Connect with us

Rüzgâr ve güneş ölçüm istasyonlarının izlenmesi, analizi ve raporlanması

Published

on

Geliştirilen bir projenin veya inşası planlanan lisanslı bir rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı santral yatırımının proje finansmanı anlamında rekabetçi koşulları temin edebilmesi için en önemli koşullardan bir tanesi doğru ve güvenilir olarak düzenlenmiş bir proje fizibilitesidir. Proje fizibilitesinin temel aldığı en önemli referans noktası ise saha ölçümleridir. Seçilen proje sahasının detaylı olarak incelenmesi ve proje üzerindeki belirsizliklerin giderilmesi ancak güvenilir ölçümler ile sağlanmaktadır.

Ölçüm istasyonlarının sayısının artması ve piyasa düzenleyicilerin yeni yönetmelikler ile ölçüm verilerinin güvenilirliği ve sürekliliğin sağlanma şartı getirmesi sonucunda bir veya birden fazla sayıda ölçüm istasyonu işleten yatırımcıların sağlıklı ölçümler alabilmesi oldukça önemli bir husus haline gelmiştir. İstasyon takiplerinin anlık olarak yapılabilmesi, veri kayıplarının izlenmesi, oluşmuş ve ortaya çıkması muhtemel arızalara hızlıca müdahale edilmesi, günlük ve aylık verilerin anlık olarak analiz edilmesi, bakımların planlanması gerekmektedir.
Bununla birlikte, proje sahasının ve ölçüm istasyonun yeri ile ilgili stratejilerin tespit edilmesi için ölçüm verilerinin istenildiği her an belirli tarih aralıklarında analiz edilmesi, değişik noktalardaki ölçüm direklerinin karşılaştırılması, toplanan verilerin farklı testlerden geçirilerek doğrulamasının yapılması ve analiz veri setinin oluşturulması yatırımın ve ölçümün güvenilirliği açısından büyük önem arz etmektedir.
Gelişen internet teknolojileri, mobil haberleşme imkânları sayesinde günümüzde yüksek kaliteli güvenilir ölçümlerin elde edilmesine imkân sağlanarak ölçüm belirsizliklerin ortadan kaldırılması mümkün olmaktadır. Birkaç yıl öncesine kadar dial-up bağlantılar ile sağlanan veri aktarımları artık manuel müdahaleler gerektirmeden otomatik olarak gerçekleştirilebilmektedir.
Gerçekleştirilen ölçümler sonucunda elde edilen veri setlerinin bir doğrulama sürecinden, uluslararası standart ve kaynaklarda belirtilen testlerden geçirilerek veri güvenilirliğin sağlanması önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, ölçüm yapan sensörlerin ürettiği verilerin testlerden geçirilmesi, ölçüm aralıklarının, birbirleri ile ilişkilerinin kontrol edilmesi gibi birçok karmaşık adımı kapsayan bir doğrulama sürecine gereksinim duyulmaktadır. Bu testlerin uygulanması sonucunda, testleri geçen veriler artık güvenilir olarak nitelendirmekte ve detaylı analizlerde kullanılmaya hazır hale getirilmektedir.
Tüm bu yukarıda anlatılan koşulların sağlanması, kontrolü, analiz ve raporlamaları ileri düzeyde mühendislik bilgisi getirmektedir. Gelişen mühendislik, yazılım ve bilgisayar kabiliyetleri; büyük iş gücü ve maliyetler ile elde edilen raporların, saniyeler içerisinde üretilmesini sağlamakta, izleme, analiz, raporlama ve planlama yapılabilen kullanıcı dostu yazılımların geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.
TNA Yenilenebilir Enerji Ve Endüstriyel Yatırımlar’ın geliştirdiği Inavitas Meteo yazılımın ile, cihaz ve veri tipinden bağımsız, ölçüm istasyonu sahibine ulaşan veri özetlerinin bir web ara yüzü üzerinden görüntülenmesi, temel ve detaylı analizlerin incelenmesi, sensörlerde oluşabilecek hatalı ve şüpheli durumların takibi, kullanıcıların periyodik raporlara ulaşması, toplanan verilerin farklı formatlarda dışa aktarımı ve istasyonların bakım ve yönetim faaliyetlerinin tek bir noktadan takibi sağlanabiliyor.
%100 yerli imkânlar ile ülkemizdeki mevcut regülasyonlara uygun olarak esnek ve geliştirilebilir bir yapıda tasarlanan ve geliştirilen yazılım aşağıda detayları verilen temel özellikleri bünyesinde barındırıyor.
İZLEME: Inavitas Meteo rüzgâr, güneş ve meteorolojik istasyonlar için kusursuz bir izleme imkânı sağlıyor. Bir veya birden fazla sayıda ölçüm istasyonu işleten firma ve kurumlar için, ölçüm verilerinin sağlıklı bir şekilde takibi, veri kayıplarının izlenmesi, gerçekleşmelerin anlık olarak görüntülenmesi, ölçüm istasyonu üzerindeki sensörlerin durumları, bakım dönemlerinin takip edilmesi, kritik öneme sahip hale gelmiştir. Inavitas Meteo ile tüm istasyonlarınızı bir Dashboard ve Harita üzerinde görüntüleyebilirsiniz. Direğinizin konfigürasyonunu ve üzerindeki sensör durumlarını görüntüleyebilir, eksik, hatalı ve şüpheli veri analizlerini gerçekleştirebilirsiniz.
ANALİZ: Inavitas Meteo’nun kullanıcı dostu analiz modülü ile saniyeler içerisinde tarih aralıklı, kritik sorgulamalar gerçekleştiriyor, gelen veri kalitesini kontrol edebiliyor, ölçüm istasyonlarınızı kıyaslayabiliyor ve sizler de bu doğrultuda önemli kararlar verebiliyorsunuz. Analiz modülünde rüzgar hızı, yönü, türbülans yoğunluğu ve sınıfı, sıcaklık, nem, basınç ve batarya gibi ölçülen verileri istediğiniz tarih aralığında sorgulayıp birçok analiz yardımı ile grafikleyebilir ve bunları JPEG, PDF gibi dosya formatlarında indirip kullanabilirsiniz.
RAPOR: Ölçüm verilerinin saniyeler içinde günlük veya aylık olarak raporlanmasını sağlayarak, proje sahasının özet gerçekleşmelerini görebilirsiniz. Bu raporlarda proje sahasına ait kritik öneme sahip bilgilerin yönetici özetlerine ulaşabilir ve bu gerçekleşmelere ait alt detayları grafikler halinde inceleyebilirsiniz. Analiz ve rapor modülü içerisinde çalışan mühendislik hesaplarına ait tüm kodların güvenilirliği için şirket, IEC standartları ve uluslararası araştırma kurumlarının yayınları kullanılıyor.

Rapor; ilgili standartlar kapsamında beklenen tüm sonuçların yer aldığı birçok kritik bilgiyi özetleyerek, kullanıcı için uluslararası geçerliliği olan ve oluşturulması otomatik olarak sağlanan formatlar halinde sunuluyor. Ayrıca rapor formatında MGM sonuç raporunun otomatik olarak oluşturulmasını sağlayan bir modül bulunuyor. MGM rapor modülü gelen veri setlerini güncel mevzuat ve formata uygun şekilde otomatik olarak oluşturmakta.

VERİ: Inavitas Meteo tüm veri akışınızı sizin için takip ediyor. Günlük olarak gelen verileri muhtelif testlerden geçirerek yüzdesel gerçekleşmeleri hesaplıyor. Gelen veri setlerini talep edilen formatlarda hedef sunuculara otomatik olarak yönlendiriyor.

BAKIM: Inavitas Meteo üzerinde tüm bakım kayıtlarını tutabilir gelecek bakımları planlayabilirsiniz. Çalışmayan veya hatalı çalışan sensörleri görüntüleyebilir, direk noktası için Virtual Mast oluşturarak sonraki gün için gerçekleşmesi muhtemel rüzgâr hızını ve meteorolojik koşulları görüntüleyebilir. Bakım ekibinizi bu duruma göre yönlendirebilirsiniz.

INAVITAS METEO ÖZELLİKLERİ
•Uluslararası standartlara ve ülkemiz mevzuatlarına uygun analiz ve raporlama.
•Cihaz ve veri setinden bağımsız esnek veri tabanı uygulamaları.
•İşletilen tüm istasyonların anlık takipleri.
•Hız, Yön, Batarya, Sıcaklık ve Veri güvenilirliğine ait grafik ve tablo gösterimleri
•İşletilen tüm istasyonlarının Google tabanlı haritalar üzerinde anlık gösterimleri.
•Şüpheli ve hatalı veri analizleri.
•Oluşmuş veya ortaya çıkması muhtemel arıza alarmları.
•Sensör bazlı takip.
•Farklı ölçüm istasyonlarının karşılaştırması.
•Excel, Text, WAsP ve WindSim formatlarında hazır veri setleri oluşturma.
•Proje sahaları için uzun dönem veri seti modülü.
•Virtual Mast veri seti modülü.
•Gelecek 24 saat için rüzgar tahmin modülü.
•Ölçüm noktası için türbin tiplerine göre enerji üretim hesap modülü.
•Gerçekleşen ve planlanan bakım modülü.
•Veri tipinden bağımsız text çevirme, gönderme ve MGM sonuç raporu oluşturma modülü.
•Gizlilik sözleşmesi garantisi.
2008 yılında kurulan TNA Yenilenebilir Enerji ve Endüstriyel Yatırımlar Mühendislik Müşavirlik Limited şirketi, bünyesinde bulundurduğu; uluslararası standartlara sahip donanım ve alanında uzman mühendislerle yenilenebilir enerji kaynakları konusunda tüm beklentilere cevap veriyor.
TNA rüzgar ve güneş enerjisi sistemlerinin mühendislik hizmetlerinin yanı sıra; rüzgar ve güneş ölçüm istasyonları üretimi ve kurulumu, enerji izleme yazılımları, proje geliştirme ve danışmanlık, bölge analizi, enerji potansiyeli hesaplama, santral tasarımları, meteorolojik model veri bilgisi oluşturma gibi konularda önemli bir referans noktası olarak kabul edilebilir.
Firma enerji sektöründe dünyanın önemli mühendislik firmalarından İngiltere merkezli SgurrEnergy ile çözüm ortaklığı yaparak yenilenebilir enerji sektörüne katkı sağlamaktadır.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Net sıfır yolunda İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı: Emisyonları 100 milyon ton azaltmak

Published

on

By

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 28) kapsamında Dünya Bankası tarafından “Türkiye’yi Güneş, Rüzgar ve Akıllı Şebekelerle Dönüştürmek: Net Sıfıra Doğru Yeni Hedefler” paneli düzenlendi. Panele bir video mesaj gönderen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2024-2030 yıllarını kapsayan İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında emisyonları 100 milyon ton azaltmayı hedeflediklerini söyledi. Bu planın iddialı olduğu ve ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu belirten Bakan Bayraktar, “Ancak uluslararası toplumla ve bilhassa finansal kuruluşlar ve yatırımcılarla birlikte tüm bunları başarabiliriz. Enerji sektörüne yapılan yatırımlar Türk halkına istihdam ve refah temin ederken diğer ülkelere de enerji dönüşümü için güçlü bir model sunmaktadır” dedi. Net sıfıra doğru yeni hedefler açıklayan Bakan Bayraktar, “Yenilenebilir kaynaklardan faydalanmak, daha çok yenilenebilir için iletim altyapısını geliştirmek ve tüm sektörlerde enerji verimliliğini artırmak üzere üç temel alana odaklanıyoruz” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kurulu gücü 2035’e kadar 60 GW’a ulaşacak

Türkiye’nin sürdürülebilir enerji çözümlerindeki kararlılığına vurgu yapan Bayraktar, “Burada önemli bir başarımızı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum. Bugün itibarıyla toplam kurulu kapasitemiz 106 gigawatt seviyesini aşarken yenilenebilir enerjinin payı yüzde 55’e ulaştı. Bu tablo Avrupa’da 5. dünyada ise 12. olan Türkiye’nin sürdürülebilir enerji çözümleri noktasındaki kararlılığını gözler önüne sermektedir. Projeksiyonlarımız da ülkemizin 2035’e kadar toplam kurulu gücünü, 60 gigawatt yenilenebilir enerji üretim kapasitesi dahil 190 gigawatt seviyesine çıkaracağını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Dünya Bankası’ndan finansman

Bakanlık olarak özel sektör ve uluslararası yatırımcılarla birlikte çalışarak yenilenebilir enerjiyi çok daha üst seviyeye taşımaya gayret edeceklerinin altını çizen Bakan Alparslan Bayraktar, “Elbette bunun için de ciddi yatırım gerekiyor. Dünya Bankası’yla görüşmelerimiz devam ediyor. Kendileri, bakanlığımız ve özel sektör aktörleriyle birlikte bu plana finansal ve teknik destek verme taahhüdünde bulundular. Enerji dönüşümü, şebekeyi sürekli geliştirmek anlamına geliyor. Bu nedenle güçlü enterkonektiviteye sahip, yenilenebilir kapasitesinde beklenen artışı kaldırabilecek Yeşil Şebeke’yi kurma çabası içerisindeyiz. 2030’a kadar şebekeye 10 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu alanda özel sektörün kritik bir rol üstlendiğini dile getiren Bayraktar, “Gerekli altyapının kurulmasının yanı sıra bakanlık olarak mevcut politikaları değiştirmeyi ve böylece ihtiyaç duyulan özel yatırımı destekleyecek bir ortam oluşturmayı değerlendiriyoruz. Burada özel sektör kritik bir rol üstlenmektedir. Dolayısıyla özel aktörlerin rekabet gücünü artırmak önemli olacaktır” diye konuştu.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

COP28, doğa için küresel finansmanı ve birliği harekete geçiriyor

Published

on

By

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında gerçekleştirilen Dünya İklim Eylemi Zirvesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde başladı. BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Khalifa Al Mubarak, COP28’den COP30’a kadar iklim eyleminde doğanın rolünü pekiştirerek, 1.7 milyar dolarlık doğa koruma finansmanını açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını belirten Al Mubarak, Gana hükümetinin ‘Dirençli Gana’ planına ilk etapta 30 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarını açıkladı. Liderlerin, yerli halk ve yerel toplulukların geçim kaynaklarına ve kalkınma hedeflerine yatırım yapmanın kritik önemini vurgu yaptığı zirvede, Belem’deki COP30’a doğru entegre doğa-iklim eylemi için ortakları ve kaynakları harekete geçirecek bir BAE-Brezilya ‘COP-to-COP’ ortaklığı duyuruldu.

İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesi ve somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapıldığı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı, BAE’nin ev sahipliğinde başladı. Bu yıl 28’incisi düzenlenen ve 12 Aralık’a kadar sürecek olan konferansın ana gündeminde, 2015 yılında Paris’te anlaşmaya varıldığı gibi küresel ısınmayı 1,5 derecede sabit tutma amacının canlandırılması ve hükümetlerin iklim eylemi vaatlerini daha kapsamlı hale getirecek bir anlaşmaya varılması yer alıyor.

Zirvede konuşan COP28’in BM İklim Değişikliği Üst Düzey Sorumlusu Razan Khalifa Al Mubarak, “Doğanın tam ve en bütüncül haliyle iklim eyleminin bir önkoşulu olarak tanınmasını, desteklenmesini ve finanse edilmesini sağlamak COP28 Başkanlığı için bir öncelik olmuştur. Devlet dışı aktörlerin desteği ve finansmanıyla birleşen bu olağanüstü siyasi liderlik, doğanın sadece bu görev için değil, gelecekteki tüm görevler için temel rolünün kanıtıdır” dedi.

Zirvede devlet başkanları, Paris Anlaşması ve kısa süre önce kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’ni hayata geçirmek üzere doğa-iklim eylemine odaklanan ulusal ve bölgesel yatırım planlarını ve ortaklıklarını açıkladı:

– BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Al Mubarak, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Gana’nın ‘Dirençli Gana’ planına 30 milyon dolarlık ilk yatırımla birlikte doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını açıkladı. ‘Dirençli Gana’, Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo tarafından Kanada, Singapur, Amerika Birleşik Devletleri ve LEAF Koalisyonu gibi diğer özel sektör uyumlu girişimlerden gelen 80 milyon dolarlık ek destekle başlatıldı ve son olarak BAE’nin 30 milyon doları eklendi.

– Tonga Başbakanı Siaosi ‘Ofakivahafolau Sovaleni, 2030 yılına kadar ülkelerin sularının ve münhasır ekonomik bölgelerinin yüzde 30’unun korunmasını amaçlayan ve ay yüzeyinden daha büyük bir alanı temsil eden ‘Unlocking Blue Pacific Prosperity Plan’ için Bezos Earth Fund’dan Gelişmekte Olan Pasifik Küçük Ada Devletleri’ne (P-SIDS) 100 milyon ABD doları finansman sağlanacağını duyurdu.

– Aralarında Bloomberg Philanthropies, Builders Vision ve Oceankind’in de bulunduğu bir grup hayırsever, Okyanus Direnci İklim İttifakı (ORCA) kapsamında, hassas deniz alanlarının korunmasını, okyanus temelli azaltım çabalarını ve iklim etkileri üzerine araştırmaları hedefleyen 250 milyon dolarlık yeni finansmanı duyurdu.

– Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, doğrulanabilir karbon kredisi işlemleri yoluyla koruma ve yerel kalkınmanın özel finansmanını teşvik etmek amacıyla Papua Yeni Gine için 100 milyon ABD Doları, Kongo Demokratik Cumhuriyeti için 60 milyon ABD Doları ve Kongo Cumhuriyeti için 50 milyon ABD Doları olmak üzere 3 orman finansman paketi açıkladı.

– Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ve Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, Endonezya’nın öncü FOLU Net Sink 2030 planını desteklemek üzere 100 milyon dolarlık bir ortaklığı açıkladı.

– Asya Kalkınma Bankası, OPEC Fonu, Suudi Arabistan, AFD, Fransa ve Yeşil İklim Fonu bünyesindeki ASEAN Katalitik Yeşil Finansman Aracı ile birlikte, 2030 yılına kadar doğa odaklı iklim projelerine 2 milyar ABD doları daha ek özel finans sermayesi seferber etmek amacıyla kalkınma ortaklarından 1 milyar ABD doları seferber etmeyi taahhüt eden yeni bir girişim olan Doğa Finans Merkezi’ni duyurdu.

145 ülkenin 2030 yılına kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve tersine çevirmeyi kabul ettiği COP26’nın Glasgow Liderler Deklarasyonu’nu pekiştiren bu doğa-iklim planları; 196 ülkenin 2030 yılına kadar toplam doğa kaybını durdurmak için ortak bir çerçeve üzerinde anlaştığı dönüm noktası niteliğindeki Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi de dahil olmak üzere önceki taahhütlerde ilerlemeyi teşvik ediyor. Uyum maliyetlerinde 104 milyar ABD doları tasarruf sağlayabilecek doğa kaybının ele alınması, 2030 yılına kadar ihtiyaç duyulan CO2 azaltım eyleminin yüzde 30’undan fazlasını sağlama potansiyeline sahip. Ayrıca, küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 50’si doğrudan veya dolaylı olarak doğaya ve diğer ekosistem hizmetlerine bağlı olduğundan, doğal ekosistemlerin korunması ve restorasyonu, yaklaşık 395 milyar daha fazla iş yaratma ve geçimleri doğrudan doğaya bağlı olan 1 milyar insanı koruma potansiyeli ile ekonomik refahı destekliyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

AB, Net-Sıfır Sanayi Yasası’ndaki tutumunu oyladı: Avrupa’da üretilen temiz teknolojiler artırılacak

Published

on

By

Dünya standartlarında bir rüzgar endüstrisine sahip olan Avrupa’nın, iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar her yıl yaklaşık 30 GW yeni rüzgar santrali kurması gerekiyor. Avrupa rüzgar tedarik zinciri ise, enflasyonist baskılar, rüzgarın genişleme hacimlerindeki belirsizlik ve zayıf ihale tasarımları ile mücadele ediyor. Tüm bunlar, AB’nin enerji güvenliği ve iklim hedeflerine ulaşmak için yeni üretim tesislerini planlama ve bunlara yatırım yapma kabiliyetini zayıflatıyor.

Temiz teknolojilerdeki üretimini güçlendirmek ve genişletmek için bu yılın başlarında Net Sıfır Sanayi Yasası’nı (NZIA) sunan Avrupa Parlamentosu, geçtiğimiz Salı günü Avrupa Komisyonu ve üye devletlerle Net-Sıfır Sanayi Yasası (NZIA) müzakerelerindeki tutumunu oyladı. Parlamento’nun pozisyonunu hazırlayan MEP Christian Ehler, Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi’nde (ITRE) Avrupa’nın iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşması için güçlü bir Avrupa rüzgar endüstrisini destekleyen öneri sundu. Avrupa rüzgâr endüstrisi tüm Parlamento üyelerini ITRE görevlerini desteklemeye çağırdı.

Konuyla ilgili değerlendirme paylaşan WindEurope’un açıklamasında, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa’da üretilen temiz teknolojilerin artırılması için oy kullandığı belirtildi. Değerlendirmede görüşlerine yer verilen WindEurope Baş Politika Sorumlusu Pierre Tardieu, “AB, Yeşil Mutabakatı Avrupa’da üretilen rüzgarla gerçekleştirmek istiyor. Yarın Parlamento, Avrupa rüzgâr tedarik zincirini güçlendirerek tam da bunu yapacak somut tedbirleri kabul edebilir. Açık attırma tarifelerinin daha yüksek girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi, Avrupa pazarında adil rekabetin sağlanması ve ‘dibe doğru yarış’ ihalelerine karşı çıkılmasına yardımcı olacaktır. Bu doğru bir hareket tarzıdır. Bu bir güvenlik, istihdam ve özerklik meselesidir” ifadelerini kullandı.

İhalenin Avrupa tedarik zincirinin genişlemesini desteklemesi gerekiyor

ITRE tutumu, rüzgar enerjisi ihale tasarımında önemli değişiklikler içeriyor. İhaleler için açık ve zorunlu ön yeterlilik kriterleri belirleniyor. Bu, Avrupa’nın kritik enerji ve şebeke altyapısının siber saldırılar için kolay bir hedef olamayacağını garanti edecek siber güvenlik ve veri varlığına yönelik yeni kuralları içeriyor.

Geliştiriciler büyük offshore projeleri iptal etmek zorunda kaldı

WindEurope’un paylaştığı değerlendirmede, konuyla ilgili şu açıklamalar yer alıyor: “ITRE Komitesi bir enflasyon endeksleme mekanizması da önerdi. Yetersiz endeksleme şu anda büyük bir sorun. Rüzgar geliştiricileri bu yüzden büyük açık deniz rüzgar projelerini iptal etmek zorunda kaldı. Belirli bir fiyatla ihale kazanmışlardı; ancak daha sonra yüksek enflasyon türbinleri ve bileşenlerini çok daha pahalı hale getirerek rüzgar enerjisi projelerinin ekonomik uygulanabilirliğini riske attı. Rüzgar enerjisi ihalelerinin girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi bu mali açığın kapatılmasına yardımcı olacak ve projelerin devam edebilmesini sağlayacaktır. Bu tür bir endeksleme mekanizması, tüm tedarikçi sözleşmelerinin imzalanması için gereken süre boyunca geçerli olacaktır.”

Müzakereler 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek

Nihai müzakerelerde kabul edilen tedbirlerin tedarik zinciri esnekliğine, teknolojiye ve amaca uygun olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yapılan değerlendirmede, şu ifadeler kullanıldı: “ITRE Komitesi ayrıca üye devletlerin ihalelerinde negatif ihale vermeyi bırakmalarını istemektedir. Bu, rüzgar santrali geliştiricilerinin bir rüzgar santrali inşa etme hakkı için hükümetlere ödeme yapmak zorunda olduğu durumdur. Bazı hükümetler, hızlı para kazanmanın bir yolu olarak ihalelerine negatif ihale uygulamasını getirdi; ancak negatif ihale sadece AB’nin enerji dönüşümünü daha pahalı hale getirir. Geliştiriciler için tedarik zincirine ya da elektrik tüketicilerine yansıtılması gereken ek maliyetler yaratır ve negatif ihale turlarında ödenen para, şirketlerin diğer rüzgar enerjisi projelerine yatıramayacağı paradır. Konsey’in şimdi Net Sıfır Sanayi Yasası’na ilişkin müzakere yetkisini de tamamlaması gerekiyor. Üçlü görüşmeler, yani Avrupa Parlamentosu ve üye devletler arasında Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle nihai bir anlaşma üzerinde yapılacak müzakereler, 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek. Nihai müzakerelerde, kabul edilen tedbirlerin ince ayarlarının yapılması ve tedarik zinciri esnekliği yaklaşımının teknolojiye özgü ve amaca uygun olması kritik önem taşıyacaktır.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com