Connect with us

Sektörün iletişim platformu Wind Operation Forum, üye kabulüne başladı

Yayın tarihi:

-

Wind Operation Forum nedir? Sektöre ne tür katkılar sunmayı amaçlıyorsunuz?

Wind Operation Forum en basit anlamda bir iletişim platformudur diyebiliriz. Servis ve Operasyon ile ilgili çalışan bütün paydaşlar bilir ki aslında bu dönem, yüksek düzeyde çalışan odaklı bir dönem ve dolayısıyla bilgi paylaşımının ve tecrübe aktarımının önem kazandığı bir süreç. Aslında bu iletişimi farklı seviyelerde ve farklı platformlarda yapıyoruz, fakat Wind Operation Forum, gerçek zamanlı bir erişim ile kullanıcılara bu paylaşımları anında yapmalarını sağlayacak ve buradan elde edecekleri çözüm önerileri, bilgiler ve görüşleri çalışma ortamlarından kolaylıkla takip edebilecekler. Dolayısıyla sektördeki operasyonla ilgili olan işletmeci arkadaşlara, bir çatı altında birleşerek, senelerdir biriktirdikleri deneyimlerini diğer yeni yatırımcılarla paylaşmak ve deneyimli işletmeciler arasında da bilgi paylaşımını sağlayarak sektörde sadece tedarikçilerin değil yatırımcıların da deneyimleri ile bu dönemi yönlendirmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de yer alan tüm santrallerin tek bir iletişim noktasında buluşup sorunlarına çözüm araması, deneyimlerini paylaşması ve birbirleriyle her an her konuda temas halinde olmalarının yatırımcılara son derece yüksek bir değer katacağını düşünüyorum. 

Sektör temsilcileri ve profesyoneller forumda neler bulacak?

Forum iki ana platformdan oluşuyor: Türbin spesifik ve genel konular. Türbin spesifik platformda, Türkiye’de işletmede olan hemen hemen her tip türbin modeli için bir grup mevcut. Dolayısıyla aynı model türbin işletmecileri arasında model spesifik paylaşımlar yapılabiliyor. 

Genel paylaşım platformunda ise rüzgar sektörüne yönelik her türlü konuyu tartışmak mümkün. Burada tedarikçi değerlendirmeleri, sektördeki gelişmeler, mevzuat değişiklikleri gibi merak edilen her türlü konu için bir başlık açılabiliyor.

Dünyada benzer platformlar var mı? Bu platformlar sektöre nasıl katkılar sunuyor?

Benzer platformlar var. Bunları alternatifi olarak tedarikçilerin de kurdukları ve yatırımcılara yönelik kullanıcı forumları da mevcut. 

Yurtdışındaki bu platformlar, uluslararası şirketlerin operasyon faaliyetleri ile ilgili birbirleriyle temas halinde olmalarını, farklı ülkelerdeki uygulamaların detayları hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlıyor. 

Bunun yanında, yatırımcı temsilcileri, sektörde ihtiyaç duydukları süreç, doküman, uygulama vb. ihtiyaçlarını da ortak katkılar ile bu platformda birlikte oluşturuyorlar. Spesifik model ve ekipmanlara yönelik teknik analizler yapılıyor. Örneğin o modele ilişkin en fazla sorun yaratan 3 ana konu belirlenerek şu ana kadar uygulanan çözümler ve tedarikçi performansları vb. tartışılıp rapor haline getiriliyor ve üyeler ile paylaşılıyor. 

Webinar ve online konferanslar da yine üyelerin belirlediği konular ile ilgili düzenli olarak organize ediliyor. 

Üyelik süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Öncelikle bu platformun, yatırımcı firmaların, operatif santrallerinde, rüzgar enerjisinden sorumlu saha veya ofis çalışanı her bir personelin üye olabileceği bir platform olduğunu belirtmek istiyorum. Kurumsal üyelik dahilinde, firma çalışanları arasında herhangi bir üye kısıtlaması yapmıyoruz. Tek bir kurumsal üyelik altında o firmada çalışan her personel foruma üye olabiliyor. 

Öncelikle üyelik talebi info@windoperationforum.com adresine iletiliyor. 

Biz de Kurumsal Üyelik Formunu paylaşıyoruz. Firma ve talep edilen üye bilgileri ilave edilerek firma tarafından onaylanan form tarafımıza geri gönderiliyor ve üyelikler aktive ediliyor. 

Bundan sonra da üye listesinde yer alan personelin www.windoperationforum.com adresinden forum linkine girerek hesap açması, forumu kullanması için yeterli oluyor.  

Türkiye’de rüzgar enerjisi sektöründe işletme/operasyon dönemini -olanaklar ve kısıtlılıkları da göz önünde bulundurarak- nasıl değerlendiriyorsunuz?

Enerji sektöründe ve dolayısı ile rüzgar enerjisi alanında, işletme ve operasyon dönemimin, yatırımların hayat döngüsünde önemli bir kısmını temsil ettiğini düşünüyorum. 

Türkiye’de yaklaşık 10 GW’lık kurulu güç dahilinde 300’e yakın santral ile birlikte 2019 verilerine göre 13.300 kişilik bir istihdam sağlayan bir sektöre sahibiz. Türkiye, Avrupa’daki rüzgar enerjisi alanında kurulu güç olarak ilk 7 ülke arasında yer alıyor. Bununla birlikte gelişmiş bir sanayi altyapımız da mevcut. Türbin ana ekipmanlarını ve birçok yan ürünü imal edebiliyoruz, mühendislik ve Ar-Ge alanında da faaliyetlerimiz var ve birçok yetkinlikte işletme ve bakım döneminde faaliyet gösteren deneyimli firmalarımız, Türkiye dışında da aktifler. Bu firmalar arasında vinç tedarikçileri, kanat/kompozit bakım tamirleri yapan firmalar, muayene/ölçüm faaliyetleri yapan firmalar, türbin bakımlarını yapan yerel firmalar ve daha birçok alanda uzmanlaşmış, spesifik yetkinlikler kazanmış firmalar var. 

Ayrıca yatırımcı firmalarımız da bu süreçte oldukça deneyim kazandı. Yatırımların artmasıyla birlikte, operasyon ekiplerinin yetkinlikleri de arttı, hatta birçok alanda örneğin yazılım/mühendislik faaliyetlerinde oldukça önemli gelişmeler kaydettiler. Özellikle saha teknik ekiplerimizin Avrupa’daki ekipler seviyesinde hatta daha yetkin bir düzeyde olduğunu düşünüyorum. Dolayısı ile rüzgar enerjisi operasyon faaliyetleri göz önüne alındığında olgun piyasa koşullarına sahip olduğumuza inanıyorum.

Bununla birlikte Türkiye’de kurulu türbinlerin 2020 yılı itibariyle de ortalama yaşı 7 oldu.  Türbin servis tedarikçi sözleşmelerinin sona ermesiyle birlikte ve bu zamana kadar tedarikçiler ile birlikte edinilen deneyimler dahilinde, yatırımcıların hem kendi kaynaklarını hem de yerel tedarikçi ağını daha yoğun kullanacağını ve böylece yukarda bahsettiğim sektörde yer alan her bir oyuncu adına (majör operasyon, arıza giderim, bakım, alarm yönetimi vb.) deneyimin daha da artacağını ve maliyetlerin de makul seviyelere ineceğini düşünüyorum.  

Kısa veya uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?

Özellikle dijital çözümler ile ilgili bazı projelerim var. Bu konuya yatırım yapan paydaşların bir adım öne çıkacağına inanıyorum. Çünkü sektör bahsettiğim gibi çok dinamik ve maliyet odaklı bir yapıda. Enerji maliyetlerinin en uygun noktalara çekilebilmesi için tüm maliyet kalemlerinin optimize edilmesi gerekiyor. Bunun, dijital dönüşümün santrallerde başlaması ile elde edilebileceğine inanıyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Son olarak, sektör içerisinde değerli yatırımcılarımızın bu röportajımızda bahsettiğimiz Wind Operation Forum platformundan yararlanmalarını sağlamak ve değerli bir üye portföyü oluşturabilmek adına; üyelik tarihinden itibaren 3 ay boyunca forumu ücretsiz olarak kullanabileceklerini hatırlatmak istiyorum. 3 ay sonunda ise tercih ederlerse herhangi bir bedel ödemeden forumdan ayrılabilirler. 

Bu vesile ile de bu sohbet imkânını sağladığı için sizlerin nezdinde tüm Rüzgar Enerjisi Dergisi ekibine teşekkür ediyorum.

Devrim Topçu kimdir?
1999 senesinde Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2001 yılında Alstom Power şirketinde satış mühendisi olarak göreve başladım ve böylece enerji sektörüne girmiş oldum.
Daha sonra 2003 yılında Siemens firmasının Alstom Power Endüstriyel Birimini satın almasıyla birlikte Siemens ailesine katıldım ve servis bölümünde kojenerasyon/kombine çevirim santrallerinde yer alan Siemens gaz ve buhar türbinlerinin servis sözleşmeleri ve bakım faaliyetlerine yönelik proje müdürlüğü görevine devam ettim.
Daha sonra 2011 yılı itibariyle Siemens Servis Rüzgar Birimi sorumlusu oldum ve 2020 yılına kadar bu görevimi servis bölge müdürü olarak Siemens Gamesa’da devam ettirdim.
2020 yılı Ekim ayı itibariyle de kurduğum MDT Enerji firmasında özellikle rüzgar santrallerinde işletme ve bakım dönemine yönelik danışmanlık hizmetleri vermeye devam ediyorum.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Genel

WindEurope Bilbao hızlı başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin geniş bir heyetle katıldığı WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği, 20 Mart’ta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacıları arasında olduğu özel ‘Bakanlar Oturumu’ ile başladı. TÜREB Standı’nın açılışını da yapan Dönmez, standı ziyaretinde katılımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinden fuar temaslarına ve sektöre dair görüşlerini aldı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın modere ettiği ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacı olarak yer aldığı Bakanlar Oturumu yoğun ilgiyle takip edildi. Oturumun diğer konuşmacıları Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Philipp Nimmermann, Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Alexandra Sdoukou, Moldova Enerji Bakan Yardımcısı Carolina Novac, Siemens Gamesa Renewable Energy CEO’su Jochen Eickholt, RWE Onshore Wind/PV Europe & Australia CEO’su Katja Wünschel, Iberdrola Renewables Yönetici Direktörü Xabier Viteri Solaun ve EDPR Avrupa ve Latin Amerika CEO’su Duarte Bello oldu.

Oturum sonrasında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya ile birlikte ‘Türkiye Pavilyonu’ olarak da kabul edilen TÜREB Standı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Yardımcısı Dönmez, fuara katılan Türk şirketlerin temsilcilerinden fuardaki temas programları hakkında bilgi aldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’yi böyle bir etkinlikte üst düzeyde temsil ediyor olmaktan memnun olduklarını belirterek fuar süresince düzenleyecekleri teknik ziyaretler ve gerçekleştirecekleri temaslarla sektörün büyümesine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Devamını oku

Genel

Türk rüzgarı Bilbao’ya uzandı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek. 

‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi.  Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Devamını oku

Trendler