Connect with us

Bakan Dönmez: Bu yıl elektriğin yaklaşık yüzde 46’sı yenilenebilirden üretildi

Published

on

Bakan Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2021 yılı bütçesinin sunumunda, 2020 yılının ilk 9 ayındaki enerji üretim kaynaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 2020’nin ilk 9 ayında elektriğin yüzde 46’sının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belirterek “Geri kalan üretimin yüzde 34’ü kömürden, yüzde 19’u doğal gazdan, geri kalanı ise diğer kaynaklardan sağlanmış olup, yerli ve yenilenebilir kaynakların payı yüzde 61 olarak gerçekleşmiştir” dedi.

Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2021 yılı bütçesinin sunumunda, Türkiye’de eylül sonu itibarıyla kurulu gücün 93 bin 207 megavata çıktığını söyledi. Türkiye’nin son 18 yılda elektrik tüketiminde ortalama yüzde 5’lik artış olduğunu aktaran Dönmez, 2000’in başlarında 130 milyar kilovatsaat olan tüketimin 2019 sonunda 303 milyar kilovatsaate yükseldiğini belirtti. Dönmez, 2020’nin ilk 9 ayında elektriğin yüzde 46’sının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğine işaret ederek “Geri kalan üretimin yüzde 34’ü kömürden, yüzde 19’u doğal gazdan, geri kalanı ise diğer kaynaklardan sağlanmış olup, yerli ve yenilenebilir kaynakların payı yüzde 61 olarak gerçekleşmiştir” ifadesini kullandı.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin 2000’li yıllarda 34 milyar kilovatsaat olduğunu anımsatan Bakan Dönmez, “Bu, 2019’da dört katına çıkarak 133 milyar kilovatsaat oldu. 2020’nin ilk 9 ayında yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik enerjisini kaynak bazında incelersek yaklaşık olarak, toplam elektrik üretimindeki hidroelektriğin payı yüzde 29, rüzgarın payı yüzde 8, güneşin payı yüzde 4, jeotermalin payı yüzde 3 ve biyokütlenin payı yüzde 2 olarak gerçekleşmiştir” bilgisini paylaştı. Bakan Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücün 2020 Eylül sonunda 47 bin megavata ulaştığına dikkati çekerek, toplam kurulu gücün yarısından fazlasını oluşturduğunu vurguladı.

Yerli kömür ve doğal gaz

Dünya genelinde kömürün birincil enerji arzındaki oranının yüzde 26,9, elektrik üretimindeki oranının ise yüzde 38,2 olduğunu anımsatan Dönmez, “Yerli kömürün enerji arz güvenliğinde önemli bir enstrüman olması kapsamında yürütülen çalışmalar neticesinde, ülkemizin linyit rezervine 11 milyar ton ilave edilerek toplam rezerv 8,3 milyar tondan 19,3 milyar tona çıkarılmıştır” ifadesini kullandı.

Dönmez, doğal gaz arz güvenliği kapsamında yıllık 32 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip Güney Gaz Koridoru’nun ana omurgasını oluşturan TANAP üzerinden 2020 Eylül sonu itibarıyla Türkiye’ye yaklaşık 7 milyar metreküp gaz sevkiyatı gerçekleştiğini bildirdi.

TANAP’ın Avrupa’ya gaz arz edecek kısmının çalışmalarının da tamamlandığını belirten Dönmez, TAP’ın işletmeye alınmasının ardından yıllık 10 milyar metreküp Azerbaycan gazının Avrupa’ya arz edileceğini vurguladı.

Dönmez, İzmir Aliağa’da ve Hatay/Dörtyol’da devreye alınan Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) terminallerinin ardından, Saros Körfezinde üçüncü FSRU tesisinin devreye alınması için çalışmaların devam ettiğini kaydederek “170 bin metreküp depolama ve günlük 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip Türkiye’nin yeni FSRU gemisi Ertuğrul Gazi ise yıl sonunda ülkemizde olacaktır.” dedi.

YEKA ve nükleer enerji

Güneş Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) kapsamında Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) ile yaklaşık 1,4 milyar dolar yatırım büyüklüğü olan Avrupa ve Orta Doğu’nun tek tam entegre güneş paneli üretim tesisinin açıldığını hatırlatan Dönmez, “Bu tesis sayesinde 100 milyon dolarlık panel ve ekipman ithalatı önlenecek olup burada üretilecek ilk yerli güneş panelleri 1000 megavatlık Karapınar GES’te kullanılacaktır.” dedi.

Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) birinci ünitesinin inşasına başlandığının altını çizerek şunları kaydetti: “Akkuyu NGS’nin ikinci ünitesi için inşaat lisansı verilmiş ve ikinci ünitenin temeli de 8 Nisan 2020’de atılarak temel döşemesi betonlama çalışmaları tamamlanmıştır. Akkuyu NGS’nin üçüncü ünitesi için 23 Temmuz’da sınırlı çalışma izni alınmış ve dördüncü ünite için yapılan inşaat lisansı başvurusu 3 Temmuz’da uygun bulunmuştur. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında Akkuyu NGS’nin ilk ünitesini devreye alarak diğer ünitelerin de birer yıl arayla 2026 yılı sonuna kadar işletmeye alınmasıdır. Ayrıca bu çerçevede Rusya’da nükleer enerji alanında 102 lisans ve 47 yüksek lisans öğrencimiz eğitimine devam etmekte olup mezun olarak yurda dönen 143 öğrencimiz ise projede çalışmaya başlamıştır.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 1 Eylül 2018’de açılan doğal gaz piyasasında Ekim 2020 itibarıyla aktif 50 piyasa katılımcısı bulunduğunu belirterek, “2020’nin ilk 9 ayında bu piyasada 3 milyar liranın üzerinde hacme sahip doğal gaz ticareti gerçekleşmiştir.” dedi.

Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki bakanlığının 2021 yılı bütçesinin sunumunda, günlük işlemlerin yanında yıllık, çeyreklik, aylık vadelerde fiziksel teslimatlı elektrik ticaretinin yapılacağı Vadeli Elektrik Piyasası’nın da (VEP) yakın gelecekte hizmete sunulacağını söyledi.

Enerji verimliliği ve madencilik

Enerji verimliliğine önem verdiklerini ve bu kapsamda çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti: “Enerji verimliliği ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı kapsamında, bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi ve teknoloji, tarım ve diğer bütün sektörleri ilgilendiren yatay konulara yönelik 55 eylemi kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile 2017-2023 arasında kümülatif 23,9 milyon ton eşdeğeri petrol (MTEP) enerji tasarrufu planlanmış olup, tüm bu eylemlerin uygulanması halinde 2033’e kadar 30,2 milyar dolar mali tasarruf hedeflenmiştir. Sanayi sektörüne uygulanan verimlilik artırıcı proje destekleri kapsamında 2009’dan günümüze 287 projeye 32,8 milyon lira destek verilmiştir. Bu projelerin toplam yatırım tutarı 136 milyon lira olarak gerçekleşmiş olup, yıllık 109 milyon lira tasarruf sağlanmıştır.” (Kaynak: aa.com.tr)

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

COP28, doğa için küresel finansmanı ve birliği harekete geçiriyor

Published

on

By

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında gerçekleştirilen Dünya İklim Eylemi Zirvesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde başladı. BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Khalifa Al Mubarak, COP28’den COP30’a kadar iklim eyleminde doğanın rolünü pekiştirerek, 1.7 milyar dolarlık doğa koruma finansmanını açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını belirten Al Mubarak, Gana hükümetinin ‘Dirençli Gana’ planına ilk etapta 30 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarını açıkladı. Liderlerin, yerli halk ve yerel toplulukların geçim kaynaklarına ve kalkınma hedeflerine yatırım yapmanın kritik önemini vurgu yaptığı zirvede, Belem’deki COP30’a doğru entegre doğa-iklim eylemi için ortakları ve kaynakları harekete geçirecek bir BAE-Brezilya ‘COP-to-COP’ ortaklığı duyuruldu.

İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesi ve somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapıldığı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı, BAE’nin ev sahipliğinde başladı. Bu yıl 28’incisi düzenlenen ve 12 Aralık’a kadar sürecek olan konferansın ana gündeminde, 2015 yılında Paris’te anlaşmaya varıldığı gibi küresel ısınmayı 1,5 derecede sabit tutma amacının canlandırılması ve hükümetlerin iklim eylemi vaatlerini daha kapsamlı hale getirecek bir anlaşmaya varılması yer alıyor.

Zirvede konuşan COP28’in BM İklim Değişikliği Üst Düzey Sorumlusu Razan Khalifa Al Mubarak, “Doğanın tam ve en bütüncül haliyle iklim eyleminin bir önkoşulu olarak tanınmasını, desteklenmesini ve finanse edilmesini sağlamak COP28 Başkanlığı için bir öncelik olmuştur. Devlet dışı aktörlerin desteği ve finansmanıyla birleşen bu olağanüstü siyasi liderlik, doğanın sadece bu görev için değil, gelecekteki tüm görevler için temel rolünün kanıtıdır” dedi.

Zirvede devlet başkanları, Paris Anlaşması ve kısa süre önce kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’ni hayata geçirmek üzere doğa-iklim eylemine odaklanan ulusal ve bölgesel yatırım planlarını ve ortaklıklarını açıkladı:

– BM İklim Değişikliği COP28 üst düzey yöneticilerinden Razan Al Mubarak, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Gana’nın ‘Dirençli Gana’ planına 30 milyon dolarlık ilk yatırımla birlikte doğa-iklim projelerine 100 milyon dolarlık yeni finansman katkısında bulunacağını açıkladı. ‘Dirençli Gana’, Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo tarafından Kanada, Singapur, Amerika Birleşik Devletleri ve LEAF Koalisyonu gibi diğer özel sektör uyumlu girişimlerden gelen 80 milyon dolarlık ek destekle başlatıldı ve son olarak BAE’nin 30 milyon doları eklendi.

– Tonga Başbakanı Siaosi ‘Ofakivahafolau Sovaleni, 2030 yılına kadar ülkelerin sularının ve münhasır ekonomik bölgelerinin yüzde 30’unun korunmasını amaçlayan ve ay yüzeyinden daha büyük bir alanı temsil eden ‘Unlocking Blue Pacific Prosperity Plan’ için Bezos Earth Fund’dan Gelişmekte Olan Pasifik Küçük Ada Devletleri’ne (P-SIDS) 100 milyon ABD doları finansman sağlanacağını duyurdu.

– Aralarında Bloomberg Philanthropies, Builders Vision ve Oceankind’in de bulunduğu bir grup hayırsever, Okyanus Direnci İklim İttifakı (ORCA) kapsamında, hassas deniz alanlarının korunmasını, okyanus temelli azaltım çabalarını ve iklim etkileri üzerine araştırmaları hedefleyen 250 milyon dolarlık yeni finansmanı duyurdu.

– Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, doğrulanabilir karbon kredisi işlemleri yoluyla koruma ve yerel kalkınmanın özel finansmanını teşvik etmek amacıyla Papua Yeni Gine için 100 milyon ABD Doları, Kongo Demokratik Cumhuriyeti için 60 milyon ABD Doları ve Kongo Cumhuriyeti için 50 milyon ABD Doları olmak üzere 3 orman finansman paketi açıkladı.

– Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ve Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, Endonezya’nın öncü FOLU Net Sink 2030 planını desteklemek üzere 100 milyon dolarlık bir ortaklığı açıkladı.

– Asya Kalkınma Bankası, OPEC Fonu, Suudi Arabistan, AFD, Fransa ve Yeşil İklim Fonu bünyesindeki ASEAN Katalitik Yeşil Finansman Aracı ile birlikte, 2030 yılına kadar doğa odaklı iklim projelerine 2 milyar ABD doları daha ek özel finans sermayesi seferber etmek amacıyla kalkınma ortaklarından 1 milyar ABD doları seferber etmeyi taahhüt eden yeni bir girişim olan Doğa Finans Merkezi’ni duyurdu.

145 ülkenin 2030 yılına kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve tersine çevirmeyi kabul ettiği COP26’nın Glasgow Liderler Deklarasyonu’nu pekiştiren bu doğa-iklim planları; 196 ülkenin 2030 yılına kadar toplam doğa kaybını durdurmak için ortak bir çerçeve üzerinde anlaştığı dönüm noktası niteliğindeki Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi de dahil olmak üzere önceki taahhütlerde ilerlemeyi teşvik ediyor. Uyum maliyetlerinde 104 milyar ABD doları tasarruf sağlayabilecek doğa kaybının ele alınması, 2030 yılına kadar ihtiyaç duyulan CO2 azaltım eyleminin yüzde 30’undan fazlasını sağlama potansiyeline sahip. Ayrıca, küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 50’si doğrudan veya dolaylı olarak doğaya ve diğer ekosistem hizmetlerine bağlı olduğundan, doğal ekosistemlerin korunması ve restorasyonu, yaklaşık 395 milyar daha fazla iş yaratma ve geçimleri doğrudan doğaya bağlı olan 1 milyar insanı koruma potansiyeli ile ekonomik refahı destekliyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

AB, Net-Sıfır Sanayi Yasası’ndaki tutumunu oyladı: Avrupa’da üretilen temiz teknolojiler artırılacak

Published

on

By

Dünya standartlarında bir rüzgar endüstrisine sahip olan Avrupa’nın, iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar her yıl yaklaşık 30 GW yeni rüzgar santrali kurması gerekiyor. Avrupa rüzgar tedarik zinciri ise, enflasyonist baskılar, rüzgarın genişleme hacimlerindeki belirsizlik ve zayıf ihale tasarımları ile mücadele ediyor. Tüm bunlar, AB’nin enerji güvenliği ve iklim hedeflerine ulaşmak için yeni üretim tesislerini planlama ve bunlara yatırım yapma kabiliyetini zayıflatıyor.

Temiz teknolojilerdeki üretimini güçlendirmek ve genişletmek için bu yılın başlarında Net Sıfır Sanayi Yasası’nı (NZIA) sunan Avrupa Parlamentosu, geçtiğimiz Salı günü Avrupa Komisyonu ve üye devletlerle Net-Sıfır Sanayi Yasası (NZIA) müzakerelerindeki tutumunu oyladı. Parlamento’nun pozisyonunu hazırlayan MEP Christian Ehler, Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi’nde (ITRE) Avrupa’nın iklim ve enerji güvenliği hedeflerine ulaşması için güçlü bir Avrupa rüzgar endüstrisini destekleyen öneri sundu. Avrupa rüzgâr endüstrisi tüm Parlamento üyelerini ITRE görevlerini desteklemeye çağırdı.

Konuyla ilgili değerlendirme paylaşan WindEurope’un açıklamasında, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa’da üretilen temiz teknolojilerin artırılması için oy kullandığı belirtildi. Değerlendirmede görüşlerine yer verilen WindEurope Baş Politika Sorumlusu Pierre Tardieu, “AB, Yeşil Mutabakatı Avrupa’da üretilen rüzgarla gerçekleştirmek istiyor. Yarın Parlamento, Avrupa rüzgâr tedarik zincirini güçlendirerek tam da bunu yapacak somut tedbirleri kabul edebilir. Açık attırma tarifelerinin daha yüksek girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi, Avrupa pazarında adil rekabetin sağlanması ve ‘dibe doğru yarış’ ihalelerine karşı çıkılmasına yardımcı olacaktır. Bu doğru bir hareket tarzıdır. Bu bir güvenlik, istihdam ve özerklik meselesidir” ifadelerini kullandı.

İhalenin Avrupa tedarik zincirinin genişlemesini desteklemesi gerekiyor

ITRE tutumu, rüzgar enerjisi ihale tasarımında önemli değişiklikler içeriyor. İhaleler için açık ve zorunlu ön yeterlilik kriterleri belirleniyor. Bu, Avrupa’nın kritik enerji ve şebeke altyapısının siber saldırılar için kolay bir hedef olamayacağını garanti edecek siber güvenlik ve veri varlığına yönelik yeni kuralları içeriyor.

Geliştiriciler büyük offshore projeleri iptal etmek zorunda kaldı

WindEurope’un paylaştığı değerlendirmede, konuyla ilgili şu açıklamalar yer alıyor: “ITRE Komitesi bir enflasyon endeksleme mekanizması da önerdi. Yetersiz endeksleme şu anda büyük bir sorun. Rüzgar geliştiricileri bu yüzden büyük açık deniz rüzgar projelerini iptal etmek zorunda kaldı. Belirli bir fiyatla ihale kazanmışlardı; ancak daha sonra yüksek enflasyon türbinleri ve bileşenlerini çok daha pahalı hale getirerek rüzgar enerjisi projelerinin ekonomik uygulanabilirliğini riske attı. Rüzgar enerjisi ihalelerinin girdi maliyetlerini yansıtacak şekilde endekslenmesi bu mali açığın kapatılmasına yardımcı olacak ve projelerin devam edebilmesini sağlayacaktır. Bu tür bir endeksleme mekanizması, tüm tedarikçi sözleşmelerinin imzalanması için gereken süre boyunca geçerli olacaktır.”

Müzakereler 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek

Nihai müzakerelerde kabul edilen tedbirlerin tedarik zinciri esnekliğine, teknolojiye ve amaca uygun olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yapılan değerlendirmede, şu ifadeler kullanıldı: “ITRE Komitesi ayrıca üye devletlerin ihalelerinde negatif ihale vermeyi bırakmalarını istemektedir. Bu, rüzgar santrali geliştiricilerinin bir rüzgar santrali inşa etme hakkı için hükümetlere ödeme yapmak zorunda olduğu durumdur. Bazı hükümetler, hızlı para kazanmanın bir yolu olarak ihalelerine negatif ihale uygulamasını getirdi; ancak negatif ihale sadece AB’nin enerji dönüşümünü daha pahalı hale getirir. Geliştiriciler için tedarik zincirine ya da elektrik tüketicilerine yansıtılması gereken ek maliyetler yaratır ve negatif ihale turlarında ödenen para, şirketlerin diğer rüzgar enerjisi projelerine yatıramayacağı paradır. Konsey’in şimdi Net Sıfır Sanayi Yasası’na ilişkin müzakere yetkisini de tamamlaması gerekiyor. Üçlü görüşmeler, yani Avrupa Parlamentosu ve üye devletler arasında Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle nihai bir anlaşma üzerinde yapılacak müzakereler, 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşecek. Nihai müzakerelerde, kabul edilen tedbirlerin ince ayarlarının yapılması ve tedarik zinciri esnekliği yaklaşımının teknolojiye özgü ve amaca uygun olması kritik önem taşıyacaktır.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Genel

DÜRED Başkanı Murat Durak, deniz üstü rüzgardaki gelişmeleri REIA 2023’te değerlendirecek

Published

on

By

Yenilenebilir enerjinin her alanından Avrupa’daki geliştiriciler, yatırımcılar, finansörler, mali danışmanlar, sektör uzmanları ve brokerları buluşturan Yenilenebilir Enerji Yatırım ve Varlık Yönetimi Konferansı – Renewable Energy Investment & Asset Management Conference (REIA 2023), 30 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Yunanistan’da düzenleniyor.

Avrupa yenilenebilir enerji sektöründeki son gelişmelerin ele alınacağı konferansın konuşmacıları arasında, Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak yer alıyor. Murat Durak’ın konuşacağı “Blowin in the wind: Investing İn Offshore And Floating Wind” Oturumu, konferansın ikinci gününde saat 13:35’te başlıyor.

REIA 2023’te, deniz üstü rüzgar enerjisindeki yatırımların ele alınacağı oturumla ilgili şu açıklama yer alıyor: “Açık deniz rüzgar potansiyelinin %80’i, 60 metreden daha derin sularda bulunuyor ve bu da sınırlı arazi alanına sahip ülkelerde yüzen türbinlere olan ihtiyacı artırıyor. Yüzen rüzgar enerjisi endüstrisi, Avrupalı ​​şirketlerin öncülüğünde 2022 yılı sonuna kadar planlanan 48 GW kapasiteyle hızla genişliyor. Avrupa’nın 2030 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 264 GW yüzer açık deniz rüzgarı üretmesi planlanıyor. Yalnızca Birleşik Krallık, yüzer rüzgar projelerine 60 milyon sterlinin üzerinde yatırım yapıyor. Almanya, Türkiye, Portekiz, İspanya ve diğerleri iddialı offshore rüzgar hedeflerini takip ediyor. Zorluklar arasında yeni bir tedarik zinciri ve liman altyapısı oluşturulması yer alıyor. Avrupa, 2022’de rüzgara 17 milyar Euro yatırım yaparak yıllık hedefinin gerisinde kaldı. Yüzen açık deniz rüzgarı gelecek; ancak potansiyelini gerçekleştirmek için önemli altyapı yatırımlarına ihtiyaç var.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Continue Reading

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com