Connect with us

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Nordex Türkiye’yi destekliyoruz!

Yayın tarihi:

-

Nordex Türkiye’nin arkasında güvenilir bir yönetim destek ve ofis yönetimi ekibi var. Dergimizin bu sayısında Nordex Türkiye, İstanbul ve İzmir yönetim destek ve ofis yönetimi ekip üyeleriyle kısa söyleşiler yaptık. Nordex Türkiye’deki bu yetkin ekibi yakından tanıma fırsatı bulduğumuz bu söyleşilerimizde ekibin Nordex’teki görevleri ve çalışma atmosferlerine bakış açılarını öğrendik. Bununla birlikte, Nordex çalışanlarının yenilenebilir enerji alanında çalışmakla ilgili duygularını ve çevre duyarlılıklarını kendilerinden dinledik. Gelin hep beraber Nordex Türkiye yönetim destek ve ofis yönetimi ekip üyelerini tanıyıp, neler söylediklerini okuyalım. Öncelikle Nordex Türkiye İstanbul ekibini tanıyalım.

Bilkent Üniversitesi İşletme Bilgi Yönetimi bölümü mezunuyum. 2001 yılından beri yürüttüğüm aktif çalışma hayatımda turizm, tekstil, imalat, lojistik ve eğitim gibi farklı sektörlerde deneyim kazanma fırsatı buldum. 2014 yılından bu yana, yenilenebilir enerji sektörünün öncüsü olan Nordex Türkiye çatısı altında çalışmaktayım.  Yönetici Asistanı olarak başladığım görevime, bugün kurumsal iletişim ve pazarlama faaliyetlerinin koordinasyonunda destek vererek devam etmekteyim.  

Nordex Türkiye’ye ilk başladığım günden beri farkında olduğum gibi yenilenebilir enerji sektöründe çalışıyor olmak bambaşka bir tecrübe… Yaşadığımız dünya çok değerli. İnsan, doğa ve tüm canlılar bir arada yaşıyoruz. Ancak sanayileşme adına zaman zaman yapılan bilinçsiz yatırımlar, hızlı şehirleşme, doğal kaynakların yanlış kullanımı gibi unsurlar zaman içinde dünyamızın ekolojik dengesinin bozulmasına, küresel iklim değişikliğinin hızlanmasına neden oldu. Bu durum ülkelerin birçoğunu temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yöneltti. Böylelikle yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlar artmaya başladı. Ülkemizde ve dünyada temiz enerjiyi prensip edinen tesisler ve üretim alanları her geçen gün artıyor.

Nordex, globalde olduğu gibi çevreye duyarlılık gösteren, yenilenebilir enerjiye katkıda bulunan nadir firmalardan biri. Rüzgar enerjisinin en verimli kullanımına yönelik geliştirdiği teknolojik yenilikler, hümanist, konusunda tam donanımlı; bununla yetinmeyip eğitime, kendini geliştirmeye devam eden büyüyen ekiplerimiz sayesinde her geçen yıl rüzgar üretim gücümüz artıyor. Daha güçlü ve her koşula uyum sağlayabilen rüzgar türbinlerimiz sayesinde şirket olarak dünyaya ve gelecek nesillere iyi bir çevre bırakacağımıza inanıyorum.

 

Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümü mezunuyum. 2016 yılında çalışmaya başladım. Dört yıl kombine çevrim doğalgaz santrallerine, anahtar teslim su ve atıksu arıtma tesisi projeleri yürüten bir firmada proje mühendisi olarak çalıştıktan sonra Mart 2020’de Nordex Türkiye’de çalışmaya başladım. Yaklaşık 8 aydır da Nordex Türkiye bünyesinde Proje Departmanı asistanı olarak görev almaktayım.

Proje Departmanı olarak yoğun bir proje sürecinden geçiyoruz. Kısaca; bu süreçte proje ekibimizin ihtiyaç duyduğu her türlü operasyonel konuda destek olmaya çalışıyorum. Nordex, rüzgar enerjisi sektöründe Türkiye’de yıllardır lider ve dünya genelinde de liderliğini sürdürüyor. Rüzgar enerjisi sektöründe bu kadar deneyimli ve başarılı bir firmanın parçası olduğum için bu sektöre yeni adım atmış biri olarak kendimi şanslı hissediyorum. Doğal kaynakların hızla tükendiği ve dolayısıyla yenilenebilir enerjinin zorunluluk haline geldiği bir çağdayız. Ülkeler bu konuda bir an önce bir adım atmalı ve bilinçlenmeli. Bu amaçla şirketin hem farkındalık kazandırmak hem de iyileştirmeler yapmak adına önemli adımlar attığını düşünüyorum. Nordex Türkiye ekibinin bir parçası olarak buna katkı sağlamaktan oldukça mutluyum. 

Yaklaşık 28 yıldır Alman menşeili farklı firmalarda üretim, dış ticaret ve pazarlama alanlarında çalıştım. 2010 yılında katıldığım Nordex Türkiye çatısı altında çeşitli departmanlarda görev aldıktan sonra, hâlihazırda Kıdemli İdari İşler Uzmanı olarak görevime devam etmekteyim. Günümüzde değişime istekli, yaratıcı ve girişimci bir ruha sahip olan ekiplerle bir arada olmak önem arz ediyor. Nordex Türkiye ekibimizin de bu yapıda olması benim için çok kıymetli. Öte yandan, çalışanlarımızın deneyimi, iş yapma kalitesi ve sorunları kolay çözebilme kabiliyetleri işimizi doğru yapabilmemiz açısından beni de motive ediyor. Genç ve dinamik bir ekiple çalışıyor olmanın mutluluğu tarif edilemez.  

Hepimizin bildiği gibi kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtların çevreye saldığı gazlar sebebiyle dünyamız ciddi bir tehdit altındadır. Bu enerji kaynakları iklim değişikliğinde başrolü oynuyor. İklim eylem planlarında ise rüzgardan üretilen enerjinin bu tehdit karşısında duran en güçlü enerji üretim biçimi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla daha temiz ve çevreci enerji kaynaklarından biri olan rüzgar enerjisi sektöründe yer almaktan ve bu plana profesyonel yaşantım anlamında katkı sağlamaktan ötürü çok mutluyum. Evimize, yakınlarımıza, dünyaya ve gelecek nesillere hizmet ediyor ve bu felsefeyi korumaya çalışıyor olmamız, beni ayrıca daha da memnun ediyor. 

Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme lisans ve Beykent Üniversitesi İşletme Yönetimi yüksek lisans mezunuyum. Sigorta ve perakende sektörlerinde satış ve insan kaynakları departmanlarında çalıştım. 2016 senesinde Nordex Türkiye İzmir ofisinde Servis İdari İşler Uzmanı olarak başladığım görevime, Satın Alma ve İdari İşler uzmanı olarak 2018 yılından bu yana İstanbul ofisimizde devam etmekteyim.

Nordex Türkiye ile ilgili ilk vurgulayacağım, inovatif düşüncenin, fikirlerin destekleniyor oluşudur. En başta teknisyenlerimizin deneyimi, iş yapma kalitesi ve sorunlara bu perspektifteki çözümsel katkıları desteklenmektedir.  İlişkiler açısından özetlersem içselleştirdiğimiz sloganımız ise “Biz bir aileyiz”. Yenilenebilir enerji sektöründe olmaktan mutluyum elbette daha önemlisi kendi evimize, yerküreye ve tüm unsurlarına hizmet ediyor ve korumaya çalışıyoruz. Çalıştığımız sektörün, sera gazlarının zararlı etkilerinin azaltması, ulusal enerji güvenliği, alt-üst sosyoekonomik bölgeler arasındaki uçurumun adil bir seviyeye getirilmesi konularına katkısı olabilmektedir. Fütürist bakış açısıyla diğer gezegenlerin keşfi ve koloni fikrinin tartışıldığı çağımızda, yenilenebilir enerji alanlarındaki bilimsel ilerlemelerin seviyesi hem dünyamıza hem de geleceğimize ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Beykent Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümü mezunuyum. Anadolu Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri bölümüne devam etmekteyim. 2015 yılında katıldığım Nordex Türkiye’de Bilgi İşlem Uzmanı olarak görev almaktayım. Kurum bünyesinde bilgi işlem faaliyetleri konusunda bütün departmanlara destek vermekteyim. Nordex Türkiye olarak her geçen yıl gelişen bilgi işlem konusundaki teknolojik yenilikleri takip edip, kendimizi yenileyerek, departmanımızı Nordex Türkiye ekibimizin daha verimli çalışması konusunda her türlü desteği vererek güçlendirmekteyiz.

Yenilenebilir enerjiye olan taleplerin artmasıyla birlikte, fosil yakıtların çevreye verdiği zararı, atık gazları, fosil yakıtları ve nükleer enerjinin kullanım risklerini de gün geçtikçe azaltıyor. Nordex Türkiye’nin rüzgar enerji alanında faaliyet göstererek doğaya ve çevreye duyarlı olması sebebiyle Nordex Türkiye’de çalışmaktan dolayı mutluluk duyuyorum. 

İstanbul ofisi ekip üyelerini tanıdıktan sonra şimdi büyüyen ve gelişen alt yapısıyla, içinde “Nordex Academy Türkiye” teknik eğitim merkezinin de yer aldığı ve 2021 yılında faaliyetlerine yeni binasında devam edecek olan İzmir yönetim ve ofis destek ekip üyelerini tanıyalım.

İzmir Özel Türk Koleji’nden mezun olduktan sonra 9 Eylül Üniversitesi Fransız Dili ve Eğitimi bölümünde lisansımı tamamladım. Mezuniyetimin ardından devlet okulunda sözleşmeli Türkçe ve İngilizce öğretmeni olarak göreve başlayıp, akabinde sekiz yıla yakın bir süre bankacılık sektöründe üst düzey yönetici asistanı olarak çalıştıktan sonra enerji sektörüne geçiş yaptım ve Nordex Türkiye ailesinin bir üyesi oldum. 2016 yılında Servis Departman Asistanı olarak başladığım görevime, bir yıldır ofis yöneticisi olarak devam etmekteyim. Tüm Servis departmanındaki çalışanlarımızın ofis içi ve dışı genel işleyişin takibi gibi yoğun ve geniş bir yelpazenin yöneticiliğini yapıyorum.

Nordex’te çalışmanın en güzel yanı gelişime, eğitime önem veren ve size destek olan yöneticiler ve ekipler ile çalışıyor olmak. Çözüm odaklı ekibinin her daim yanında olan yöneticilerimiz sayesinde bir aile ortamını burada yaşattığımıza inanıyorum. Firmamızın, çevre dostu ve doğaya saygılı olduğunu söyleyebilirim. Doğadan aldığımız gücü doğaya zarar vermeden kaynağa dönüştürüyoruz. Bugün dünyanın en büyük sorunlarından biri doğanın tahrip edilmesi kirlilik ve küresel ısınmadan dolayı gerçekleşen sorunlar. Biz geleceğine sahip çıkan, gelecekte yaşanabilir bir dünya bırakmaya çalışan, geçmişten aldığımız emaneti geleceğe çok daha iyi şartlarda teslim etmek için çabalayan bir firmayız. Böyle bir firmada çalışıyor olmak son derece gurur verici.

Kadir Has Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümünden 2018 yılında mezun oldum. Stajlarımı finans, araştırma, iş geliştirme ve enerji alında yaptıktan sonra, 2019’un Aralık ayında Nordex Türkiye İzmir ofisinde İdari İşler bölümünde çalışmaya başladım. Aynı zamanda İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans eğitimine devam etmekteyim. Nordex Türkiye İzmir ofisinin Servis İdari İşler sorumlusu olarak ofis içi ve dış sahalarla ilgili genel işleyişin takibini yaparak, operasyonel işlemlerinin organizasyonuna destek vermekteyim.

Benim için Nordex’te çalışıyor olmanın en güzel yanlarından biri, enerji sistemleri mühendisi olarak yenilebilir enerji ve enerji verimliliği alanında almış olduğum akademik eğitimimi, Nordex sayesinde pratiğe dönüştürme fırsatı yakalayabilmiş olmak. 

Nordex’in rüzgar enerjisi sektörünün sağladığı yenilenebilir enerji ile gelecek nesillere daha temiz ve sürdürülebilir bir çevre bırakacağımıza inanıyorum.

Nordex Türkiye yönetim destek ve ofis yönetimi ekip üyeleri olarak Rüzgar Enerji Dergisi’ne böyle bir röportaj imkânı vermesinden dolayı teşekkür ederiz. Gelecek nesiller ve dünyamız için yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji alanındaki faaliyetlerine olan talep ve yatırımların artmasına destek vermeye devam edeceğiz.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

Ahşap kule, daha yeşil rüzgar türbinleri için fırsat sunuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Büyük ölçekli uygulamalar için doğanın karbon elyafı olan lamine ahşaptan yapılmış zorlu tasarımlar geliştiren İsveçli ahşap teknolojisi şirketi Modvion, rüzgar türbinlerini daha da yeşil hale getirebilecek ahşap bir tasarım sunuyor. Modülleri ve ahşabı bir araya getirmenin devrim niteliğinde bir yolunu sunan Modvion, patentli çözümüyle rüzgar türbinleri için ahşaptan kule sunuyor. Geçmişin yel değirmenlerinden esinlenilen bu tasarımla Modvion, ahşaptan inşa ettiği kule ile türbinin karbon ayak izini %90’dan fazla azaltıyor.

Firmanın İcra Kurulu Başkanı Otto Lundman, “Dünya bir iklim kriziyle karşı karşıya ve enerji kaynaklarını değiştirmemiz gerekiyor. Rüzgar enerjisi sahip olduğumuz en verimli ve cazip enerji kaynaklarından biri. Biz bu değeri daha da artırıyoruz” diyor.

Kanatlar ve makineler endüstri standardı ekipmanlar olsa da, bu yaklaşım Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden bazılarının ilgisini çekiyor. Vestas Wind Systems A/S daha küçük bir tanıtım modelini gördükten sonra, firmanın %15’ini satın alıyor, İtalyan Enel Green Power SpA bir iş birliği anlaşmasına varıyor. İsveçli Vattenfall AB firmasının ortağı olduğu Almanya’nın RWE AG firması da Mart ayında Modvion’un ahşap kulelerini gelecekteki projelerinde kullanmak üzere bir sözleşme imzalıyor.

Konuyla ilgili Vestas Ventures İcra Kurulu Başkanı Todd O’Neill, “Müşterilerimizin birçoğu, Modvion’un yolculuğunun nasıl bir parçası olabileceklerini öğrenmek için proaktif bir şekilde sorular soruyor. İş birliğimizin artmasını bekliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Ahşap kulenin avantajları

Modvion, rüzgar türbinlerinde ahşap kulenin avantajlarını şu şekilde açıklıyor: “Yüksek rüzgar türbini kuleleri inşa etmenin en büyük zorluğu lojistiktir. Bu kadar devasa yapıları nasıl yerine yerleştirirsiniz? Kuleler uzadıkça lojistik zorluk da artar. Patentli çözümümüz, sıradan yollarda sıradan kamyonlarla taşımayı mümkün kılar. Bizim için köprüler, tüneller ve dolambaçlı yollar sorun değil. Lamine ahşabın çeliğe kıyasla üç büyük avantajı vardır: Ahşabın daha hafif bir yapıya olanak tanıyan daha yüksek bir özgül gücü vardır. Yüksek çelik kulelerin kendi ağırlıklarını taşıyabilmeleri için ekstra kuvvete ihtiyaçları vardır; ahşap kulelerin ise buna ihtiyacı yoktur. Son olarak, modüler ahşap kulelerimiz tutkalla birleştirilirken, modüler çelik kuleler düzenli kontrol gerektiren çok sayıda cıvata gerektirir.”

Devamını oku

Rüzgar Türbini İmalatçıları

WWW’nin yeni tasarımı, deniz üstü rüzgar türbinlerinde geleneğe meydan okuyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Norveç merkezli World Wide Wind, tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisi VAWT ile deniz üstü rüzgar enerjisinde geleneğe meydan okuyor. Ters yönde dönen dikey türbinler, yüzen açık deniz rüzgar projeleri için verimi radikal bir şekilde artırabilirken, LCoE’yi azaltıyor. Uzmanların deniz üstü rüzgar enerjisinde maliyeti yarı yarıya indirebilecek son derece yenilikçi bir türbin olarak yorumladığı bu teknoloji, önümüzdeki günlerde test aşamasına geçiyor.

19 metre uzunluğundaki 30 kW’lık prototip ile teste başlayacak tersine dönen dikey eksenli rüzgar türbininin, çok daha büyük 1,5 MW’lık bir sonraki prototipinin 2025 yılında teste başlayacağı açıklanıyor. World Wide Wind, 2030’dan önce ise, yaklaşık 400 metre uzunluğunda olacak 24 MW türbini piyasaya sürmeyi planlıyor.

Deniz üstü rüzgar enerjisine yönelik yazılım, veri analizi ve istihbarat çalışmaları sunan Aegir Insights’ın paylaştığı araştırmaya göre, İskandinav ülkesinin güneybatısının açıklarında yer alan pilot çalışma planlandığı gibi giderse, 2025 yılına kadar 1MW’lık bir amiral gemiye ve daha sonra 10 yıl dolmadan şu anda Avrupa açıklarında faaliyet gösteren geleneksel üç kanatlı yüzer ünitelerden potansiyel olarak %75 daha düşük bir fiyata şebekeye güç akıtabilecek devasa 24MW’lık bir modele geçişi hızlandıracak.

Türbini eşsiz yapan tasarımı

WWW’nin ters yönde dönen VAWT teknolojisi, basit bir anlatımla şu yapıdan oluşuyor: Ağır jeneratör işinin tamamı suyun altında ve türbinin yüzen dubasının altında yer alıyor. Bu, her şeyin suya batmasını önlemek için tabana yeterli ağırlık ekliyor ve yalnızca bir dizi bağlama çapası gerektiriyor. Jeneratörün rotoru ve statoru her biri ana kule gövdesinden 45 derecelik açıyla üç kanat çalıştıran bir çift dikey eksenli türbine bağlanıyor. Alt türbin bir yönde dönecek şekilde ayarlanıyor ve alt türbinin ortasından geçen bir direğe monte edilen üst türbin ise diğer yönde dönecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde de kanatlar, yelkenli teknelerde olduğu gibi çoğu yerde rüzgardan faydalı tork elde ediyor.

Devamını oku

Trendler