Avrasya Rüzgar’dan Fatih Devecioğlu ile rüzgâr türbinlerinin bakım ve onarımı esnasında iş güvenliği açısından dikkat edilmesi gereken hususlar üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. GWO Sistemi kapsamında eğitimler de veren Devecioğlu, özellikle yüksekte çalışma konusunda alınacak önlemler ve bunların gerekliliği üzerine açıklamalarda bulundu. Sizleri, özellikle sektör çalışanları için faydalı olacağını düşündüğümüz bu söyleşiyle baş başa bırakıyoruz.
Fatih Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Yüksekte çalışma alanında HES projelerinde ip ile erişim teknisyenliği yaptım. Daha sonrasında enerji sektöründe, rüzgâr enerjisi projelerinde çalışmaya başladım.
Sektörde edindiğim tecrübeler ve aldığım eğitimler neticesinde yüksekte çalışma eğitimleri vermeye başladım. Bu eğitimlerin, farkındalık yaratmak adına, hayata dair motivasyon sunumlarıyla birleştirerek daha etkin olmasını sağlamaya çalışmaktayım. Bunların dışında sivil toplum kuruluşlarında arama ve kurtarma eğitimleri vererek sosyal sorumluluk projeleri de yürütmekteyim.
Avrasya Rüzgâr şirketinde ip ile erişim, saha supervisorlüğü, yüksekte çalışma ve GWO modülleri eğitimleri vermekteyim.
Rüzgâr enerjisi sektöründe eğitimin önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Sektörde eğitim konusunda çok fazla konuşulacak ve tartışılacak konu var. Bunların en önceliklisi bence yüksekte çalışma eğitimleridir. Biz bu sektörde çalışanlar, çalıştığımız yüksekliğin farkına varmalıyız ya da kendimize, iş arkadaşlarımıza farkında mıyız diye sormalıyız. Ülkemizdeki iş kazaları istatistiklerine baktığımızda sektörümüz yüksekte çalışma kazaları konusunda ne mutlu ki gerilerde kalıyor. Bu da bu konuyla ilgili sektörümüzün daha bilinçli olduğunu ve eğitim kurumlarımızın gerçekten dünya standartlarında çalıştıklarını gösteriyor.
Sizce verilen eğitimler yeterli mi?
Bence verilen eğitimler yeterli. Bu konuda eğitim kurumları GWO standartlarında kendilerini devamlı yeniliyorlar ama sadece eğitim kurumlarının kendilerini yenilemeleri yeterli olmuyor maalesef. Sektör çalışanları 2 yılda bir yenilenen belgeleri için tazeleme eğitimine gittiklerinde aldıkları eğitimin pratiğini tekrarlamadıkları için bir süre sonra unutuyorlar. Bazı firmalar kendi iç tüzüklerinde tazeleme eğitiminin her yıl alınmasını şart koşuyor ama her firma bunu uygulamıyor. Neticede belgenin geçerlilik süresi iki yıl olduğu için öğrenilen pratik beceriler ve teorik bilgiler tekrar edilmediği taktirde hızla unutulabiliyor. Bence yüksekte çalışma eğitimlerini firmalar kendi içlerinde profesyonel yardım alarak tekrar etmelidirler. Motivasyon oyunlarıyla birlikte takım olmayı, ekip olmayı, bir ekip olarak hareket etmeyi öğrenmelidirler. Sonuçta bu bir takım oyunudur.
Bu bir takım oyunu dediniz, bu konuyu biraz açar mısınız?
Bilindiği üzere çalışma alanlarımızda tek başına hiçbir şey yapılamıyor. Her şeyi takım ile yapmak, birlikte hareket etmek zorundasınız. Türbine çıktığınızda yanınızda en az bir ekip arkadaşınız olacaktır. Belki de ailenizden fazla ekip arkadaşlarınızı görüyorsunuz ve birlikte çalışıyorsunuz. Çalışma anında olası bir ölümcül veya yaralanmalı kazayı engellemek için hem kurallara uymak zorundasınız hem de yanınızdaki arkadaşınızın da bu kurallara uyduğunu takip etmek zorundasınız. Eğitim alan personelin bu bilince vardığına emin olmanız gerekir, bu sebeple eğitimlerde ekip bilinci çok önemlidir. Herhangi bir kaza senaryosunda, siz kurtarıcı, arkadaşınız kazazede olurken, tersi bir durum da her an oluşabilir. Eğitimlerin amacı öncelikle kaza olmaması için gerekli tedbirleri almak ve farkındalık yaratmaktır. Kaza olduktan sonra personelin kendisini ve arkadaşını kurtarması ikinci aşamadır.
“Eğitimde farkındalık yaratmak” tabirini açabilir misiniz?
Eğitimlerde anlattığımız standart konular vardır, bu konuları işleriz ve kursiyerin bilgi ve becerisini artırmaya yönelik dönüş almaya çalışırız. Sonuçta benim de eğitim hayatım devam etmekte ve çok değerli hocalarımın anlattıkları ile saha tecrübelerimi birleştirdiğimde ortaya öğrencilere sunabileceğimiz canlı örnekler çıkıyor ve bunları sadece ders modunda anlatıp tamam ders bitti demek olmuyor. Eğitim esnasında kursiyerin konuyu anlayacağı dile indirmek durumundayız ve bunu yaparken kursiyerin bu eğitimi kaybedilmiş zaman olarak görmemesi için işe motivasyon sunumları ile başlamalıyız. Bu çok daha dikkat çekici oluyor. Kursiyer dersten çıktığında kendisini sorgulamaya başlamışsa mesaj doğru yere gitmiştir demektir.
Motivasyon sunumları dediniz, nedir bu sunumların içeriği?
Sunumlarımda daha çok hayata dair konuları işliyorum. Bizim için önemli olan konuları, günümüzün dijital dünyasında üzerini hızlı bir şekilde örttüğümüz iletişim şekillerini anlatıyorum. Yaşam ve aile hayattaki her şeyden önemli sonuçta ve insanlara bunu hatırlatarak farkındalık yaratmaya, çalışma ortamında güvenlik kurallarına uymakla ilgili motivasyonlarını artırmaya gayret ediyorum.