Connect with us

Türkiye’nin rüzgar kurulu gücü 10 yılda 10 kat arttı

Yayın tarihi:

-

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’nu yayınladı. KOVİD-19 tedbirleri kapsamında online bir basın toplantısı düzenleyen TÜREB yetkilileri, hem rapor değerlendirmesinde bulundu hem de pandemi sürecine ilişkin öngörü ve beklentilerini paylaştı.

TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, toplantının başlangıcında COVID-19 salgını nedeniyle “evde kal” çağrısına uyduklarını ve bu sebeple de basınla online bir buluşma gerçekleştirdiklerini belirtti. 2020 yılı Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’ndan veriler paylaşan Yıldırım, gelinen noktanın oldukça iyi olduğunun altını çizdi. Salgının ortaya çıkardığı yeni duruma dikkat çeken Yıldırım, “Büyüme trendini sürdürmek istiyorsak Koronavirüs salgınının ortaya çıkardığı ‘mücbir sebep’ durumu mutlaka dikkate alınmalı” açıklamasını yaptı.

TÜREB Başkanı Yıldırım, Türkiye’de kurulu gücün 8 MW seviyesini aştığını belirtti. Türkiye’nin elektrik ihtiyacının 7,42’sinin rüzgar enerjisinden karşılandığını belirten Yıldırım, rakamların çok ciddi bir büyümeye işaret ettiğini vurguladı.

Koronavirüsün tedarik zinciri üzerinde çok ciddi etkisi var diyen TÜREB Başkanı şunları ifade etti:

“1-2 aylık gecikme normal bir zamanda kabul edilebilir, herkesin de kendi risk tablolarında olan bir gecikme payıdır bu. İtalya’da ve İspanya’da olduğu gibi bu risk ilerlerse, bu durum işletmelerde çalışan personelin güvenliği açısından oldukça önemli. Bir taraftan da rüzgar ve güneş enerjisi tesislerinin, uzaktan kumanda edilebilecek ve yönetilebilecek özelliklere sahip olması riski bertaraf eden bir durum olarak öne çıkıyor.

“Yeni YEKDEM mekanizmasının açıklanmasını da bekliyoruz”

Acil olan konunun biraz dışına çıkarsak, rüzgar ve güneş enerjisi sadece bu yıl için değil her sene için önemli. Salgın durumu, insan sağlığı tarafında hepimizi ilgilendiriyor ama yeni YEKDEM mekanizmasının açıklanmasını da bekliyoruz. Yeni YEKDEM mekanizmasının proje finansmanına yardımcı olacak şekilde dizayn edilmiş olması ve 15 senelik bir alım garantisiyle projelerin finansmanını kolaylaştıran bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtmiştik. Bu söylediklerimiz hâlâ geçerli. YEKDEM mekanizmasının önemli olduğunu söylüyoruz, aksi takdirde rüzgâr ve güneş projelerinde ciddi bir duraksama yaşanabilir.

Rüzgâr ve güneşe çok büyük bir yatırım yapıldı, o yüzden dağıtık enerji çok daha önemli hale gelecek. Enerji politikasının bu yönde dizayn edilmesine de ihtiyacımız var.”

Online basın buluşmasında söz alan TÜREB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Vestas Genel Müdürü Olcayto Yiğit ise pandeminin durumunun tedarik zinciri anlamında da riskli olduğunu vurguladı. Pandeminin uzamasının, kurulum ve servis – bakım hizmetleri üzerinde olumsuz etkiye sebep olabileceğini belirten Olcayto, risklerin Türkiye özelinde kuvvetli olduğunu vurguladı.

Toplantıda söz alan diğer bir isimse TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Borusan EnBW Enerji Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Tuna Güven oldu. Pandemi sürecinin, devam eden yatırımlarda YEKDEM’de öngörülen süreye yetişme olasılığını oldukça zora soktuğunu belirten Güven, durumun gerçek bir mücbir sebebe dönüştüğünün altını çizdi. Şantiyelerin risk altında olduğunu ve vaka ortaya çıkması hâlinde şantiyelerin kapanmak zorunda kalacağını söyleyen Tuna Güven, mevzuatta değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.

Toplantıda son olarak TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kalyon Enerji Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Erden söz aldı ve süreçte risk yönetiminin ön planda olduğunu belirtti. Doğal olarak sağlık problemlerinin öne çıktığını belirten Erdem, bunun ardından enerjinin ve sonra da iletişim ve gıdanın önemli olduğunu söyledi. Daha önce görmediğimiz bir durumla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan İbrahim Erdem, ekonomik aktivitenin ciddi bir kesintiye uğradığını ve bunun sektörde ciddi yansımaları olacağını belirtti.

Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’ndan başlıklar

Rapora göre, 31 Aralık 2019 itibariylr Türkiye’de,

  • Rüzgar kurulu gücü 8.056 MW
  • Halihazırda işletmede olan rüzgar enerji santrali sayısı 198, 
  • Tamamlandığında 1309,79 MW kurulu güç sağlayacak olan inşa halindeki santral sayısı ise 25 oldu. 

2019 yılının ilk çeyreğinde rüzgardan sağlanan elektrik oranı yüzde 8’lerin altına düşmedi (Mart 2019’da yüzde 8,86; bir önceki yıl yüzde 8,45). Ağustos ayında ise Türkiye’de üretilen her 100 kWh elektriğin 10,1 kilowatt saat’i rüzgardan geldi ve rüzgarın ülkemiz elektrik üretimindeki payı yüzde 10’u geçti. Bu oran bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 8,78 olarak gerçekleşmişti. 

Kurulu güçte ilk 5

2019 yılında rüzgarda kurulu güçte ilk 5 sırayı toplam yüzde 30,54’le Polat Enerji, Güriş, Demirer Enerji, Borusan EnBW ve Eksim Yatırım Holding aldı. 2019 yılında:

  • Polat Enerji 586,68 MW kurulu güçle yüzde 7,28
  • Güriş 529,25 MW kurulu güçle yüzde 6,57
  • Demirer Enerji ise 526,87 MW kurulu güçle yüzde 6,54
  • Borusan EnBW 436,05 MW kurulu güçle yüzde 5,41 ve
  • Eksim Yatırım Holding de 382 MW kurulu güçle yüzde 4,74’lük paya sahip oldu.  

Ege ve Marmara arasındaki rekabet artıyor 

Türkiye’de en çok rüzgar yatırımı alan iki bölge Ege ve Marmara. Aslan payı ise bir önceki yıl olduğu gibi yine Ege Bölgesi’nin oldu. 2019 verilerine göre: 

  • Bir önceki yıl 2.832,25 MW kurulu gücün olduğu Ege Bölgesi’nde 2019 yılı kurulu gücü 3.098,15 MW olarak gerçekleşti. 
  • 2018 yılında 2.448,95 MW’lık kurulu güce ev sahipliği yapan Marmara Bölgesi’ndeki kurulu güç ise 2019’da 2.796,45 MW’a ulaştı. Bu iki bölgeyi
  • 996,10 MW’la Akdeniz; 
  • 763,90 MW’la İç Anadolu; 
  • 297,20 MW’la Karadeniz ve 
  • 93,05 MW’la Güneydoğu Anadolu Bölgesi izledi. 
  • 2019 yılına kadar rüzgar yatırımı olmayan Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki ilk rüzgar santrali ise Haziran ayında devreye alınan Ekşi Enerji’ye ait 11,70 MW’lık Malatya RES oldu. 

İzmir, Balıkesir ve Manisa ilk 3’te

Rüzgar enerji santrallerinin illere göre dağılımına bakıldığında İzmir, Balıkesir ve Manisa, bir önceki yıl olduğu gibi yine ilk 3 sırayı paylaştı. Rapora göre:

  • Tüm rüzgar yatırımlarının yüzde 19,23’ü “Türkiye’de rüzgarın başkenti” kabul edilen İzmir’de yer aldı (2018’de 19,07). 
  • Balıkesir’in payı yüzde 14,44 oldu (bir önceki yıl yüzde 15,24 oldu).
  • 2019’da kurulu gücün yüzde 8,56’sı Manisa’da gerçekleştirildi (bir önceki yıl yüzde 9,09).
  • 2018 yılında kurulu güçte yüzde 4,92’lik payla 5. sırada bulunan Çanakkale, geçtiğimiz yıl ciddi bir sıçrama yaparak yüzde 7,37 ile dördüncü sıraya yerleşti.
  • Yüzde 4,92’lik payla bir önceki yılın dördüncüsü olan Hatay ise 2019’da yüzde 4,52’lik payla beşinci sırada yer aldı.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

Yayın tarihi:

-

Yazar

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi.  Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.

Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi

Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”

Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.

“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”

TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.

“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”

Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.

Devamını oku

Genel

Kamu Görevini Engelleyenler 5 Yıla Kadar Hapis cezası alabilir

Yayın tarihi:

-

Yazar

Dicle Elektrik Uzun Yıllar Borcunu Ödemeyip Şiddete Başvuranları Mektupla Uyardı;

Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde 27 milyar TL’yi aşan elektrik borcunu uzun süredir ödemeyen ve bununla birlikte görevlilerin çalışmalarını engelleyenlere karşı hukuk mücadelesi vermeyi sürdürüyor. Sorumluluk bölgesinde yer alan 6 ilde kamu hizmeti yürüten dağıtım şirketi, başta Şanlıurfa ve Mardin olmak üzere borçlu sulama abonelerini bu kez engellemelerden dolayı 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 6 ilinde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’ten, başta Şanlıurfa ve Mardin’deki çiftçilerin 27 milyar TL’yi aşan elektrik borçlarının ödenmemesiyle ilgili olarak yeni bir açıklama yapıldı. Tarım sezonu öncesi “borcunu ödemeyene elektrik verilmeyecek” uyarısında bulunan Dicle Elektrik, borçlu abonelere bir mektupla önemli yeni uyarılarda bulundu. Mektupta mevzuat gereği elektriği kesilecek olan ancak bu kesintiye kaba kuvvetle karşı koyacak olan abonelerin, TCK’nın ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesine’ dair 113’ncü maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği duyuruldu.

İadeli taahhütlü mektupla uyarıldılar
Elektrik borcu bulunan, uzun süredir borcunu ödemeyen ve mevzuat gereği elektriğini kesmeye gelen görevlileri engelleyenlere yönelik gönderilen bu kritik uyarı, her bir borçlu aboneye özel olarak iadeli taahhütlü mektupla yapıldı.

Kamu görevini engelleyene 5 yıla kadar hapis
Aynı mektupta, görevlilere dönük yapılacak her türlü engellemenin TCK’nın 113’ncü maddesinde yer alan ‘Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçunu’ kapsadığına yer verilerek, çalışmaları cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyenlerin, 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceği kaydedildi.

18 bin çiftçinin 27 milyar TL borcu var
Dicle Elektrik, bölgede 18 bin tarımsal sulama abonesinin elektrik borcunun 27 milyar TL’yi aştığını açıklamıştı. Söz konusu borcun 15.5 milyar TL’sinin Şanlıurfa’daki 13.000 aboneye, 9.5 milyar TL’sinin Mardin’deki 5.000 aboneye, geri kalanın ise Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerine ait olduğunu duyurulmuştu.

Dicle Elektrik tarafından abonelere iadeli taahhütlü olarak gönderilen kişiye özel mektuplarda şu ifadeler yer alıyor:

‘’ Sayın abonemiz;
… tesisat numaralı aboneliğinize ait muaccel olan ………… faturalı borçlara ilişkin olarak ekiplerimiz tarafından 18.03.2024 tarihinde Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliği‘nin Zamanında Ödenmeyen Borçlar başlıklı 35. Maddesi hükümleri uyarıca kesme işlemi için aboneliğinizin bulunduğu sayaca gelinmiş ancak tarafınızca mukavemet gösterilmesi sebebiyle kesme işlemi gerçekleştirilememiştir. Aynı tesisat ve borca ilişkin ekiplerimiz tarafından tekrar kesme işlemi uygulanacak olup, tarafınızca mukavemet gösterilmesi halinde hakkınızda TCK 113 uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile suç duyurunda bulunacağımız konusunda tarafınıza ihtarda bulunulmuştur.’’

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Trendler