Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, rüzgar santrallerinde mekanik gücün sisteme verilmesine izin veren EPDK kararının ardından (MWe ile MWm arasındaki farkın ortadan kaldırılması), 700 MW’lık rüzgar gücünün sisteme katıldığını ve bunun da 35 milyon m3’lük doğal gaz ithalatının önüne geçilmesini sağladığını belirtti. Özkök, bu yolla hem ülke enerji arz güvenliğinin desteklendiğinin hem de cari açığın azalmasına katkı sağlandığının altını çizdi.
GÜYAD Başkanı Cem Özkök, yenilenebilir enerji sektörünün hem arz güvenliği ve cari açığın azaltılması hem de iklim hedeflerinin gerçekleştirilmesi alanlarında kritik bir öneme ulaştığını belirterek, daha fazla yenilenebilir enerji kullanımına imkan veren kararların Türkiye için yarattığı somut bir faydayı vurguladı. EPDK tarafından alınan ve rüzgar santrallerinde mekanik gücün sisteme verilmesine izin veren kararın ardından 700 MW’lık rüzgar gücünün sisteme katıldığını, bunun da 35 milyon m3’lük doğal gaz ithalatının önüne geçerek Türkiye’nin enerji faturasını azalttığını kaydeden Özkök, bu yolla enerji arz güvenliğinin desteklenmesinin yanı sıra karbon ayak izinin düşürüldüğüne de dikkat çekti.
“Benzer kararları olumlu buluyoruz”
Üyelerinin tamamı tüzel kişilik statüsüne haiz olan ve Türkiye yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin yüzde 90’ından fazlasını temsil eden bir dernek olarak sektörün önünü açacak her türlü kararı desteklediklerini belirten Cem Özkök, konuyla ilgili şunları söyledi: “Rüzgar santrallerinde mekanik kapasitelerin sisteme katılmasına izin veren kararı sektör olarak ve ülkemiz adına çok olumlu karşıladık çünkü somut faydaları hemen görülmeye başlandı. Her ne kadar tüm dünyayı etkileyen dalgalanmalarla karşı karşıya olsak da hepimiz biliyoruz ki sektör temsilcilerine kulak vermek ve herkes için daha fazla öngörülebilir bir atmosfer oluşturmak tüm sektörleri olduğu kadar yenilenebilir enerji sektörünü de rahatlatacak bir faktör. Bu beklentimizi tekrarlamakla birlikte biz de GÜYAD olarak yenilenebilir enerjinin hak ettiği şekilde ülkemiz enerji portföyünde daha çok yer alması amacıyla 2023’te de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca sektörümüzün şimdi olduğundan çok daha güçlü olmasını sağlayacak depolama ve hidrojen gibi başlıkları 2023’te daha sık tartışacağız. 2023’ün yenilenebilir enerji için bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz.”