Rüzgar türbinlerinin maliyetinin %20’sini kule ve kulelerin santrale nakledilmesi konuları oluşturuyor. Nordex Grubu için bu maliyetlerin düşük tutulması, müşterileri için de proje maliyetlerinin azalması anlamına geliyor. Özellikle ihale yönteminin kullanıldığı piyasalarda bu büyük bir avantaj haline geliyor. Nordex Grubu, çelik tüp ve hibrid kulelerine ilave olarak ürün portfolyosunun bir kısmında beton türbin kuleleri kullanıyor. Durumu özel yapan noktaysa, beton kule parçalarının mobil bir konseptte hazırlanması ve rüzgar santraline yakın konumlandırılması. Bu da lojistik maliyetlerinin azalmasını sağlıyor. Sahada üretim aynı zamanda, müşterinin gereksinimlerini ülkeye özgü yerel katkılarla sağlayabilmesi anlamına da geliyor. Bununla beraber, yerel ekonomilere de doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlanıyor.
Nordex Grubu geriye dönüp baktığında, beton kule üretiminde 13 yıllık tecrübesini görebiliyor. 2006’da ilk AW1500 türbini 80 metre yükseklikle İspanya’da kuruldu. En son olaraksa bir mihenk taşına ulaşıldı: AW125/3000 makinesi için 1000. beton kulenin kurulumu Brezilya’da Lagoa do Barro’da “Lagoa dos Ventos” rüzgar santraline yapıldı. AW platformundaki türbinler için bekleyen siparişlere bakıldığında sadece 2020’nin sonuna kadar, 1000 beton kulenin kurulumunun daha yapılabileceği görülüyor.
Beton kuleler, özellikle de gövde yüksekliği 100 metre ve üstü çelik tüp kulelerle karşılaştırıldığında ek avantajlar sağlıyorlar. Çünkü, bu durumda daha yüksek gövdeler daha büyük çapta çelik alt kısım parçaları gerektiriyor. Bu da kara taşımacılığının sadece limitli bir noktaya kadar yapılabilmesini beraberinde getiriyor. Ayrıca, çelik kulelerin sahada üretilmesi de ancak nadiren mümkün olabiliyor. Beton kulelerin bir avantajıysa da iyi kalitede betonun tüm dünyada üretilebilirken, aynı kaliteyi çelik için sağlamanın garantisinin olmaması şeklinde öne çıkıyor.