Connect with us

Genel

Bağımsız Enerji, Güçlü Türkiye

Yayın tarihi:

-

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği tarafından düzenlenen “TÜREK 2018” 5 Kasım’da, Ankara Sheraton Otel’de başladı. Bugün de devam edecek kongrede farklı oturumlarda ve yuvarlak masa toplantılarında sektörün sorunları ve beklentileri masaya yatırılacak.

“Bağımsız Enerji Güçlü Türkiye” temasıyla gerçekleşen kongrenin açılış konuşmalarını TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği CEO’su Giles Dickson, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ve TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş gerçekleştirdi.

Ev sahibi sıfatıyla konuşan TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, bugüne kadar yapılan kongre, çalıştay ve sektör toplantılarından rüzgar sektörü adına çıkan faydaları anlatarak, bundan sonraki süreçte sektörün beklentilerini dile getirdi. Kongre salonunda oluşturulan, üzerinde rüzgar santrallerinin isimlerinin olduğu türbin kanadı panosuna dikkat çeken Ataseven, hepimiz aynı gemideyiz söylemini “hepimiz aynı kanattayız” söylemine çevirdi. Ataseven, güçlerimizi rüzgârda birleştirirsek, güçlü Türkiye için yerli enerjimizi daha ileriye taşıyabiliriz dedi.

Türkiye’nin kurulu gücü Avrupa’da yedinci sırada

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği CEO’su Giles Dickson ise Türkiye’nin rüzgar enerjisindeki potansiyeli açısından hem zengin hem de geleceğinin açık olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 15-20 yıldır yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak, elektrik üretiminde temiz kaynakların gücünü yükseltmek amacıyla mevzuat değişikliğine gittiğini ve yatırım ortamını uygun hale getirmeye çalıştığını belirten Dickinson, “Türkiye’nin rüzgar kurulu gücü Avrupa’da yedinci sırada yer alıyor. Avrupa’da 2020 yılına kadar hem kara hem deniz üstü rüzgar yatırımlarında artış olacak. Aynı şekilde Türkiye’de de paralel ilerlemeler olacak. Şu anda Türkiye’deki döviz kurundaki dalgalanmalara yönelik olumsuzlukların kısa zamanda ortadan kalkacağına inanıyoruz” dedi.

Gündemimizde TL bazında teşvik yöntemi uygulaması var

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, yatırımcıların rüzgârda kendilerini daha fazla göstermeleri gerektiğini vurgulayarak “rüzgârın önüne düşmeyen yorulur” ifadesini kullandı. Hidrokarbon kaynakları konusunda yaşanan dezavantajı, yüzümüzü güneşe dönerek, sırtımızı rüzgâra vererek avantaja dönüştürebiliriz diyen Yılmaz, sektörü yakından izleyerek daha doğru daha verimli sonuçlar elde edileceğini söyledi.

2020 yılı sonrasında YEKDEM mekanizmasının mevcut haliyle devam etmeyeceğinin bilindiğine değinen Yılmaz, şunları kaydetti: “2021 ve sonrasında özellikle yerli ürün kullanımının artarak devamı için milli paramız TL bazında teşvik yöntemi uygulaması gündemimizde. Bin MW RES YEKA için önümüzdeki hafta içinde önlisans başvurusunun tamamlanmasını bekliyoruz. Mevcut önlisanslı veya lisanslı proje stoğunun da en kısa zamanda işletmeye geçmesi için gayret gösteriyoruz.”

Kurulu gücümüz 88.000 MW’a ulaştı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ise milli enerji ve maden politikamız doğrultusunda çalışmaların süratle devam ettiğini ifade etti. Enerji kaynakları ile teknolojideki yerlileştirme ve öngörülebilir stratejimiz, önümüzü görmemizi sağlıyor diyen Tancan, bu teknolojiyi uluslararası seviyeye yükseltmek istiyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı, enerji sepetimizi rasyonel biçimde kullanmayı önemli görüyoruz dedi.

2023 yılına kadar toplam elektrik enerjisi üretiminde yerli kaynak oranını üçte iki mertebesine yükseltmeyi hedeflediklerinin altını çizen Tancan, YEKA’da ortaya çıkan fiyatlar ve artan rekabet bu hedefimizin ne kadar ulaşılabilir olduğunu göstermiştir dedi.

Yatırımların artması adına birçok adım atıldığını, sürdürülebilir ve öngörülebilir piyasa adına yatırımcılara yerli katkı sağladıklarını ifade eden Tancan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle teknolojinin geliştirilmesine yönelik katkıları önemsiyoruz. Ülkemizin elektrikte kurulu toplam gücü 88.000 MW’a ulaştı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının payı giderek artıyor. Kurulu gücün yüzde 32’si hidroelektrik, 26.4’ü doğal gaz, 21.4’ü kömür, 7.7’si rüzgâr, 5.4’ü güneş, 1.3’ü jeotermal ve 5.8’i diğer kaynaklardan oluşuyor. Enerjide yerlileşme ve millileşme temel felsefemiz. Kurulu gücümüzün yüzde 50’si yerli kaynaklarımızdan elde edildi. Yüzde 34’ü yenilenebilir enerjiden sağlandı. Kaynak çeşitliliğin artırılması ve dengeli porftföy önem arz ediyor. Kalifiye insan kapasitesinin artırılmasını ve ülkemizi bölgesel merkez haline getirmeyi hedefliyoruz.

Daha çok yerli daha çok yenilenebilir istiyoruz

Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nde kongre başkanlığını üstlenen, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş, 2012’den bu yana düzenlenen ve gelenekselleşen kongreye katılmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

Bu kongre artık uluslararası bir anlam kazanmıştır diyen Elitaş, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan daha fazla üretim yapmayı hedeflediklerini, daha çok yerli, daha çok yenilenebilir enerji istediklerini söyledi. Çevreci ve sürdürülebilir bir anlayışla ilerlediklerini ifade eden Elitaş, birkaç yıl içinde 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfüsunun, hızlı artan tüketimine yanıt olarak yenilenebilir enerjinin yükseldiğine vurgu yaptı.

Ülkemizde 2005’ten sonra rüzgâr enerjisinin hızlandığını ve yatırım ortamının uygun hale geldiğini belirten Elitaş şöyle konuştu: “Türbini oluşturan parçaların yüzde ellisi ülkemizde üretilmektedir. 29 adedi inşa halinde, 171 adedi ise işletmede olan rüzgâr santrallerinin kurulu gücü 7 bin MW’ı aştı. Rüzgârın toplam elektrik üretimi içindeki payı yüzde 8’e yükseldi. Türkiye rüzgâr enerjisi potansiyeli 48 GW. Bu potansiyele karşılık gelen yüzölçümü ise yüzde 1.30’a denk gelmekte. Bu kapasiteye baktığımızda toplam enerji yatırımının yarısını şu anda rüzgârdan karşılamak mümkün. Jeopolitik konumumuzun farkında olarak hareket ediyoruz. 2017 yılında 766 MW’lık santrali işletmeye alarak, Avrupa’da dördüncü dünyada sekizinci sırada yer aldık. Kaynakların geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi hedefinde rüzgâr çalışmaları devam ediyor. Denizden gelen gücü en iyi şekilde değerlendirdiğimiz takdirde hedefimiz uzak görünmüyor.”

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Genel

WindEurope Bilbao hızlı başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin geniş bir heyetle katıldığı WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği, 20 Mart’ta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacıları arasında olduğu özel ‘Bakanlar Oturumu’ ile başladı. TÜREB Standı’nın açılışını da yapan Dönmez, standı ziyaretinde katılımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinden fuar temaslarına ve sektöre dair görüşlerini aldı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın modere ettiği ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacı olarak yer aldığı Bakanlar Oturumu yoğun ilgiyle takip edildi. Oturumun diğer konuşmacıları Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Philipp Nimmermann, Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Alexandra Sdoukou, Moldova Enerji Bakan Yardımcısı Carolina Novac, Siemens Gamesa Renewable Energy CEO’su Jochen Eickholt, RWE Onshore Wind/PV Europe & Australia CEO’su Katja Wünschel, Iberdrola Renewables Yönetici Direktörü Xabier Viteri Solaun ve EDPR Avrupa ve Latin Amerika CEO’su Duarte Bello oldu.

Oturum sonrasında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya ile birlikte ‘Türkiye Pavilyonu’ olarak da kabul edilen TÜREB Standı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Yardımcısı Dönmez, fuara katılan Türk şirketlerin temsilcilerinden fuardaki temas programları hakkında bilgi aldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’yi böyle bir etkinlikte üst düzeyde temsil ediyor olmaktan memnun olduklarını belirterek fuar süresince düzenleyecekleri teknik ziyaretler ve gerçekleştirecekleri temaslarla sektörün büyümesine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Devamını oku

Genel

Türk rüzgarı Bilbao’ya uzandı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek. 

‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi.  Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Devamını oku

Trendler