerji teknolojileri ve uygulamaları konularına odaklanıyor.

İzlemesi ve kaydolması tamamen ücretsiz olan IRENEC 2024, kayıtlarınızı bekliyor.

Devamını oku

Trendler